Toplum Polisliği

Sayın Sudee öğretmenim,
Düşüncelerinize kısmen katılıyorum.Ama  malesef  iş  o dediğinizle  sınırlı  değil.Onu  anlatmaya  çalıştım.

''İlk ceza odur ki, hiçbir suçlu Kendi yargıçlığından kurtulamaz. Vicdan içimize korku saldığı gibi, suçsuzsak rahatlık ve güven verir ...'' Çok  güzel  bir  söylem ama  toplumumuzda  yeterli  değil bu.Eğer olsaydı ...

Yıllardır  bu toplumu  yine  bizler  eğitmeye  çalışmıyormuyuz?Peki  neden  hala   toplum aykırı  kişiler var ?Bir yerde yanlış var.Biz  onu  bulmaya  gayret  edelim.Düzeltmeye  çalışalım  diyorum.

bu çok daha farklı bir forum konusu olabilir melikhan öğretmenim. Hem de önemli bir konu....Yanlış köy enstitülerinin kapatılmasıyla başlayıp devam eden süreç içersinde yapılmıştır ve hala sürdürülmeye devam edilmektedir. Sınıf öğretmenleri olarak hepimiz köylerde başlıyoruz göreve. Öyle ki belki emeklsi gelene kadar merkeze atanamayan arkadaşlarımız bile var...Ama hangimiz köy öğretmeni olarak yetiştirildik ki...Hangimiz köylerde büyümüş meslektaşlarımız dışında köylüye yararlı olabildik ki.... Zira köylerde öğretmen hala herşeydir...Köylünün  doktoru, ebesi, mühendisi, danışmanı..hepsi.. Oysa köy enstitülerinin kapatılmasıyla bu sıfatlar sadece öğretmen sıfatıyla sınırlı kaldı. O sıfata bile layık olamadık. çoğumuz  ne yapacağımızı bilemiyorduk çünkü. deneyimsizdik...  elimizden gelen herşeyi yapmamız da yeterli değildi bu anlamda...İyi yetiştirilemeyen bu insanlar şimdi kent nüfusunun yarıdan fazlasını oluşturuyor ve bugün çare aradığımız sorunların kaynağının büyük bir bölümünü belkide...Suçlu öğretmen mi??? Hayır elbette. Suçlular başkaları...ve bizler onları çok iyi tanıyoruz ama malesef şu anda yapabileceğimiz tek şey elimize verilen  müfradatı uygulamak... Öğretmene başka misyon yüklemiyorlar artık. Biz sadece öğretme konusunda rehberiz o kadar...

Doğrusu  bugün  konu ile ilgili tartışmayı açma sebebim  bbc news haber kanalının  haberlerin arasına serpiştirdiği 
ve forum halinde tar tıştığı evlilik ve çocuklar  konusu idi.
Dikkatimi çekti bu foruma her kesimden insan katılıyordu.Fakat yorumu uzmanlar yapıyordu..

1. Nasrettin hocanın dediği gibi damdan düşenin halinden ancak damdan düşen anlar.
Evlilik ve çocuk konusunun UZMANLARI evli ve çocuk sahibi olan kimselerdir.
EVli ve çocuk sahibi olmayıp, bu konuda eğitim almış kişileri UZMAN olarak kabul etmem ve düşüncelerine değer vermem.
Eğer bir kişi problemi yaşamıyorsa SAĞLIKLI bir çözüm üretmesi mümkün değildir.
Diğer bir deyişle bekar adama hanımı boşamak kolay gelir.

2.

Kusura bakmayın bunun nasıl sağlanabileceği konusunda bilgim yok..

Konuyu tartışmaya açtığınıza göre toplum polisliği kavramını benimsediğinizi sanıyorum.
Bu düşünceyi benimsediğinize göre toplum polisliğinin uygulanması, ne tür yaptırım yöntemleri olabileceği konusunda fikirlerinizin olması gerekir. Bu fikirleri bizimle paylaşırsanız toplum polisliği kavramını daha iyi anlayabiliriz.

3.

Ancak  şunu biliyorum siz bunu inandığınızı sandığınız  veya inanmadığınız bir dinle sağlayamazsınız! Gelenek görenek ile de sağlayamazsınız!

Bir problemin çözümünün din ile, gelenek/ görenek ile sağlanamayacağını nereden biliyorsunuz?
İnsan aklı, YARATANIN bilgisinden üstün olabilir mi?
Problemlerin çözümü için her türlü kaynaktan yararlanılması gerekmez mi? 

4.

Ancak  maskeleri çıkartarak  toplumun her  kesiminden insanlar bir  araya  gelerek  tartışarak  durumdan  vazifeler  çıkartarak  sonuca  ulaşabilirsiniz..

Maske takmak kavramının ne anlama geldiğini tam bilmiyorum. Bunun sebebi maske takmıyor olmam olabilir.
Forumumuz genellikle öğretmenlerden oluşmaktadır.
Arada sırada benim gibi TECRÜBELİ ÖĞRENCİLER de forumda bir iki söz söylüyor.
Öğretmenlerimizin toplumun her kesiminden kişilerle muhatap olduğunu tahmin ediyorum.
Bu nedenle forumumuzun toplumun her kesimini temsil edebilecek bir yapıda olduğuna inanıyorum.
Forum üyelerinin vazifelerini bildiğine inanıyorum.
Bu başlık altında DAHA FAZLA neler yapılabileceği konusunu tartışıyoruz.

5.

İsterseniz  şunu tartışalım; '
İçinde yaşadığımız toplumun içinde yer  alan sivil toplum örgütleri  Sosyal  Gönüllülüğe dayanarak,
Yukarıda değerli arkadaşlarımın belirttiği sosyal hastalıklara deva bulmak için  'Toplum Polisliği'
adı altında bir araya gelebilir mi?
Eğer vicdanlara teslim olursak vay halimize!

Sivil toplum örgütlerinin, sosyal hastalıklara deva bulmak için 'Toplum Polisliği' veya başka bir isim altında bir araya gelmesi gerektiği konusunda itirazı olan kimse olduğunu sanmıyorum.

6.

Şimdi diğer soruya geçeyim: Örgütlü hareket edebilecek hale geledikten sonra neler yapabiliriz?

İzleyebildiğim kadarıyla forum üyelerinin asıl çözüm bulmak istediği husus:
Bir araya gelecek kişilerin YAPTIRIM GÜCÜNÜNÜN ne olacağı hususudur.

İnsanları CEZALANDIRMAK suretiyle sosyal problemlere çözüm bulunamayacağı konusunda bir fikir birliği olduğunu tahmin ediyorum.

Forumdaki bazı arkadaşlarımında paylaştığı düşünceme göre;
sosyal problemlere çözüm üretmek için insanların VİCDANLARINI harekete geçirecek uygulamalar yapmak gerekir.

Bunun dışında SOMUT bir önerisi olan arkadaş varsa tartışmaktan memnuniyet duyarım.
Eğer yoksa insanların VİCDANLARINI harekete geçirecek uygulamaların neler olabileceği konusunu tartışabiliriz.

Toplum Destekli Polislik uygulamasıa geçen Denizli'de, suçla mücadele için 5 bin kişiyle yüz yüze görüşüldü.

2007-07-02  10:55 Toplum Destekli Polislik uygulamasıa geçen Denizli'de, suçla mücadele için 5 bin kişiyle yüz yüze görüşüldü.

Denizli Emniyet Müdürlüğü bünyesinde, Toplum Destekli Polis Büro Amirliği kuruldu.

Polisler, Vali Recep Yazıcıoğlu Parkı'nda stand kurarak, çalışmaları hakkında vatandaşlara bilgi verdi.


İl Emniyet Müdür Yardımcısı Mehmet Tüzün,projeyle halkla aralarında iyi bir köprü kurulduğunu anlattı

Bu konuda ciddi bir çalışma yapmak için güvenilir ekip olmlalı öncelikle..(Eğitimhane'ye üye öğretmen arkadaşlar  bu ekip için uygun)
      1. Basının desteğini almalıyız..
      2.Yapılacak çalışma  için çok geniş kapsamlı katılım  sağlamalıyız..
      3.Mümkünse araştırma ve gözleme dayalı çalışmaları, anlaşmalı üniversitenin sağlam alt yapısı ile uzmanlık alanı eğitim olan öğrencilerine yaptırmalıyız.
     4.Yapılacak çalışma alanımızı belirleyerek yapılacaklarla ilgili plan yapmalıyız.
     5.Bunlarla ilgili bir takvim oluşturmalıyız..
     6.Üniversite öğrencilerine yaptıracağımız araştırma ve gözleme dayalı raporları Eğitim hane Öğretmenleri olarak değerlendirip;Çözüm önerilerimizi Görsel Basın aracılığı ile  kamuoyuna duyurmalıyız.
    7.Bu gibi çalışmaların  yaygınlaştırılması  için propoganda yapmalıyız.
    8.Toplum polisliği  ile siyaseti birbirine karıştırmadan eğitimci sorumlu kimliğimizle insanlık görevimizi yapalım ne dersiniz?
                     
                              Saygı ve sevgi ile kalın!
                           

Şafak hocam düşünceleriniz heyacan verici. Bu yolda her türlü çalışma içinde yer almaya ve Egitimhane.com sitesini bu çalışma içine sokmaya herzaman hazırım.

Yalnız yapılması gerekenleri ve yapabileceklerimizi daha somut olarak konuşmalıyız.

Şafak hocam düşünceleriniz heyacan verici. Bu yolda her türlü çalışma içinde yer almaya ve Egitimhane.com sitesini bu çalışma içine sokmaya herzaman hazırım.

Yalnız yapılması gerekenleri ve yapabileceklerimizi daha somut olarak konuşmalıyız.

     Sevgili Murat Öğretmenim;
 Düşüncelerinize katılıyorum..
  Somutlaştırma için çalışma alanımızı  Türkiye Toplumu olarak belirleyelim..
  Türkiye toplumunun  gelenek  görenek  töre adet  din aile eğitim  gibi  unsurlarının  araştırılması  için aramızdan gönüllü bir arkadaşı  üniversitenin ilgili birimi ile irtibat kurması için görevlendirelim..
  Yine aramızdan gönüllü bir arkadaşıda basın (Televizyon kanalları gazete internet) ile ilgili irtibat kurması için görevlendirelim.(Yapacağımız çalışmaları basın gündem yapmalı)
  3.Takvim oluşturalım, uygun görürseniz aşağıya çıkardım..
                 a-2007 Temmuz Ayı: Yapılacak çalışmaların ve görevlendirmelerin tamamlanarak  takvim oluşturulması.
                b-2007 Ağustos Ayı:İrtibatla görevli arkadaşların yaptıkları çalışmaların değerlendirilmesi..
                c-2008 Temmuz Ayı: Üniversitede  yapılan çalışmaların Eğitimhane sitesinde yayınlanması..
                d-2008  Ağustos  Ayı:Eğitimhane Ailesi olarak çözüm önerilerimizi raporlaştırarak   kamu oyuna sunu yapılması..
         
                    Malum Montesqiu da böyle bir çalışma yapmıştı..
               Sonuçta Kanunların Ruhu isimli iki ciltlik kitabını  yazdı..
                Adeta Toplum Polisliği Yaparak bugün Fransa Devletinin Eğitim Öğretime Toluma Bakışına  esin kaynağı oldu..
                           Saygı ve sevgi ile kalın..

  Üniversiteye yaptıracağımız bu araştırmanın finansmanını Milli Eğitim Bakanlığı üstlenebilir.
Ya da Aileden sorumlu Devlet Bakanlığı bu finansmanı üstlenebilir Böylece yapılacak çalışma daha manidar olur ama duyarlı arkadaşların ilgisi gerekiyor.'Karanlığa küfür etmek yerine bir mum yakalım.'  HAYDİ!
    Saygı ve sevgi ile kalın.

Yalnız yapılması gerekenleri ve yapabileceklerimizi daha somut olarak konuşmalıyız.

Öncelikle nelerin -sosyal hastalık- olduğu konusunda bir tesbit yapmamız gerektiğini düşünüyorum.
Sosyal hastalık kavramı kişiye, bulunulan yere göre değişebilir.
Sosyal hastalıklarının KAYNAĞININ BOŞA GEÇİRİLEN zamanlar olduğu kanaatindeyim.
Bu nedenle öncelikle BOŞA GEÇİRİLEN zamanların nasıl değerlendirileceği konusunda bir kaç SOMUT öneride bulunmak istiyorum.

1. Bilindiği gibi ülkemizde okuldan fazla ibadethane olarak kullanılan mekanlar (cami, mescit, Kur-an Kursu v.s.) var.
Bu mekanlar günün belirli saatlerinde kullanılmakta, diğer zamanlar atıl vaziyette beklemektedir.

2. Bu mekanların ibadet saatleri dışında sosyal faaliyetler için kullanıma açılması sağlanılabilir.

3. İkametgahıma en yakın KÜTÜPHANE ye gitmek ve gelmek asgari birbuçuk saatimi alıyor.
Ve KÜTÜPHANEde genellikle güncel olmayan eserler mevcut.
İkametgahıma en fazla 5 dakikalık mesafelerde 4 adet cami var.
Eğer camilerimizde güncel eserlerin bulunduğu KÜTÜPHANE özelliği kazandırılacak olursa güncel eserlerden yararlanılması
kolay olacaktır. Bir çok kişi süreli yayınları takip etmekte ve okuduktan atıl hale gelmektedir.
Bu süreli yayınlar camilerimizin kütüphanelerine konularak başkalarının faydalanması sağlanabilir.

4. Benzer şekilde Üniversite ve orta öğretim sınavlarına hazırlanan öğrenciler bir çok kaynak kitap almakta, sınavdan sonra
bu kaynak kitaplar atıl hale gelmektedir. Sınavlardan sonra kullanılmayan bu kitaplar cami kütüphenelerinde değerlendirilebilir.

5. Şu andaki uygulamada Diyanet işleri başkanlığının tavsiye kararı almadığı yayınların camii kütüphanelerine konulması
YASAKTIR. Bu yasağın kapsamı genişletilerek Milli Eğitim Bakanlığı tavsiyeli yayınlarında camii kütüphanelerine konulması
sağlanabilir.

6. Evinde bilgisayarı olmayan öğrenciler internet imkanından yararlanmak için internet cafelere gitmektedir.
Camilerimize internet bağlantısı sağlanırsa sembolik ücretlerle öğrencilerimize internet kullanımı imkanı sunulabilir.

7. Büyük şehirlerimizde pratik kullanımlı (taşınabilir) aletli jimnastik uygulaması yaygınlaşmaktadır.
Camilerimize konulacak jimnastik aletleriyle daha fazla kişinin sağlıklı yaşam için spor yapması sağlanabilir.

8. Camilerimize katlanabilir masa tenisi masaları, satranç takımları konularak ihtiyaç hisseden kişilerin
bu faaliyetleri camilerde yapması sağlanabilir.

9. Milletimizin okula veya başka bir hayır kurumuna bağış yapma alışkanlığı yoktur.
Fakat camide yapılan faaliyetler için cüzi de olsa bağış yapmaktan kaçınılmamaktadır.
Camilerimizde yapılacak bu tür çalışmalar için finansman sıkıntısı yaşanmayacağı kanaatindeyim.

Bu günlük bu kadar öneriyi yeterli görüyorum.   
İnşallah en kısa zamanda yeni önerilerimi  yazacağım.

  9. Milletimizin okula veya başka bir hayır kurumuna bağış yapma alışkanlığı yoktur.
Fakat camide yapılan faaliyetler için cüzi de olsa bağış yapmaktan kaçınılmamaktadır.
Camilerimizde yapılacak bu tür çalışmalar için finansman sıkıntısı yaşanmayacağı kanaatindeyim.

 

çok haklısınız turgutkuzan öğretmenim.  önerileriniz çok dikkate alınmaya değer bence...Bu önerilerin değerlendirileceği konusunda kuşkularım var ama. Öncelikle halkımızdan tepki alır gibi geliyor bana. Camilerimizin kutsallığını yitireceği endişesi duyacak olanlar çok olacaktır diye düşünüyorum.  Umarım bu istekleriniz gerçekleşebilir.

  Üniversiteye yaptıracağımız bu araştırmanın finansmanını Milli Eğitim Bakanlığı üstlenebilir.
Ya da Aileden sorumlu Devlet Bakanlığı bu finansmanı üstlenebilir Böylece yapılacak çalışma daha manidar olur ama duyarlı arkadaşların ilgisi gerekiyor.'Karanlığa küfür etmek yerine bir mum yakalım.'  HAYDİ!
    Saygı ve sevgi ile kalın.

projeniz varsa avrupa birliğide karşılıyor

Bu konuyu tartışmaya devam. İnanıyorum ki biz bunu başaracağız.

Bu konuyu tartışmaya devam. İnanıyorum ki biz bunu başaracağız.

 
      Sevgili  Murat;
      Kesin  başarıda  gönüllülük  esastır.
      Site de  yer  alan  arkadaşlar  tahmin  ediyorum ki  bu  konuya  yeterli  ilgi  duymuyor..
         Eğer  ilgi  olsaydı   en azından  yazılanlar  ile  ilgili  fikirlerini  belirtirledi..
                 

Aydınlanma düşünürleri bireyi vurgularken, tepki gösterenlerin temel sosyolojik ilgisi toplum olmuştur. Toplum sadece bireylerin toplamı olarak ele alınmamakta, geçmişte kökleri olan ve kendi gelişme kanunları olan bir bütünlük olarak ele alınmaktadır.
Toplum incelemelerin temel birimidir, bu bireyden daha önemli olduğu anlamına gelmektedir.  Diğer bir deyişle birey toplum sayesinde vardır, bu noktada sosyalleşme süreçleri etkili olmaktadır.
Birey toplum içinde en temel unsur olarak görülmez. Çünkü toplum genel olarak kurumlar, yapılar, statüler ve roller gibi unsurlardan oluşmuştur.
Toplumu oluşturan unsurlar birbirleriyle ilişkili ve karşılıklı bağımlılıkları temelinde ele alınır. Buradan bu karşılıklı ilişki ve bağımlılık içinde olan unsurlardan birinde meydana gelen bir değişiklik diğer parçaları ve sonuçta ise toplumun bütününü etkilemektedir. O  zaman toplumda yapılacak değişiklikler özen ve itina ile yapılmalıdır.
Toplumdaki değişme sadece toplum ve onu oluşturan unsurlar açısından değil toplum içindeki birey açısından da tehlikeli görülmektedir. Çünkü toplumdaki kurumlar bireylerin toplumsal ihtiyaçlarına yöneliktir, o zaman bunlarda meydana gelen bir değişmeden birey sıkıntı çekecek, buradan ise toplumsal düzensizliğe yol açmış olacaktır.
Toplumdaki daha küçük birimler; aile, komşuluk,mesleki gruplar toplum ve birey açısından oldukça gereklidir. Çünkü bu birimler modern toplumlardır.

Öğretmenler odamızdan masa ve sandalyelerimiz kaldırılmıştı.
Sadece koltuklar kalmıştı ve masada oturmak kadar rahat değildi.
Çünkü çoğu zaman bir şeyler yazıp çizmek zorundaydık olmuyordu masasız...
Bir yıl boyunca söyleyip durduk. Ama bizi dikkate alan olmadı.
En sonunda dilekçe yazdım ve çoğalttım.
Tenefüste ne kadar öğretmen arkadaş varsa dilekçeleri alıp imzaladılar ve müdüre götürdüm.
Pazartesi okula geldiğimizde artık masamız ve sandalyelerimiz de vardı...
Bir yılda halledemediğimiz sorunu bir kaç dakikada halletmiştik...

egitimhane.com sitemizde bir dilekçe bölümü olsa...
Örneğin;
100bin kitap kampanyası için
Bir dilekçe sayfası hazırlansa
Kimden bölümünde (o bölümü kullanan) üyenin e-posta adresi yazsa
Kime bölümünde yayınevlerinin ve kitap bağışı yapabilecek kuruluşların e-posta adreslerini seçebileceğimiz bir açılır seçenek kutusu olsa,
Mesaj bölümünde, yazmamız gereken hazır bir dilekçe bulunsa,
forum üyeleri ve ziyaretçileri olarak gönder tuşuna basmak ZAHMETİNE KATLANARAK 100bin kitap kampanyasına
desteği artırabiliriz düşüncesindeyim.

Benzer şekilde camilerin sosyal faaliyetlere açılması için, kütüphanelere Milli Eğitim tavsiyeli kitapların bağışlanabilmesi için Diyanet İşleri başkanlığının e-posta adresine gönderilecek bir dilekçe örneği olabilir.

İstanbul ve Ankara gibi büyükşehir belediyelerinin sosyal problemlere ürettikleri çözümlerin, bulunduğumuz mekanlara ulaşması için hazırlanmış dilekçeler için forum üyelerinin gönder tuşuna basmak ZAHMETİNE KATLANACAĞINA inanıyorum.

Murat öğretmenim bizi ilgili eposta adreslerini tesbit etmek ve dilekçe yazmak zahmetinden kurtarabilir misiniz?

Not: Bu uygulamayı kendi web sitemde yapmak istiyorum. Teknik sebeplerle bu güne kadar gerçekleştirme imkanı bulamadım.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] sitesinin başlatacağı bu uygulamanın başka web sitelerine de örnek teşkil edeceği düşüncesindeyim.