Yeni Öğretmen Modeli

Yalan mı yani söyledikleri tamamen ?
Ben bu 7 maddenin de çoğu zaman eksik halde var olduğu hatta bazılarında bazı maddelerin hiç olmadığı kanaatindeyim.

Ama belki de yazıyla ayrıştığım nokta şu :
Bu eksikliğin ya da yokluğun sebebi %20 öğretmen ise %80 i diğer sebeplerdir. ( bürokrasi, ekonomik şartlar, toplumdaki saygısız tutum, değersizleştirilme vb )

Bir sorunu tespit etmek güzeldir.
Ama her problemin oluşumunda birkaç ayak vardır ve bunlara tümden yönelinirse ancak o zaman problem çözülebilir.
Bizde ise genel akım bir günah keçisi bulmak ve tüm sorumluluğu ona yüklemektir.

Hayırlı günler dilerim.

Her mesajımın başına eklemeye özen gösterdiğim cümle SELAMLAMA amacıyla yazılmaktadır.
SELAMLAMA amacıyla yazılan, iyilik dileğimi ifade eden bir cümlenin, olumsuzluk oluşturabileceği aklımın köşesinden bile geçmemişti.
Bardağın boş tarafını görmekte ısrar eden kimseler mesajlarıma hangi cümle ile başlayacak olursam olayım bir kusur bulacaklardır.
Bu nedenle SELAMLAMA cümlemi değiştirmeyi düşünmüyorum.

  Selamlama cümleniz değil selamlama cümlenizden sonra çizdiğiniz tablo olumsuzluk içeriyor. Pek çok arkadaş mesajların içeriğine bile bakmıyor artık. Biz eğitimle ilgili uygulamaları yazsak daha faydalı olmaz mı? Eğitimle ilgili uygulama yazıp siz bunları yapıyor musunuz diye sorsanız tepki ne olurdu acaba?

Hayırlı günler dilerim,

Öncelikle hiçbir bilimsel çalışmaya dayanmayan ve oturup masabaşında yazılmış olduğu belli olan fikirlerden gına geldi.

Milletimizdeki 90 dakika maç seyredip 3 saat teknikdirektör hakem eleştirme huyu her alana sirayet etmiş durumda.

Bilimselliğin ise yanından bile geçmiyoruz.

Yukarıdaki yazıda bir iddaa var ama bu iddaayı destekleyen hiçbir bilimsel çalışma ve veri yok.

Sadece "çiçekleri sevsek daha güzel olur,
böceklere şefkatle yaklaşsak dünya daha yaşanır bir yer olur tarzı" çiçek böcek edebiyatı var.

 

Hayırlı günler dilerim.
- Öfkenin olduğu yerde öğrenilecek bir bilgi vardır.
Mesajlarımdaki ifadelere öfkelenip, kırmamak, kırılmamak adına cevap yazmayan arkadaşlar varsa durup düşünmeleri gerekir.
- Ben niye öfkeleniyorum?
O zaman öğrenmeleri gereken şeyin FARKINA varacaklardır.
Mesajlarımda öfkelenmelerine sebep olan husus içindeki haklılık payıdır. Eğer içinde haklılık payı olmasa rahatsız olmazlar, okur geçerler.

Forumdaki arkadaşların muhtelif sorunlarla uğraştıklarını biliyorum ve bu sorunlara sürekli AYNI şekilde yaklaşım göstermeye devam ediyorlar.
AYNI şekilde yaklaşmaya devam ettikçe FARKLI bir sonuç elde etmeleri mümkün değildir.
Mesajlarımla FARKLI yaklaşımlar için fikir üretmeye çalışıyorum.

  Ben öfkelenmeden sorayım( :
  Ben bu saydığınız maddelerle ilgili uygulamaları öğrenmek istiyorum. Lütfen bunları yazar mısınız?
  turgutkuzan hocam bu yöntem ve teknikleri her türlü şarta göre yazabilirseniz yazdıklarınızın içini doldurmuş olursunuz. Diyelim ki benim bu konularda çok eksiğim var. Sizin önerileriniz neler? Teorisyenlikten pratisyenliğe geçelim mi?

) İyimserlik ve Motivasyon;
2) Sıra dışı düşünme ve Problem Çözme;
3) Sorumluluk Alma ve İnisiyatif Kullanma;
4) Odaklanma ve Özdisiplin;
5) Dürüstlük ve Tutarlılık;
6) Empati;
7) Takım Çalışması ve İşbirliği.
Sanırım, birçok öğretmenin işe kendilerine bunları öğretmekle başlaması gerekiyor.


öğretmen arkaşlarımızın bir çoğu ,özellikle sınıf öğretmenlerinin çalıştığı koşullar gözardı edilerek,özel okulların şartları düşünülerek yapılmış bir konuşma.
 öğretmen arkadaşlarımız bu maddelerde yazanlardan kat kat fazlasını yapmaya çalışıyorlar.
 melih arat bey binanın dışını güzel boyuyor ancak bizim temel ile ilgili sıkıntılarımız devam ediyor.

Lütfen öğretmenlerin eksikliklerini yazın da birlikte gülelim.
...
Şuna inanın pek çok Türk öğretmeninin yaptığını Superman bile başaramaz.
...
Ben size şu soruyu yöneltmek istiyorum:Eğitimhanede bulunan öğretmenlerde ne gibi mesleki eksiklik gördünüz?
Lütfen yazın da düzeltelim. Cebine tornavidayı alan  kişinin kendini elektrikçi, birkaç dosya hazırlayabilenin kendini yazılımcı olarak gördüğü ülkemizde bizler dört yıllık eğitimin üzerine yıllarımı vererek mesleki tecrübemizi ekliyor ve birbirimize aktarıyoruz.

Hayırlı günler dilerim.

Mesajınızdaki ifadeler forumdaki bazı öğretmen arkadaşların mesleklerini en güzel şekilde yaptıklarını ifade etmek için kullandıkları şu ifadeyi aklıma getirdi :
- Beni vicdanım rahat.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
linkinde yazdığım mesajda bilgisayarcıların ne kadar TEMBEL olduklarını anlatmıştım.
Tembellikleri nedeniyle bilgisayarı kullanmak için ellerini hatta gözlerini bile hareket ettirmek istemediklerini bu nedenle bazı çalışmalar yaptıklarını anlatmıştım.,
BEYİN DALGALARI ve yüz ifadeleriyle bilgisayar yönetimi konusundaki gelişmeler hakkında bilgiler vermiştim.
O mesajın üzerinden çok zaman geçti.
İnsanların düşünmesinden önce, ne düşüneceğini bilip, yerine getirilebilecek bir bilgisayar yapılabilir mi şeklinde tartışmalar yapılmaya başlanmıştır.
Eğer bu gerçekleştirilebilirse bilgisayarcıların vicdanı BELKİ RAHATLAYABİLİR.

İnsan olarak eksikliklerimizin bitmesi mümkün değil. Bu nedenle hemen her konuda sürekli gelişim içinde olmalıyız.
Bir öğretmen beynindeki bilgileri ANINDA öğrencinin beynine yerleştiremiyorsa eksikleri var demektir.

İnsanlar kendilerini yüksek gösterebilmek için, başkalarını küçük görmek/göstermek eğilimdedir.
Her mesleğin kendine göre zorlukları vardır. Hiç bir meslek için diğer mesleklerden ÜSTÜNDÜR ifadesi kullanılmamalıdır.

Hayırlı günler dilerim,

Öncelikle hiçbir bilimsel çalışmaya dayanmayan ve oturup masabaşında yazılmış olduğu belli olan fikirlerden gına geldi.

Milletimizdeki 90 dakika maç seyredip 3 saat teknikdirektör hakem eleştirme huyu her alana sirayet etmiş durumda.

Bilimselliğin ise yanından bile geçmiyoruz.

Yukarıdaki yazıda bir iddaa var ama bu iddaayı destekleyen hiçbir bilimsel çalışma ve veri yok.

Sadece "çiçekleri sevsek daha güzel olur,
böceklere şefkatle yaklaşsak dünya daha yaşanır bir yer olur tarzı" çiçek böcek edebiyatı var.

Hayırlı günler dilerim.

Konu ile ilgili BİLİMSEL ÇALIŞMALAR için [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] sitesinde bilgi bulabilirsiniz.

  Sıra  dışı düşünerek okulunun ihtiyaçlarını karşılayan , problemlerini çözen, bu konuda kimseye şikayette bulunmaya bile gerek görmeyen Türk öğretmenin ''Sıra dışı düşünme ve Problem Çözme'' konusundaki puanı kaçtır?

Hayırlı günler dilerim.

"Sıra dışı düşünme ve Problem Çözme" kavramı en basit şekliyle problemi daha önce çözmüş olanların kullandığı yöntemi kullanmadan çözmeyi ifade etmektedir.

Öğretmenlerin çoğu, sürekli kendilerinden öncekilerin yöntemlerini kullanarak problem çözme yolunu kullanmaktadır.

Bir öğretmen okulun ihtiyaçlarını karşılamak yerine, okulun ihtiyaçlarını okulun sahipleri karşılar düşüncesini benimsemelidir ve velileri bu düşünceye yönlendirmelidir. Veliler okulun sahibi olarak öğretmenleri görmektedir. Okulun sahibinin öğretmen olmadığının FARKINA varılması sağlanmalıdır.

  Sıra  dışı düşünerek okulunun ihtiyaçlarını karşılayan , problemlerini çözen, bu konuda kimseye şikayette bulunmaya bile gerek görmeyen Türk öğretmenin ''Sıra dışı düşünme ve Problem Çözme'' konusundaki puanı kaçtır?

''Sıra dışı düşünme ve Problem Çözmeve yaratıcılık'' puanı 100 üzerinden  100 olması gerekir.
sınıfında sobasını yakarken saçlarını yakan bir bayan arkadaş geldi aklıma.(kulakları çınlasın)
 5 hizmetli olması gereken okulda hizmetli yoksa,okula bir top kağıt verilmiyorsa,yerler çatlamış ,tavan akıyorsa
öğretmen arkadaş ay başında maaşı nasıl yetiştireceğim diye hesap yapıyorsa;Ben bunları düşününce pek empatik düşünemiyorum.

Turgut bey, Melih beye ait yazıları sürekli takip eden biri olarak. referans noktanızın yanlış olduğunu düşünüyorum.

Resmi kurumların işleyişini daha ince bir şekilde irdelersek, burada yazdıklarınızın uygulanabilirliğini daha sağlıklı bir şekilde anlarız.

Eğitim yönetimi alanında yüksek lisan yapan ve doktoraya hazırlanan biri olarak (Ki mevcut sistem içinde mi yüksek lisan yapacaksınız? sorunuza muhatap olmuştum.) MEB çalışma sisteminden kopuk olduğunuzu düşünüyorum. Teori ile pratik uygulamalar arasında en yakın noktanın "İstanbul boğazının birbirine en yakın olduğu noktalar" kadar olduğu MEB sistemini  etüt ederek önerilerde bulunmak lazım gelir.

Sonra yapılanlar ve yazılanlar, kurtarma adına "Damdan halatla adamı aşağı çeken hocamızı hatırlatmasın."

Selam ve saygı ile....

Hayırlı günler dilerim.

"Sıra dışı düşünme ve Problem Çözme" kavramı en basit şekliyle problemi daha önce çözmüş olanların kullandığı yöntemi kullanmadan çözmeyi ifade etmektedir.

Öğretmenlerin çoğu, sürekli kendilerinden öncekilerin yöntemlerini kullanarak problem çözme yolunu kullanmaktadır.

Bir öğretmen okulun ihtiyaçlarını karşılamak yerine, okulun ihtiyaçlarını okulun sahipleri karşılar düşüncesini benimsemelidir ve velileri bu düşünceye yönlendirmelidir. Veliler okulun sahibi olarak öğretmenleri görmektedir. Okulun sahibinin öğretmen olmadığının FARKINA varılması sağlanmalıdır.

 Size bir sorum olacak:
  Okulların giderlerini karşıma görevi kanunla velilere mi verilmiştir? Anayasamıza göre okullar parasız değil midir? Okulların sahibi konusundan önce okulların giderini sizce kim karşılamalıdır?
  Daha önce yazdığım gibi sıra dışı düşünme ve problem çözme yöntemlerini kullanarak Türk öğretmeni okulların ihtiyaçlarının karşılanmasında büyük çabalar göstermiştir.
  turgutkuzan hocam öğrenci velisi olarak okulun bütçesinin yeterli olmadığına dair hiç bir girişiminiz oldu mu? Bu konuda yazılmış bir dilekçeniz var mı? Okullara bağımsız bütçe verilmesi konusunda bir yazınız, düşünceniz var mı?

Hayırlı günler dilerim.
Bir öğretmen beynindeki bilgileri ANINDA öğrencinin beynine yerleştiremiyorsa eksikleri var demektir.

  Siz savunduklarınızı benim beynime yerleştiremediniz  ben de savunduklarımı sizin beyninize yerleştiremedim. O yüzden ikimiz de öğretmenlikte başarısız olduk. 

Hayırlı günler dilerim.

Mesajınızdaki ifadeler forumdaki bazı öğretmen arkadaşların mesleklerini en güzel şekilde yaptıklarını ifade etmek için kullandıkları şu ifadeyi aklıma getirdi :
- Beni vicdanım rahat.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
linkinde yazdığım mesajda bilgisayarcıların ne kadar TEMBEL olduklarını anlatmıştım.
Tembellikleri nedeniyle bilgisayarı kullanmak için ellerini hatta gözlerini bile hareket ettirmek istemediklerini bu nedenle bazı çalışmalar yaptıklarını anlatmıştım.,
BEYİN DALGALARI ve yüz ifadeleriyle bilgisayar yönetimi konusundaki gelişmeler hakkında bilgiler vermiştim.
O mesajın üzerinden çok zaman geçti.
İnsanların düşünmesinden önce, ne düşüneceğini bilip, yerine getirilebilecek bir bilgisayar yapılabilir mi şeklinde tartışmalar yapılmaya başlanmıştır.
Eğer bu gerçekleştirilebilirse bilgisayarcıların vicdanı BELKİ RAHATLAYABİLİR.

  Bilgisayarların gelişmesi konusundaki yorumlarınıza Yecuc ve Mecuc hakkındaki Hadis-i Şeriflere baktıktan sonra devam etmenizi öneririm.

Hayırlı günler dilerim.
İnsanlar kendilerini yüksek gösterebilmek için, başkalarını küçük görmek/göstermek eğilimdedir.
Her mesleğin kendine göre zorlukları vardır. Hiç bir meslek için diğer mesleklerden ÜSTÜNDÜR ifadesi kullanılmamalıdır.

  Kendimiz ya da mesleğimizi üstün gösterme çabamız yok Bunun takdirini Yüce Milletimiz yapacaktır.
  Ancak şunu da belirtmeden geçemeyeceğim:Kendi mesai saati dışında bu kadar işini yapan, işini evine götüren meslek var mıdır?   
  turgutkuzanhocam kendi cebinden kurumunun ihtiyaçlarını -gerekirse- karşılayan hangi meslek grubu vardır? Siz öğretmenleri bu konuda takdir mi ediyorsunuz yoksa öğretmenler cebinden harcama yapmak zorunda değil diyerek tepki vermiyor musunuz? 

Ogretmene yorum yapmayi bircok kisi is edinmistir. Bunlar basariyla hayata tutunamamis ve sorumlu olarak da kendi ogretmenlerini secmislerdir.

Camur at izi kalsin ama o camur bir gun onlarin ellerinden hic cikmayacak

ogretmenlik butun mesleklerden ustundur ve tum meslektaslarima mukemmelliyetleri dolayisiyla tebriklerimi sunuyorum