Türkiye'yi İleri Götürecek Nasıl Bir Eğitim Sistemi Olmalı?

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 21 Şub 2013 11:23:43
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Köy enstitülerinin kapatılma gerekçesi nedir?

Marshall yardımı”nın ön koşullarından bir olan Köy Enstitülerinin kapatılması 1950  seçimlerdenden sonra  (1953-54 yıları arası galiba)DP tarafından kapatmıştır.Köy Enstitülerinden yetişen öğretmenlerin kılavuzluk niteliği günümüzde hala oluşmamıştır.Eğitim sistemimizde sözüm ona daha iyi bir sistem getirme adına yapboz tahtasına çevrildi. Ezberci öğretimin yanında kafa karışıklığı yaratıp aslında öğretimi baltalama çalışmalarına dönüşmüştür. Bunun neticesinde öğrendiğini pratiğe çeviremeyen, pratikten yeni bilgiler üretemeyen insan toplulukları yaratıldı ve hala yaratılıyor


Köy enstitülerinin işlevini yerine getirecek başka bir kurum oluşturulmamış mıdır?

 Hayır oluşturulmamıştır. böyle bir kurum oluşturulmamasının nedenleride yukarıda açıklanmıştır.

Hayırlı günler dilerim.

1) Marshall yardımları 1948-1952 yılları arasında alınmıştır. Köy enstitüleri 1954 yılında kapatılmıştır.
Köy enstitüleri Marshall yardımlarının ÖN KOŞULU olarak kapatılsaydı 1948 yılında kapatılmış olması gerekirdi.

2)
Bir internet sitesinde köy enstitüleri ile ilgili şu bilgiler mevcuttur.
(Bilgilerin doğru olduğu hususundan emin olmadığım için site ismini yazmıyorum. Bir fikir vermesi için alıntı yapıyorum. Gerekirse link adresini belirtebilirim.) 
Alıntı
Köy Enstitüsü yasasının kabülü sırasında, bunun uzun ömürlu olmayacağı belliydi.
TBMM nde 426 kayıtlı Milletvekili vardı. Oylama gününde,  başta Celal Bayar,  Adnan Menderes olmak üzere,  sonradan Demokrat Partiyi kurup katılacak olan 148 Milletvekili meclise gelmediler.
Yasa,  gelenlerin oy birliği ile,  278 oyla kabul edildi.
Köy enstitülerinin kurulması kararında oy kullanmayanlar (kurulmasını onaylamayanlar) daha sonra (muhtemelen köy enstitülerini kapatma vaadiyle) iktidar olmuşlardır.
Diğer bir deyişle köy enstitülerinin kapatılması halkın isteğidir.

3) ABD'nin köy enstitülerinin kapatılmasını istediği SÖYLENTİLERİNİ doğru kabul edersek, bunun sebebini düşünmemiz gerekir.
ABD'leri o yıllarda Komünizm'in yayılmasının etkilerinden korkuyordu. Marshall planı bu korkunun neticesi ortaya çıkmış bir çalışmadır.
ABD komünizm tehdidi altındaki ülkeleri kendi safına çekmeyi amaçlamıştır.
Bu noktada Türk halkının DEĞERLERİ ile ABD'lerinin ÇIKARLARI örtüşmüştür.
O yıllarda Türk halkı köy enstitülerinde yetişen öğrencilerin Komünizm propagandası yaptığına İNANIYORDU. (Gerçeklerle, halkın inancı arasında fark olabilir.)
Bu nedenle köy enstitülerine halk desteği yoktu.

4) Köy enstitülerinin temel özelliğinin "öğrendiğini pratiğe çeviren" kişiler yetiştirmesi olduğu hususunu vurgulamışsınız.
"öğrendiğini pratiğe çeviren" kişiler yetişmiyorsa her alanda meydana gelen ÜRETİM ARTIŞINI ne ile açıklayabilirsiniz?
Köy enstitülerinin kapanmasıyla "öğrendiğini pratiğe çeviren" kişiler yetişmiyor olsaydı üretim artışının değil azalışının söz konusu olması gerekmez miydi?

5) HASAN YİĞİT forumdaşımında belirttiği gibi köy enstitülerinin kapatılmasından sonra açılan öğretmen liselerinde köy enstitülerindekine benzer uygulamalar yapılmıştır.

Çevrimdışı dilekiye

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 783
  • 2.272
  • 783
  • 2.272
# 21 Şub 2013 11:25:08
 Seviye sınıfları oluşturulmalı

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 21 Şub 2013 11:28:13
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
çağdaşlığın göstergesi.
ya çağdaşsındır. ya da değil.
 ya uzaya araç gönderebiliyorsundur. yada gönderemiyorsundur.
Hayırlı günler dilerim.

Anladığım kadarıyla uzaya araç göndermek çağdaşlığın EVRENSEL bir ölçüsüdür diyorsunuz.
Aynı mantığı kullanırsak, uzaya araç gönderen ülkelerin, başka ülkeleri işgal ettiği bilgisinden hareket ile başka ülkeleri işgal etmek çağdaşlıktır diyebiliriz.

Çevrimdışı alanyap

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.787
  • 4.682
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 1.787
  • 4.682
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 21 Şub 2013 11:30:29
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Seviye sınıfları oluşturulmalı

Öğretmenim daha önce çalıştığım bir okulda kısa bir süre bu denenmişti.Emin olun ki bu eğitimi baltalamaktan başka bişey olmadı.Seviyesi düşük sınıfta olan öğrenciler,"nasılsa biz böyleyiz." mantığı ile hareket ederek,daha da gerilediler.Aynı şekilde o sınıflara derse giren branş öğretmenlerim de " yine mi bu sınıf" mantığı ile verimli olamadılar.Sonuç olarak da başarısız ve kendine güvensiz bireyler olmaya başladılar.

Çevrimdışı HASAN YİĞİT

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 21 Şub 2013 11:34:46
Üretici bireylerin yetiştirildiği toplumlar gelişmiş ülkelerin pekte işine gelmez.Çünki onlar kendilerine muhtaç toplumlar ister.

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 21 Şub 2013 11:44:52
  Sayın Turgut KUZAN,her alanda meydana gelen ÜRETİM ARTIŞI derken örnek verebilirmisiniz.  Hizmet sektörü hariç ne üretiliyor ben anlıyamadım.

Çevrimdışı bilimciyim

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.231
  • 3.474
  • 3.231
  • 3.474
# 21 Şub 2013 12:05:10
birleştirilmiş sınıflar artık kaldırılmalı. tamamen insan haklarına aykırı bir uygulamadır. 50 yıldan fazladır devam ediyor.

Çevrimdışı lucky_boy

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 723
  • 5.096
  • 723
  • 5.096
# 21 Şub 2013 12:42:40
Öncelikle bütün öğrenciler doktor,polis,avukat,hakim,öğretmen olmak zorundaymış gibi yanlış bir algıdan vazgeçilmeli.Akademik olarak iyi olmayan öğrenciler maalesef sistem içerisinde lise son sınıfa kadar sürükleniyor.Akademik anlamda ilerleyemediğimi için de eğitim hayatına devam ediyor.O saatten sonra da belli bir branşta uzmanlaşamadığı için vasıfsız elaman olarak ufak tefek iş yerlerinde yama olmak zorunda kalıyor.
   Böyleyken akademik anlamda iyi olmayan ama farklı yetileri olan çocuklarımızda sistem içerisinde harcanmış oluyor.Öncelikle mükemmel bir yönlendirme,tasnif yapılmalı herkes ilgisi yeteneğine göre 8.sınıftan hatta 5.sınıftan itibaren öğretmen görüşleri doğrultusunda yönlendirilmeli.Meslek liseleri canlandırılmalı ülkenin sanayi istihdamı doğrultusunda yapılandırılmalı.Bu ülke de farklı sektörlerde KALİFİYE elaman yetişmeli.Bu ülkenin sadece doktor,polis,avukat vs vs gibi akdemik yeterliliğe sahip meslek dallarına ihtiyacı yok.TOBB birçok iş kolunda kalifiye elaman bulamadığından yakınıyor.Sanayinin güçlenmesiyle istihdam alanları geliştirilmeli ve bu ülkeye iş gücü yetiştirilmeli.
   Batılı ülkelerde pastanecilik,oto tamirciliği,berber kalfası,kasiyer,demir-döküm fabrikasında usta eğitimi aldıkları gibi... İşte o zaman hem akademik alanda eğitimin kalitesi artar hem de kalifiye elaman anlamında sanayi sektörü canlanır...diye düşünüyorum.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 22 Şub 2013 16:32:14
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
  Sayın Turgut KUZAN,her alanda meydana gelen ÜRETİM ARTIŞI derken örnek verebilirmisiniz.  Hizmet sektörü hariç ne üretiliyor ben anlıyamadım.
Hayırlı günler dilerim.

ÜRETİM ARTIŞININ olduğu alanlar oldukça fazladır.

18 Eylül 2009 Tarihinde Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı kurulmuştur.
Bu kuruluşun [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] linkinde
doksandan fazla ana başlık altında 700 den fazla iş kolu için destek verildiği belirtilmektedir.
Bu iş kolları içinden hizmet sektörü olarak tanımladıklarınızı çıkarırsanız DESTEK VERİLEREK üretim artışı sağlanan iş kollarını tespit edebilirsiniz.
Bu listedeki iş kollarının yarısından fazlası köy enstitülerinin kapatıldığı yılda mevcut bile değildi.

Destek verilmeden yapılan üretim artışları da mevcuttur.
Örneğin 28/02/1954 kurulan DSİ Genel Müdürlüğü şu anda sulamaya açılmış olan 5,5 milyon hektarlık alanın 3,21 milyon hektarını ÜRETMİŞTİR.
Yıllara göre elektrik enerjisi ÜRETİMİNDEKİ artışı ekte görebilirsiniz.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] linkinden yıllara göre tarım ürünleri ve hayvan/hayvan ürünleri ÜRETİMİNDEKİ artış bilgilerine ulaşabilirsiniz.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] linkinden yıllara göre patent başvurularındaki artış bilgilerine ulaşabilirsiniz.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] linkinden de üretim artışları konusunda bilgi edinebilirsiniz.

Yıllara göre konut ÜRETİM bilgileri de ekte mevcuttur.
1984 yılında kurulan Toki'nin ÜRETİMLERİNİN özetini ekte görebilirsiniz.
Konut üretimindeki artışın, konut yapımında kullanılan malzemelerin üretiminde artış, konutlarda kullanılan eşyaların üretiminde artış anlamına geldiğine dikkat edilmelidir.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] linkinde hemen her ilimizde en az bir tane bulunan ORGANİZE sanayi sitelerinin listesi mevcuttur.
Köy enstitülerinin kapatıldığı yılda ORGANİZE sanayi diye bir kavram mevcut değildi.

Memur kenti diye bilinen Ankara'da

Ankara Sanayi Odası 1. Organize Sanayi Bölgesi   
Ankara Sanayi Odası 2. ve 3. Organize Sanayi Bölgesi   
OSTİM Organize Sanayi Bölgesi   
İVEDİK Organize Sanayi Bölgesi
Başkent Organize Sanayi Bölgesi   
Hasanoğlan Sanayi Bölgesi   
Şaşmaz Sanayi Bölgesi   
Ankara Dökümcüler İhtisas Organize Sanayi Bölgesi
olmak üzere 8 ayrı sanayi bölgesi mevcuttur.

Ortadoğu Sanayi ve Ticaret Merkezi veya kısa adı ile Ostim'in temelleri 1975'te atılmıştır, 1980'lerde üye şirketler atölyelerine taşınmışlardır.
Ostim, Ortadoğu'nun en büyük ORGANİZE sanayi sitesidir.
Fizik olarak birleşik durumda olan sanayi siteleri ile birlikte değerlendirildiğinde dünya ORGANİZE sanayi siteleri içinde ilk sırayı alması mümkündür.
(Büyüklük işyeri sayısı, çalışan sayısı, ekonomik büyüklük, ihracat büyüklüğü gibi değerler üzerinden yapılabilir.)

ÜRETİM ARTIŞININ olduğu LİSELER hakkında bilgi sahibi olmak isterseniz
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
linkindeki mesajımı inceleyebilirsiniz.

Sayısı yüzü geçen üniversitelerimizdeki ÜRETİM ARTIŞLARINI üniversitelerin web sitelerinden takip edebilirsiniz.

6 Kasım 1989 tarihinde Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Teşkilatı ismiyle anılmaya başlanan yapılanmanın ÜRETİM kapasitesi hakkında bilgi sahibi olmak isterseniz web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Üretim artışlarının bir göstergesi de ihracat rakamlarıdır. Bu konudaki rakamları ekte bulabilirsiniz.
(Bildiğim kadarıyla 17 ilden düzensiz, diğer TÜM illerden düzenli olarak ihracat yapılmaktadır.)

Karayolu, demiryolu, havaalanları gibi ÜRETİM ARTIŞLARINI saymaya gerek görmüyorum.

Umarım hizmet sektörü hariç neler üretildiği konusunda bir fikir sahibi olabilmişsinizdir.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 22 Şub 2013 16:33:31
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
birleştirilmiş sınıflar artık kaldırılmalı. tamamen insan haklarına aykırı bir uygulamadır. 50 yıldan fazladır devam ediyor.
Hayırlı günler dilerim.

Birleştirilmiş sınıflar yerine hangi sistemi öneriyorsunuz?

Çevrimdışı mustafa_38

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.609
  • 1.029
  • 1.609
  • 1.029
# 22 Şub 2013 16:52:34
Ogretmeni memnun edilmeyen bir ulke hayatta ileri gidemez

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 23 Şub 2013 10:49:28
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Ogretmeni memnun edilmeyen bir ulke hayatta ileri gidemez
Hayırlı günler dilerim.

Rahatını düşünenlerin yüzünden rahatsızdır dünya...
Bir düşünürün söylediği bu özlü söz, rahatı yerinde olan insanların TEMBEL olduklarını / tembelleştiklerini ifade etmektedir.
 
Aşağıdaki anekdot söylenmek istenileni daha iyi anlamaya vesile olmaktadır :

Japonlar taze balığı hep çok sevmişlerdir. Ama Japon sahillerinde çok balık tutma olanağı yoktur.
Balıkçılar halkı doyurabilmek için daha büyük tekneler yapıp daha uzaklara gitmeye çalışmışlardır.
Uzaklara gidildikçe dönmesi de zor olmuştur. Daha uzun sürmüştür. Dönüş ne kadar uzun sürerse balıkların tazeliği de bozulmuş olur.
Japonlar tazeliği kaybolmuş balığın lezzetini sevmemişlerdir. Bu problemi çözebilmek için balıkçılar teknelerine soğuk hava depoları kurdurmuşlardır.
Böylece istedikleri kadar uzağa gidip, tuttuklarını da soğuk hava deposunda dondurulmuş olarak saklayabileceklerdi.
Ancak Japon halkı taze ile donmuş balık lezzet farkını hissedebiliyor ve donmuş olanlara fazla para ödemek istemiyorlardı.
Balıkçılar bu defa teknelerine balık akvaryumları yaptırdılar.
Balıklar içeride biraz fazla sıkışacaklardı, hatta, birbirlerine çarpa çarpa birazda aptallaşacaklardı, ama yine de canlı kalabileceklerdi.
Japon halkı canlı olmasına rağmen bu balıkların da lezzet farkını anlayabiliyorlardı.
Hareketsiz, uyuşmuş vaziyette günlerce yol gelen balığın, canlı, diri hareketli taze balığa göre lezzeti yine de etkilenmişti.
Balıkçılar nasıl olacakta Japonya'ya taze lezzetli balığı getirebileceklerdi ?
Japonlarda balıkları yine teknelerindeki akvaryumlarda tuttular, ancak içine küçük bir de köpekbalığı attılar.
Bir miktar balık köpekbalığı tarafından yutulmuştu, ama geride kalanlar son derece hareketli ve taze kalabilmişlerdi.

Kişilerin dinamik ve verimli olabilmeleri için peşlerinde bir köpekbalığı olması gerekiyor :)

NOT : Üstteki mesajımda bahsedilen ekleri, eklemeyi unutmuşum. Bahsedilen ekleri bu mesaja ekliyorum. Unutkanlık ve karışıklık için özür dilerim.

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 27 Şub 2013 09:26:41
 Turgut Bey , Bu kadar üretim yapıyoruzda İhracat -İthalat  arasındaki bu uçurumlar neden oluşuyor. Cari açık neden var . Yurt dışından saman geliyor bu ülkeye , Kurbanda Hayvan geldi dışarıdan.Kapanan Şirket Sayılarını Biliyormusunuz. 3Milyon nufüslü izmirde 1.2 milyonu icralık. Kredi çekmeden yaşayamaz oldu. satılacak birşey kalmadı vs.vs.

Çevrimdışı karel81

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 958
  • 898
  • 958
  • 898
# 27 Şub 2013 09:49:02
Türkiye'yi ileri götürecek eğitim sistemi çağın gereksinimleri,insanın/toplumun ihtiyaçları ve toplumun ahlaki değerleri ile şekillenmelidir.Toplumun ihtiyaçlarına cevap vermeyen eğitim sistemi topluma yeni sorunlar olarak döner.Bu gün yaşadığımız bir çok toplumsal problem bundan kaynaklanıyor.

Eğitim sistemimizin ortak paydasında çağın gereksinimleri+insanın/toplumun ihtiyaçları+toplumun değer yargıları yerine resmi ideoloji yer aldığı müddetçe,tek tip düşünen,körü körüne itaat eden,düşünmeyen,sorgulamayan ve üç tarafı denizler, dört tarafı düşmanlarla çevrili edebiyatlarıyla uyutulan,pasifize edilen,tornadan geçmiş bir nesil yetişiyor.

Çözüm mü? Önce eğitim felesefesi değişmeli.İdeoloji odaklı eğitim felsefesi yerine birey/insan odaklı eğitim felsefesine geçilmeli ve eğitim programları buna göre düzenlemelidir.Devleti yücelten değil insanı yücelten bir bir eğitim sistemi olmalı,ideolojinin mutluluğundan çok bireyin mutluluğu amaç edinmeli..

Çevrimdışı karel81

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 958
  • 898
  • 958
  • 898
# 27 Şub 2013 09:55:33
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Köy enstitülerinin kapatılma gerekçesi nedir?

Marshall yardımı”nın ön koşullarından bir olan Köy Enstitülerinin kapatılması 1950  seçimlerdenden sonra  (1953-54 yıları arası galiba)DP tarafından kapatmıştır.Köy Enstitülerinden yetişen öğretmenlerin kılavuzluk niteliği günümüzde hala oluşmamıştır.Eğitim sistemimizde sözüm ona daha iyi bir sistem getirme adına yapboz tahtasına çevrildi. Ezberci öğretimin yanında kafa karışıklığı yaratıp aslında öğretimi baltalama çalışmalarına dönüşmüştür. Bunun neticesinde öğrendiğini pratiğe çeviremeyen, pratikten yeni bilgiler üretemeyen insan toplulukları yaratıldı ve hala yaratılıyor


Köy enstitülerinin işlevini yerine getirecek başka bir kurum oluşturulmamış mıdır?

 Hayır oluşturulmamıştır. böyle bir kurum oluşturulmamasının nedenleride yukarıda açıklanmıştır.


Yanlış bilgi düzelteyim;Köy enstitüleri DP tarafından değil,CHP tarafından kapatılmıştır.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK