Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı akkaya33

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.105
  • 12.722
  • 2.105
  • 12.722
# 05 Oca 2010 17:06:18
ANLARSIN

Bir gece habersiz bize gel
Merdivenler gıcırdamasın
Öyle yorgunum ki hiç sorma
Sen halimden anlarsın
Sabahlara kadar oturup konuşalım
Kimse duymasın
Mavi bir gökyüzümüz olsun
Kanatlarımız dokunarak uçalım
İnsanlardan buz gibi soğudum
İşte yalnız sen varsın
Öyle halsizim ki hiç sorma
Anlarsın
                                      Cahit KÜLEBİ

Çevrimdışı ben02

  • Uzman Üye
  • *****
  • 585
  • 526
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 585
  • 526
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 05 Oca 2010 18:01:47
(Murat İnce) Çekil Git

“Ayrılık Sevdi Bizi, İçim Hüzün Denizi
Çekil Git Desemde Gitme Sevdiğim
En Güzel Derdim Sensin, Ölüm Seninle Gelsin
Bende Git Desemde Gitme”

“Sana Git Dediğim Yalan
Yokluğun Bende Kalan
Son Sözüm Budur Sakın Sakın Gitme”

Çekil Git Artık Düşlerimden,
Bıkıp Usanmadın mı Benden Artık ?
Gözlerimden, Yüreğimden, İçimden,
…Ve Varolan Her Şeyimden, Git Artık..

Dokunma, Kirletirsin Beyazları,
Konuşma, Tüketirsin Satırları,
Mehtabı Bırak, Doğan Ayrılık,
Çekil Git, Şafak Gelen Aralık…

Kanıyorum Zaten, Uzak Dur Benden,
Sebebin Olurum, Yakanın Olurum,
Çekil Git Yolumdan, Ölümün Olurum,
…Ve Git Artık, Ne Olursun Git Benden
Konuşma, Nefesini Al Benliğimden,
Ben Soluğunu Kesmeden,
Sus Demeden, Sus Ne Olur, Söylemeden,
Git, Bir Daha Allah Aşkına, Hiç Dönmeden…

Yıkıl Git Artık Hayallerimden,
Kumdan Evlerin, Yıkıldı Artık,
Taşlarımdan, Oyuncaklarımdan, Beynimden,
…Ve Yaşayan, Her Şeyimden, Git Artık
Uzanma, Karaya Çalarsın Günlerimi,
Söylenme, Devrik Tümcelerim Olursun,
Ne Öznesini, Ne Yüklemini Kurtarabilirsin
Çekil Git, Bırak, Bütün Düşüncelerimi…

Yaralıyım Zaten, Şöyle Dur Gönlümden,
Derdin Olurum, Korun Olurum,
Çekil Git, Harın Değil, Külün Olurum,
…Ve Git Artık, Ne Olursun Git, Git Gözlerimden
Kal Yerinde Öylece, Ses Etme,
Mevsimler Solsun Senelerce,
Mümkünse Çıkmasın, O İki Hece,
Öldü de, Bitsin Bu İşkence…

Ya da Bir Sonbahardı, Sarardı de,
Düşen Her Bir Yaprakta, Uzaklaştı de,
De ki, Gövdeden Dal Kırıldı,
Kopan Candı, Yıkıldı de, Deki Öldü, Öldü de…
Yaşamaz de, Olsun de, Deki Bitti, Bitti de…
Kardı Yağdı, Yağmurdu Aktı,
Sonra Toprağa Karıştı, Kurudu de, Soldu de…
Ne Bileyim İşte, Kısaca Öldü de…

…Ve Çekil Git Artık, Gölge Etme,
Alın Yazısı Gibi Görme,
Değilim Birşeyin, Olmadım Hiçbir Şeyin,
Çekil Git Artık, Ne Olur Çekil Git, Kötü Söyletme…
Yaşamaz de, Olsun de, Deki Bitti, Bitti de…
Kardı Yağdı, Yağmurdu Aktı, Kurudu de…
Sonra Toprağa Karıştı, Soldu de…
Ne Bileyim İşte, Kısaca Öldü de…
Ne Dersen de.

Çevrimdışı nurcany

  • Uzman Üye
  • *****
  • 625
  • 838
  • 625
  • 838
# 05 Oca 2010 19:40:04
Niceleri geldi , neler istediler,
Sonunda dunyayı bırakıp gittiler:
Sen hiç gitmeyecek gibisin , değil mi?
O gidenler de hep senin gibiydiler.

ÖMER HAYYAM

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 05 Oca 2010 23:33:50
h.n.a.


GEL BUYRUĞU

Tanrı’nın "gel" buyruğu tatlılıkla erince
Ona doğru can kuşu nice uçmasın, nice?
Ne yaşamak tasası, ne dünyanın yasası,
Ne de bir kaygı kalır can yükünü derince.

Bu dirlik bir kılıçsa ölüm onun kınıdır;
İkisini birlikte verirler bir verince.
Ecel dedikleri şey erlerin kevseridir;
Gözünü kırpmadan iç, içme çağı erince.

Bir yumunca gözünü, kaybedince özünü
Çalamazsın sazını öyle inceden ince .
Ne güneş kalır, ne ay; ne ırmaklar akar, ne çay;
Dünya`ya gelmedin say yağız yere girince.

Bildiğin, neyse unut, Tanrı`ya kavuştun tut,
Bir gün ölüm meleği seni yere serince.
Su gördüğün ne varsa birer birer küçük damladır,
Bir denize akıyor hepsi yerli yerince.

Bir gördüğün baştır, mezar beşiğe aştır,
Ölü diriye eştir, düşün biraz derince.
Atsız! Ölüm gerekmek teninde can yaşarken,
Sen burada olmazsın ölüm kanat gerince...

Çevrimdışı atasay15

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.483
  • 10.706
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 10.483
  • 10.706
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 06 Oca 2010 13:31:40
Vur


Ey Türk vur, vatanın bakirlerine,
Günahkar gömleği biçenleri vur;
Kemikten taslarla şarap yerine
Şehitler kanını içenleri vur!

Vur, güzel aşıklar cenazesinden
Kırmızı meşaller yakanları vur;
Şehvetin raksına yetim sesinden
Besteler, şarkılar yapanları vur!

Vur, katlin o kızıl sapanlarıyla
Dünyaya ölümler ekenleri vur;
Vur, zulmün o kanlı urganlarıyla
Bir kavmi iplere çekenleri vur.

Vur, etten, kemikten saraylar kuran
O vahşi ruhları ezmek için vur;
Dört büyük rüzgara küller savuran
O mücrim elleri kesmek için vur!

Vur, sen de mukaddes hürriyet için,
Dünyanın diktiği bayrak için vur;
Her dinin sevdiği adalet için,
Her yerde haykıran bir hak için vur!

Vur, aşkın ve hakkın zaferi için,
Vur, senden bak, dünya bunu istiyor;
Vur, yerde bak tarih senin seyircin;
Vur, gökten bak Allah sana; "Vur!" diyor.

Vur, çelik kolların kopana kadar
Olanca aşkınla, kuvvetinle vur;
Son düşman, son gölge kalana kadar
Olanca kininle, şiddetinle vur.

Vur, senin darbenden çıkacak ateş
İntikam isteyen bir milletindir;
Alnında doğacak kırmızı güneş,
Bu senin ilahi hürriyetindir!...

Mehmet Emin Yurdaku l

Çevrimdışı ben02

  • Uzman Üye
  • *****
  • 585
  • 526
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 585
  • 526
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 06 Oca 2010 14:10:30
Anlamazsın Yar

Anlamazsın yar
Seni seçti bu yürek
Gökyüzü yıldız olur
Yıldızlar umut olur
Ben yalnız çaresiz bitik
Sen anla aşka yenik


Sevdiğim uzak durma
Yüreğim yanı başımda
Al canım senin olsun
Bırakma yarı yolda
Sevdalar senin olsun
Umutlar seni bulsun
Ben sensiz çaresiz yorgun
Aklarım helal olsun


Bir gün bir gün karşıma çıkacaksın
Gözlerin dolacak deliler gibi ağlayacaksın
Yağmurdaki ilk buseyi
Yüreğimdeki o büyük sevgiyi
Asla asla unutamayacaksın
Çünkü çünkü


Bende seni unutamadım
Seni bir an bile
Gözler gördü seni
Yanında başka biri
Sen mutlu hayat dolu
Yüreğim unut onu

alıntıdır...

Çevrimdışı ErginCan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 597
  • 2.873
  • 597
  • 2.873
# 06 Oca 2010 15:46:20
BU ÇAĞRI SANADIR

Bir damla SU gönder bana
Eğer gönderebilirsen
Ana sütü gibi tertemiz olsun
Bir damlası Karadeniz
Bir damlası Akdeniz olsun

Bir avuç TOPRAK gönder bana
Edirne koksun, Ağrı koksun
Her zerresi burcu burcu
Türkiye koksun
Anadolu’dan çağrı koksun

Bir dilim EKMEK gönder bana
Yiyince lezzetini hissedeyim
Bereketini hissedeyim
Köy köy, tarla tarla
Memleketimi hissedeyim

Bir demet ÇİÇEK gönder bana
Renkleri;
Sarı, kırmızı, beyaz ve mavi olsun
Râyihâsı, estetiği
semâvi olsun

Bir tutam SEVDA gönder bana
Veysel Garani’nin, Yunus Emre’nin
Sevdasından olsun
Mevlâna’nın Mevlâ’sından olsun
Sevdâların hasından olsun

Bir RÜYA gönder bana
Yürürken, otururken
Güneşi, Ayı seyredeyim
Aradan kalksın tüm duvarlar
Mâverâyı seyredeyim

Bir damla ALINTERİ gönder bana
Yazdığın ŞİİRLERİ gönder bana
Okumaya ihtiyacım var...

 ABDURRAHİM KARAKOÇ

Çevrimdışı eksinar

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.028
  • 3.678
  • 1.028
  • 3.678
# 06 Oca 2010 21:23:52
İÇERDE

Haberin var mı taş duvar?

Demir kapı, kör pencere,

Yastığım, ranzam, zincirim,

Uğruna ölümlere gidip geldiğim,

Zulamdaki mahzun resim,

Haberin var mı?

Görüşmecim yeşil soğan göndermiş,

Karanfil kokuyor cigaram

Dağlarına bahar gelmiş memleketimin...
A.Arif

Çevrimdışı yenibetşe

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.338
  • 3.551
  • 3.338
  • 3.551
# 06 Oca 2010 21:56:04
Ağlasam sesimi duyar mısınız mısralarımla,
Dokunabilir misiniz gözyaşlarımı ellerinizle,
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel kelimelerinse kifayetsiz olduğunu,
Bu derde düşmeden önce.

Çevrimdışı okay

  • Uzman Üye
  • *****
  • 356
  • 392
  • 356
  • 392
# 06 Oca 2010 22:55:03
 
 
Bakma Turaç

Bakma turaç, bakma bana el gibi
Sen bu Çukurova'nın öz kuşu değil misin
Ben bu Çukurova'nın öz oğlu değil miyim
Bakma turaç, bakma bana el gibi.

Sivas'lardan inmedim mi kar sularıyla
Ekmek deyip sarmadım mı göçümü turaç
Bir tencere can aşını bölüşmedim mi
Bakma turaç, bakma bana el gibi.

Tunceli'den, Kırşehir'den, Van'dan, Bitlis'ten
Sürekavı yemişçene gelen kim olan
Açılmış sa Çukurova yediveren gül gibi
Bakma turaç, bakma bana el gibi.

Bu şeleği ben vurmadım bu gelinlere
Bu kızları ben yakmadım böyle ateşe
Sevdaları kara gece, kirpikleri güneşli
Bakma turaç, bakma bana el gibi.

Dağlara, dağlara, dağlara doğru
Çalı çırpı, sıla gurbet dağlara doğru
Sarı sıcak, ak cibinlik dağlara doğru
Ordu ordu çekip gider ay çiçekleri
Bakma turaç, bakma bana el gibi.

Üç etekli, ak puşulu, türkü bakışlı
Kadınlar yürüyor dağlara doğru
Gül kurusu, leylak moru dağlara doğru
Özlemler, acılar dağlara doğru
Sivaslı mı, Urfalı mı bilemem gayrı
Kadınlar, kadınlar dağlara doğru
Bilemezler avcının kim olduğunu
Sezmişler tüfeğin doğrultusunu
Kadınlar, kadınlar dağlara doğru
Acılarlı, umutlarlı bütün bir Anadolu
Bu sıtmalı gecelere, bu beşikleri
Bakma turaç, bakma bana el gibi.

Ben çalmadım bu davulu, Karaca Duran çaldı
Pir Sultan'ı benden aldı, kekliği Silifke'den
Boyasını yaman kardı Dadal'dan
Telini de yaman gerdi Karac'oğlandan
Vurdu mavi, vurdu yıldız, vurdu dağ başı
Vurdu susuz kuyularda kılçeçi
Turnayı benden aldı, gelinciği Erzincan'dan
Vurdu ekmek, vurdu gurbet, vurdu göç
Ben de senin gibi yalnızım Turaç
Ben de senin gibi düşman içinde
De ki bir Karac'oğlan de ki Bayburtlu Zihni
Bakma turaç, bakma bana el gibi.
 
Hasan Hüseyin Korkmazgil
 
 

NASİRAT

# 06 Oca 2010 23:06:33
MÜNACAAT
Bu yaşa erdirdin beni, gençtim almadın canımı
ölmedim genç olarak, ölmedim beni leylâk
büklümlerinin içten ve dışardan
sarmaladığı günlerde
bir zamandı
heves ettim gölgemi enginde yatan
o berrak sayfada gezindirsem diye
ölmedim, bir gençlik ölümü saklı kaldı bende.

Vakti vardıysa aşkın, onu beklemeliydi
genç olmak yetmiyordu fayrap sevişmek için
halbuki aşk, başka ne olsundu hayatın mazereti
demedim dilimin ucuna gelen her ne ise
vay ki gençtim
ölümle paslanmış buldum sesimi.

Hata yapmak
fırsatını Adem'e veren sendin
bilmedim onun talihinden ne kadar düştü bana
gençtim ben ve neden hata payı yok diyordum hayatımda
gergin bedenim toprağa binlerce fışkını saplar idi
haykırınca çeviklik katardım gökyüzüne
bir düşü düşlere dalmaksızın kavrayarak
bulutu kapsayarak açmadan buluta içtekini
tanıdım Ademoğlu kimin nesiymiş
ter döküp soru sormak nereye sürüklermiş kişiyi.

Çeşme var, kurnası murdar
yazgım
kendi avucumda seyretmek kırgın aksimi.

Gençtim ya, ne farkeder deyip geçerdim
nehrin uğultusu da olur, dalların hışırtısı da
gözyaşı, çiğ tanesi, gizli dert veya verem
ne fark eder demişim
bilmeden farkı istemişim.
Vay beni leylâk kokusundan çoban çevgenine
arastadan ırmaklara çarkettiren dargınlık!
Yola madem
çöllerdeki satrabı yalvartmak için çıkmıştım
hava bozar, yüzüm eğik giderdim yine
yaza doğru en kuduzuyla sürüngenlerin sabahlar
yola devam ederdim.

Gençtim işte şehrin o yatık raksından incinen yine bendim
gelip bana çatardı o ruh tutuşturucu yalgın
onunla ben
hep sevişecek gibi baktık birbirimize.
Bir kez öpüşebilseydik dünyayı solduracaktık.

Oysa bu sürgün yeri, bu pıtraklı diyar
ne kadar korkulu yankı bulagelmiş gizlerimizde
hani yok burda yanlışı yoklayacak hiç aralık
bütün vadilere indik bir kez öpüşmek için
kalmadı hiç bir tepe çıkılmadık
eriyeydik nesteren köklerine sindiğimizce
alıcı kuş pençesiyle uçarak arınaydık
ah, bir olaydı diyorduk vakar da yoksanaydı
doğruydu böyle kan telef olmasın diye çabalamamız
ama kendi çeperlerimizi böyle kana buladık
gönendi dünya bundan istifade
dünya bayındırladı:
Bir yakış, bir yanış tasarımı beride
öte yakada benî âdem
her gün küsülü kaldık.

Bunca yıl bu gücenik macera beni tutuklu kılan
artık bu yaşa erdirdin beni, anladım
gençken almadın canımı, bilmedim
demek gökten ağsa bile tohum yürekten düşecekmiş
çünkü hataya bağışık büyük hatadan beri nezaret yer
çiğ tanesi sanmak ne cüret, gözyaşıymış
insanın insana raptolduğu cevher.

Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana Yarabbi
taşınacak suyu göster, kırılacak odunu
kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
bileyim hangi suyun sakasıyım Ya Rabbelalemin
tütmesi gereken ocak nerde?

Çevrimdışı melike 82

  • Uzman Üye
  • *****
  • 567
  • 1.641
  • 567
  • 1.641
# 06 Oca 2010 23:32:04
 
 
Bak Görürsün

Böyle gitmez hep bu devran
Döner gardaş bak görürsün
Boş mangalda kül savuran
Siner gardaş bak görürsün.

Gürültüsü çoktur boşun
Eti yenmez her cins kuşun
Eylüldeki sular kışın
Donar gardaş bak görürsün.

Öz yerine geçmez kabuk
Ok olur mu eğri çubuk?
Yalancının mumu çabuk
Söner gardaş bak görürsün.

İster cık de,ister he de
Neler gördük bu dünyada
Ata binen merkebe de
Biner gardaş bak görürsün.

Pilavdan döner mi kaşık
Hep bu işler keşik keşik
Bize de o yeşil ışık,
Yanar gardaş bak görürsün.

Karga korkar havasından
Kartal geçmez davasından
Karga,kartal yuvasından
İner gardaş bak görürsün.

Hani nerde firavunlar
Nemrut varmış bir zamanlar
Arif der ki inananlar
Yener gardaş bak görürsün.
 
Ozan Arif
 
 

Çevrimdışı semSEN

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 68
  • 99
  • 68
  • 99
# 07 Oca 2010 00:56:12
Susturamazsın

Bazen bitiverir gülüşler
Donar kalır dudaklar
Sözcükler çıkmaz ağzından
Herşey son bulur aniden
Bir çocuk ağlaması duyarsın uzaklardan
Belki de sensindir o
İçindeki çocuk yastadır.
Susturmak istersin, susmak bilmez
Delicesine, döversesine ağlar durur
Yıkarsın taş duvarları, başını vurursun bir bir duvarlara
Yeter ki sussun diye.
Hiç merak eder misin niye ağlar durur?
Yalnızdır çünkü,
Çaresiz ve sevgisiz.
Tek başınadır,
Sensiz ve kimsesiz.

Elif Şimşek

Çevrimdışı B/A/B/A

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 90
  • 1.653
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 90
  • 1.653
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 07 Oca 2010 02:54:45
  HAN DUVARLARI
...
Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya,     
Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya.     
İlk sevgiye benzeyen ilk acı, ilk ayrılık!     
Yüreğimin yaktığı ateşle hava ılık,     
...

Uykuya varmak için bu hazin günde, erken,     
Kapanmayan gözlerim duvarlarda gezerken     
Birdenbire kıpkızıl birkaç satırla yandı;     
Bu dört mısra değil, sanki dört damla kandı.
Ben garip çizgilere uğraşırken başbaşa     
Raslamıştım duvarda bir şair arkadaşa;     

    "On yıl var ayrıyım Kınadağı'ndan     
      Baba ocağından yar kucağından     
      Bir çiçek dermeden sevgi bağından     
      Huduttan hududa atılmışım ben"     

...

Gözlerime çökerken ağır uyku sisleri,
Çiçekliyor duvarı ocağın akisleri.
Bu akisle duvarda çizgiler beliriyor,
Kalbime ateş gibi şu satırlar giriyor;

    "Gönlümü çekse de yârin hayali     
      Aşmaya kudretim yetmez cibali     
      Yolcuyum bir kuru yaprak misali     
      Rüzgârın önüne katılmışım ben"   

 
Sabahleyin gökyüzü parlak, ufuk açıktı,
Güneşli bir havada yaylımız yola çıktı...
Bu gurbetten gurbete giden yolun üstünde     
Ben üç mevsim değişmiş görüyordum üç günde.
Uzun bir yolculuktan sonra İncesu'daydık,
Bir handa, yorgun argın, tatlı bir uykudaydık.
Gün doğarken bir ölüm rüyasıyla uyandım,
Başucumda gördüğüm şu satırlarla yandım!

    "Garibim namıma Kerem diyorlar     
      Aslı'mı el almış haram diyorlar     
      Hastayım derdime verem diyorlar     
      Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış'ım ben"     

Bir kitabe kokusu duyuluyor yazında,
Korkarım, yaya kaldın bu gurbet çıkmazında.
Ey Maraşlı Şeyhoğlu, evliyalar adağı!
Bahtına lanet olsun aşmadınsa bu dağı!
Az değildir, varmadan senin gibi yurduna,
Post verenler yabanın hayduduna kurduna!..
...

Aradan yıllar geçti işte o günden beri     
Ne zaman yolda bir han rastlasam irkilirim,     
Çünkü sizde gizlenen dertleri ben bilirim.
Ey köyleri hududa bağlayan yaşlı yollar,
Dönmeyen yolculara ağlayan yaslı yollar!
Ey garip çizgilerle dolu han duvarları,
Ey hanların gönlümü sızlatan duvarları!..     


        Faruk Nafiz ÇAMLIBEL

Çevrimdışı ben02

  • Uzman Üye
  • *****
  • 585
  • 526
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 585
  • 526
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 07 Oca 2010 14:03:43
Kalbime Gömerim O Zaman

Sonunda bitti galiba
Görüyorum
İçimde can çekişlerini
Duyuyorum
Sözlerin çok acıtıyor
Ölüyorum
Keşke baştan söyleseydin
Gidiyorum
Nasılsa koymaz sana
Biliyorum

Kalbime gömerim o zaman
Unutupta silerim o zaman
Alt tarafı aşk bu da işte
Vazgeçilmez misin aman...

Sanane ki ağlıyorsam
Deli gibi istiyorsam
Hala seni seviyorsam
Sanane anlamıyorsan...

Yalanmış demek herşeyin
Bilemedim
Saklamışsın nefretini
Göremedim
Olmayınca olmuyor
Sen sevemedin
Yazılmış kadere ayrılık
Silemedim
Alıştım zor olsa da
Kabullendim

Kalbime gömerim o zaman
Unutupta silerim o zaman
Alt tarafı aşk bu da işte
Vazgeçilmez misin aman...

Sanane ki ağlıyorsam
Deli gibi istiyorsam
Hala seni seviyorsam
Sanane anlamıyorsan...

alıntıdır...

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK