HER ŞEY HERKESLEŞİYORDU HERKES HER
ŞEYLEŞİYORDU
Gözyaşımla yıkadığım, hayallerin içinde
Yırtık bir fotoğraf gibi, parçalandı anılar
Debelenmekte bedenim, her şeyliğin hiçinde
Günden güne çoğalmakta, hakkımdaki sanılar
Vebalı bir illet büyür, göğsümün kafesinde
Hekimler çaresiz kalır, konulmadı tanılar
Çünkü yokluğun aşikâr ve yokluğun eziyet
Çatırdadı direğinden, konakladığım dergâh
Söyle yarım bırakmak mı, güvendiğin meziyet
Gör, ...... bedenime, saplandı yüz bin nigâh
Hangi şarkının koynunda, uyuyorsun sevgili
Şimdi benim dinlediğim, bir tek makam-ı segâh
Nikotinle nikâhlanır, balgam mahkûmu genzim
Damarlarımda dolanan, kan değil inan şarap
Bin izmarit söndürülmüş, küllük misali benzim
Ahvalim ehl-i işretin, halinden daha harap
Saçlarımdan asıldığım, o kor kirpiklerinde
Dudaklarımdan dökülen, ahh dolu bir ızdırap
Üstada haber uçurun, virane Araf'ımdan
Gözü arkada kalmasın, bayrağı taşıyorum
Üçüncü şahsın şiiri, yazıldı tarafımdan
Yenilginin acısıyla, aşka sataşıyorum
Söküp aldığından beri, sol yanımda duranı
Vurulmuş güvercinlerin, alnında yaşıyorum
Yazılmamış her şiirin, isimsiz tema'sısın
Şerhine zihin dolusu, kelime tükettiğim
Buz tutmuş imgelemlerin, şiire temasısın
Lacivert nazarında, sanatı yok ettiğim
Kifayetsiz iç çekiş ve kabir azabı gibi;
Vahametsin yüreğimde, ezelden hak ettiğim
Bir kırlangıç katli miydi, bağlandığın hedefin
Vurduğun bir dirhem eti, eyle kalbine defin-
Kıyamet gününe kadar, bitmeyecek cinayet
Son maktul olmayacağım, soyum çekmiş Habil'e
O Kahhar üflememiş mi, ruhuna hiç inayet
Kana susamışlığınla, benziyorsun Kabil'e
Sınır dışı eylediğin, yürekteki bu sevda
Artık tehcir edilecek, İstanbul'dan Babil'e
Yaratanın hakkı için, oku dizelerimi
Oku ki hücrelerinde, vuku bulsun bir azap
Yüreğin öz vatanımken, sildin vizelerimi
Nasıl attın suratıma, şişe dolusu kezzap
Alnıma sürdüğün kara, inan iflah olmuyor
Arındıramaz yazımı, ne Kızılırmak ne Zap
Bu senin melodramındır, ben bu oyunda yokum
Başrolde oynamıyorsam, figüranlığa tokum