Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 27 Oca 2011 10:37:01
SICAK SAKLAYIN GECELERİMİ


geçici ayrılık benimkisi
ilkyaz çiçeğine gebeyim
ağıtlar yakmayın adıma
ben ölmedim ölmeyeceğim

sıcak saklayın gecelerimi
karlar altından çıkıp geleceğim
düşlerinizin ateşinden
ılık bir rüzgar gibi eseceğim

demlice bir çay koyun üstüne
aç çocuk gibi besleyin sobayı
nasıl tütüyorsanız gözlerimde
öylece tütsün buharı

uzunca serin yatağımı
boyunca uzansın ayağım
el aman deyince gece
usulca kıvrılır yatarım

can canım canlarım
hazır mı koynunuzdaki yerim
gün olur gecikmiş çocuk gibi
bağıra çağıra gelirim


Nevzat ÇELİK

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 27 Oca 2011 11:13:10
Kimi bekliyorsun hala,
Evinden kitaplarından uzakta mısın
Arada bir telefon et kendine
Kendine mektuplar yaz yanıt beklemeden
Kartlar gönder kendine her gittiğin uzaklardan
Sevgilim diye başlayıp öperim diye biten
Senin senden başka kimin var ki arasın

İnince trenden ya da uçaktan yalnızlığın
Sevinçle karşıla yanlızlığını garlarda hava alanlarında
Ayrılışlarda da sarılıp öpüş yanlızlığınla
Ugurla kendi kendini dönüşsüz yolculuklara
Bekle kendini uzak yolculuklardan dönersin diye
Senin senden başka kimin var ki beklesin

İçki masalarında bir başına mısın
Kendinleysen yetmelisin kendine
Çoğaltıp yanlızlığını konuş bir çok kendinle
Kaldır içki bardağını kendi şerefine
Ağlaşarak gülüşerek tartışarak kendile
Senin senden başka kimin var ki bulasın

Düşmanlarının saldırılarından yuvarlandıkça yerlere
Tutup kendi saçlarından kaldır kendini
Seni sana bildirecek kimsen yok başka kendinden
Ölünce senin bile haberin olmayacak öldüğünden
Haber ver kendine ki öldüğünü bilesin
Kimin var ki senin sana öldüğünü söylesin

Kendi kendinin hem konuğu hem ev sahibisin
Zamanın varken ağırla kendini sarılıp öperek
Biliyorsun nasıl olsa yakın o gelecek
Kimileri diyecek
Daha şimdiden sev kendini sev kendini SEVVVV
Kimin var ki senin seni senden başka sevecek..


AZİZ NESİN

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 27 Oca 2011 11:36:30
LAVINIA

Sana gitme demeyeceğim
Üşüyorsun ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar,
Yanımda kal.

Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalan istiyorsan yalanlar söyleyeyim.
İncinirsin.

Sana gitme demeyeceğim,
Ama gitme, Lavinia.
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme, Lavinia.

Özdemir ASAF

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 27 Oca 2011 16:53:06
Hasret Taşları   

Gönlüme diktigin sevda gülleri
Acılmadan önce solar mı sandın
Ölümsüz askıma elveda derken
Yerin baskasıyla dolar mı sandın



Sevdana düseli ömrüm cileli
Bakısların beni eyledi deli
Aramızda esen ayrılık yeli
Gelmeden sona erer mi sandın



Aşkını yasarım gönülde, serde
Sayende düsmüsüm cekilmez derde
Beni bu yoldan döndür de
Attıgı tükürügü yalar mı sandın



Gönlüme doldurdun hasret tasları
İnlettin seherde öten kusları
Gözümde dökülen kanlı yasları
Pınardan akan sular mı sandın

(alıntı)

Çevrimdışı umran45

  • Uzman Üye
  • *****
  • 520
  • 1.833
  • 520
  • 1.833
# 27 Oca 2011 18:05:57
 HAYAT

Kır çiçeklerinin yurt tuttuğu
her dağın hüzünlü bir patikası var
kuytusuna yaralı düşen kuşlar
son kez baktıklarında görürler boşluğu

Gövdem bir dağ gülüm
kalbim onun patikası
Son kuşların giderken bıraktığı en uçası
boşluğa resmedilmiş yaralı bakış ömrüm

Ayrılık uçurumunda çiçek verir
sürgünü kendinde ömür ağacı
Gezginlerin geçerken umursamadığı
seçilmiş yalnızlığın ateşinde erir
hayata çığlık veren sancı

Herkesin kimliğinde bir Ferhat
dağları delmeğe hazır aşk için
Herkesin uçurumu bir Şirin
Sorgulanan günlerin toplamıdır hayat
 
 Babür PINAR
 
 

Çevrimdışı akkaya33

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.105
  • 12.722
  • 2.105
  • 12.722
# 27 Oca 2011 18:22:48
ETME

Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme.
Başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun, etme.

Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı?
Hangi hasta gönüllüyü kastediyorsun, etme.

Çalma bizi, bizden bizi, gitme o ellere doğru
Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun, etme.

Ey ay, felek harab olmuş, altüst olmuş senin için
Bizi öyle harab, öyle altüst ediyorsun, etme.

Ey, makamı var ve yokun üzerinde olan kişi
Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun, etme.

Sen yüz çevirecek olsan, ay kapkara olur gamdan
Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun, etme.

Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan
Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun, etme.


Aşıklarla basa çıkacak gücün yoksa eğer
Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun, etme.

Ey, cennetin cehennemin elinde oldugu kişi
Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun, etme.

Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize
O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun, etme.

Bizi sevindiriyorsun, huzurumuz kaçar öyle
Huzurumu bozuyorsun, sen mahvediyorsun, etme.


Harama bulaşan gözüm, güzelliğinin hırsızı
Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun, etme.

İsyan et ey arkadaşım, söz söyleyecek an değil
Aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun, etme

                                           MEVLANA
 
 
 

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.097
  • 2.904
  • 12.097
# 27 Oca 2011 18:26:57
GÜNBEGÜN

Benim mezarlarımda ölü yok;
Hep yaşamış olanlar var...
Anılarımda bir yer
Dinmeksizin acıyor,
Günbegün,
Bundan.

Güldüğümü görenler
Bana bakıyor,
Görüyorum...
Ağlasam geçer,
Biliyorum...
Ağlanmıyor.

Özdemir ASAF



Anısına saygıyla...

Çevrimdışı gokseldeniz34

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.877
  • 3.718
  • 2.877
  • 3.718
# 27 Oca 2011 18:35:38
KENT
 

"Başka diyarlara, başka denizlere giderim, dedin.
Bundan daha iyi bir kent vardır bir yerde nasıl olsa.
Sanki bir hükümle yazgılanmış bir çabam;
ve yüreğim sanki bir ceset gibi gömülmüş oraya.
Daha ne kadar çürüyüp yıkılacak böyle aklım?
Nereye çevirsem gözlerimi, nereye baksam burada
gördüğüm kara yıkıntılarıdır hayatımın yalnızca 
yıllar yılı yıktığım ve heder ettiğim hayatımın."

Yeni ülkeler bulamayacaksın, bulamayacaksın yeni denizler.
Hep peşinde, izleyecek durmadan seni kent. Dolaşacaksın
aynı sokaklarda. Ve aynı mahallede yaşlanacaksın
ve burada, bu aynı evde ağaracak aklaşacak saçların.
Hep aynı kente varacaksın. Bir başka kent bekleme sakın,
ne bir gemi var, ne de bir yol sana.
Nasıl heder ettiysen hayatını bu köşecikte,
yıktın onu, işte yok ettin onu tüm yeryüzünde.
                                                         

        Constantino KAVAFİS

        Çeviri : Herkül Millas ve Özdemir İNCE

Çevrimdışı BAYPARS2

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.975
  • 7.279
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.975
  • 7.279
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 27 Oca 2011 21:14:29
SEN YOKTUN!

Sen yoktun...
Hz Adem'deydi nurun
Önce cenneti,
Sonra yeryüzünü şereflendirdin.
Adem nuruna affedildi
Arafat bu affa şahitti.

Sen yoktun
Nuh'un gemisindeydi Nurun...
Dalgalar yeryüzünü boğarken
Toprağın bağrındaki su
Gökyüzüyle buluşurken
Ve bu bir ilahi azap derken,
Allah nurunu taşıdı binbir sebeble
Tufan,nurunu selamladı edeple...

Sen yoktun...
Hz.İsmail'in alnındaydı Nurun
İbrahimi bir dua yükseldi kimsesiz çöllerden
"Rabbimiz" dedi,
" Onlara kendi içlerinden
Senin ayetlerini okuyacak
Kitap ve hikmeti öğretecek onlara,
Onları temizleyecek bir elçi gönder ";
Amin dedi on sekiz bin alem
Nurunla aydınlanan minicik ellerini
Semaya kaldırarak
Amin dedi İsmail.
Hira Nur dağı amin diyerek ayağa kalktı
Medine'den adı Uhud olan bir amin yankılandı
Sevr dağında.

Sen yoktun Sultanım...
Hz.İsa Ahmed diye muştuladı seni
Alemlerin efendisi diye sana seslendi
" Artık ben sizinle çok söyleşmem "dedi havarilerine
Çünkü bu alemin reisi geliyor...
Bekleyin Ahmed geliyor
Kainata Rahmet geliyor...
Havarilerin yüzünü okşayan, ölüleri dirilten bir nefes oldun.
Ama sen yoktun.

Sen yoktun....
Hz.Abdullahın alnındaydı Nurun
Başı eğik gezerdi mazlum
Put eyle göklerden seni sorardı
Varaka seni arardı sema'da
Anneler kız çocuklarını hep ağlayarak sevdiler.
Ağlayarak süslediler ölüme!...
Ağlayarak “hadi dayına gidiyorsun” dediler.

Sen yoktun Sultanım...
Canlı canlı toprağa gömülmenin adı idi dayıya gitmek,
Anne yüreğinin çıldırtan çaresizliği idi,
Ve yavrusunun ölüme gidişini seyretmesiydi.
En son çocuk atılırken çukura,
Annesinin suretinde bir melek tuttu onu
Ve tebessüm ederek Hira Nur dağını gösterdi
Melekler süslüyordu Hira'yı,
Efendisine hazırlanıyordu Cebel-i Nur
Efendisine hazırlanıyordu Mekke
Alem, efendisine hazırlanıyordu.
Kainatın gözü Hz.Amine'deydi
Toprak yalvarıyordu Rabbine...
Gel diye ağlıyordu mazlumlar
Gözleri Sema'da
Ve bir gelişin vardı Ya Resülallah
Bir inişin vardı yeryüzüne
Ve cebrail ardında yalın kılıç melekler
Bir inişin vardı yeryüzüne
Yetimler en huzurlu geceyi geçirdiler belki de...doya doya.
Sonra bir sessizlik kapladı seher vaktini
Herşey sus pus olmuştu.
Hadi diyordu yıldızlar, hadi diyordu Ay,
Kainat bir isim duymak istiyordu
Ve bir ses yükseldi Amine’nin evinden
Muhammed...
Karanlıklar aydınlığa bıraktı yerini
Muhammed...
Seni yaratan Allah'a kurbanız Ey Dürr-i Yekta...
Sana O adı veren Rahman’a kurbanız.

Artık sen vardın...
Susuz topraklara rahmet indi seninle
Annenden sonra, anne Halime sevindi seninle
Yağmura mı ihtiyaç var?...
Kaldır şehadet parmağını...
Yağmuru salsın Allah
Sonra tut ağacın yaprağını
Köklerini çıkarttırıp yanında yürütsün Allah.
Yeter ki sen iste
Sen iste Ya Resülallah
Deki; ben kimim?...
Dağlar, taşlar dile gelsin...
Dilsiz çocuklar ellerinden tutup "ente resülallah" desin.

Sen vardın...
Bedir kârdı,
Uhud dardı,
Hendek yardı,
Yiğitlerin vardı.
Ölmek için yarışan yiğitlerin
Hele bir Enes'in vardı Ya Resülallah
Uhud'da öldüğünü duyunca arkadaşlarına;
" Niye burada oturuyorsunuz ? " diye sordu...
Onlarda ;" Allah'ın resül-ü öldürülmüş ! " deyince...
" Peki O öldükten sonra yaşayıp da ne yapacaksınız,
Kalkın ve O'nun gibi ölün." demişti.
Ve savaşın en yoğun olduğu yerde şehit düşmüştü.
Hem de ne şehit Ey Nebi...
Vücudu yaralardan tanınmaz halde idi
Kız kardeşi ancak parmaklarından tanıdı onu...
Musab bin Umeyer'in vardı senin...
Uhud'da sancağını taşıyan, öyle bir aşkla sana bağlıydı ki!...
Allah o gün meleklerini Musab'ın suretinde indirdi.
Ebu Hureyre'n vardı...
Acıkınca mescidin önünde durur
Sana bakardı, sen anlardın.
" Ya Ebahir!..gel " derdin.

Ve sen gittin...
Bir gidişle gittin.
Ardında hüznün kaldı,
Hasretin kaldı göklerde,
Bilal ezan okuyamaz oldu
Ne zaman teşebbüs etse
" Muhammed resülallah " demeye...
Dizinin üstine çöker kendinden geçerdi.
Sonra günler ay, aylar yıl oldu.
Asırlar oldu...
Sensizliğe açtık gözlerimizi
Ama sen bırakmazsın bizi!...

Sen varsın...
Ey şehitlerin Sultanı sen varsın
Bir şehit bile ölmezken
Sana nasıl yok deriz.
Ebu Talip Şam'a giderken,
devesinin önüne geçip;
" Beni burada kime bırakıp da gidiyorsun " demiştin
" Ne anam var ne babam..."
Ebu Talip bırakmamıştı bu yüzden
Sensizliğin ızdırabı ile inleyen
Ümmetini kime bırakıp gidiyorsun Ya Resülallah
Bırakma bizi ki ; Allah " Sen onların içindeyken onlara azap edecek değiliz." buyuruyor.

Bırakma bizi !...
Hayatı seninle öğretti Rahman
Kulluğu seninle tanıdık
Duayı senden öğrendik sevgili,
Hz.Ömer umre için senden izin isteyince,
Kardeşcik dedin ona;
" Duanda bana da yer ayırır mısın ? "
Bizler Ömer değiliz ama bütün dualarımız senin için.

Ey Rabbimiz!...
Resülünü anışımızdan haberdar et...
O'na binler salat,binler selam...
Habibine Makam-ı Mahmud-u ver...
O'na Vesile-i lütfet...
O'nu Refik-i Ala'ya yükselt....
Bizi de affet...
O'nun hatırına affet...
Zatının hatırına affet...
Ne olur affet bizi...
Bizi affet....

Dursun Ali Erzincanlı

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.431
  • 177.430
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 17.431
  • 177.430
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 27 Oca 2011 22:21:08
biraz da gülelim değil mi:))))


KIZ İSTEME DİYALOĞU YÖRESEL

(kız evine girince ,oğlanın babası )

Önce selamun aleykum diyelim
Ve köpüklü bir kahvenizi içelim,
Kızınızı baştan ayağa süzelim
Görelim nasılmış kızınız Yasemin

Kısa kesip girelim sözümüze
Şaşırmış gibi bakmayın yüzümüze
Yabancı değilsiniz bizim kültürümüze
Allah ın emriyle dünürüz kızınıza

(kız tarafı cevaben)

Hele hoş geldiniz safa geldiniz
Gelmekle bize onur verdiniz
Kızımızı almaksa derdiniz
Birazdan gelir köpüklü kahveniz

Valla kızımız insan değil bir melek
Biliyorsunuzya söylemeye ne gerek
Allah yazdıysa biz ne diyek
Yine de bir kaç gün düşünek

Oğlanla da bi konuşup görelim
Hal hareketlerine not verelim
Bir odaya koyup kızla görüştürelim
Anlaşırlarsa hayırlı olsun diyelim

(meraklı kız mutfaktan lafa girer)

Kahveniz hazır şekeri nasıl koyalım
Biraz sesli konuşunda bizde duyalım
Elişim tamam ,çoktan hazır oyalım
Ana bu oğlanı sakın kaçırmayalım

(kızına annesi)

Sus gavur kızı denirmi böyle şeyler
Hiç terbiyesi edebi yokmuş derler
Orda burda söylenip lafını ederler
Oğlan tarafı işte ,çook gelip giderler

(oğlan ın babası karısına )

Hadi hanım kalk gidelim
Bu işi artık oldu bilelim
Konu komşuya haber verelim
Biran önce düğünümüzü edelim

(baba oğluna)

Ne kadar sorun olsa da büyük yaşın
Yüzünü yıkamıyosun yine rast gidiyo işin
Seni de evlendirdik ya dökülmeden dişim
Gerçekleşti sonunda en büyük düş'ün

(oğlan babasına)

Baba her şey için çok teşekkür ederim
Bilmem ki size borcumu nasıl öderim
İlk defa güldü bana zalim kaderim
Bu hızla durmaz dağları bile delerim

(baba oğluna)

E......şek yavaş ol hele
Dünürlük ve nişan olmadı bile
Allah tan herşeyin hayırlısını dile
Yoksa mecnun gibi düşersin dile :))

Aşık Ramın

Çevrimdışı gülnihal köse

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 99
  • 619
  • 99
  • 619
# 27 Oca 2011 22:34:46
Bilmelisin ki…
Duvarda asılı diplomalar insanı insan yapmaya yetmez.
Bilmelisin ki…
Aşk kelimesi ne kadar çok kullanılırsa, anlam yükü o kadar azalır.
Bilmelisin ki...
Karşındakini kırmamak ve inançlarını savunmak arasında, çizginin nereden geçtiğini bulmak zor.
Bilmelisin ki...
Gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez. Gerçek aşklarında…
Bilmelisin ki...
Tecrübenin kaç yaş günü partisi yaşadığınla ilgisi yok, ne tür deneyimler yaşadığınla var.
Bilmelisin ki...
Aile hep insanın yanında olmuyor. Akraban olmayan insanlardan ilgi, sevgi ve güven öğrenebiliyorsun.
Aile her zaman biyolojik değil.
Bilmelisin ki...
Ne kadar yakın olursa olsunlar, en iyi arkadaşlar da ara sıra üzebilir.
Onları affetmek gerekir.
Bilmelisin ki...
Bazen başkalarını affetmek yetmiyor. İnsanın kendisini de affedebilmesi gerekiyor.
Bilmelisin ki...
Yüreğin ne kadar kan ağlarsa ağlasın, dünya senin için dönmesini durdurmuyor.
Bilmelisin ki...
Şartlar ve olaylar kim olduğumuzu etkilemiş olabilir. Ama ne olduğumuzdan kendimiz sorumluyuz.
Bilmelisin ki...
İki kişi münakaşa ediyorsa, bu birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmez.
Etmemeleri de sevdikleri anlamına gelmez.
Bilmelisin ki...
Her problem kendi içinde bir fırsat saklar. Ve problem, fırsatın yanında cüce kalır.
Bilmelisin ki...
Sevgiyi çabuk kaybediyorsun, pişmanlığın uzun yıllar sürüyor.
Can Yücel

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.097
  • 2.904
  • 12.097
# 27 Oca 2011 22:53:23
İyi insan olacağınıza,
öyle bir yere götürün ki dünyayı,
iyilik beklenmesin!

Özgür insan olacağınıza,
öyle bir yere götürün ki dünyayı,
kavuşsun özgürlüğe herkes,
özgürlük sevgisi geçersiz olsun!

Akıllı insan olacağınıza,
öyle bir yere götürün ki dünyayı,
akılsızlık zararlı olsun!




Bertolt BRECHT

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.431
  • 177.430
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 17.431
  • 177.430
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 28 Oca 2011 00:36:05
Osmanlı Kahvesi İçenler .. :)
Hayat suyu musun ey sâdık vefâ?
Gel yetiş derdime, naz etme kahve!
Hazm eder, verirsin mideye safâ
Meziyetin çoktur, uzatma kahve!

…

Yemen’den gelirsin yolların uzun
Her nere gidersen karadır yüzün
Gâhi tatlı, gâhi acıdır özün
Bu hâlin kimseye belletme kahve!

…

Kendin siyah amma fincanların kar!
Kimseye yok, sana olan itibar
Aman! Eksik olma kıyamet kopar!
Sakın tiryakiyi incitme kahve!

…

Şekerle pişince sever Zülali
Nezaketle uzar dost yâran eli
Buyursunlar, yağar yağmur misâli
Sen de mağrur olup, naz etme kahve!
Hayat suyu musun ey sâdık vefâ?
Gel yetiş derdime, naz etme kahve!
 Hazm eder, verirsin mideye safâ Meziyetin çoktur, uzatma kahve! … Yemen’den gelirsin yolların uzun
Her nere gidersen karadır yüzün
Gâhi tatlı, gâhi acıdır özün
 Bu hâlin kimseye belletme kahve! …
 Kendin siyah amma fincanların kar!
 Kimseye yok, sana olan itibar
 Aman! Eksik olma kıyamet kopar!
 Sakın tiryakiyi incitme kahve! … Şekerle pişince sever
Zülali Nezaketle uzar dost yâran eli Buyursunlar,
yağar yağmur misâli Sen de mağrur olup, naz etme kahve!

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.431
  • 177.430
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 17.431
  • 177.430
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 28 Oca 2011 01:04:56
ÜZÜLME! DERT ETME CAN!

Üzülme! Dert etme can!
Görebiliyorsan,
Dokunabiliyorsan,
Nefes alabiliyorsan,
Yürüyebiliyorsan,
Ne mutlu sana!
Elinde olmayanları söyleme bana
Elinde olanlardan bahset can!…
Üzülme!
Geceler hep kimsesiz mi geçecek?
Gidenler dönmeyecek mi?
Yitirdiğini her ne ise
Bir bakarsın yağmurlu bir gecede
Veya bir bahar sabahında karşına çıkmış

Bil ki Güzellikler de var bu hayatta
Gel git’lerin olmadığı bir hayat düşünebilir misin?
“Hüzün olgunlaştırır”
“Kaybetmek sabrı öğretir”
Şimdilerde bol bol dua ek
Hasat yakındır can!
Kaderini sev!
Varsa kederini de sev!
Üzülme hastalıklarına
Gör, hangi günahlarına kefaret olacak
Terk edildin diye de üzülme
Demek ki sevebilecek bir yüreğin var
Geçmişi unut, hiç yaşanmamış gibi davran
Buluttan nem kapma!
Döküver kirpiklerinden sonbaharı
Bir gün ama bir gün mutlu tebessümlerle kol kola gireceksin
Koklayacaksın yağmur sonrası toprakları
Yükleyeceksin ruhunu kelebek kanadına
Uçacaksın semalara sevdiklerinle can!
Kim demiş ebemkuşağı yedi renk?
Bakmakla görmek arasındaki farkı çözdüğünde
Anlayacaksın ne demek istediğimi can!

Sana tanınan süre üzülmeye değecek kadar uzun değil
Herkes gibi sende sonsuzluğa gün gelip kanat çırpacaksın
Hayatın telaşından insan pek farkında olmuyor ama
Kum saati alta doğru hızla akıp gidiyor
Henüz aşılmamış çok yolların var
Hiç mi güzellik yaşamadın?
Ufacık bir hatırımda mı yok yanında?
Hayatın ellerini bırakma! Küsme!
Hadi mavilerini giyin çık dışarı!
Denizle cilveleşen martılar gibi hayata kur yap!
Yitirdiğin güneş için sevda türküleri söylemeye devam et!
Ölümlüde olsa hayat, ölümsüz bakışlarla bak!

Kaçmakla kurtulamazsın ki;
Yalnızlıktan, hüzünlerden, hayattan
Ayakta kalman gerek, yaşaman gereken can!
Hayat senide içinde görmek istiyor
Hadi yaklaş!
Unutma ki
“Yapmadıklarının kazası yok!”
Ve yine unutma ki
“Aydınlık geceye hiçbir zaman yenik düşmedi” can!...

Çevrimdışı rabia3360

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.431
  • 2.687
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.431
  • 2.687
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 28 Oca 2011 11:29:25
Öyle Çabuk Geçiyor Ki Günler

Öyle çabuk geçiyor ki günler,
Hele dön bak bir hayatına.
Daha dün doğmuşuz sanki,
Yeni okula başlamışız,
Yeni sevmişiz.

Öyle çabuk geçiyor ki günler,
Bir yaprağın ağaçtan düşmesi gibi.
Ağacın düşen son yaprağına bakıp,
Ağlaması gibi.

Öyle çabuk geçiyor ki günler,
Ölümün yanımızda oluşu gibi.
Aşkın ölüme benzemesi gibi.
............................. .....

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK