Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı mesirmacun

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.406
  • 4.084
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.406
  • 4.084
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 25 Oca 2011 00:13:57
IHLAMURLAR ÇİÇEK AÇTIĞI ZAMAN I

Dilimde sabah keyfiyle yeni bir umut türküsü
Kar yağmış dağlara, bozulmamış ütüsü
Rahvan atlar gibi ırgalanan gökyüzü
Gözlerimi kamaştırsa da geleceğim sana
Şimdilik bağlayıcı bir takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.


Ay, şafağa yakın bir mum gibi erimeden
Dağlar çivilendikleri yerde çürümeden
Bebekler hayta hayta yürümeden
Geleceğim diyorum, geleceğim sana
Ne olur kesin bir takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.


Beklesen de olur, beklemesen de
Ben bir gök kuruşum sırmalı kesende
Gecesi uzun süren karlar-buzlar ülkesinde
Hangi ses yürekten çağırır beni sana
Geleceğim diyorum, takvim sorma bana
-Ihlamur çiçek açtığı zaman.


Bu şiir böyle doğarken dost elin elimdeydi
Sen bir zümrüd-ü ankaydın, elim tüylerine deydi
Sevda duvarını aştım, sendeki bu tılsım neydi?
Başka bir gezegende de olsan dönüşüm hep sana
Kesin bir gün belirtemem, n`olur takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.



Eski dikişler sökülür de kanama başlarsa yeniden
Yaralarıma en acı tütünleri basacağım ben
Yeter ki bir çağır beni çiçeklendiğin yerden
Gemileri yaksalar da geleceğim sana
On iki ayın birisinde, kesin takvim sorma bana
-Ihlamur çiçek açtığı zaman.



Bak işte, notalar karıştı, ezgiler muhalif
Hava kurşun gibi ağır, yağmursa arsız
Ey benim alfabemdeki kadîm Elif
Ne güzellik, ne de tat var baharsız
Güzellikleri yaşamak için geleceğim sana
Geleceğim diyorum, biraz mühlet tanı bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.

Ihlamurlar çiçek açtığı zaman
Ben güneş gibi gireceğim her dar kapıdan
Kimseye uğramam ben sana uğramadan
Kavlime sâdıkım, sâdıkım sana
Takvim sorup hudut çizdirme bana
Ben sana çiçeklerle geleceğim
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.

                                           Bahaeddin KARAKOÇ

Çevrimdışı mesirmacun

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.406
  • 4.084
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.406
  • 4.084
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 25 Oca 2011 00:15:38
               TELLİ KAVAK
Bir telli kavak büyürdü,
Daday'ın Çiydere köyünde usuldan usuldan.
Yerin karanlığından azad olmuş,
Aydınlık sular yürürdü ayaklarının ucundan.
Kendi halindeydi telli kavak.
Geceleri gökyüzüne bakarak,
Samanyolunu düşünürdü yaprak yaprak.
Başka şey de dilemezdi.
En uzak rüzgârlara kaptırmıştı başını;
Ona konmayan kuşa kuş,
Ona değmeyen rüzgâra rüzgâr da denmezdi.
Gel zaman git zaman,
Kızını everecekti Çiydereli Halil
Cebindeki yetmezdi.
Bir gece sabaha karşı;
Ver yansın ettiler baltayı ayak bileklerine Telli'nin.
Uyanıverdi ilk vuruştan
Aman, dedi telli kavak; kıyman!
Sular bulandı ayaklarının ucundan,
Yapraklar yalvardı hep bir ağızdan; vurman!
Aman zaman dinler miydi Çiydereli Halil
Kızını everecekti, cebindeki yetmezdi.
Yıkılıverdi telli kavak,
Ortasına gecenin boylu boyuncak.
Oldu mu ya, dedi telli kavak
Böğründe duran baltaya;
Yaşayıp gidiyorduk şunun şurasında.
Kim gönderecek şimdi selamını suların,
Samanyoluna yaprak yaprak?
Ne olacak şimdi rüzgâr?
Kuşlar nereye konacak?
Ordan oraya atıldı telli kavak
Elden ele satıldı.
Boynuna dört demir takıldı
Çankırı'ya beş mavzer atımı uzak,
Bir tepenin duldasına çakıldı.
Telefon direği oldu telli kavak.
Vınladı durdu telefon telleri boynunda.
Samanyoluna baktı geceleri.
Suları düşündü ayaklarının ucunda,
Yapraklarını düşündü,
Rüzgârı düşündü avcunda,
Gözleri dolu dolu oldu.
Bir türkü tutturdu en sonunda:
"Telefonun tellerine kuşlar mı konar?
Herkes sevdiğine cicim, böyle mi yapar?"         
                                                               Aydın GÜN

Çevrimdışı bureyde

  • Uzman Üye
  • *****
  • 462
  • 1.176
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 462
  • 1.176
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 25 Oca 2011 12:21:34
Anneye Özel

Anne gökte bir ışık, anne parlak bir yıldız
Anne yoklukta bir düş, ayda bir yaldız
Anne tutunulan bir dal, dertlerin garip çizgisi
Anne gözümdeki yaşların bir virane dizgisi

Anne güllerin bezemesi, gülden deste
Anne sözümde tutuklu, tarifsiz beste
Anne yanar yürek, can bitkin kafeste
Anne hasret bağırda, anne içimde aheste

Anne ızdırabın adresi mahzun yüzün
Anne baharda mazlum, hazanda güzün
Anne çilemde dolmuş ağlar gözün
Anne bahtımda yazılı merhamet sözün

Anne ayağı altında cennet dizilmiş
Anne yavruya hasret ekilmiş
Anne gül gözlerin gene üzülmüş
Anne hasretine dağlar çözülmüş

Anne gene üzdüler mı seni boynun bükük
Anne dur gökler ağlayacak halin çökük
Anne ümidimde bahtım yırtık sökük
Anne halinde öyle bir naz ki nazlar dökük

Anne kıymeti bilinmeyen ey kutsal güzel
Anne ey kalbin attığı sevgide özel
Anne saçlarımı okşayan şefkatten bir el
Anne versem ömrümü sana olur mu bedel

Anne zahmetim karnında başladı sana
Anne çocukken neler yaptım anlatsana
Anne nasıl veririm hakkını beni anlasana
Anne susuzum özlemine kalbim nasıl kana

Anne kaç kere aç kaldın biz yiyelim diye
Anne kaç gününü sana zindan ettik
Anne uykunu aldık mı gözlerinden
Anne kaç gece sardın bizi sabahın ışığına

Anne biliyorum saysan bitmez zahmetin şefkatin
Anne gücüm yetmez satsam dünyayı olmaz bedelin
Anne değişmem seni dünyayı verseler elime
Anne hakkın ödenmez tek kelime

Anne vursam prangaları gökkuşağına
Anne dağlar devirsem kucağına
Anne güller diksem ocağına
Anne altınlar dizsem bucağına

Anne yetmez sana yetmez
Anne sen rahmetsin
Anne sen özlemsin
Anne sen en güzelsin
Anne gözümde pınar
Anne içimde damar
Anne acılar yamar

Anne sen var ya bitmeyen dizgi
Anne çatlattın ahengi
Anne sildin güzeli rengi
Anne taçsız sultanım
Anne derdim dermanım
Anne cennet fermanım

Anne lalezar, anne güldeste
Anne en güzel şiir, en güzel beste
Anne kalbimde uhde
Anne dudaklarımda buse
Anne kulak ver bu sese
Anne bak yanan nefese
Anne kuşun çırpınıyor, sığmaz kafese

Anne, anne, gül yüzlüm anne
Anne, anne, canım anne
Kıyamadığım rahmetim anne
Sevgisi bambaşka, benim şefkat denizim anne
 
                                                  Mustafa Çalışkan
 

Çevrimdışı bureyde

  • Uzman Üye
  • *****
  • 462
  • 1.176
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 462
  • 1.176
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 25 Oca 2011 12:23:33
Yaşamak Güzeldir Anne

Anne ben senin oğlunum
Kanayan bir yurdum var
Anne ben senin oğlunum
Sönmeyen bir umudum var

Ellerimi tutma ne olur
Beni ağlatma ne olur
Anne ben senin oğlunum
Bu kavgaya inancım var

Yasamak güzeldir anne
Yasamak senin için
Yasamak güzeldir anne
Yasamak yarınlar için

Ölmek yaşamaktır yine
Halkının yüreğinde
Ölmekte güzeldir anne
Ölmek özgürlük için

Anne seni seviyorum
Sana ihtiyacım var
Anne seni seviyorum
Ciğer delen bir acım var
 
Yusuf Hayaloğlu
 

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.097
  • 2.904
  • 12.097
# 25 Oca 2011 12:42:13
Nazım Hikmet'in Bilinmeyen Son İki Şiiri
Bütün Yolculuk Boyunca Hasret Ayrılmadı Benden
Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden
gölgem gibi demiyorum
çünkü hasret yanımdaydı zifiri karanlıkta da
Ellerim ayaklarım gibi de değil
uykudayken yitirirsin elini ayağını
ben hasreti uykuda da yitirmiyordum
Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden
açlıktı, susuzluktu demiyorum
sıcakta soğuğu, soğukta sıcağı aramak gibi de değil
giderilmesi imkânsız bir şey
ne sevinç ne keder
şehirlerle bulutlarla türkülerle de ilgisiz
içimdeydi dışımdaydı
Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden
zaten elimde ne kaldı bu yolculuktan
hasretten gayrı


Bir Ucu Bir Kuyuda Kaybolan Rüzgârlı Bir Şosede
Bir ucu bir kuyuda kaybolan rüzgârlı bir şosede
bana doğru yaklaşıyor kavuşma saatımız yalnayak
yüzü saçlarıyla örtülü kavuşma saatımızın
bir de ağır yürüyor ki deli olmak işten değil
Bana doğru yaklaşıyor kavuşma saatımız yalnayak
ben de telefon direğine bağlıyım kollarımdan
yüreğim de yorgun mu yorgun duracak nerdeyse
bir de alnıma bir su damlıyor aynı yere artsız arasız
Bana doğru yaklaşıyor kavuşma saatımız yalnayak
ben de seni düşünüyorum da seni düşünüyorum
ben de seni düşündükçe o da ağırlaştırıyor yürüyüşünü
bu böyle giderse yıkılabilirim direğin dibine
o yanıma varmadan....

N.Hikmet RAN

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 25 Oca 2011 14:27:39
Hatırlatma

Mektup derken şiir oldu bak gene ,
Darılırsan ben ölürüm, unutma...
Taze sarmaşığım, hoyrat bedene...
Sarılırsan ben ölürüm, unutma...

Bir gün güneş olur göle doğarsın ,
Bir gün yağmur olur yola yağarsın ,
Bir gün çiçeklerden koku sağarsın ,
Yorulursan ben ölürüm, unutma...

Kılıç ağzı yoldur, ok ucu meydan ,
Dikkat et; sen benim canımsın ey can! .
Koyakta kekliksin, kayada ceylan ,
Vurulursan ben ölürüm, unutma...


“Aşk” denince aklı bırak, deli ol! .
Işık ışık gökten inen dolu ol
Boz-bulanık akan yağmur seli ol
Durulursan ben ölürüm, unutma...

Dinlemek zor, anlamak zor yâr beni
Göreceksen dertte, gamda gör beni ,
Gönül toprağıma yaptım türbeni
Dirilirsen ben ölürüm, unutma......
 Abdurrahim KARAKOÇ

Çevrimdışı galipkudalak

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.129
  • 10.546
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.129
  • 10.546
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 25 Oca 2011 14:56:02
 Bir gün kaldığın yerden başlayacaksın,
Biri seni bulacak.
"Önce korkacaksın eski acılara yakalanmaktan,
Biraz ürkeceksin,
...Ne kadar dirensen de nafile.
İnsansın sonuçta, seveceksin".

Eski acılara bakıp da küsme sevdalara,
Gevura kızıp da oruç bozulmaz.
"Sök at kafandan acabaları,
Bir kemik aynı yerden iki defa kırılmaz." [Can Yücel]

Çevrimdışı parames_syum

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.381
  • 15.878
  • 1.381
  • 15.878
# 25 Oca 2011 15:42:36
" Kimlere dert yansam bugün ?
 Kötüye çatan iyi insanlara
 Herkes gülüp geçiyor.
 Kime dert yansam bugün ?
 İnsanlar haset dolu.
 Güvendiklerinde de yürek yok..."
                               (Mısırlı bir şairden alıntı)

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 25 Oca 2011 19:58:33
HALİME TERCÜMANDIM

Sözümona insandım
Hamsiydim buğulandım
Koynumdaki hatunu
Havva anamız sandım

Beyazıt Kulesiydim
Hem Kumkapıdaki yangın
Arap itfaiyeciynen
Kendi derdime yandım

Pir Sultandım abdaldım
Düz rakıya dadandım
Çekip çekip kafayı
Anacığımı andım

Banazdaydı bazlamam
Ve radyodaki reklam
Yaşamı yandaş sayıp
Bana bir ekmek bandım

Arşa vardı feryadım
Firazda kör kadıydım
Kararsızlıktan cayıp
Katlime karar aldım

Gül benizli isyanım
Eksi çıktıkça kanım
Arta durdu bicanım
Ben ölsem ölsem bile

Dipdiri o sol yanım

 CAN YÜCEL

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 25 Oca 2011 20:00:22

   Özledim seni...
Ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir.
Beynimi uyuşturuyor özlemin...
Çok sık birlikte olmasak bile
Benimle olduğunu bilmenin
Bunca zamandır içimi ısıttığını
Yeni yeni anlıyorum

Yokluğun,
Hatırladıkça yüreğime saplanan bir sızı olmaktan çıkıp
Mütemediyen bir boşluğa
Sabahları seni okşayarak başlamaları
Akşamları her işi bir kenara koyup
Seninle başbaşa konuşmaları özlüyorum;
Oynaşmalarımızı,
Yürüyüşlerimizi,
Sevimli haşarılığını,
Çocuksu küskünlüğünü...

Nasıl da serttin başkalarına karşı
Beni savunurken;
Ve ne kadar yumuşak
Bir çift kısık gözle kendini
Ellerimin okşayışına bırakırken
Gitmeni asla istemediğim halde
Buna mecbur olduğunu görmek
Ve sana bunları söylemeden
''Git artık'' demek
''Beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk kavuşacaksın mutluluğa''
Demek sana ne de zor

Seni görmemek ve belki yıllar sonra
Karşılaştığımızda
Bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden...
Yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek....

---Can Yücel---

Çevrimdışı BAYPARS2

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.975
  • 7.279
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.975
  • 7.279
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 25 Oca 2011 20:35:27
Sen severken terketmeyi kimden öğrendin?
Bu vicdansız gözleri nerden aldın sen
Kayalara vurmuş martıların çığlığı daha kurumamışken
Bu sesi bu sedayı kimden aldın sen
Saçların yüreğimin perçeminden bağlarken
Babandan annenden kimden aldın sen
Daha yaşım 18
Sevmeye Sevdalıyken
Şu civan yüreğimde yılkı atlar koşarken
Elim ayağım buz kesmiş yinede üşümezken
Severken terketmeyi kimde gördün sen
Hangi ölüm çaldı yanlızlığını
Hangi mezarlıkta kaldı çılgın gülüşün söyle
Hangi şubat dalında sımsıcak umutların
Kaşların hilali devrilmişken üstüme
Söyle hangi yüreğin gözüdür saçıma taktıkların
Hangi yüreğin gözü söyle
Ve işte ben geceyi delirten, geceyle deliren
Hem geceye seslenip hem geceye sabreden
O esmer sesli adam işte ben
O gönül gergefine çaresizlik işleyen
Ozanların diliyle atını mahmuzlayıp
Köroğlu diyarından Ardahana seslenen
Ben o esmer sesli adam, kendi sesine dağlanıp
Göz yaşını gizleyen işte ben
Peki ya sen sen söyle
Sedası kulağımda, elası nazarımda
Göçmen kuşlar gibi çırpınan kadın
Dağlanmış yüreğimi mısralar soğutmazken
Yelkovanın boyuna akrepler soyunmuşken
Seni seven bu yürek seninle yorulmuşken
Hangi terazi tartar sana olan sevgimi
Hangi bakış götürür şu aklımı başımdan
Çicek açma çağında dallarımı kırmışken
Şiir yazan ellerim, elerine hasretken
Hiç mi için sızlamaz
Kayalardan tuz çalıp şu yarama basarken
Severken terketmeyi oyunmu sandın sen
Severken ayrılmayı kimde gördün sen
Severken ayrılmayı kimde gördün sen

Bedirhan Gökçe

Çevrimdışı BAYPARS2

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.975
  • 7.279
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.975
  • 7.279
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 25 Oca 2011 20:48:58
Sen Olmasaydın

Sensin bu gönlümün yönü mekanı
Bende ar olmazdı sen olmasaydın
Ak nergizler sana aksın dağlarda
Balda sır olmazdı sen olmasaydın

Dağlardaki güneş doğmaz aleme
Buluttaki yağmur yağmaz aleme
Gölümdeki güzel sığmaz aleme
Dünya dar olmazdı sen olmasaydın

Suru sırdan derler suyuma benim
El eyleyen çıkar toyuma benim
Elde güzel çokmuş neyime benim
Gözüm kör olmazdı sen olmasaydın

Kuşlar yuvasından uçar mıydı ki
Bulutlar yağmurdan kaçar mıydı ki
Yaylada çiçekler açar mıydı ki
Dağlar Kar olmazdı sen olmasaydın

Dostlarım el oldu senin uğruna
Gözlerim Sel oldu senin uğruna
Sefai'yim del oldu senin uğruna
Gurbet zor olmazdı sen olmasaydın


SEFAİ

Çevrimdışı liff

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.251
  • 13.081
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 4.251
  • 13.081
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 25 Oca 2011 22:27:44
BEŞ SATIRLA

 
Annelerin ninnilerinden
Spikerin okuduğu habere kadar,
Yürekte, kitapta ve sokakta yenebilmek yalanı,
Anlamak, sevgilim, o, bir müthiş bahtiyarlık,
Anlamak gideni ve gelmekte olanı.
                                                                   

Nazım Hikmet Ran
 

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 25 Oca 2011 22:30:58
TRAMVAYDA BİRİSİNE

Efendi! Yan gözle hor bakma bana,
Senin baban kadar benim yaşım var
Belki tuhaf gelir şu halim sana:
Geçinmek uğrunda çok savaşım var.

Halimden hoşnudum; düşkün değilim.
Süste senden elbet üstün değilim! ..
Bahtıma mağrurum, küskün değilim.
Ne korkum, ne hırsım, ne telâşım var.

Elimde kuvvet var; eldivenim yok.
Yakamda gülüm yok, yâsemenim yok.
Zengince bir dayım, bir yeğenim yok,
Benden daha fakir bir kardeşim var.

Esirci değilim, esir değilim.
Sizin kumpanyada müdir değilim.
Üç tuğlu, beş tuğlu vezir değilim,
Başımda sorguç yok, fakat başım var!

Her neyse muradım, ben ona yettim:
Değersiz ömrümü hayra sarfettim.
Kâbe-i maksûde dosdoğru gittim,
Benim “namus” gibi bir yoldaşım var.

Şu açık alnımda kara istemem;
İzzetinefsimde yara istemem! ..
Zillete mukabil para istemem,
Evimde yiyecek bulgur aşım var! ..

Zâhire bakanlar belki yanılır;
Kisbinden sorulup kişi tanılır.
Feylesof Rıza'yım adım anılır,
Dünyada malım yok..Mezar taşım var!

rıza tevfik bölükbaşı

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.431
  • 177.430
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 17.431
  • 177.430
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 25 Oca 2011 22:40:39
Desem Ki...


Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır,
Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
Sende tattım yemişlerin cümlesini.

Desem ki sen benim için,
Hava kadar lazım,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir şeysin;
Nimettensin, nimettensin!
Desem ki...
İnan bana sevgilim inan,
Evimde şenliksin, bahçemde bahar;
Ve soframda en eski şarap.
Ben sende yaşıyorum,
Sen bende hüküm sürmektesin.
Bırak ben söyleyeyim güzelliğini,
Rüzgârlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber.
Günlerden sonra bir gün,
Şayet sesimi fark edemezsen,
Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden,
Bil ki ölmüşüm.
Fakat yine üzülme, müsterih ol;
Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini,
Ve neden sonra
Tekrar duyduğun gün sesimi gök kubbede,
Hatırla ki mahşer günüdür
Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.

[ Cahit Sıtkı TARANCI ]

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK