Yabancı Dili Neden Tam Olarak Öğrenemiyoruz?

Merhaba
Öncelikle bu konu başlığını açan öğretmenimiz  Konuk 35'e teşekkür ediyorum sağolsun,derin bir yaraya neşter vurmuş,vurmuş ama içimizdeki dostlardan kimisi şu küçülen dünyada yabancı dil eğitiminin lüks olduğu görüşünde .
Daha bu ilk tespitte yanılmıyor muyuz arkadaşlar?
tespitlerden en önemlisi ve birincisi belki de :

''Kendi anadilini iyi bilmeyen ikinci ya da üçüncü yabancı dili öğrenemez ''tespiti.

15 yıl boyunca aldığımız yabancı dil eğitiminin neden uygulamaya gelince duvara vurduğunu ise sorunları maddeleyerek ,çözüm önerilerini de bu maddelere göre sıralayabiliriz :
1-Yabancı dil eğitimi tıpkı anadil eğitimi gibi küçük yaşlarda ve günlük konuşma dilinde kullandığımız cümlelerle kelimelerle kendini ifade edebilme  üzerine olmalı.Bu daha anaokul sırasında ;
günaydın.Bu sabah nasılsın?
Teşekkür ederim.
Bu konuda bana yardımcı olur musun?
Yönler
Renkler
akraba sözcükleri
alışverişte kullanılan sözcükler
Turistik ziyaretlerde kullanılan sözcükler
Meslek adları
....
Tıpkı Türkçemizde uluslararası dil öğrenmedeki seviye ve aşamalarda katettiğimiz yol gibi Türkçe dersinde öğrenilen dil yapısı-ki biz buna gramer-dil bilgisi diyoruz-kavratılmalı.
Demem o ki;öğrenci açısından dil öğretmeye ya da öğrenme uzun bir süreçte günlük yaşanılan olaylara bağlı olarak daha anaokulundan başlanarak öğretilmeli .
2-Yabancı dil öğretmenleri yabancı dil yeterliliğine ancak o dilin yaşadığı ülkede bir kaç ay kalmalı en azından bunu her iki yılda bir yaz dönemlerinde uzmanı oldukları dilin çokça kullanılldığı ya da zaruri kullandıkları bir yerde bulunmaları ve o dilde sürekli okuma ve dinleme konuşma etkinliğine girecek ortamlar yaratılmalı ya da kendi imkanlarınca yaratmaya çalışmalı.
3-Metaryeller kesinlikle öğretmenin ve öğrencinin o dili tam anlamıyla öğrenme kapatisesine ulaşmasına yönelik dinleme izleme anlama anlatım(yazılı ve sözlü) ihtiyaçlarına yanıt verebilecek durumda olmalı.

Şair Rıfat Ilgaz'ın dediği gibi,
en az üç dil bileceksin,
her dilde küfretmeyi
her dilde seni seviyorum demeyi
ama en önemlisi Türkçeyi iyi bileceksin..

Türkçe'ni seveceksin.
Bu konuda öyle çok kaynak var ki.
Dünya küçülüyor ve küçük dünyamızda her dilde insanlar birbirini anlamaya kendini anlatmaya dünyadaki renkleri ortaya çıkarmaya çalışıyor, o dünyada sizin de katacağınız pek çok renk olduğuna inanıyorum .Benim öğrencilerim daha şimdiden iki dilde merhaba demesini ve şarkı söylemesini biliyorlar.Dünyaları değişiyor,dünyayı değiştirmek sizin de elinizde yeter ki bunun bir lüks değil bir ihtiyaç olduğunu görebilelim..
Saygılarımla dostlarım.

yabancı dili öğrenilmeyişinin birçok sebebi var.öğrenciye 4.sınıfta verilmeye başlanıyor.aslında ana sınıfında başlatılması gerekiyor.ve bunun için de branş öğretmeni gerekiyor.dersin başından sonuna kadar yabancı dil konuşulması öğrenciyi daha etkili geleceğini düşünüyorum.
öğrenci 4.sınıfta zaten kendisine yabancı birçok dersle tanışıyor ve bunlara adapte olmaya çalışırken birde yabancı dil görmeye başlıyor.halbuki zemini sağlam hazırlasak çocuk hiç yabancılık çekmeyecek.
öğretmen sınıfa giriyor."good morning students"  diyor ardından "oturun,Ahmet defterini getir."çocuk nasıl adapte olsun peki.
bir skeçte bu durumu anlatmışlardı.çocuklara bir dönem boyunca sürekli bu kapı,this is a door,bu sandalye,bu duvar...bu pencere..ya biz inşaatçı mı yetiştiriyoruz?
ezbere eğitim sisteminin zararları maalesef burdada karşımıza çıkıyor.
öğretmenin ingilizceyle hiç bir ilgisi yok.ama branş öğretmenin eksikliğinden dersler verimsiz geçmek zorunda kalıyor.öğrenci de o yaşlarda demekki ingilizce boş bi ders olarak düşünüyor.

daha o kadar çok bu nedenleri çoğaltabilirizki hepsi birbirine bağlı..bu kadar sorundan sonra öğrenci ne yapsın.inş biri bu duruma dur der ve bizim çocuklarımız da şakır şakır konuşurlar.

...
''Kendi anadilini iyi bilmeyen ikinci ya da üçüncü yabancı dili öğrenemez ''tespiti.

...

Söylediklerinizin her harfine katılıyorum.

yabancı dil ağırlıklı lise mezunuyum.okulumuzda ingiltereden gelen hocalarımız vardı.aynen burada da yazıldığı gibi siz daha kendi dilinizi bilmiyorsunuz diyorlardı hep(kendimi bu cümleden izole ediyorum çünkü dil konusunda gayet iyiydim:)).yabancı dil anadile hakimiyet,iyi bir dilsel zeka ve bolca tekrar gerektiriyor...alt yazılı filmler işi kotarmıyor:)

benim gibi bahtsız iseniz ne yapacak birşey yok!
6-7-8.sınıfta Almanca öğrenim gördüm,
Liseye farklı bir ilçede gittim, o lisede İngilizce okudum. (Derse de Beden Eğt öğrt girdi.) İşin ilginç yanı benden 3 yıl fazla ingiizce okumuş olanlarla aramızda pek fark yoktu.
Hâl böyle olunca yabancı dil rüyası başlamadan bitti benim için, ne yazık ki.

yabancı dil öğrenme konusu üzerinde önemle durulması gereken konular arasında benim için.öğrencilerimize kendi dilimizi, kendi kültürümüzü ,değerlerimizi öğretirken diğer yandan başka kültürlere de açık olmalarını,başka diller öğrenmelerini de sağlamalıyız.bence yabancı dil öğrenmek küreselleşen dünyada hiç de lüks bir şey değil!!!öğrenirken, kabul,pahalı ama kullanmak lüks değil,gereksiz değil.aldığımız en ufak bir ilaç reçetesi,bir makinenin kullanma kılavuzu İngilizce hatta Çince.
neden yabancı dil öğrenemediğimiz konusuna gelince...ilk olarak ders kitapları bu konuda çok yetersiz...kendimden biliyorum anadolu lisesi mezunuyum.milli eğitimin kitapları değil ingilizce öğretmek bizi ingilizceden soğuturdu.örnek olarak verecek olursam meb yayınları kitabında türk bir sanatçının biyografisini ingilizce çevirisi yayınlanırdı,her kitapta muhakkak bir "turkısh kebab" ifadesi yer alırdı(sanki başka kültürel zenginliğimiz yokmuş gibi)yabancı yayınlar elbette ki bu konuda daha ehil ve daha eğlenceli.(kurslarda kullanılan kaynaklar hep yabancı yayın)türk öğretmenlerin yazdığı, türk kültürü ile ilgili konuların yer aldığı  kitabı yıllardır kullanmış öğrenciye tutup da 'sen ingilizce düşünemiyorsun o yüzden de konuşamıyorsun ' demek o öğrenciye haksızlık olur.dili alırken aynı zamanda kültürü de alırız ve kültürdeki kelimeler dile geçmiştir.ingilizin kültüründe ne varsa konuştuğu da o olacaktır ve dilin mantığı da ona göre gelişecektir.
dil öğrenmek sadece kitapla olacak iş değildir elbette.okuma ve yazmanın yanında dinleme ve konuşma daha önemlidir.konuşamıyorsak ve karşımızdakinin dediklerini anlayamıyorsak ,öğrendiğimiz grameri uygulayamıyorsak konuşurken ,dili tam olarak öğrenememişiz demektir.yani sözün özü dinleme ve konuşmaya daha çok önem verilmeli.bunun için ingiliz veya amerikan aksanının özenle konuşulduğu ,öğrencinin seviyesine uygun,öğrencinin ilgisini çekebilen filmler izletilmeli, müzikler dinletilmelidir.kısacası kulağın dile alışmasını sağlamak gerek (tabi bu hemen olacak bir iş değil )
derste kısa kısa piyesler yaparak öğrencinin hem zevk almasını hem de konuşmasını ilerletmesi sağlanabilir.
 

yıl 1982... orta okula başladım.. önüme bir torba getirdiler. içine elimi soktum.. (f) yni fransızca çektim.9 yıl okudum. az çok öğrendim. üniversitede sadece hoca biliyordu. ondan sonra da köye geln fransız turistle konuşmak için akşama kadar onu gezdirdim.. ama konuşacak ortam olmadığından günden güne unuttum...
gelelim ingilizceye... okulda ingilizce öğretmeni var da öğrenmedik mi? hem öğretmenler yeterince biliyor mu? matematik öğretmeni ingilizceye girerse ne bekliyorsunuz? ingilizce öğretmeni atarken matematikten türkçeden vb sınav kpss sınavı yaparsan o öğretmen ona göre atanır...

kurslara gidelim değil mi? sorun bakalım kurs fiyatları kaç para... kursa ulaşım ve uygun zaman var mı? bulunduğumuz bölgede kurs açılıyor mu?

eğitimde eksik bir iki değil vesselam...

yıl 1982... orta okula başladım.. önüme bir torba getirdiler. içine elimi soktum.. (f) yni fransızca çektim.9 yıl okudum. az çok öğrendim. üniversitede sadece hoca biliyordu. ondan sonra da köye geln fransız turistle konuşmak için akşama kadar onu gezdirdim.. ama konuşacak ortam olmadığından günden güne unuttum...
gelelim ingilizceye... okulda ingilizce öğretmeni var da öğrenmedik mi? hem öğretmenler yeterince biliyor mu? matematik öğretmeni ingilizceye girerse ne bekliyorsunuz? ingilizce öğretmeni atarken matematikten türkçeden vb sınav kpss sınavı yaparsan o öğretmen ona göre atanır...

kurslara gidelim değil mi? sorun bakalım kurs fiyatları kaç para... kursa ulaşım ve uygun zaman var mı? bulunduğumuz bölgede kurs açılıyor mu?

eğitimde eksik bir iki değil vesselam...

aynen hocam. saygılar.

   40-50 kişilik sınıfta yabancı dil öğretmenin de öğrenmenin de zor olduğu neredeyse herkesin kabulü.

sürekli kullanılmayan bilgi unutulur. öğreneceğimiz dilin konuşulduğu ülkede yaşasak öğreniriz

İngilizce eğitimi komple değişiyor


Milli Eğitim Bakanlığı yabancı dil dersi müfredatını değiştirmeye hazırlanıyor.Güncelleme:22 Mart 2012 11:55
Yeni modelde öğrenciler 5'inci sınıftan itibaren yabancı dil eğitimi almaya başlayacak. Her yıl bir üst kura geçecek öğrencilerin daha fazla pratik yapması sağlanacak.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 4+4+4 şeklindeki eğitim sistemiyle birlikte okullarda yeni bir uygulamayı daha hayata geçiriyor. Bakanlık yeni eğitim sistemi ile birlikte okullarda yabancı dil eğitimini de kademelendirecek. Buna göre bir öğrenci 5'inci sınıftan itibaren yabancı dil eğitimi almaya başlayacak ve her yıl bir üst kademeye geçecek. Böylece öğrenciler İngilizce derslerinde bir sonraki yıl tekrar yapmayacak.

KUR SİSTEMİ GELİYOR

İkinci kademe birinci sınıfta beginner (başlangıç) seviyesinden eğitime başlayacak öğrenciler, daha sonraki yıllarda elementary (basit), pre-intermediate (orta) ve intermediate (üst) seviyeler olmak üzere İngilizce dilinin seviyelerini tamamlayacaklar. MEB Talim Terbiye Kurulu'nun üzerinde çalıştığı İngilizce dil eğitimi, müfredat oluşturulduktan sonra yeni eğitim sistemi ile birlikte hayata geçirilecek. Dil bilgisi olarak da üst düzeyde verilecek İngilizce eğitimi ile bakanlık yıllardır öğrencilere gösterilen müfredatı da sil baştan yenilemiş olacak.

SUUDİ ARABİSTAN'IN GERİSİNDEYİZ

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV)'ın yaptığı bir araştırmada da konuyla ilgili çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. Araştırmada İngilizce Yeterlilik Endeksi'nde (İYE) 44 ülke arasında 43'üncü olan Türkiye'nin, İngilizce'nin bilinirliği bakımından da Şili, Endonezya ve Suudi Arabistan'ın gerisinde olduğu ifade edildi. Öte yandan devlet okullarındaki İngilizce öğretmeni açığının ise 8 bin 465 kişi olduğu belirtildi.

'Öğretmenlere eğitim verilmeli'

Eğitim Bir Sen Genel Sekreteri Ahmet Özer, mevcut sistemin öğretmenlerin kapsamlı bir dil eğitimi vermesine engel olduğunu söyledi. Eğitiminin öğrencileri sınavlara hazırlamaya yönelik olduğunu ifade eden Özer, "Öncelikle öğretmenlerin yeni modele hazırlanmaları sağlanmalıdır. Öğretmenler yaz aylarında gruplar halinde yurtdışına gönderilmelidir" diye konuştu.

'Dünya 2'nci 3'üncü dilini öğreniyor'

Stratejik Düşünce Enstitüsü Başkanı Yasin Aktay da, Türkiye'de öğretilen yabancı dillerin pratiğe dönüştürülmediğini aktaran Aktay, "Öğretmenlere bu yönde gerekli eğitimin verilmediği konusunda ciddi soru işaretleri var. Konuyla ilgili dünyadaki örneklerine bakılmalı. Biz henüz birinci yabancı dili öğrenememişken diğer ülkelerde insanlar ikinci hatta üçüncü yabancı dilini geliştiriyor" dedi.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

mümkünse yeni sitemde 5. sınıftan başlasın ingilizce bende kurtulurum öğrencilerde birleştirilmiş sınıfta ingilizce konuşamayn bir öğretmen olarak acı ama gerçek ingilizce dersi veriyorum

öğrenememizin asıl sebebi dilimizin ingilizceye ters olması. düşünme sistemimizde buna paralel olarak ters. öğrenilemez diye birşey yok. ama bir dil okulda belli bir yere kadar öğrenilebilir. sınıfta marangozluk öğrenilebilir mi??? bunun gibi... bizler de öğretmenliği mesleğe atıldıktan sonra öğrendik... dil yazarak değil konuşularak öğrenilir. yazmadan konuşmaya önem verilse büyük ilerleme kaydedilir düşüncesindeyim...ayrıca dilöğrenmek de yenetek işidir... herkes buyetenekte olmayabilir...

Hocama katılıyorum. Dilimiz İngilizce'ye ters. Bizim dilimiz sondan eklemeli diller arasında, İngilizce ise önden eklemeli. Ama bu aşılmayacak bir sorun değil bana göre. En önemli sorun, kendi dilimize yeterince hakim olamamamız, kendi dilimizi tam anlamıyla bilmiyor oluşumuz. Biraz özeleştiri yapalım. Daha bağlaç olan "de" yi doğru kullanamayan öğretmenler var, yine bu bağlaç olan "de"yi doğru yazamayan Türk Dili ve Edebiyatı bölümü okuyan ,bakın bölüm diyorum, insanlar var. Öncelikle Türkçe'yi doğru ve etkili bir şekilde kullanmamız gerektiğini düşünenlerdenim. 

öğrenememizin asıl sebebi dilimizin ingilizceye ters olması. düşünme sistemimizde buna paralel olarak ters. öğrenilemez diye birşey yok. ama bir dil okulda belli bir yere kadar öğrenilebilir. sınıfta marangozluk öğrenilebilir mi??? bunun gibi... bizler de öğretmenliği mesleğe atıldıktan sonra öğrendik... dil yazarak değil konuşularak öğrenilir. yazmadan konuşmaya önem verilse büyük ilerleme kaydedilir düşüncesindeyim...ayrıca dilöğrenmek de yenetek işidir... herkes buyetenekte olmayabilir...

öğrenememizin asıl sebebi dilimizin ingilizceye ters olması. düşünme sistemimizde buna paralel olarak ters. öğrenilemez diye birşey yok. ama bir dil okulda belli bir yere kadar öğrenilebilir. sınıfta marangozluk öğrenilebilir mi??? bunun gibi... bizler de öğretmenliği mesleğe atıldıktan sonra öğrendik... dil yazarak değil konuşularak öğrenilir. yazmadan konuşmaya önem verilse büyük ilerleme kaydedilir düşüncesindeyim...ayrıca dilöğrenmek de yenetek işidir... herkes buyetenekte olmayabilir...

.