Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 21 Oca 2011 12:00:23
Bugün cuma;
Büyükannemi hatırlıyorum,
Dolayısıyla çocukluğumu,
Uzun olaydı o günler!
Yere düşen ekmek parçasını
Öpüp başıma götürdüğüm günler!
O zaman inandığım gibi,
Sahiden bir öbür dünya varsa eğer,
Orada da cumaysa bugün,
Başında bulutlardan beyaz örtüsü,
Büyükannem namaz kılmaktadır,
Namahrem eli değmez seccadesinde;
Mekkei Mükerremeden getirilmiş.
Dilerim duasında unutmasın beni;
Günahkar olduğumu hatırlayarak.
( Cahit Sıtkı Tarancı )

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 21 Oca 2011 14:32:51
YALNIZSIN

Bir akşam ışıkların dağlara güldüğünü
Bir akşam bulutların seyre döküldüğünü

Görürsün hasretiyle sabah ezgilerinin
Bir akşam gözlerin ufka dalar pek derin

Kuşlar öter, uçuşur yeşil dallara konar
Umutlar yaprak yaprak alevlenir de yanar

Son mutluluk sesleri dökülür dudaklardan
İnsanlar gölge gibi çekilir sokaklardan

Rüzgar okşamaktayken anne gibi tenini
Gecenin kolları sessizce yakalar seni

Anlarsın gözlerinin dolup boşaldığını
Anlarsın yalnızlığı ve yalnız kaldığını

 NURULLAH GENÇ

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.097
  • 2.904
  • 12.097
# 21 Oca 2011 16:35:32
Yalnız insan merdivendir
Hiçbir yere ulaşmayan
Sürülür yabancı diye
Dayandığı kapılardan

Yalnız insan deli rüzgar
Ne zevk alır ne haz verir
Dokunduğu küldür uçar
Sunduğu tozdur silinir

Yalnız insan yok ki yüzü
Yağmur çarpan bir camekan
Ve gözünden sızan yaşlar
Bir parçadır manzaradan

Yalnız insan kayıp mektup
Adresimi yanlış nedir
Sevgiler der fırlatılır
Kim bilir kim tarafından


Louis Aragon- Yalnız İnsan

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 21 Oca 2011 17:49:58
Gitme Sevgilim   


Gözümde yaşlarla bırakıp beni

Elveda diyerek gitme sevgilim

Bir anlık öfkeyle yıkma her şeyi

Kalbine sormadan gitme sevgilim



Ağlatır şarkılar susturamazsın

Zor gelir ayrılık alışamazsın

Canlanır anılar unutamazsın

Kalbine sormadan gitme sevgilim



Mutluluk getirmez vefasız yıllar

Teselli vermez ki baktığın fallar

Gurur dağlarından aşılmaz yollar

Kalbine sormadan gitme sevgilim

(alıntı)

Çevrimdışı dilekfudi

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 255
  • 820
  • 255
  • 820
# 21 Oca 2011 18:51:26
İstiklal Marşımız

Çevrimdışı akkaya33

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.105
  • 12.722
  • 2.105
  • 12.722
# 21 Oca 2011 18:53:25
 Farzetki



Farzet ki bir rüyaydı tüm yaşanan
Derin değildi birbirimizden uzakta uyunan hiçbir uykumuz
Yüzümüze vurdu sabahın ilk ışığı,
Erken uyandık….

Farzet ki..
Bir bilinmezin sürgünlüğündeymiş iki yürek
O bilinmezin, bildik bir köşesinde denk düşmüş iki çıkmaz sokak
Kapıları kapalı
Perdeleri çekili
Ve tüm çiçekleri solmuş bir balkonun
Buzdan demirlerine saplanmış birkaç parça umuttayız

Farzet ki…
Çocukluğumuzdan kalma bir masaldaymışız
Bir varmış bir yokmuş diye başlayan ama sonu hiç gelmeyen
Leyla ile Mecnunun hikayesinde takılı kalmış aklımız
Bu zamanda halimize bakmadan, bir cesaret oyunu oynamaya kalkmışız
Farzet ki, roller ağırmış
Mekan uygunsuz,
Zamansa oldukça dar
Hiç alkış almamışiz,
ilk oyunumuzda yerle bir olmuş hayallerimiz,
Yıkılmışız….

Farzet ki,
Olmayacak bir avuntunun kollarında,
Ömrünü tamamlamaya çalışan iki ömürmüşüz
Ha yaşanmış, ha yaşanmamış diyerek kadere karşı gelememiş
Çaresiz boynmuzu bükmüşüz
Ne göz yummuşuz içimizde kıpırdanan o deli sevdaya
Ne görmezlikten gelebilmişiz birbirimizi
Farkına vardığımızda dipten yıkan vurguna rast gelmiş yolumuz
İstemeden ayrılığa kul olmuşuz…..

Farzet ki.
Gittiğimiz en kolay yolmuş tırmandığımız şu yokuş
Ne başı belli ne sonu, öylece kosup durmusuz
aklarımızdaki güç,
Yüreklerimizdeki sevgi dayanacaktı belki ama
Farzet ki,
Yokuş yorulmuş….

Çevrimdışı gokseldeniz34

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.877
  • 3.718
  • 2.877
  • 3.718
# 21 Oca 2011 19:17:31

PERİLER AŞKA UÇAR


ne güzel çarşaflar sererdin aşka
üstünde serin kanatların yelken açardı
bir gün kim bağırdıysa uyandık birbirimizden
-deniz bitti, boğuluyorum, camı açsana!

denizin üstünde uyku yasaklandığından beri
karadayım, boğulsam da kırpmıyorum gözlerimi
her zaman benim gözlerim değil uykusuz
görüyorum beni okşayan gözlerindeki geceyi

yakılacak öyle çok sır var ki bu ormanda
yine sen tutuştur, yine bir avuç suyun
uslandırsın deli çiçekleri ezen kötü sözleri
derim ki: - aşk varmış o perinin çırptığı her kanatta!


    Haydar ERGÜLEN

Çevrimdışı sevooş

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.227
  • 18.478
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 5.227
  • 18.478
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 21 Oca 2011 21:09:11
*YÜRÜMEK*
Yürümek;
yürümeyenleri
arkanda boş sokaklar gibi bırakarak,
havaları boydan boya yarıp ikiye
bir mavzer gözü gibi
karanlığın gözüne bakarak
yürümek!..


Yürümek;
dost omuzbaşlarını
omuzlarının yanında duyup,
kelleni orta yere
yüreğini yumruklarının içine koyup
yürümek!..


Yürümek;
yolunda pusuya yattıklarını,
arkadan çelme attıklarını
bilerek
yürümek...


Yürümek;
yürekten
gülerekten
yürümek...


Nazım Hikmet Ran




Çevrimdışı ~Sükut-u HayaL~

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.081
  • 6.760
  • 4.081
  • 6.760
# 21 Oca 2011 21:38:21

Sevdiğim İkinci Kadınsın Sen... ( ♥ )

Sevdiğim ikinci kadınsın sen
İlkini sevmeye mecburdum
Çok iyiliği oldu bana
Ve hayatımda hiçbir mecburiyeti onun kadar sevmedim
Sevdiğim ikinci kadınsın sen
İlkinin yerini alman mümkün değil

O öğretti bana sevmeyi
O öğretmese sevemezdim seni bile
İnan o tuttuğu için ellerimden
Yürümeyi öğrendim, koşabildim sana
Onun gözlerine benzediği için gözlerin
Alamadım gözlerimi senden
Sana aşığım, seni seviyorum
Sevdiğim ikinci kadınsın sen
Hayatım boyunca omzumda taşıyorum onu
Ve sen her sabahımdasın
Kıskanma
Alfabede bile senin adının baş harfi ondan sonra gelir
Kalbim şimdi senin
Onun kadar sev beni, kâfi
O doğurdu, sen öldürme.

Cyhn Ylmz

Çevrimdışı ibrahimkaraman

  • B Grubu
  • 308
  • 653
  • 308
  • 653
# 21 Oca 2011 21:59:12
Hükümet

Bu hükümet
Pir Sultan'a pasaport vermiyor,
Onu anladık.

Yunus Emre'ye de
Basın kartı vermiyor,
Onu da anladık.

Ama bu hükümet
Ferman çıkarmış
Karacaoğlan'ı
Otobüse bindirtmiyor.

Cemal Süreya

Çevrimdışı wanted1

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 3.442
  • 3.859
  • 3.442
  • 3.859
# 21 Oca 2011 22:04:42
Gözlerim Gözlerinde
 

Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin?
Hep böyle içinde bir uzak ışık mı yanar?
Bakışlarında beni dinlendiren bir şey var,
Kıyısındaymış gibi en sakin denizlerin…

Bir yelkenliyim şimdi ben senin limanında,
Fırtınalardan geldim sende dinleniyorum,
Bu huzur, bu sessizlik hiç bitmesin diyorum,
En eşsiz dakikalar sürsün senin yanında…


Hiç yumma gözlerini ışığın eksilmesin,
Gündüzüm, aydınlığım, ipekböceğim benim,
Güz bahçemde açılmış o son çiçeğim benim…

Yorgun kalbim seninle elem nedir bilmesin,
Ayırma gözlerimden çocuksu gözlerini,
O sakin, o yalansız, o kuytu gözlerini…

Ümit Yaşar Oğuzcan

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 21 Oca 2011 22:22:22
SEVEBİLME İHTİMALİ

Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan
Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam...
Ben seninle bir gün Veyselkarani'de haşlama yeme ihtimalini sevdim.
İlkokulun silgi kokan, tebeşir lekeli yıllarında
Ankara'da karbonmonoksit sonbaharlar yaşanırdı o zaman
özlemeye başladım herkesi...
Ve bu hasret öyle uzun sürdü ki, adam gibi hasretleri özlemeye başladım sonra..
Bizim Kemalettin Tuğcu'larımız vardı...
Bir de camların buğusuna yazı yazma imkanı...
Yumurta kokan arkadaşlarla paylaşılan kahverengi sıralarda,
solculuk oynamaya başladık..
Ben doktor oluyordum sen hemşire, geri kalanlar kontrgerilla...
Kırmızı boyalarla umut ikliminde harfler yazılıyordu pütürlü duvarlara ve
Türk Dil Kurumu'na inat bir Türkçeyle...
Ağbilerimizden öğrendik, S harfinden orak çekiç figürleri türetmeyi..
Ankara'ya usul usul karbonmonoksit yağıyordu.
Ve kapalı mekanlarda sevişmeyi öneriyordu haber bültenleri.
Oysa Ankara'da hiç sevişmedim ben.
Disiplin kurulunda tartışılan aşkım olmadı benim..
Sınıfça gidilen pikniklerde kıçımıza batan platonik dikenleri saymazsak..
Ankara'ya usul usul kurşun yağıyordu..
Ve belli bir saatten sonra sokağa çıkmamayı öneriyordu haber bültenleri.
Oysa hiç kurşun yaram olmadı benim
Ve hiç bir mahkeme tutanağında geçmedi adım
Çatışmaların ortasında sevimli bir çocuk yüzüydüm sadece
Sana şiirler biriktiriyordum fen bilgisi defterimde, ama sen yoktun
Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum, suni teneffüs saatlerinde
Okul servisi seni hep zamansız, amansızca bir lojman griliğine götürüyordu
Ben, senin benimle Tunalı Hilmi Caddesi'ne gelebilme ihtimalini seviyordum.

Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum.

Yaz sıcağı toprağa çekiyor da tenimin çatlamaya hazır gevrekliğini
Sonra otobüs oluyordum, kırık yarık yolların çare bilmez sürgünü
Ne yana baksam dağ ve deniz sanıyordum
Muş ovasının yalancı maviliğini
Otobüs oluyordum bir süre
Yanımızdan geçen kara trenlerle yarışıyordum, yanağım otobüs camının garantisinde
Otobüs oluyordum
Bir ülkeden bir iç ülkeye
Çocukluğuma yaklaştıkça büyüyordum.
Zap suyunun sesini başına koyuyordum şarkılarımın listesinin
Korkuyordum
Sonra iniyordum otobüsten
Çarşıdan bizim eve giden, ömrümün en uzun,
ömrümün en kısa, ömrümün en çocuk,
ömrümün en ihtiyar yolunu koşuyordum.
Çünkü sonunda annem oluyordum, babam kokuyordum sonunda..
Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan
Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam
Ben seninle bir gün Van'daki bir kahvaltı salonunda
Ben seninle sadece bilmek zorunda kalanların bildiği
bir yol üstü lokantasında
Ben seninle, Ağrı dağına mistik ve demli bir çay kıvamında bakan
Doğubeyazıt'ın herhangi bir toprak damında
Ben seninle herhangi bir insan elinin
terli coğrafyasında olma ihtimalini sevdim

Ben senin, beni sevebilme ihtimalini sevdim!

Yılmaz ERDOĞAN

Çevrimdışı ibrahimkaraman

  • B Grubu
  • 308
  • 653
  • 308
  • 653
# 22 Oca 2011 10:55:23
Kısa Türkiye Tarihi
I

Şelaleye
Düşmüştür zeytinin dalı;
Celaliyim
Celalisin
Celali.


II

Üç anayasa
ortasında büyüdün;

Biri akasya
Biri gül
Biri zakkum.


III

Türkiye'nin adı,
Soyadı yasasından beri
Atatürk adından
Soyutlanamadı;

1930'lu yıllarda
Etitürkiye;

1940'lı yıllarda
Atetürkiye;

1950'li yıllarda
Uditürkiye;

1960'lı yıllarda
Ötetürkiye;

1970'li yıllarda
Atatürkiye;

1980'li yıllarda
Aditürkiye;

Mavi yolculuklar var bir de
O yunanı o güzel yolculukarda,
Hemen her zaman:
Adatürkiye


IV

O yıllarda ülkemizde
Çeşitli hükümetlerle
Yetmiş iki dilden
İkisi yasaklanmıştı:

İkincisi Türkçe.


V

Kahvede subay yok,
Bu nasıl iştir.

Cemal Süreya

Çevrimdışı berrin67

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 220
  • 810
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 220
  • 810
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 22 Oca 2011 11:05:47
Yani,öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmeken korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
Yaşamak yani, ağır bastığından...

Nazım Hikmet Ran

Çevrimdışı parames_syum

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.381
  • 15.878
  • 1.381
  • 15.878
# 22 Oca 2011 12:03:49
 Ne atom bombası,
 Ne Londra Konferansı.
 Bir elinde cımbız,
 Bir elinde ayna.
 Umurunda mı Dünya !
                           Orhan VELİ

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK