Merhaba
Ben doğunun bir ucun da, Öğretmen hasreti ceken, yüzlerce köy çocugundan biriyim.
Adım Gülbeyaz,annem hayata hep güleyim, güzel günler göreyim diye adımı Gülbeyaz koymuş.
Ama keşke, keşke isimler, Insanların kaderini değiştere bilsey di.
Bura da okulumuz var, tahtamız, sıralarımız, silgimiz, sobamız var
Fakat sen, yoksun Öğretmenim
Bizde Ali' iz, Ahmet' iz, Ayse' iz , Zeynep' iz
Bu yıl da cıvıl cıvıl bir okul hayal ederek okula koşduk
Hata bak, dün akşam ellerimize kınalar yaptık
Çünkü bayram bildikleri şen günü, ama sen yoktun Öğretmenim.
Gelseydin, gelseydin çicekler le karsılayacaktık seni okulun önün de
Sen, sıcacık ellerin ile, başımızı oksıyacaktın, gülen yüzümle gözlerin icimizi ısıtacak..
Kücücük kalplerimiz, o sevgi ile kuşlar gibi kanatlanacaktı.
Sonra, sonra sınıflarımza gececektik ve biz, evden getirdiğimiz teseklerle hep beraber sobayı yakacaktık..
Isınacaktık bir güzel..hayata ınsanlığa güzelige ısınacaktık Öğretmenim
Ama biliyoruz, bunlar hep hayal ve biz hep icimiz buruk yaşıyoruz Öğretmenim
Biz bu topraklara bahar getirmenin hayalerini kuruyoruz, fakat sen yoksun ya Ögretmenim
Her tarafta kış var ruzgar var tipi var , her yerde ....... var kan davaları başlık paraları var..
Biliyormuzun daha iki gün önce Kadriyi beyderbeyi , töremizdir deyip 50 yaşında ki bir adamla evlendirdiler.
Hata o gün Kadriye ben ve diyer arkadaslarım , sokak ta oturmuş peynir ekmek yiyorduk.
Sonra Kadriyenin annesi geldi, ellinden tutu
Dedi ki: Hadi gel, sana gelinlik giydirecez
Sonra onu aldı götürdü..
Gidiş o gidiş
Ne olduğunu bile anlayamadık
Kadriye henüz 12 yasın da, oyun cagınday dı Öğretmenim
ve
Şimdi o yok
Çünkü Intihar etti.
Ha.. bir de bura da teroristlerin kandırıp, dağa kaldırdıği cocuklar var
Kalem tutması gerktiren ellerine silah tutuşturulan, maşa gibi kullanılan çocuklar.
Onlar kabuğu düşmüş kaplımbağalar gibi ser sefil, dönmesini unutmuş cemberler gibi.. kalı kalmışlar dağ başların da
Ayleleri neyse, kader böylemiş deyip, elleri kolları bağlı, beklemek düşüyor.
Ögretmenim, sahi
Bir Insanın
Cocuğunun katran kazanlarına
Atılmasını seyretmesi
Nasıl bir duygu
Ah Öğretmenim ah, bunlar hep sen olmadığın için, sen gelseydin dağ gibi yollar kesilecek Bereketli başaklarımızı
ciliz göbeler yemeyecek
Şanlı Ay Yıldızım Bayrağım kavgaların enkasından, bizlere küskün bakmayacak tı
Gel ki Bayrağımızın gülümseyişi vursun yüzerimize
Matemimiz Bayram Olsun..
Bekledik o gün.. gelen olmadı
Ve biz
Tekrar evlerimize döndük
Ertesi gün, tekrar okula gittik
Gelmeyeceğini bile bile
Ertesi gün
Daha ertesi gün hep gittik
Boynumuz bükük kaldı elimizdeki çicekler gibi
Ne olursa olsun gelmeni istiyoruz Öğretmenim
Evet Öğretmenim gelin, gelin
ve
Bize bizi anlatin
Siz gelmelisiniz
Görmeyenlere göz
Duymayanlara kulak
Yürüyemeynelere ayak olmalısınız
Siz gelmeseniz,
Kimden öğrenecegiz insan gibi sevmeyi ve sevilmeyi
Bizi kim hazırlayacak Türkiyemize
Keşke, keşke bu hüzünlü film bir an önçe bitse
Işıklar yansa bir de baksak ki sen dört bir yanımız da
Yükselen karanlıkların dağların tepesinden, dolunay gibi doğmussun Öğretmenim
Bizlere bilgi getirmişsin, kitaplar getirmişsin kucak kucak
Ha.. kitap dedimde aklıma geldi Öğretmenim
Bak sana ne göstericem
Bunu gecen gün trenden atılar
Ara sıra böyle kitap atıkları da oluyor
Bu kuş ucmaz kervan gecmez köyden
Bir demiryolun gecmesi
Haftanın iki günü de olsa..
Tren sesinin de duyulması, doğrusu büyük şans
Işte o günler de biz çocuklar
Trenin sesini duyar duymaz
Başlarız ardı sıra koşmaya, hemde bütün gücümüzle
Gerci bu
Tehlikeli bir oyundur, ama olsun..
Trenden atılan gazeteler dergiler, kapanın ellinde kalır
sonra
Bu eski gazeteleri okuruz bir güzel
Okuruz okumasina da , su magazin sayfaları yokmu
Işte bununların yüzünden bizim köyde ki kızların neredeyse yarısı, artıs özentisi olup
Cıktılar Ögretmenim
Ne olur Öğretmenim gel , gelde bizlere hayatın bir magazin masalı olmadığını
Anlat
sacide kaş