Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.861
  • 1.093
  • 11.861
# 12 Şub 2014 20:23:41
 


         h.n.a.



KARANLIK

 Son ışık söneli nice zamandır;
 Rüyalar! Yeniden önüme düşün!
 Yardan ayrı geçen uzun yıllarda
 Hülyası bulunmaz bir anlık düşün.

Yayını kalbime Ayzıt asalı
Başka bir eldenim, katı yasalı.
Burda koskoca bir gönül masalı
Kaybolur içinde bir damla yaşın.

Aşkı için verince bu kadar emek
 Varlıktan sıyrılıp ruh olmak gerek.
 Ey zaman, ey dünya! Geri gelmemek
 Üzere sizler de benimle koşun!..

Çevrimdışı özisa

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 497
  • 1.626
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 497
  • 1.626
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 12 Şub 2014 20:27:13
hiçbir şeyim yok akıp giden sokaktan başka
keşke yalnız bunun için sevseydim seni..

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.261
  • 230.616
  • 29.261
  • 230.616
# 12 Şub 2014 20:32:31
ÖYLE YIKMA
Öyle yıkma kendini
Öyle mahsun, öyle garip...
Nerede olursan ol
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne üstüne
Tükür yüzüne celladın
Fırsatçının, fesatçının, hayının...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile
Tırnak ile, diş ile
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva etme beni!
                    Ahmet Arif

Çevrimdışı kedicik26

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 496
  • 3.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 496
  • 3.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 12 Şub 2014 23:04:44
Dil zehir, kalem zehir
Söz zehir, kelâm zehir
Bize ne oldu böyle
Yâr zehir yarân zehir... (B.Gökçe)

Çevrimdışı aslı_80

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.080
  • 12.051
  • Öğrenci Velisi
  • 2.080
  • 12.051
  • Öğrenci Velisi
# 13 Şub 2014 11:47:24
Beyaz ...

Bir bademin altına, yorgun, oturmak biraz,
Ayrı ayrı seyretmek çiçek açmış her dalı.
Artık bütün renklerden, artık uzaklaşmalı:
Beyaz işte, aylardır gözümde tüten beyaz.

İş bitti... Uzaklarda ilk ümitler gibi yaz,
Duyuyorum bu sabah, kış içimden çıkalı,
İçimin dört duvarı bembeyaz badanalı,
Ah, sade nefes almak, göğsüme dolan bu haz...

Bir kuş ötecek şimdi... Havada bir durgunluk,
Mermeriyle konuşan açık kalmış bir musluk,
Beyaz çiçeklerini tektük düşüren kiraz.

Bahar pınarlarından içime damlayan su,
Bembeyaz çiçeklerin ıslak, temiz kokusu,
Kış bitti... Uzaklarda ilk ümitler gibi yaz..

Ziya Osman Saba

Çevrimdışı tubilig01

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.021
  • 4.423
  • 2.021
  • 4.423
# 13 Şub 2014 12:52:28
Ha Senin Ha Benim

Seyret doya doya, Güneşi ay'ı,
Ha senin, Ha benim, Ne fark eder ki
Kimden esirgeriz, Fani dünyayı,
Ha senin, Ha benim, Ne fark eder ki

Ne hayaller kurdu bak nice canlar,
Nice padişahlar, nice sultanlar,
Mademki yolcuyuz saraylar, hanlar,
Ha senin, Ha benim, Ne fark eder ki

Akibet belliyken bu telaş niye,
Şu kısa ömürden kim almış paye,
İki metre kefen en son sermaye,
Ha senin, Ha benim, Ne fark eder ki

Vefadan payını almayan dünya,
Hiç kimseye yaren olmayan dünya,
Sana da bana da kalmayan dünya,
Ha senin, Ha benim Ne fark eder ki

                  UĞUR IŞILAK

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.261
  • 230.616
  • 29.261
  • 230.616
# 13 Şub 2014 18:00:03
SİZE BIRAKTIM...

Bana Mevlana'yı, Yunus'u verin
Mecnun'u, Leyla'yı size bıraktım
Kırk yıldır susuzum, bir tas su verin
Irmağı, deryayı size bıraktım...

Talipli değilim şöhrete, şana,
Makamı, rütbeyi yük etmem cana
Dostluk, sevgi, şefkat yetişir bana,
Dövüşü, kavgayı size bıraktım...

Zaman yoktur ekip, biçip, sürmeme
Ham topraktan haram mahsul dermeme
Bir tek gönül kâfi gelir girmeme
Konağı, sarayı size bıraktım...

Çokta değil, hakta buldum huzuru,
İstediğim alınteri, göznuru
Benliği, kibiri, iğrenç gururu
Faizi, bankayı size bıraktım..

Hiç biriniz telaş etmesin boşa
Doyacak gözünüz toprağa, taşa..
Beni inancımla koyun başbaşa..
Topyekün dünyayı size bıraktım...

Yazar : ABDURRAHİM KARAKOÇ

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 13 Şub 2014 21:17:44
Ağlama Ki Aynalar Kırılıyor İçimde

ağlama ki, aynalar kırılıyor içimde
bulutlara değdirme ellerini, ne olur
sanki görmüş gibisin bir pencere önünde
sessiz hıçkırıklara gömülen bedenimi
ruhuma dokunduğun fırtınalı bir günde
ağlama, bakışların deli divane olur

yüzüm ya aydınlıktır, ya kan gibi karanlık
kehkeşanlar gizlidir oysa senin yüzünde
ne kadar beklesem de gelmeyecek bilirim
seni bende eriten bir muştu, yüreğime
o nergis edasıyla soluklanan gözlerin
zindanıma pencere olmayacak, bilirim

sen misin yıllar boyu aradığım şehrayin
yoksa yanılgıya mı düşüyorum yeniden
bana bakınca neden kararıyor kainat
neden uzaklaşınca ışıldıyor her sabah
ya bu yollar umutsuz duraklarda bitiyor
ya da hep umutsuzca yürüyor ayaklarım

ağlama ki, çiçekler kızıla boyanmasın
yalnız benimle büyüt güllerini, ne olur
gönlümün tarih olmuş devleri yeniden uyanmasın
kıvılcım süzülüyor yaslı kirpiklerinden
üzerime savurma küllerini, ne olur
tutkular alev alev hüzne pervane olur
ağlama, çaresizlik kapıya dayanmasın

ya arala gizemli bütün perdelerini
bir rüya çizgisinde şenlensin aynalarım
ya da hücre gibi kapat bana kendini
karışayım yeniden teraddüt sellerine
birer birer kırılıp dökülsün aynalarım
sebil eyle sonunda her düşmana kendini
 
Nurullah Genç..

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 13 Şub 2014 21:18:37
Seni İçimden Terk Ediyorum

binmediğim hiçbir otobüs
beklemediğim hiçbir durak kalmadı bu şehirde
gittikçe azalıyor hayat
neyi erken yaşadıysam
hep ona geç kalıyorum

sana göçüyorum her sonbahar
yolların çıkmıyor aşkıma
unuttuğun yağmurların adı saklımda
seni içimden terk ediyorum

susmaktan yoruldum
kuşlar ve şarkılar bu şehri terk edeli beri
efkar demliyorum gözlerimde
yaşlarımı yanağıma varmadan öldürüyorum
tam sancağımdan yaralıyorum kendimi
alnını yüreğime dayadığın güne bakıp
seni içimden terk ediyorum

ne unutacak kadar nefret ettin
ne hatırlayacak kadar sevdin
yıkık bir duvar kadar bile pişman değilsin
biliyorum
beni hep bulmamak için aradın
yanılgımdın
yandığımdın
yangındın

sensizliğe yenilmek
sana yenilmekten zor olsa da
ardımda bir sürü belkiler bırakarak
seni içimden terk ediyorum

şimdi
içimizde öldürülecek bir anı bile bulamayan
iki yarım kaldık
tamamlayamadık bizi
elimden tutmadın yalnızlığımın
saçlarımı da uzaklarına gömdün
içimin mavisi senin okyanusundandı
al geri veriyorum
kilitleri hep yanlış kapılara vurdun
devrilmiş vagonlara dönerken gözlerim
sana bensizliği terk ediyorum
yarime uzanmayan bütün dallarım kırılsın demiştin
aşk içinde doğmuşsa nereye kaçabilirdi


ne tuhaf değil mi
içimi acıtanda sendin
acımı dindirecek olanda
ya öldür beni dedim
ya da git benden
içi bulanık bir sevdanın ucunda seni kaybettim

aldırmadın aldırmalarıma
bir gecede yakıp yarini
şafaklara sattın ihanetini
külüme basanlar bile utandı yaptığından

işte soluk bir ömrün
son nefesi
benden
içimden
terk ediyorum

                                                              



                                                           Kahraman Tazeoğlu

Çevrimdışı kdrt

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.466
  • 4.314
  • Müdür Yardımcısı
  • 1.466
  • 4.314
  • Müdür Yardımcısı
# 13 Şub 2014 22:15:56

Anneciğim

Ak saçlı başını alıp eline,
Kara hülyalara dal anneciğim!
O titrek kalbini bahtın yeline,
Bir ince tüy gibi sal anneciğim!

Sanma bir gün geçer bu karanlıklar,
Gecenin ardında yine gece var;
Çocuklar hıçkırır, anneler ağlar,
Yaşlı gözlerinle kal anneciğim!

Gözlerinde aksi bir derin hiçin,
Kanadın yayılmış, çırpınmak için;
Bu kış yolculuk var, diyorsa için,
Beni de beraber al anneciğim! ...

(1926)

 

Necip Fazıl Kısakürek
 

Çevrimdışı ilay**

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 237
  • 1.008
  • 237
  • 1.008
# 13 Şub 2014 22:31:57



dur ruth,
aşkın karanlık yüzünde dur, öylece.
hep.
böyle dursun aşk her zaman hayatında.
karanlık yüzünde dur aşkın,
sus. tamamı buydu, de.
bütün yavanlığıyla süren insanların
kuytularında kal. orda kal.
unut ruth,
unut sen
ben sürdürürüm kalan kısmını, hattın bu ucunu
kervanlar ve sahrayla
kendime de sana da ağlarım.
sen sus ruth, sen konuşma,
sen yavan hayata katıl
orda sürdür mutsuzluğunu.
sahra nasılsa geçeceğin yer değil.
ah, ruth, hâlâ sevgili ruth,
ortalıkta dönen yalanlarını hissettim, hep.
isteseydim kolayca ortaya çıkardı.
istemedim. senin kendinden kaçırdığın şeyleri
ben nasıl ortaya koyardım!
sen kendini kandırıyordun,
seyircin oldum
yalanlarını oynayışını seyrettim.
son âna dek.
kendini ikna ettiysen beni de ikna et
istedim.

ruth, mutsuz meleğim.
sen inandırmakla, inandırmamak arasındaki
o siyah noktada durdun.
bunun adı işte: zulümdü.
bu zulümde sen beni bütün uçlarımdan çarmıha gerdin.
ben bütün uçlarımı kanatarak kopardım kendimi ordan.
tekrar tekrar,
tekrar tekrar kanattım ruth,
senin istediğinden fazla kanattım kendimi.
kendimi kendi zulmümde tuttum, orda kaldım.
onu çektim.
yapmasa mıydım ruth?
bunun cevabı artık anlamsız.
ben zaten ruth, bana gelecek olan o zulmü gördüm.
sendekini, sendekileri.
bendeki tamamlanmadı henüz.
son sözü benim söylemem neyi değiştirdi?
hiçbir şeyi.
bir çocuğun, senin çocuğunun ruth, kendini
kandırmasından başka neyi ifade eder bu?
hiçbir şeyi.
benim son sözü söylemem, bendekileri,
hâlâ bende kalanları
sana eksik gelenleri,
hâlâ söylenecek olanları bitiriyor mu?
hayır.
senin eksik kalanlarını, bana söyleyeceklerini
tamamlıyor mu?

hayır, ruth
eksik kalanlar çoğalıyor aramızda.
şimdi, bende kalan boşluğu doldurmak üzere
borçlu değil misin-kendi mutsuzluğunu da
benim mutsuzluğumu da borçlu değil misin bana?
ama bırak öyle kalsın.
insanın yüreğinden geçmeyen borçlar ödenmezler.
sen ruth, sevgilim ruth,
hattın öbür ucundaki derin sessizlik!
sus. istediğin kadar sus artık. öyle kal.
kervanları ben yalnız geçiririm sahradan
sen yalan hayatını sula.
aşksız hayatın kenarında dur.
sana verilecekleri bekle.
tamamı buydu, böyle de.

ama ruth, ben,
benim söylediklerime,
benim çığlıklarıma inanmayanların söylediklerine,
onların çığlıklarına artık inanmayacağım.
söz ruth.
bana en yakın uzaklık sendin.
bir tek sen duydun çığlıklarımı,
artık ruth,
senin söylediğin hiçbir şeye inanmayacağım.
                                                        Birhan Keskin

Çevrimdışı kedicik26

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 496
  • 3.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 496
  • 3.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 13 Şub 2014 23:22:37
Küçükken
Bir şeker, bir balonla mutlu olurduk
Gece komşuluklara gider
Orada uyur
Babalarımızın kucağında eve dönerdik
Küçükken hayat hep bir şeker tadındaydı...

Büyüdük ve bir balonun havasında
Uçup gittik sanki
Sanki hiç yaşamamış ve hiç yaşanmamış gibi... (B.Gökçe)

Çevrimdışı 35 HAFİZE

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 149
  • 256
  • 149
  • 256
# 13 Şub 2014 23:33:27
ARKADAŞIM BADEM AĞACI
Sen ağaçların aptalı
Ben insanların
Seni kandırır havalar
Beni sevdalar
Bir ılıman hava esmeye görsün
Düşünmeden gelecek karakış..
Açarsın çiçeklerini ..
Bense hayra yorarım gördüğüm düşü...
Bir güler yüz bir tatlı söz..
Açarım yüreğimi hemen
Yemişe durmadan çarpar seni karayel
Beni karasevda
Hemde bilerek kandırıldığımızı
Kaçıncı kez bağlanmışız bir olmaza 
Koo desinler bize şaşkın
Sonu gelmesede hiç bir aşkın
Açalım yinede çiçeklerimizi
Senden yanayım arkadaşım
Havanı bulunca aç çiçeklerini
Nasıl açıyorsam yüreğimi
Belki bu kez kış olmaz
Bakarsın sevdan düş olmaz
Nasıl vermişsem kendimi son sevdama
Vur kendini sen de bu güzel havaya
 
Aziz NESİN

Çevrimdışı eslemnurum

  • Uzman Üye
  • *****
  • 10.560
  • 26.279
  • 10.560
  • 26.279
# 14 Şub 2014 01:14:15
 ATEŞLE SU

 Ateş bir gün suyu görmüş yüce dağların ardında
 Sevdalanmış onun deli dalgalarına.
 Hırçın hırçın kayalara vuruşuna,
 Yüreğindeki duruluğa...
 Demiş ki suya:
 Gel sevdalım ol,
 Hayatıma anlam veren mucizem ol...

 Su dayanamamış ateşin gözlerindeki sıcaklığa
 Al demiş;
 Yüreğim sana armağan...
 Sarılmış ateşle su birbirlerine
 Sıkıca, kopmamacasına...

 Zamanla su, buhar olmaya,
 Ateş, kül olmaya başlamış.
 Ya kendisi yok olacakmış, ya aşkı...
 Baştan alınlarına yazılmış olan kaderi de
 Yüreğindeki kederi de
 Alıp gitmiş uzak diyarlara su...

 Ateş kızmış, ateş yakmış ormanları...
 Aramış suyu diyarlar boyu,
 Günler boyu, geceler boyu
 Bir gün gelmiş, suya varmış yolu
 Bakmış o duru gözlerine suyun,
 Biraz kırgın, biraz hırçın.
 Ve o an anlamış;
 Aşkın bazen gitmek olduğunu,
 Ama gitmenin yitirmek olmadığını....

 Ateş durmuş, susmuş, sönmüş aşkıyla.
 İşte o zamandan beridir ki:
 Ateş sudan, su ateşten kaçar olmuş...
 Ateşin yüreğini sadece su,
 Suyun yüreğini sadece ateş alır olmuş...

-alıntı

Çevrimdışı ömer035

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.012
  • 9.474
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 3.012
  • 9.474
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 14 Şub 2014 09:25:00
FERİDE

 herkesin bir feride'si vardır ben bilmez miyim
 herkesin bir ayakkabısı gibi bir de şarkısı
herkesin bir kimsesi vardır ben bilmez miyim
 bir de kimsesizliği
 (...)
 d(erken) yıllar geçer
 o herhangi bir gün de akşam olur
 akşam olur sen bana bir bardak çay getirirsin
 ensenden öperim, o saat bardakta şeker gibi erirsin
 sen bir yaz güneşisin bakınca gözlerine bir sevinir
 bir sevinirsin..

 yüreğinden ansızın okul çocuklarının trampetleri geçer
 tramvaylar, havai fişekler geçer..
 benim yüreğimde ise hep uzak ki yollar
 içinden uzun yol otobüsleri, sessiz ırmaklar geçer..
 benim ırmaklarım
ırmaklarım benim senin gözlerinden geçer...

YILMAZ ODABAŞI

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK