Toplum Polisliği

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
10 Tem 2007 13:37:03
 
      Şuan BBC. News'de Canlı Yayında Toplumdaki Evliliklerin Durumu İle İlgili Geniş Katılımlı Forum Yapılıyor..
     Sağlıklı Toplumun Oluşturulmasında Bu Gibi Programların Faydalı Olacağı Bir Gerçek..
       Bu konuda sizler ne düşünüyorsunuz?
       Durumdan vazife çıkartılarak yerel de olsa bu gibi çalışmalarla Toplumu Örgütleyerek, Görev Paylaşımı Yaparak  Günümüzde yaşanan  üzücü olayların önüne  geçebilir miyiz?
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 10 Tem 2007 19:11:31
Toplumu nasıl örgütlemeyi düşünüyorsunuz?

Örgütte kapkaççılar, vergi kaçakçıları, tembeller, adam sendeciler v.s. bulunacak mı?

Bunlar bulunmayacaksa kimlerle örgütlenme yapacaksınız?

Sağlıklı toplumun oluşması için insanların VİCDAN larını harekete geçirmek gerekir.
Diğer bir deyişle herkesin kendisinin polisi olması gerekir.

Bunun nasıl sağlanabileceği konusunda bilginiz var mı?

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 11 Tem 2007 00:28:05
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Toplumu nasıl örgütlemeyi düşünüyorsunuz?

Örgütte kapkaççılar, vergi kaçakçıları, tembeller, adam sendeciler v.s. bulunacak mı?

Bunlar bulunmayacaksa kimlerle örgütlenme yapacaksınız?

Sağlıklı toplumun oluşması için insanların VİCDAN larını harekete geçirmek gerekir.
Diğer bir deyişle herkesin kendisinin polisi olması gerekir.

Bunun nasıl sağlanabileceği konusunda bilginiz var mı?


                     Doğrusu  bugün  konu ile ilgili tartışmayı açma sebebim  bbc news haber kanalının  haberlerin arasına serpiştirdiği  ve forum halinde tar tıştığı evlilik ve çocuklar  konusu idi.
  Dikkatimi çekti bu foruma her kesimden insan katılıyordu.Fakat yorumu uzmanlar yapıyordu..

   Yani  yaşadığımız toplumda gözlerimiz kapalı yaşamamalıyız.Biz de böyle forumlar yapabilir  hatta dediğiniz gibi her kesimden insanı içimize alarak (kapakaççılar  tembeller  vs..)insanlık görevimizi yapabiliriz..  diye düşündüm..
                  Kusura bakmayın bunun nasıl sağlanabileceği konusunda bilgim yok.. Ancak  şunu biliyorum siz bunu inandığınızı sandığınız  veya inanmadığınız bir dinle sağlayamazsınız! Gelenek görenek ile de sağlayamazsınız!
                          Ancak  maskeleri çıkartarak  toplumun her  kesiminden insanlar bir  araya  gelerek  tartışarak  durumdan  vazifeler  çıkartarak  sonuca  ulaşabilirsiniz..

Çevrimdışı TMurat

  • Site Yöneticisi
  • *****
  • 10.225
  • 65.298
  • 10.225
  • 65.298
# 11 Tem 2007 00:57:38
Başlattığınız konu gerçekten önemli ve tartışılması gerekiyor.

Toplumu, insanları bir arada tutan nedir?
Bir kişinin önünde gördüğü değerli bir eşyayı almasını engelleyen ne?
İmkanı varsa banka soymasını önleyen hangi duygu (veya düşünce)?
Gücü yetiyorsa gasp, kapkaç yapmasına engel olan şey ne?
Daha güzelini gördükten sonra eski eşiyle beraberliğini devam ettirmesinin gerekçesi ne?

Biz eğer olumsuz davranışta bulunmayıp olumlu davranışa yönelmemizin temel nedenini ve bu nedenin altında yatan kaynağı anlayabilirsek toplumsal tüm sorunları çözebiliriz.

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 11 Tem 2007 03:13:00
   Babam annemden cebinden para getirmesini istediğinde, annem babama cüzdaını getirirdi. 50 yıllık evliler annem hala aynı şeyi yapar.
   Büyükbabam pazara giderdi. Satıcı yanlışlıkla  para üstünü çok verdiğinde pazar evimize uzak olmasına rağmen geri gider, satıcıyı bulur, parasını  iade ederdi.
    İlkokula gidiyordum.  Babaannem  yolda çanta buldu. İçinde bir ev alabilecek  kadar çok para vardı. Polise teslim etti çantayı.
    Annemle babam 50 yıllık evli. Babam hala anneme SUZİŞİM diyor. 
     Büyükbabamla babaannem öldükleri güne kadar el ele tutuşarak gezdiler. Keza , amcam ve eşi de...Böyle örnekleri çoğaltmam o kadar kolay ki...
     Bugün toplumun kanayan yaraları değil de yaraları sarmaya çalışan bireyleri oluşumuzun nedenleri bunlar olabilir mi??? 
   Bu soruma ben cevap vereyim. Elbette. Neyi gördüysek   onu yaşıyoruz şimdi...
   Anne ve babasının dilenmeyi öğrettiği bir çocuğa vermeyi öğretebilmek kolay değil bence. Ya da alkolik  babayla büyüyen bir çocuğa içkiden uzak durmasını öğretebilmek...
     Bir öğrencim hergün arkadaşlarını dövüyordu. Yere yatırıp karnını tekmeliyormuş arkadaşlarının. Nedenini araştırdığımda babasının annesini hergün bu şekilde dövdüğünü öğrendim.
     Keza, anne babası boşanmış çocuklar evlendiklerinde genellikle boşanıyorlar. Evliliklerini uzun süre götüremiyorlar.  Böyle örnekleri de çoğaltmak çok mümkün.
     Toplumu ve insanları birarada tutan neden ise hala bizler gibi düşünen insanların var olmaya devam etmesindendir...Diye düşünüyorum ben.
    Turgutkuzan öğretmenime de katılıyorum .    Herkes kendisinin polisi olmalı...Bunun için de vicdanları harekete geçirmeli ki bu noktada en önemli görev biz öğretmenlere düşüyor.
      Saygılar.    
                                 

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 11 Tem 2007 06:04:15
Öğretmen yakalamadığı sürece kopya çekmek mübahtır.
Trafik polisi görmediği sürece kırmızı ışıkta geçmek serbesttir.
Vergi müfettişi tesbit etmediği sürece vergi kaçırmak serbesttir.
Hanıma yakalanmadıkça, çapkınlık yapmak erkekliğin şanındandır.
...
KIYAMET suresi, 36. ayette şöyle buyurulmaktadır:

İnsan, 'kendi başına ve sorumsuz' bırakılacağını mı sanıyor?
YARATAN sizi görmediği sürece her türlü olumsuz davranışlarda bulunabilirsiniz.

Benim bilmediğim YARATAN bizi ne zaman görmüyor?
YARATANIN uyuduğu, başka bir tarafa baktığı bir zaman var mı?
YARATANIN gözü her zaman benim üzerimdeyse, benim yaptığım OLUMSUZ davranışları görüyorsa, bir  gün beni CEZALANDIRMAYACAĞINI nereden bilebilirim.

YARATAN beni hapise mi atar acaba? Yoksa falakaya mı yatırır?
YARATAN bir yaratılmış değil ki bu şekilde cezalandırsın.

EN'AM suresi 125. ayette şu şekilde buyurulmaktadır:

Allah, kimi hidayete erdirmek isterse, onun göğsünü İslam'a açar; kimi saptırmak isterse, ONUN GÖĞSÜNÜ, sanki göğe yükseliyormuş gibi DAR VE SIKINTILI kılar.  
Allah, iman etmeyenlerin üstüne işte böyle pislik çökertir.

Hangi ceza insanın kalbinde SIKINTI hissetmesinden daha ağır olabilir?

Kalpte sıkıntı hissetmenin ismi VİCDAN olabilir mi?

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 11 Tem 2007 13:37:14
   Değerli Eğitimhane Dostları;
 İsterseniz  şunu tartışalım; 'İçinde yaşadığımız toplumun içinde yer  alan sivil toplum örgütleri  Sosyal  Gönüllülüğe dayanarak, Yukarıda değerli arkadaşlarımın belirttiği sosyal hastalıklara deva bulmak için  'Toplum Polisliği' adı altında bir araya gelebilir mi?
                  Eğer vicdanlara teslim olursak vay halimize!
                Saygı ve sevgi ile kalın..

Çevrimdışı TMurat

  • Site Yöneticisi
  • *****
  • 10.225
  • 65.298
  • 10.225
  • 65.298
# 12 Tem 2007 00:27:13
Şafak hocam, Yurt dışında parklarda dinlenmek için oturan özellikle yaşlıların elinde kağıt kalem, yolda kurallara uymayan araçların plakalarını kayıt ettiklerini duymuştum.

Toplumsal hastalıklara çare bulmak için öncelikle bilinç oluşturulmalı. Bu bilincin oluşturulması için ise dediğiniz gibi sivil toplum kuruluşlarına çok iş düşüyor.

Yalnız bu bilinci oluşturmak için öncelikle "sivil toplum kuruluşlarının da bilinçlendirilmesi" gerekiyor. Örnek vermek gerekirse sigarayla savaşanlar derneğinin kampanyalarının ne kadar amaç dışı ve amatörce olduğu belki gözünüze çarpabilir.

Şuan düşünüyorum da ortada ciddi bir sorun. Ve bu sorunlar sadece başlangıç. Sorunların acilen çözülmesi veya hiç olmazsa dizginlenmesi gerekiyor.

Sorunların çözümü yine bizde olduğuna göre birlikte, örgütlü ve "uzman desteği" ile hareket edebilmek gerekiyor.

Örgütlü hareket için sivil toplum kuruluşları bir araya gelebilir mi?
Gelmeli hatta gelmek zorunda.

Şimdi diğer soruya geçeyim: Örgütlü hareket edebilecek hale geledikten sonra neler yapabiliriz?

Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.534
  • 14.535
  • 7.534
  • 14.535
# 12 Tem 2007 00:30:08
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
   
 'İçinde yaşadığımız toplumun içinde yer  alan sivil toplum örgütleri  Sosyal  Gönüllülüğe dayanarak, Yukarıda değerli arkadaşlarımın belirttiği sosyal hastalıklara deva bulmak için  'Toplum Polisliği' adı altında bir araya gelebilir mi?
                  Eğer vicdanlara teslim olursak vay halimize!
               

Özür dilerim Şafak Öğretmenim, ama "vicdan"lar harekete geçirilmediği ve hatırlatılmadığı sürece, bir araya gelmiş insan topluluklarının, adı ne olursa olsun, toplumda yaşanan olumsuzlukların önüne geçebileceği fikri, bana çok ütopik bir fikir olarak geliyor.

İnsanları kötülüklerden uzak tutan en büyük hakim, "vicdan" dır.Bir insan, hele de yaptığı davranışlarda vicdanını karşısına almışsa ve yaşadığı hayatı vicdan aynasında değerlendirmeyi bir köşeye atmışsa, hangi yasa, hangi gönüllü topluluk, o insanı yaptıklarından vazgeçirebilir? Hele de umudunu yitirmiş insansa karşımızdaki, hangi yaptırım onu engelleyebilir ki?

Eğer kişinin "vicdanı" uyandırılabilir ve vicdan da üstüne düşen görevi yapıp kişiyi yargılarsa, bu olumsuzluklar azalacaktır diye düşünüyorum...

Söylenebilecek çok şey olmasına rağmen, tek bir kelimeye, tüm düşüncelerimi sığdırıyorum: VİCDAN !!!



Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 12 Tem 2007 01:05:13
Samsun'da gönüllü trafik polisleri biliyorum. Sanırım karşılığı sizin sözettiğiniz toplum polisliği şafak öğretmenim. Çok plakalar aldıklarını ve trafiğe bildirdiklerini gördüm, şahit oldum. Ama değişen bir şey yok. Suç oranı giderek artıyor.
Yaptırım gücü daha etkili yasal önlemler alınmadığı sürece sadece vicdanlar engel olabilir buna. O vicdani sorumluluğu oluşturmanın en etkili yolu ise eğitim diye düşünüyorum ben...eğitimin ise en etkili silahı  basın-yayın olabilir ancak. Ama malesef onlar da farklı şeylerle meşgul ettikleri için insanları daha da çözümlenmesi zor hal alıyor.
 Açıkçası sivil toplum örgütleriyle ve toplum polisliğiyle halledilebilir bir olay gibi gelmiyor bana. Çünkü yaralar derin ve çok büyük. Gönüllülerin bu yaraları iyileştirmesi mümkün gözükmüyor. İşin uzmanı doktorlar lazım bence...

Çevrimdışı melikhan25

  • Üye
  • *
  • 9
  • 19
  • 9
  • 19
# 12 Tem 2007 01:12:14
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
 
      Şuan BBC. News'de Canlı Yayında Toplumdaki Evliliklerin Durumu İle İlgili Geniş Katılımlı Forum Yapılıyor..
     Sağlıklı Toplumun Oluşturulmasında Bu Gibi Programların Faydalı Olacağı Bir Gerçek..
       Bu konuda sizler ne düşünüyorsunuz?
       Durumdan vazife çıkartılarak yerel de olsa bu gibi çalışmalarla Toplumu Örgütleyerek, Görev Paylaşımı Yaparak  Günümüzde yaşanan  üzücü olayların önüne  geçebilir miyiz?
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Sayın Şafak kardeşim ,
yanılmıyosam  site  sakinlerinin  tamamına  yakını  aynı  camiadan  ve  nedense  sanki  sorunun  kaynağından ve  çözüm  önerilerinden  çok  çaresizliklere  değinilmiş.Tavırlar bana yeterli  duyarlı  gelmedi .Bizler  topluma örnek bireyler  ve  çözüm üretenler  olmalıyız.Ben şahıs  olarak yapabileceğimiz her türlü  çalışmaya gönüllüyüm.Arkadaşlardan da  ricam böyle  güzel  projeleri  ''Vicdan'' polemiği ile geçiştirmesinler. Monteigne'nin  ''Vicdan Üstüne '' denemesi  tarihte  zaten  güzel  bir  yer  bulmuştur.Biz şimdi  ne yapabiliriz ve  nasıl  yapabilirizi  konuşalım.Saygılarımla....

Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.534
  • 14.535
  • 7.534
  • 14.535
# 12 Tem 2007 01:21:54
Sayın Melikhan25, öncelikle bir konuya açıklık getirmek istiyorum: Forum sakinlerinin %90' aynı camiadan haklısınız; öğretmen camiası...

Burada bulunan hiçkimse, zannetmiyorum ki, özellikle toplumsal sorunlarda çözüm arayışı yerine, sorunları geçiştirsinler. Size öncelikle, bunun ispatı için forumdaki konulara göz atmanızı tavsiye ediyorum. Köylerde mucizeler yaratmaya çalışan öğretmenlerimizi, sorunları geçiştirme zannı altında bırakmak, sözünü ettiğimiz benim "vicdanıma" sığmıyor açıkcası.

Buyrun hep beraber çözüm önerileri geliştirelim. Ben kendi adıma, konunun, "şimdilik" sadece bir boyutunu ele almıştım ki, bence bu en önemli boyutlarından biriydi. Size de katılıyorum, madem ki somut çözümler gerekiyor, buyrun hep beraber tartışalım ve ortak çözüm yolları bulalım.

Hele de, öğretmen, toplumun aydın kesimi olarak, bu işi başlatanlar yine biz olalım.

Ve ben her zaman, zaten üstünde durduğum ve öğrencilerime, "vicdan" aşılamaya devam ederek, görevime devam edeceğim.İlerde de, attığım tohumların filizlendiğine, umarım hep birlikte şahit oluruz...

Başka neler yapabiliriz ? Sizin önerilerinizi de bekliyoruz.

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 12 Tem 2007 01:23:59
Siz de haklısınız melikhan öğretmenim. Amaç polemik yaratmak değil ama. Bunu yanlış algılamışsınız. Sadece deneyimlerden çıkan sonuçları aktarıyoruz. Bir projeye başlanırken öncelikle olumsuzluklar incelenmeli ki daha sağlıklı veriler elde edilebilsin ve daha sağlıklı projeler  üretilebilsin ve bu projelerden iyi  sonuçlar alınabilsin.
Her şeyin olumlu yönünü irdelemek olumsuzlukları ortadan kaldıramaz ki.
Böyle bir proje eğitimhane içersinde üretilebilir ve uygulanabilirse hem gurur duyarız hem de bütün üyeler adına da söyleyebilirim ki sadece destek olmakla kalmayıp içinde en aktif şekilde yer alırız.
saygılar.

Çevrimdışı melikhan25

  • Üye
  • *
  • 9
  • 19
  • 9
  • 19
# 12 Tem 2007 01:54:17
Çok sevgili meslektaşlarım,
Öncelikle  amacım  kimseyi  zan  altında  bırakmak değil.Toplumsal  olarak  hepimizin kaygıları  ortak.Mutlaka  birlikte  çözümler  bulacağız.Yalnız  üzüldüğüm  bi  konu  var.Zannediyorum  söylediklerim yanlış algılandı.Sude öğretmenin paragrafına binayen  bişeyler  vurgulamak  isterim.

''Size öncelikle, bunun ispatı için forumdaki konulara göz atmanızı tavsiye ediyorum. Köylerde mucizeler yaratmaya çalışan öğretmenlerimizi, sorunları geçiştirme zannı altında bırakmak, sözünü ettiğimiz benim "vicdanıma" sığmıyor açıkcası.''

Lütfen duygusal davranmayalım.Okumadığım  forum hakkında fikir  üretmem.Biz zaten köyde 7 yıl o mucizeler  için didindik.Ve köyde çalışan hiç  bir meslektaşıma karşı her hangi   bir zan yok yazdıklarımda.Lütfen iyi  irdeleyin.Yıllardır  bu toplumu  yine  bizler  eğitmeye  çalışmıyormuyuz?Peki  neden  hala   toplum aykırı  kişiler var ?Bir yerde yanlış var.Biz  onu  bulmaya  gayret  edelim.Düzeltmeye  çalışalım  diyorum.Bunda  bir  yanlış  varmı ? Benusa öğretmenime  açıklamaları  için teşekkür  ederim.Bizler  aynı  kulvardayız.Ne  yapılacaksa  hepimiz gönüllüyüz.Çünkü  bu  mesleği  seçtik.Etikten ziyade  görevimiz bu.Hepimiz her  konuda  bilgi  sahibi  olamayız  belki ama amaç hizmetse elimizden geleni  yapmalıyız  diye  düşünüyorum.
Çalışmalarınızda başarılar dilerim....

Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.534
  • 14.535
  • 7.534
  • 14.535
# 12 Tem 2007 02:21:30
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Arkadaşlardan da  ricam böyle  güzel  projeleri  ''Vicdan'' polemiği ile geçiştirmesinler.

 

Melikhan25 Öğretmenim, yukardaki sözünüze binaen bu şekilde bir açıklama yapmıştım.Sizi kırdıysam özür dilerim ayrıca.

Farklı sözcükleri kullanıyor olsak da, herkes bu gidişata dur demek  gerektiğinin ve bunun yine eğitimciler sayesinde olacağının farkında.

 

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Lütfen iyi  irdeleyin.Yıllardır  bu toplumu  yine  bizler  eğitmeye  çalışmıyormuyuz?Peki  neden  hala   toplum aykırı  kişiler var ?Bir yerde yanlış var.



Bu soru belki de cevabı en zor ve en kapsamlı sorulardan biri.

Ve benim bu soruya yanıtım, "vicdan"ların harekete geçirilmesi gerekir olduğu için, konuya ilk olarak bu yönden açıklama getirme gereği hissettim.

Bu toplumu yıllarca eğitenler yine öğretmenler ve son yıllarda yarış kulvarına dönen eğitim öğretimin sadece öğretim boyutu önem kazanıp, eğitim boyutu göz ardı edildiği için, toplumsal çökmelere üzülerek, ama elimizden hiçbir şey gelmeyerek şahit oluyoruz.

Profesyonel örgütlenmeler, geçici çözüm olur düşüncesindeyim.Eğer, yargıç insanın içinde olmazsa, dışsal yaptırımlar nereye kadar kontrolü sağlayabilir? Otokontrol, dışsal yaptırımlarla sürdürülse, devamı ne olur şüphelerim var...

Özetle, ben hala "vicdan"ların uyandırılması görüşünü geçerli çözüm olarak görüyorum ve bu konuda üstüme düşeni her zaman yapacağımı teyit ediyorum...

Saygılar...  :)




 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK