Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı hercaihoca

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 15 Kas 2010 23:11:44
EĞER

Eğer, bütün etrafındakiler panik içine düştüğü
ve bunun sebebini senden bildikleri zaman
sen başını dik tutabilir ve sağduyunu kaybetmezsen;

Eğer sana kimse güvenmezken sen kendine güvenir
ve onların güvenmemesini de haklı görebilirsen;

Eğer beklemesini bilir ve beklemekten de yorulmazsan
veya hakkında yalan söylenir de sen yalanla iş görmezsen,
ya da senden nefret edilir de kendini nefrete kaptırmazsan,
bütün bunlarla beraber ne çok iyi ne de çok akıllı görünmezsen;

Eğer hayal edebilir de hayallerine esir olmazsan,

Eğer düşünebilip de düşüncelerini amaç edinebilirsen,

Eğer zafer ve yenilgi ile karşılaşır
ve bu iki hokkabaza aynı şekilde davranabilirsen;

Eğer ağzından çıkan bir gerçeğin bazı alçaklar tarafından
ahmaklara tuzak kurmak için eğilip bükülmesine katlanabilirsen,
ya da ömrünü verdiğin şeylerin bir gün başına yıkıldığını görür
ve eğilip yıpranmış aletlerle onları yeniden yapabilirsen;

Eğer bütün kazancını bir yığın yapabilir
ve yazı-tura oyununda hepsini tehlikeye atabilirsen;
ve kaybedip yeniden başlayabilir
ve kaybın hakkında bir kerecik olsun bir şey söylemezsen;

Eğer kalp, sinir ve kasların eskidikten çok sonra bile
işine yaramaya zorlayabilirsen
ve kendinde 'dayan' diyen bir iradeden
başka bir güç kalmadığı zaman dayanabilirsen;

Eğer kalabalıklarda konuşup onurunu koruyabilirsen,
ya da krallarla gezip karakterini kaybetmezsen;

Eğer ne düşmanların ne de sevgili dostların seni incitmezse;

Eğer aşırıya kaçmadan tüm insanları sevebilirsen;

Eğer bir daha dönmeyecek olan dakikayı,
altmış saniyede koşarak doldurabilirsen;

Yeryüzü ve üstündekiler senindir

Ve dahası

sen bir İNSAN olursun oğlum...
 
Rudyard Kipling---
 
 

Çevrimdışı hercaihoca

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 15 Kas 2010 23:19:24
ÇARESİZ       

 
ah bilsen bir bilsen duyduklarımı

sanki bir dağ ağırlığı kalkacak üzerimden

ve nehirler boşalacak bir anda içerimden

sakın bilme...

 

anlatsan duyarım bütün güzellikleri

erir dağlarımın başındaki kar

sussan içerimde kıyamet kopar

sakın konuşma...

 

ha küreğe mahkum olmak prangaya vurulmak

ha görmemek gözlerini, ikisi de bir

bütün kördüğümleri çözecek gözlerindir

sakın bakma...

 

bir haberin gelse iki satırlık

yüreğim birdenbire kanatlanır yücelir

bir martı gibi çıkar kapına gelir

sakın yazma...

 

çıkıp gittiğinden beri, sessiz sedasız

başıboş kalan esir, zindanda yatan hürüm

dönmezsen çaresiz kalır ölürüm

sakın gelme...

 

işte dağlar, taşlar şahidim olsun

yüzüme bakma, konuşma, yazma istemiyorum

dipsiz karanlıklara bağırıp duruyorum

sakın işitme...

Yavuz Bülent Bakiler

Çevrimdışı hercaihoca

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 15 Kas 2010 23:20:36
DEMEDİM Mİ?         


Demedim mi bu hasret bitirir seni

Ay dolanır gider, yalnız kalırsın

Her gün yeni baştan dağılır, ufalırsın

Demedim mi yüreğim sevme!

 

İşte ne gözyaşı, ne yemin, ne söz....

Geri dönen hangi güvercinin var?

Senin hangi çiçeğini sakladı bahar?

Demedim mi aklım, inanma!

 

Bir gün naza çeker kendini demedim mi?

Görmesen zindana döner bu şehir...

Görsen, umursamaz, aldırmaz kafir

Demedim mi gözlerim bakma!

 

Demedim mi bu ürperten sıcaklık...

Bu taze güzellik kaybolur birgün?

Sonra boşu-boşuna aranır, dövünürsün

Demedim mi ellerim dokunma!

 

Demedim mi bir gün susar şarkılar

Sesine ses veren rüzgar olur...

istediğin kadar artık bekle dur...

Demedim mi kulağım duyma!

 

Birgün çıkıp gideceği belliydi

Ayan-beyan belliydi anlayamadın.

Başka bir rüyada şimdi o kadın

Demedim mi kollarım sarma!

 

Bütün çektiklerim senin yüzünden

Gölge bile geçirmezdin bir zaman üzerinden

Ah! şimdi paramparça oldun binbir yerinden

Demedim mi gururum kırılma!
 

Yavuz Bülent Bakiler---
 

Çevrimdışı hercaihoca

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 15 Kas 2010 23:21:36

Beni Sevmeni İstiyorum 
 
Seninle buluşmamız ne kadar zor olsa da,
Senden sadece beni sevmeni istiyorum.
Beş dakika baş başa kalmamız suç olsa da
Senden sadece beni sevmeni istiyorum.

Çağırsam bile gelme,yorulma ne olursun,
Sen üzülme,incinme,kırılma ne olursun,
Beni yanlış anlama,darılma ne olursun,
Senden sadece beni sevmeni istiyorum.

Bir gün bensiz kalsan da benimle yaşamanı,
Aşkımın değerini sır gibi taşımanı,
Nemli bakışlarınla resmimi okşamanı
Senden sadece beni sevmeni istiyorum.

Senden tek dileğim var,özel imtiyaz değil,
Kulun başka bir kula ibadeti farz değil,
Haşa!Yaratan gibi beş vakit namaz değil,
Senden sadece beni sevmeni istiyorum.
 
Cemal Safi
 

Çevrimdışı hercaihoca

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 15 Kas 2010 23:22:20
ELLERİN       

 

Senin, ince uzun, beyaz ellerin

Yüreğimi alan bir serinlik sanki

Al bir kadife üstünde ellerin dursa biraz

Tabloların en güzeli olur inan ki.

 

Ellerini düşündüm geceler boyu

Ellerin içimde akıp duran su

Ellerin, türküler uykular kadar güzel

Ellerin karanfil kokusu...

 

Mısra mısra beyit beyit ördüğüm

Ellerindir düşlerimde ayan beyan gördüğüm

Uzat ellerini avuçlarıma

Uzaktan bakmak mı yüz görümlüğüm.

 

Ateşim var, hastayım, sayıklıyorum

Ellerin aklımda en güzel yorum

Koysan ellerini alnıma biraz

Bütün ateşimi alır diyorum.

 

Kapı, pencere, masa, duvar...

Odamın her yerinde ellerinden gölge var

Bir gün gelsen evime şaşıracaksın

Açılacak birer birer kendiliğinden kapılar



Yavuz Bülent Bakiler

Çevrimdışı hercaihoca

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 15 Kas 2010 23:30:32
Ben Böyle Olmamalıydım 
 
Ben, böyle olmamalıydım
İsmini duyunca, boynum düşmeliydi omzuma.
İçime bir ateş düşmeliydi
Ayaklarımın feri kesilmeliydi.
Kendimden geçmeliydim sonra...
Adını sayıklamalıydım, adımı unuttuğumda
Ama bunu kimse duymamalıydı,
Seni, mahşere kadar saklamalıydım.
Ben böyle olmamalıydım
Nisan akşamlarını ıslatırken yağmur
Bahar, şarkılarını söylerken karanlığa
Çalan her kapıya `sensin` diye koşmalıydım.
Ayak sesleri gelmeliydi uzaktan
Ben hep sana yormalıydım.
Gece yıldızlarını serpince göre
Seni görmek için uyumalıydım.
Şarkılar kime söylenirse söylensin
Sana diye dinlemeliydim.
Türküler dolmalıydı odama,
Ben bir selvi boylu yârdan ayrıldım deyince bir ses
Selvi boylu yâr sen olmalıydın
Kömür gözlüm ateşine düşeli
Senin için söylenmiş söz olmalıydı.
Bir mey yokluğuna ağlamalıydı delice
Bir keman, incecik çığlık olmalıydı
Ama bunu kimse bilmemeliydi,
Seni mahşere kadar saklamalıydım.
Böyle olmamalıydım,
Kelimeler Taif'i taşıyınca kulaklarıma
Daha yüzüme çarpmadan Taif rüzgarı,
Taşların izi çıkmalıydı yüzümde.
Uhud anılırken, dişlerine sızı düşmeliydi.
Haremde bir ikindi vakti
Kem gözler çevrilince sana
Ve vefasız eller uzanınca yakana
İçim daralmalı, nefesim kesilmeliydi.
Sen ötelere hazırlanırken,
Öteler senin için süslenirken,
Son kez baktığın pencerede hayal edip seni,
Perdenin son kez kapanması gibi,
Kapanmalıydı gözlerim.
Sonra içime doğru gerilip,
Seni bize lutfedenin ismini haykırıp,
'Allah(C.C.) ' deyip,
Düşmeliydim yere.
Ama bunu kimse bilmemeliydi.
Seni mahşere kadar saklamıydım.
Ve mahşer günü...
Uzaktan seni seyretsem.
Sana yakın olmak için can atsam.
Beni engelleseler,
'Sen kim yakınlık kim? ' deseler.
Ben ağlamaktan konuşamasam.
Gözlerini çevirsen bana.
'Benim cennetim bana bakan gözlerindir.'
Ve tebessüm etsen.
Ama bunu kimse görmese,
Seni ebede kadar saklasam.
 
Dursun Ali Erzincanlı 

Çevrimdışı umran45

  • Uzman Üye
  • *****
  • 520
  • 1.833
  • 520
  • 1.833
# 15 Kas 2010 23:49:01
 ESKİDENDİ ÇOK ESKİDEN

Hani erken inerdi karanlık,
Hani yağmur yağardı inceden,
Hani okuldan, işten dönerken,
Işıklar yanardı evlerde,
Eskidendi, çok eskiden.

Hani ay herkese gülümserken,
Mevsimler kimseyi dinlemezken...
Hani çocuklar gibi zaman nedir bilmezken,
Eskidendi, çok eskiden.

Hani hepimiz arkadaşken,
Hani oyunlar tükenmemişken,
Henüz kimse bize ihanet etmemiş,
Biz kimseyi aldatmamışken,
Eskidendi, çok eskiden.

Hani şarkılar bizi bu kadar incitmezken,
Hani körkütük sarhoşken gençliğimizden,
Daha biz kimseye küsmemiş,
Daha kimse ölmemişken,
Eskidendi, çok eskiden.

Şimdi ay usul, yıldızlar eski
Hatıralar gökyüzü gibi gitmiyor üstümüzden
Geçen geçti,
Geçen geçti,
Geceyi söndür kalbim
Geceler de gençlik gibi eskidendi
Şimdi uykusuzluk vakti.
 
 Murathan MUNGAN

Çevrimiçi busenur

  • Uzman Üye
  • *****
  • 608
  • 1.874
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 608
  • 1.874
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 16 Kas 2010 10:43:23
 Bu bayramda gelemedim
Yine yagmurlu bir bayram sabahi
Bulutlar sanami agliyor Anne
Neden gündüzlerim böyle karanlik
Icime hüzünler yagiyor Anne
Kac bayram gecti öpemedim elini
Sevdigin cicekleri getiremedim
Kurudu menekselerin, büyütemedim Anne
Büyütemedim hasretinden gayri hic bir sanciyi
Aciyi dindiremedim Anne, atesi söndüremedim
Bu bayramda gelemedim...


Bu bayram da gelemedim, öpemedim elini
Oysa ellerin her seyimdi, ekmegimdi ellerin
Bilsen nasil özledim hüzün rengi gözlerini
Seni özledim Anne, sesinin nefesini
Sabahlari recel sürmeni ekmegime, cayimi demlemeni
“Üsüdünmü, hastamisin” demeni özledim Anne
Pencerede beklemeni
Cosku dolu bir bayram sabahi gülerek kapiyi acmani
Sarip sarmalamani özledim Anne
Kizmalarin ardindan bagislayan yanlarini
Affetmeni özledim Anne
Affet beni, bu bayramda gelemedim…


Yine yagmurlu bir bayram sabahi
Simdi senden cok uzaktayim
Gözyaslarim söndürmüyor hasreti
Yanmaktayim Anne kanamaktayim
Dört yanim karanlik, dört yanim duvar
Sonradan kormus ayrilik, yeni anlamaktayim
Bu bayramda gelemedim Anne, cok uzaktayim…


Bu bayramda gelemedim, öpemedim elini
Yüzüne yüz süremedim
Cigerler dolusu kokunu cekemedim icime
Sensizlik türküsü dolandi dilime
Söyleyemedim Anne söyleyemedim
Anam, Anam, Anam diyemedim
Ah Anne ah, öyle özledimki
Sizlar burnumun diregi bilemezsin
Bilemezsin Anne göremezsin
Anasizlik en büyük yalnizlikmis
Soguk duvarlar ardinda aglamalarimsin
Dert ortagimsin yanimda olamasan da
Bitmeyen bir hasret, dinmeyen bir sizisin icimde
Bilsen nasil özledim…

Hasta yatagimda sicak corbani özledim Anne
Basucumda ilac olmani
Atesime bakmani özledim
Battaniyelere sarmani
Hersey bir tarafa dualarini özledim dualarini
Sen Anasin Anne aglarsin, beni anlarsin
Hakkini helal et
Bu bayramda gelemedim…
 

Çevrimdışı eylulada1

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.164
  • 47.317
  • 4.164
  • 47.317
# 16 Kas 2010 18:56:24
       Başka Türlü Bir Şey
Başka türlü bir şey benim istediğim
ne ağaca benzer, ne de buluta
burası gibi değil gideceğim memleket
denizi ayrı deniz,
havası ayrı hava..
Bir başka yolculuk dalından düşmek yere
yaşadığından uzun
bir tatlı yolculuk dalından inmek yere
ağacın yüksekliğince
dalın yüksekliğince rüzgarda
ve bir yeni ömür
vardığın çimen yeşilliğince
nerde gördüklerim
nerde o beklediğim
rengi başka
tadı başka..
       Can Yücel

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 16 Kas 2010 18:59:58
''Sana ihtiyacım var, gel ! ''
diyebilmekmiş güçlü olmak,
Sana ''git'' dediğimde anladım...
Aslında insanları sevebilirdim ,
 sevmeye senden başlamasaydım .....
Ve gurur, kaybedenlerin,
acizlerin maskesiymiş,
sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış.
Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım.
CAN YÜCEL

Çevrimdışı hercaihoca

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 16 Kas 2010 23:16:34
"Sevgi ve dostluk"

Kavgayı, bir yaprağın üzerine yazmak isterdim sonbahar gelsin yaprak dökülsün diye.

Öfkeyi, bir bulutun üzerine yazmak isterdim yağmur yağsın bulut yok olsun diye.

Nefreti, karların üzerine yazmak isterdim güneş açsın karlar erisin diye.

...Ve dostluğu ve sevgiyi, yeni doğmuş tüm bebeklerin yüreğine yazmak isterdim onlarla birlikte büyüsün bütün dünyayı sarsın diy.e

Yılmaz Güney

Çevrimdışı hercaihoca

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 16 Kas 2010 23:53:11

:
Sen dostumdun benim, gülünce güneşler açardı
Su gibi azizdin, yurdumdun, alnında ateşler yanan
Işıklı bir ırmak gibi aktığımız o uzun yürüyüş
Daha dündü sanki, her patlayan sağanak bunu anlatır
Fabrika düdükleri bunu anlatır bana her vardiyada

Hazırladığımız ilk taş baskısı afişi anımsar mısın
Bükülüp giden kent sokaklarını, fabrika önlerini
Sonra kitapları (kokuları hala burnumda onların)
Hangi mayısta taşıdık kentlere küllerin rengini
Gerçi gülistan olmadı ömrümüz, gam değil

Belki tanırdın ilk vurulanı, o gün hiç ağlamadık
Hayır ağlamadık, çıldırdık o gün çıldırasıya
Adını çocuklarımıza verdik onun, çoğaldı
Mezarlar çoğaldı o günden sonra, yetişmedi bize
Öldürülecek kadar büyümüştük, öyle demişlerdi

Ve hayat öylece akıp durdu işte, akıp duruyor
Kimilerinin bakışlarına yine karlar yağmış
Saçları dumanlı bir geçit sanki, dudakları lâl
Kitap yakanlar eksilmiyor, şu uçuşup duran
Kırlangıç ölülerini görüyor musun kentin üstünde

Sen dostumdun benim, gülünce güneşler açan
Bulutlara, rüzgara asarım suretini her akşam
Her akşam bir mektup yazarım dağlar kadar
Kayıp bir adresten geliyor sesin şimdi, üşüyorsun
Unutma dostumsun sen, neredeysen orada ölmek isterim.

Ahmet TELLİ
Bir açıklama ekle
:
Sen dostumdun benim, gülünce güneşler açardı
Su gibi azizdin, yurdumdun, alnında ateşler yanan
Işıklı bir ırmak gibi aktığımız o uzun yürüyüş
Daha dündü sanki, her patlayan sağanak bunu anlatır
Fabrika düdükleri bunu anlatır bana her vardiyada

Hazırladığımız ilk taş baskısı afişi anımsar mısın
Bükülüp giden kent sokaklarını, fabrika önlerini
Sonra kitapları (kokuları hala burnumda onların)
Hangi mayısta taşıdık kentlere küllerin rengini
Gerçi gülistan olmadı ömrümüz, gam değil

Belki tanırdın ilk vurulanı, o gün hiç ağlamadık
Hayır ağlamadık, çıldırdık o gün çıldırasıya
Adını çocuklarımıza verdik onun, çoğaldı
Mezarlar çoğaldı o günden sonra, yetişmedi bize
Öldürülecek kadar büyümüştük, öyle demişlerdi

Ve hayat öylece akıp durdu işte, akıp duruyor
Kimilerinin bakışlarına yine karlar yağmış
Saçları dumanlı bir geçit sanki, dudakları lâl
Kitap yakanlar eksilmiyor, şu uçuşup duran
Kırlangıç ölülerini görüyor musun kentin üstünde

Sen dostumdun benim, gülünce güneşler açan
Bulutlara, rüzgara asarım suretini her akşam
Her akşam bir mektup yazarım dağlar kadar
Kayıp bir adresten geliyor sesin şimdi, üşüyorsun
Unutma dostumsun sen, neredeysen orada ölmek isterim.

Ahmet TELLİ

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 17 Kas 2010 14:17:31
     HER ŞEY HERKESLEŞİYORDU HERKES HER         
                          ŞEYLEŞİYORDU



Gözyaşımla yıkadığım, hayallerin içinde
Yırtık bir fotoğraf gibi, parçalandı anılar
Debelenmekte bedenim, her şeyliğin hiçinde
Günden güne çoğalmakta, hakkımdaki sanılar
Vebalı bir illet büyür, göğsümün kafesinde
Hekimler çaresiz kalır, konulmadı tanılar


Çünkü yokluğun aşikâr ve yokluğun eziyet
Çatırdadı direğinden, konakladığım dergâh
Söyle yarım bırakmak mı, güvendiğin meziyet
Gör, ...... bedenime, saplandı yüz bin nigâh
Hangi şarkının koynunda, uyuyorsun sevgili
Şimdi benim dinlediğim, bir tek makam-ı segâh


Nikotinle nikâhlanır, balgam mahkûmu genzim
Damarlarımda dolanan, kan değil inan şarap
Bin izmarit söndürülmüş, küllük misali benzim
Ahvalim ehl-i işretin, halinden daha harap
Saçlarımdan asıldığım, o kor kirpiklerinde
Dudaklarımdan dökülen, ahh dolu bir ızdırap


Üstada haber uçurun, virane Araf'ımdan
Gözü arkada kalmasın, bayrağı taşıyorum
Üçüncü şahsın şiiri, yazıldı tarafımdan
Yenilginin acısıyla, aşka sataşıyorum
Söküp aldığından beri, sol yanımda duranı
Vurulmuş güvercinlerin, alnında yaşıyorum


Yazılmamış her şiirin, isimsiz tema'sısın
Şerhine zihin dolusu, kelime tükettiğim
Buz tutmuş imgelemlerin, şiire temasısın
Lacivert nazarında, sanatı yok ettiğim
Kifayetsiz iç çekiş ve kabir azabı gibi;
Vahametsin yüreğimde, ezelden hak ettiğim



Bir kırlangıç katli miydi, bağlandığın hedefin
Vurduğun bir dirhem eti, eyle kalbine defin-



Kıyamet gününe kadar, bitmeyecek cinayet
Son maktul olmayacağım, soyum çekmiş Habil'e
O Kahhar üflememiş mi, ruhuna hiç inayet
Kana susamışlığınla, benziyorsun Kabil'e
Sınır dışı eylediğin, yürekteki bu sevda
Artık tehcir edilecek, İstanbul'dan Babil'e


Yaratanın hakkı için, oku dizelerimi
Oku ki hücrelerinde, vuku bulsun bir azap
Yüreğin öz vatanımken, sildin vizelerimi
Nasıl attın suratıma, şişe dolusu kezzap
Alnıma sürdüğün kara, inan iflah olmuyor
Arındıramaz yazımı, ne Kızılırmak ne Zap



Bu senin melodramındır, ben bu oyunda yokum
Başrolde oynamıyorsam, figüranlığa tokum

Çevrimdışı AYNALI

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.281
  • 21.083
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 3.281
  • 21.083
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 17 Kas 2010 14:51:39
         ESKiYEN BAYRAMLAR

O eski bayramlardan bir şey yok elimizde...
O güzel günlerin özlemiyle tutuştuk, yandık...
Bir eski şarkının sözleri dilimizde:
'Bayramlar mı eskidi, bizler mi yaşlandık? '

****
Bayram gurbet, bayram hasret, bayram gam,
Bayram artık buruk ayrılıkların adı...
Bayramları bilmem nasıl anlatsam,
Dede torunu bekler, baba evladı,,,

****
Bayram yokluk, bayram hüzün, bayram dert,
Bayramların kalmadı o eski tadı...
Bayram ne lokumdur, ne şekerdir, ne de et,
Bayram yoksul ahı şimdi, yetim feryadı...

****
Bayram kahır, bayram zehir, bayram kan,
Bayram yürekleri eriten bir ince sızı...
Bayram tatil yollarında heder olan can,
Bayram çok uzaklarda şimal yıldızı...

****
Bayram sabır, bayram ağıt, bayram yas...
Bayram yoksul çocukların gözlerinde gözyaşı...
Bayram unuttuğumuz eski arkadaş,
Bayram suyu kurumuş bir pınar başı...

****
O eski bayramlardan bir şey yok elimizde...
O güzel günlerin özlemiyle tutuştuk, yandık...
Bir eski şarkının sözleri dilimizde:
'Bayramlar mı eskidi, bizler mi yaşlandık? '
 
İhsan Gürbüz
 
 

Çevrimdışı samurai

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 203
  • 785
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 203
  • 785
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 17 Kas 2010 19:06:24
Acıyı Bal Eyledik

Pir Sultan olur dirilir'

bak su bebelerin güzelliğine
kaşı destan
gözü destan
elleri kan içinde

kor olasın demiyorum
kor olma da
gör beni

damda birlikte yatmışız
öküzü hoşça tutmuşuz
koyun değil şu dağlarda
sanki kendimizi gütmüşüz
hor baktık mi karıncaya
kirdik mi kanadını serçenin
vurduk karacanın yavrulusunu
ya nasıl kıyarız insana

sen olmazsan öldürmek ne
çürümek ne zindanlarda
özlem ne ayrılık ne
yokluk ne yoksulluk ne
ilenmek ne dilenmek ne
ilenmek ne dilenmek ne
issiz güçsüz dolanmak ne
gün gün ile barışmalı
kardeş kardeş duruşmalı
koklaşmalı söyleşmeli
korka korka yasamak ne

kahrolasın demiyorum
kahrolma da
gör beni

kanadık toprak olduk
çekildik bayrak olduk
döküldük yaprak olduk
geldik bugüne

ekmeği bol eyledik
acıyı bal eyledik
sıratı yol eyledik
geldik bugüne

ekilir ekin geliriz
ezilir un geliriz
bir gider bin geliriz
beni vurmak kurtuluş mu

kor olasın demiyorum
kor olma da
gör beni

Hasan Hüseyin Korkmazgil

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK