Yeni Öğretmen Modeli

Çevrimdışı bekir7133

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.785
  • 9.880
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.785
  • 9.880
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 17 Ara 2012 22:49:04
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
 Efendim şu anda öğrenciler çok çok fazla bilgiyle yüklenmiş olarak mezun oluyorlar. Öğretmenler o kadar çok fedakarlık yapıyor ki bırakın bu yedi maddeyi 100 madde yazsanız dolduramazsınız.
  Bence sorun eğitimin ekonomi ile iç içe olmamasından kaynaklanıyor.
  Öğretmenlerin eksiği var diyenlere cevaplarım olacak. Lütfen öğretmenlerin eksikliklerini yazın da birlikte gülelim.

  Siz turgutkuzan bey araştırmacı kişiliğinizle eğitim sorunlarını yazar mısınız?Acaba öğretmenlerden Superman olma görevi de istenecek tarafınızdan?Şuna inanın pek çok Türk öğretmeninin yaptığını Superman bile başaramaz.
  
  Ben size şu soruyu yöneltmek istiyorum:Eğitimhanede bulunan öğretmenlerde ne gibi mesleki eksiklik gördünüz?Lütfen yazın da düzeltelim. Cebine tornavidayı alan  kişinin kendini elektrikçi, birkaç dosya hazırlayabilenin kendini yazılımcı olarak gördüğü ülkemizde bizler dört yıllık eğitimin üzerine yıllarımızı vererek mesleki tecrübemizi ekliyor ve birbirimize aktarıyoruz.

  Şu anda yaptığımız da pratikten uzak olduğu için elektrik formüllerini bilen ama işin pratiğini bilmeyen, eline kontrol kalemi alınca kendini elektrikçi zanneden ya da başkasını face şifresini çözünce kendini yazılımcı zanneden çocukların yaptığı işe benziyor.  Çünkü henüz uygulamaya dönük bir şey yazmadık.
  Efendim sorumu yinelemek zorundayım:
  Melih ARAT beyin yazdığı bu yedi madde öğretmen camiasının hangi ihtiyaçlarının sonucu ortaya çıkmıştır? Bunlarla ilgili öğretmenler için bir bilimsel araştırma yapılıp şu kadar öğretmende bunlar eksiktir diye bir sonuç var mıdır?  Yazılan bu yedi madde pilot bölgelerde denenmiş, uygulamaya dönük eksiklikler tespit edilip bilimsel bir makale olarak yazılmış mıdır?

Çevrimdışı HASAN YİĞİT

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 18 Ara 2012 13:28:10
Öğretmen bir ışık kaynağı olarak etrafını aydınlatırken kendisinide aydınlatmalıdır.Mum gibi eriyip gitmemelidir.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 18 Ara 2012 13:57:52
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Turgut bey, Melih beye ait yazıları sürekli takip eden biri olarak. referans noktanızın yanlış olduğunu düşünüyorum.

Resmi kurumların işleyişini daha ince bir şekilde irdelersek, burada yazdıklarınızın uygulanabilirliğini daha sağlıklı bir şekilde anlarız.

Eğitim yönetimi alanında yüksek lisan yapan ve doktoraya hazırlanan biri olarak (Ki mevcut sistem içinde mi yüksek lisan yapacaksınız? sorunuza muhatap olmuştum.)
MEB çalışma sisteminden kopuk olduğunuzu düşünüyorum. Teori ile pratik uygulamalar arasında en yakın noktanın "İstanbul boğazının birbirine en yakın olduğu noktalar" kadar olduğu MEB sistemini  etüt ederek önerilerde bulunmak lazım gelir.

Sonra yapılanlar ve yazılanlar, kurtarma adına "Damdan halatla adamı aşağı çeken hocamızı hatırlatmasın."

Selam ve saygı ile....
Hayırlı günler dilerim.

Referans noktamın yanlış olduğunu düşünmenize sebep olan dayanak noktasını öğrenebilir miyim?
Teori ile pratik arasında önemli oranda fark olduğu görüşünüze katılıyorum.
Ek olarak bu farkın zaman içinde kapanmayacağını da söyleyebilirim.

Zaten benim ifade etmek istediğim husus, pratikte ne tür gelişmeler olacağını ön görüp bu gelişmelere uyum sağlamak için neler yapılabileceğinin tartışılmasını sağlamaktır.

1) 19 Nisan 2010 tarihinde [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] linkinde bir mesaj yayınlayarak kalem ile yazı yazmanın ihtiyaç olmaktan çıkacağını bu nedenle öğretilmesinin öncelikli olmaktan çıkarılması gerektiği düşüncesini savunmuştum.
Bildiğim kadarıyla Fatih projesi tamamlandığında 5. sınıftan itibaren tüm dersler tablet ve akıllı tahta teknolojisi kullanılarak yapılacak.
Yeni bir öngörüde bulunmak istiyorum. Fatih projesi tamamlandıktan sonra yeni bir proje ile ilkokul birinci sınıftan itibaren tablet ve akıllı tahta kullanımı uygulamasına geçilecektir.
Bundan 10 yıl sonra kalem/kitap/defter gibi materyaller bulunmayacaktır. Bu öngörümde yanılacağımı söyleyebilir misiniz?
Veya bunun pratikte mümkün olmayacağını söyleyebilir misiniz?


2) 16 Mart 2010 tarihinde [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] linkinde yayınladığım mesajda çalışanların tüm direnişlerine rağmen özelleştirmelerin devam ettiğini sıranın okulların özelleştirilmesine de geleceğini ifade etmiştim.
Başbakanımızın dershanelerin kapatılması ile ilgili açıklamalarını hatırlıyorsunuzdur umarım.
Açıklamalarında dershanelerin özel okullara dönüşmesi durumunda, okullardan  HİZMET SATIN ALINACAĞI ifadeleri mevcuttur.
İlgili mesajımda yaptığım açıklamaların pratikte mümkün olmayacağını söyleyebilir misiniz?

3) 2 Mayıs 2011 tarihinde [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] linkinde yayınladığım mesajda öğretimde teknoloji kullanımının yaygınlaşmasıyla eğitim için daha fazla zaman kullanmanın mümkün olabileceğini ifade etmiştim.
İlgili mesajımda yaptığım açıklamaların pratikte mümkün olmayacağını söyleyebilir misiniz?

Melih Arat beyin yazısında ifade etmek istedikleri ile benim mesajlarımdaki ifadeler paralellik arzetmektedir.
Yaşanmakta olan gelişmeleri dikkate alan herkes 10 yıl sonraki öğretmen profilinin bugünkünden farklı olacağını söyler.

Önemli olan farklıların nasıl oluşacağını doğru olarak öngörebilmektir.

Örneğin, 10 yıl sonra öğretmenler asgari ücretin 5 katı maaş alacaklardır, devlet öğretmenlere ev ve araba tahsis edecektir, öğrencileri teşvik etmek için prim ödenecektir, okulların tüm ihtiyaçları devlet tarafından eksiksiz karşılanacaktır şeklinde öngörülerde bulunmak bu tür BEKLENTİLER içinde olmak abesle iştigal olmaz mı?
Bu tür şeylerin gerçekleşeceğine dair bir emare görülmekte midir?

Erdil Yaşaroğlu'nun  balıkların akıntıya karşı yüzdüklerini resmeden bir karikatürü var. Sözleri şu şekilde :
- Gençlere bak akıntının tersine yüzüyorlar
- En deli çağları

Akıntıya karşı yüzmeye çalışan delikanlılara sözüm yok. Ben ne yapacağıma akıntının yönüne göre karar vermeyi tercih ediyorum.
Ancak bu şekilde ilerleyebileceğime inanıyorum.

Çevrimdışı mabay

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.300
  • 4.233
  • Müdür Yardımcısı
  • 2.300
  • 4.233
  • Müdür Yardımcısı
# 18 Ara 2012 17:19:17
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Hayırlı günler dilerim.

Referans noktamın yanlış olduğunu düşünmenize sebep olan dayanak noktasını öğrenebilir miyim?
Teori ile pratik arasında önemli oranda fark olduğu görüşünüze katılıyorum.
Ek olarak bu farkın zaman içinde kapanmayacağını da söyleyebilirim.

Zaten benim ifade etmek istediğim husus, pratikte ne tür gelişmeler olacağını ön görüp bu gelişmelere uyum sağlamak için neler yapılabileceğinin tartışılmasını sağlamaktır.

1) 19 Nisan 2010 tarihinde [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] linkinde bir mesaj yayınlayarak kalem ile yazı yazmanın ihtiyaç olmaktan çıkacağını bu nedenle öğretilmesinin öncelikli olmaktan çıkarılması gerektiği düşüncesini savunmuştum.
Bildiğim kadarıyla Fatih projesi tamamlandığında 5. sınıftan itibaren tüm dersler tablet ve akıllı tahta teknolojisi kullanılarak yapılacak.
Yeni bir öngörüde bulunmak istiyorum. Fatih projesi tamamlandıktan sonra yeni bir proje ile ilkokul birinci sınıftan itibaren tablet ve akıllı tahta kullanımı uygulamasına geçilecektir.
Bundan 10 yıl sonra kalem/kitap/defter gibi materyaller bulunmayacaktır. Bu öngörümde yanılacağımı söyleyebilir misiniz?
Veya bunun pratikte mümkün olmayacağını söyleyebilir misiniz?


2) 16 Mart 2010 tarihinde [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] linkinde yayınladığım mesajda çalışanların tüm direnişlerine rağmen özelleştirmelerin devam ettiğini sıranın okulların özelleştirilmesine de geleceğini ifade etmiştim.
Başbakanımızın dershanelerin kapatılması ile ilgili açıklamalarını hatırlıyorsunuzdur umarım.
Açıklamalarında dershanelerin özel okullara dönüşmesi durumunda, okullardan  HİZMET SATIN ALINACAĞI ifadeleri mevcuttur.
İlgili mesajımda yaptığım açıklamaların pratikte mümkün olmayacağını söyleyebilir misiniz?

3) 2 Mayıs 2011 tarihinde [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] linkinde yayınladığım mesajda öğretimde teknoloji kullanımının yaygınlaşmasıyla eğitim için daha fazla zaman kullanmanın mümkün olabileceğini ifade etmiştim.
İlgili mesajımda yaptığım açıklamaların pratikte mümkün olmayacağını söyleyebilir misiniz?

Melih Arat beyin yazısında ifade etmek istedikleri ile benim mesajlarımdaki ifadeler paralellik arzetmektedir.
Yaşanmakta olan gelişmeleri dikkate alan herkes 10 yıl sonraki öğretmen profilinin bugünkünden farklı olacağını söyler.

Önemli olan farklıların nasıl oluşacağını doğru olarak öngörebilmektir.

Örneğin, 10 yıl sonra öğretmenler asgari ücretin 5 katı maaş alacaklardır, devlet öğretmenlere ev ve araba tahsis edecektir, öğrencileri teşvik etmek için prim ödenecektir, okulların tüm ihtiyaçları devlet tarafından eksiksiz karşılanacaktır şeklinde öngörülerde bulunmak bu tür BEKLENTİLER içinde olmak abesle iştigal olmaz mı?
Bu tür şeylerin gerçekleşeceğine dair bir emare görülmekte midir?

Erdil Yaşaroğlu'nun  balıkların akıntıya karşı yüzdüklerini resmeden bir karikatürü var. Sözleri şu şekilde :
- Gençlere bak akıntının tersine yüzüyorlar
- En deli çağları

Akıntıya karşı yüzmeye çalışan delikanlılara sözüm yok. Ben ne yapacağıma akıntının yönüne göre karar vermeyi tercih ediyorum.
Ancak bu şekilde ilerleyebileceğime inanıyorum.



Turgut bey, referans noktanız yanlış zira Melih bey referans olarak ya yurtdışını vermektedir ya da özel okulları.

Sayın başbakanın dershaneleri kapatma girişimi tamamen bir tez konusu olup konumuzun dışındadır ki benim bu konudaki görüşüm "yaptım oldu yaklaşımı."  olduğudur.

Nedense bu ülkede eğitim alanında işin uzmanlarına en son söz düşmektedir.

Resmi eğitim kurumları yazdıklarınızın çok gerisinde kalmışlardır. Bunun temel sebebi de maalesef bakanlıktır.

Benim sizden beklentim, günümüzde herkesin yaptığı gibi öğretmenler üzerine görüşler belirtmeden önce   sistem üzerine araştırmalar ve tahlihler yapmanızdır. Zira temel yapıdaki eksikliklere çözüm üretmeden sistemin kullanıcılarına ait yeterlilkleri belirlemek sağlıklı olmayacaktır.


"Günümüz eğitim sistemi ve MEB'de neler yanlıştır?" gibi bir soru sorulsa...

Cevabım, "Ben doğruları söyleyeyim. Gerisini siz anlayın." olur...



Eğitimde teknolojinin kullanımı konusunda çalışma yapan biri olarak bu konudaki tartışmaları yersiz bulmaktayım. Asıl sorun bu teknolojik entegrasyonun nasıl yapıldığıdır. Sınıfında "Akıllı tahta" bulunan ama fotokopi kağıdı alamayan, tuvaletlerini temizletemeyen okullara ihtiycımız olmadığı açıktır.

Sayın başbakanın belirttiği gibi ortada bir mali kaynak var. Ancak "Biz kaynak veriyoruz. Yönetim becerisi eksik!" ifadesindeki  "yönetim" kimdir acaba?

Akıntıya karşı yüzmeyi tercih eden biri olarak, saygılarımı sunarım.

Çevrimdışı mabay

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.300
  • 4.233
  • Müdür Yardımcısı
  • 2.300
  • 4.233
  • Müdür Yardımcısı
# 18 Ara 2012 17:34:42
Benim size ve Melih beye sormak istediğim sorular var. Kendisine mail atacağım, sizde burada cevaplayabilirsiniz?

1. Aynı işi yapan kişilere farklı ücretler vermek hangi ekonomi dehasının aklıdır?

2. Bedava süt, kitap, tablet  v.b. dağıtmak yerine okullara öğrenci başına bütçe vermek gibi bir uygulama neden yapılmaz? Okul kendi ihtiyaçlarını belirleyememekte midir?

3. Kapattığımız özel dershhanelere daha sonra okul olarak iş vereceksek neden okullarda katı ve soğuk bir müfredat yürütmekteyiz? Okul kendi alt müfredatını belireyecek kadroya sahip değil midir?

4. Okullar hayat olsun denilerek başlatılan çalışmada tüm okulların halkın kullanımına açıldığı anlatılmaktadır. Bu tür çalışmaların tüm temel yapıları oluşturulmadan okullar halkın önüne resmen atılmıştır. Bu uygulamada sizcee ne kazanç sağlanacaktır?

5. Yeterlilikleri bitmeden tükenmeden tartışılan öğretmenler; mükemmel planlanan , lojistik desteği sağlam, üst yönetimi kusursuz Türk eğitim sisteminin tek sorunumudur?

6. Neden "4+4+4" sorusuna  "O zaman japonyada neden "6+6+6" diye sormak lazım cevabını veren MEB ve tüm sorunları öğretmenlerde görenler selam olsun.


Yazdıklarıma çözüm bulmak hangi yönetimin işidir?

Saygılarımla....

Çevrimdışı mabay

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.300
  • 4.233
  • Müdür Yardımcısı
  • 2.300
  • 4.233
  • Müdür Yardımcısı
# 18 Ara 2012 17:42:06
....

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 19 Ara 2012 11:37:58
Hayırlı günler dilerim.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Turgut bey, referans noktanız yanlış zira Melih bey referans olarak ya yurtdışını vermektedir ya da özel okulları.
Avrupa birliği üyesi adayı bir ülke olmamız ve yakın zamanda tüm okulların ÖZELLEŞECEĞİNİ göz önünde bulundurursak Melih beyin referanslarının hatalı olduğunu söylemek yanlış olmaz mı?
Hedef dünya ile ENTEGRE bir eğitim/öğretim sistemi ise, ENTEGRE olunacak özelliklerin referans alınması gerekmez mi?
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Sayın başbakanın dershaneleri kapatma girişimi tamamen bir tez konusu olup konumuzun dışındadır ki benim bu konudaki görüşüm "yaptım oldu yaklaşımı."  olduğudur.
Dershanelerin kapatılması, okulların özelleştirilmesi için atılan bir adımdır. Okulların özelleştirilmesi "Yeni öğretmen modelini" belirleyecek temel unsurlardan biridir.
Bu yönüyle konumuzun esas noktalarından biridir.
Yeri gelmişken "Yaptım oldu" söylemi hakkında da bir şeyler söylemeyi uygun görüyorum.
Tarihimizde (veya dünya tarihinde) istisnasız her dönemde "Yaptım oldu" yaklaşımı geçerli olmamış mıdır? Yapılmış ve olmuştur (veya oldurulmuştur).
Atatürk'te, İnönü'de, Menderes'de, Ulusu'da, Demirel'de, Özal'da, Ecevit'de vs. hep "Yaptım oldu" yaklaşımı ile hareket etmişlerdir.
Günümüzde de bu yaklaşımın uygulanması normal değil midir? Bu durumun yadırganmasını anladığımı söyleyemem.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Nedense bu ülkede eğitim alanında işin uzmanlarına en son söz düşmektedir.
1) Toplumların yapısı insan vücuduna benzer. Her organın yaratılma amacına uygun görevleri vardır.
Karacigerin, böbreklere neyi nasıl yapacağını söylemesi mümkün değildir. Fakat beyin tüm organları yönetir.
Kimin ne yaptığından haberdardır ve gerekli gördüğünde birinin daha fazla çalışmasını sağlayarak diğerlerine yardımcı olmasını sağlayabilir.
Ama hiç bir zaman ayaklara nereye gitmek istiyorsun diye sormaz. Gitmek istediği yere beyin karar verir, ayaklar oraya gitmek için harekete geçer.

2) Bir öğrenci grubu size gelse dese ki :
- Öğrenen biziz, neyi, nasıl öğreneceğimizi, neleri öğrenmeye ihtiyacımız olduğunu daha iyi biliriz.
Siz bize şunları, şu şekilde öğreteceksiniz, öğrenmek için şunlara ihtiyacımız var bunları karşılayacaksınız derse durum karşısındaki tavrınız ne olur?

3) Eğitim alanında bir karar alınmasında süreç nasıl işlemektedir? Başbakan veya bakan bir sabah kalkıp, rüyamda şöyle bir eğitim sitemi gördüm, haydi bu eğitim sistemini uygulayalım mı demektedir?
Yoksa alanında uzman kişilerinin getirdiği öneriler arasında değerlendirmeler yapılarak hangi sistemin uygulamaya konulacağına mı karar verilmektedir?

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Resmi eğitim kurumları yazdıklarınızın çok gerisinde kalmışlardır. Bunun temel sebebi de maalesef bakanlıktır.
Benim sizden beklentim, günümüzde herkesin yaptığı gibi öğretmenler üzerine görüşler belirtmeden önce    sistem üzerine araştırmalar ve tahlihler yapmanızdır. Zira temel yapıdaki eksikliklere çözüm üretmeden sistemin kullanıcılarına ait yeterlilkleri belirlemek sağlıklı olmayacaktır.
Geride kalan bakanlık mıdır yoksa bakanlığın uygulamalarına adapte olmakta zorlanan uygulayıcılar mıdır?
Benim gözlemlerime göre bakanlık sistemini iyileştirmek, çağın koşullarına uydurmak için çalışmalar yapmaktadır.
Bakanlığın kararlarını uygulaması gereken kişiler ise iyileştirmelere karşı çıkmakta, uygulamada ayak diremektedir.
Gözlemlerimiz arasında oldukça fark olduğu ortada :)

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
"Günümüz eğitim sistemi ve MEB'de neler yanlıştır?" gibi bir soru sorulsa...
Cevabım, "Ben doğruları söyleyeyim. Gerisini siz anlayın." olur...

Doğruları söyleyeyim, gerisini siz anlayın dedikten sonra hiç bir doğru şeyi söylemediğinize göre MEB'de doğru olan bir şey olmadığını düşünüyorsunuz. :)
Körler ülkesinde görmek kusur sayılır. Bu durumda kusur sizde olabilir. :)
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Eğitimde teknolojinin kullanımı konusunda çalışma yapan biri olarak bu konudaki tartışmaları yersiz bulmaktayım. Asıl sorun bu teknolojik entegrasyonun nasıl yapıldığıdır. Sınıfında "Akıllı tahta" bulunan ama fotokopi kağıdı alamayan, tuvaletlerini temizletemeyen okullara ihtiycımız olmadığı açıktır.
Karikatürle anlatmak istediğim husus budur. Neye ihtiyaç olduğu önemli değildir, önemli olan ortada ne olduğudur.
Fotokopinin, temizliğin bir eksiklik olduğunu kabul etsek ve bu eksiklikler giderilse bile her zaman bir şeyler eksik olacaktır.
Her şeyin dört dörtlük olmasını istemek, mükemmel olması BEKLENTİSİNDE olmak akıntının tersine yüzmektir.
Elimizde ne varsa onları en iyi şekilde değerlendirmeliyiz. Zaman içinde bugünkü eksiklikler ortadan kalkacak, başka eksiklikler ortaya çıkacaktır.
Hiç bir zaman mükemmellik olmayacaktır.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Sayın başbakanın belirttiği gibi ortada bir mali kaynak var. Ancak "Biz kaynak veriyoruz. Yönetim becerisi eksik!" ifadesindeki  "yönetim" kimdir acaba?
Akıntıya karşı yüzmeyi tercih eden biri olarak, saygılarımı sunarım.
Fethullah Gülen Beyefendinin Dershanelerin kapatılması ile ilgili cemaatine yaptığı açıklamayı duydunuzmu bilmiyorum.
Açıklamadan ilgili bölümü aşağıya alıntılıyorum.
*****
"Hareketi, hamleyi, gayreti durdurmadan, Allah'ın izni ve inâyetiyle alternatif yollar, yöntemler oluşturarak yola devam etmeli..
Onlarla uğraşmaya kalkarsanız, bir yerde takılır kalırsınız.. Zamanı israf etmiş olursunuz.
Hiç uğraşmadan, alternatif yollar ve yöntemler oluşturarak yolunuza devam edeceksiniz.
Evinizi kapattıkları zaman yurt açacaksınız.
Yurtlarınızı kapattıkları zaman ev yapacaksınız. Okulunuzu kapattıkları zaman üniversite yapacaksınız.
Üniversitenizi kapattıkları zaman on tane okul açacaksınız. Hiç durmadan yürüyeceksiniz.
Hafizanallah, durup başkalarıyla meşgul olmaya kalktığınız zaman, zamanı beyhude kullanmış, israf etmiş olursunuz.
Zamanı israf etmenin hesabını da Allah sorar. "
*****
Başbakanın veya bakanların vs. söylediklerine dikkat ederek zamanınızı israf etmeyin.
Yapılanlara bakarak akıntının yönünü belirleyin. Akıntının yönünü belirledikten sonra hangi yönde hareket edeceğiniz size kalmıştır.
Suyun denizle buluştuğu noktada buluşabilmek dileğiyle saygılarımı sunarım.

Çevrimdışı yigiterc

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.285
  • 2.643
  • 2.285
  • 2.643
# 19 Ara 2012 11:53:57
1) İyimserlik ve Motivasyon;
2) Sıra dışı düşünme ve Problem Çözme;
3) Sorumluluk Alma ve İnisiyatif Kullanma;
4) Odaklanma ve Özdisiplin;
5) Dürüstlük ve Tutarlılık;
6) Empati;
7) Takım Çalışması ve İşbirliği
--------------------------

1- Yedi sekiz yıldır dağdayım ve böyle giderse burada kalacağım. 33 yıllık öğretmen 2100 lira, nüfustaki çömez adam 2400 lira alıyor. Buyrun moral ve motivasyon...
2- Sıradışı düşünen adamı kim istiyor? Bu ülke hepsi tornadan çıkmış gibi bir örnek adamları sever.
3- Sorumluluk olarak sırtımda bir ton angarya var. Müdür yetkililiği kitlediler zaten...Bedavaya çalışıyorum ekstradan. İnsiyatif almak risk almaktır. Kötü sonuçlanırsa hemen satarlar bizde ....
4- Şu anda odaklanmam çok zor. Bunca yılın planı ve emeği geçen seneki 4+4 sayesinde çöpe gitti çünkü.
5- Dürüst olmasam bunları buraya adımla yazmam.
6- Empati...Hep bizden bekleniyor. Her gün bu dağın başına evrak gönderenler, bürokratlar niye hiç empati yapmıyorlar?
7- Takım çalışması kiminle olacak? Köy bekçisiyle mi?

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 19 Ara 2012 13:22:22
Hayırlı günler dilerim.

Melih beye yazılan mesajlar asistanları tarafından değerlendirilmekte ve uygun görülenler, önem sırasına göre kendisine ulaştırılmaktadır.
Sorularınızı içeren bir mesajın Melih beye ulaşacağından şüpheliyim.
Asistanlarım olmadığı için, (konumuz dışı olsada) sorularınıza cevap vermeye çalışayım.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
1. Aynı işi yapan kişilere farklı ücretler vermek hangi ekonomi dehasının aklıdır?
"Eşit işe, eşit ücret" düşüncesi, pratikte karşılığı olması mümkün olmayan bir TEORİDİR.
Rahmetli Ecevit'in şöyle bir sözü vardır :
- Eşitlik her zaman adil değildir.

1) İşini başta savma yapan bir öğretmenle, canla, başla, şevkle yapan öğretmene aynı işi yapıyorlar diye aynı ücreti verirseniz bir süre sonra işini canla, başla, şevkle yapan öğretmen kalmadığını görürsünüz.
Hiç birimiz işini baştan savma yapan öğretmenler istemeyiz değil mi?

2) Bir giyim mağazasında iki tezgahtar olduğunu varsayalım. Biri 50-60 yaşlarında hayatından bezmiş bir adam, diğeri hayatının baharında güzel, sempatik bir genç kız olsun.
Mağazaya girdiğimde erkek tezgahtar benimle ilgilenecek olursa ayıp olmasın diye şöyle bir bakınıp mağazadan çıkarım.
Ama güzel ve sempatik genç kız ilgilenecek olursa, hoşuma gitmese, pahalı bulsam bile mağazadan bir şey almadan çıkmayı gururuma yediremem. :)
Şimdi bu iki tezgahtara aynı işi yapıyorlar diye aynı ücreti vermeye kalkarsak sonuç ne olur?

3) Hedef eşit değil, performansa göre ücret olmalıdır. Fakat performansı belirleyecek OBJEKTİF ölçüler bulmak mümkün olmadığı için az veya çok ADALETSİZLİK her zaman var olacaktır.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
2. Bedava süt, kitap, tablet  v.b. dağıtmak yerine okullara öğrenci başına bütçe vermek gibi bir uygulama neden yapılmaz? Okul kendi ihtiyaçlarını belirleyememekte midir?
"öğrenci başına bütçe" değil ama "öğrenci başına ücret" uygulaması yolda, geliyor :)
Okulların özelleştirilmesinde "öğrenci başına ücret" sisteminin uygulamaya konulacağını tahmin ediyorum. (Başbakanın hizmet alımından kastettiğinin bu sistem olması yüksek ihtimal.)
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
3. Kapattığımız özel dershhanelere daha sonra okul olarak iş vereceksek neden okullarda katı ve soğuk bir müfredat yürütmekteyiz? Okul kendi alt müfredatını belireyecek kadroya sahip değil midir?
Yaramı deştiniz :)
Okul yönetimlerinin henüz kendi müfredatlarını belirleyecek olgunluğa erişmediği kanaati yaygın.
İnşallah zaman içinde bu da gerçekleşecektir. O günleride görebilmeyi umut ediyorum.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
4. Okullar hayat olsun denilerek başlatılan çalışmada tüm okulların halkın kullanımına açıldığı anlatılmaktadır. Bu tür çalışmaların tüm temel yapıları oluşturulmadan okullar halkın önüne resmen atılmıştır. Bu uygulamada sizcee ne kazanç sağlanacaktır?
Yaptım oldu :)
İşlerin bu şekilde yürüdüğünü kabul etmelisiniz.
Bir şeyler yapmak için temel yapıların oluşmasını beklerseniz yerinizde sayarsınız.
Zaman içinde kazancımızın ne olduğu görülecektir.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
5. Yeterlilikleri bitmeden tükenmeden tartışılan öğretmenler; mükemmel planlanan , lojistik desteği sağlam, üst yönetimi kusursuz Türk eğitim sisteminin tek sorunumudur?
Eğitim sistemimiz her yönüyle tartışılmaktadır.
Türk eğitim sisteminin tek sorunun öğretmenlerin yetersizlikleri olduğu görüşü yanılgı/alınganlıktır.
Öğretmenler mükemmel değildir, planlar mükemmel değildir, lojistik mükemmel değildir, üst yönetim mükemmel değildir.
Olmasıda beklenmiyor. Her alanda iyileştirmeler yapılıyor.
Daha çok göz önünde oldukları için öğretmenlerin yetersizlikleri daha çok göze batıyor.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
6. Neden "4+4+4" sorusuna  "O zaman japonyada neden "6+6+6" diye sormak lazım cevabını veren MEB ve tüm sorunları öğretmenlerde görenler selam olsun.
Bir soru sorulmuş ve bir cevap verilmiştir. Soruyu soranın beklediği şekilde bir cevap vermek gibi bir zorunluluk yoktur.
Benim cevaptan anladığım, soran kişinin veya sorunun ciddiye alınmadığıdır.
Bu durumda soran kişi sorusunun neden ciddiye alınmadığı hususunu düşünmelidir.
Neden "4+4+4" sorusunun cevabı bakanlık tarafından hazırlanan dokümanlarda mevcuttur.

Hiç kimse tüm sorunları öğretmenlerde görmemektedir.
Öğretmenlerin durumu eğitim sistemimizdeki sorunlardan sadece biridir.

Çevrimdışı bekir7133

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.785
  • 9.880
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.785
  • 9.880
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 19 Ara 2012 18:04:31
[
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
H
Elimizde ne varsa onları en iyi şekilde değerlendirmeliyiz. Zaman içinde bugünkü eksiklikler ortadan kalkacak, başka eksiklikler ortaya çıkacaktır.
Hiç bir zaman mükemmellik olmayacaktır.Fethullah Gülen Beyefendinin Dershanelerin kapatılması ile ilgili cemaatine yaptığı açıklamayı duydunuzmu bilmiyorum.
Açıklamadan ilgili bölümü aşağıya alıntılıyorum.
*****
"Hareketi, hamleyi, gayreti durdurmadan, Allah'ın izni ve inâyetiyle alternatif yollar, yöntemler oluşturarak yola devam etmeli..
Onlarla uğraşmaya kalkarsanız, bir yerde takılır kalırsınız.. Zamanı israf etmiş olursunuz.
Hiç uğraşmadan, alternatif yollar ve yöntemler oluşturarak yolunuza devam edeceksiniz.
Evinizi kapattıkları zaman yurt açacaksınız.
Yurtlarınızı kapattıkları zaman ev yapacaksınız. Okulunuzu kapattıkları zaman üniversite yapacaksınız.
Üniversitenizi kapattıkları zaman on tane okul açacaksınız. Hiç durmadan yürüyeceksiniz.
Hafizanallah, durup başkalarıyla meşgul olmaya kalktığınız zaman, zamanı beyhude kullanmış, israf etmiş olursunuz.
Zamanı israf etmenin hesabını da Allah sorar. "
*****
Başbakanın veya bakanların vs. söylediklerine dikkat ederek zamanınızı israf etmeyin.
Yapılanlara bakarak akıntının yönünü belirleyin. Akıntının yönünü belirledikten sonra hangi yönde hareket edeceğiniz size kalmıştır.
Suyun denizle buluştuğu noktada buluşabilmek dileğiyle saygılarımı sunarım.


  Efendim öncelikle yukarıda aktardığınız yöntemin ve azmin öğretmenlerimizde bulunduğunu belirtmek isterim. Şuna inanın öğretmenlerimiz özellikle eğitim alanında pek çok olumsuz faktöre rağmen başarılıdır. ne yazık ki şu anda öğretim eğitimin çok önüne geçmiş bulunmaktadır.
  Bu konuyla ilgili farklı düşünsek de önemli olan yazdığınız gibi zamanımızı değerlendirerek, tartışarak yol alabileceğimizi düşünüyorum. Kullandığımız metod ve teknikleri zaten eğitim günlüklerinde yazmaktayız.
  turgutkuzan hocam karşılıklı birbirimizi ikna ile geçireceğimiz zamanı bu konular ve diğer eğitim konularında tecrübelerimizi akrtarırsak daha iyi olacağı düşüncesindeyim.

Çevrimdışı neydim

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.427
  • 6.652
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 1.427
  • 6.652
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 19 Ara 2012 18:15:49
 Sistemin adamı olmuş kişilerden mantıklı şeyler beklemek yanlış geliyor.

Çevrimdışı karamizrak40

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 2.149
  • 2.565
  • Öğrenci Velisi
  • 2.149
  • 2.565
  • Öğrenci Velisi
# 19 Ara 2012 23:40:14
Dersanelerin kapatılmasına seviniyorum ben. Gerçi dersane kapatılınca yurtlar açılacak, yurtlar kapatılınca ev yapılacak, evler kapatılınca üniversiteler açılacakmış ama olsun...
 

Çevrimdışı umutzorlu

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 12.558
  • 30.154
  • 12.558
  • 30.154
# 20 Ara 2012 00:45:18
Öğretmen üzerinden yazılar yazmak yerine insanların öğrenmeleri üzerinden birşeyler yazmak daha mantıklı değil mi ? Bir insan neyi nasıl ve ne zaman öğrenir ? Hala bazı şeylerin öğretmen odaklı tartışılması yersiz bir tartışmadır . Öğretmen sadece eline verilmiş müfredatı en iyi şekilde uygulayan kişidir . Bu yolda ne fedakarlıklar ve çileler çekilirde kimse görmez .Sadece olumsuz yanları ile öğretmenliği eleştirmek en kolayıdır .

Öğretmen içerik değiştirme ya da onu belirleme yetkisinde olan biri değildir . Elindekilerle en iyisini yapmaya çalışan kişidir .


İyi çalışmalar dilerim

Çevrimdışı razor065

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.129
  • 1.252
  • 1.129
  • 1.252
# 20 Ara 2012 02:45:52
yani şöyle başlık açıyorsunuz altınadana pcyi yeni keşfetmiş bir masum köylünün iyimser fikirlerini yazıyorsunuz kusura bakmayında bir öğretmen olarak ciddiye dahi almıyor ilk mesajdaki yazıyı fatihin ne olduğu oratda çöznürlüğü yerlerde sürünen bir ekranda yazılar çıkmıyor üçgen çiziyorsun yıldız çıkıyor daha bir sürü saçmalık ayakkabınızı boyayarak ayağınızın kokmasınız engelleyemezsiniz bu işler boş işler aristo zamanında pc mi vardır mısırlı gök bilimcilerin teleskopu mu vardı malzememiz beyin beyler beyin halen tıp dahi sırlarını çözememiş biz bir tablet dağıttık sınıflara vestel led panel koyduk diye her şey düzeldi mi. Her işimiz yarım sınıftaki sistemlere windows 7 yüklüyorsun microsoft windows8 çıkarmışken alinde kalan tüm win7 lisanslarını sana satıyor ama bir sınıf için en önemli olan şey MİCROSOFT OFFİCE PROGRAMININ LİSANSINI ALMAYI UNUTORYORSUN DANDİK LİBBRE OFFİCE KULLANDIRIYORSUN YAZILARIN SENKTONU KAYIYOR EE O ZAMAN NE GEREK VARDI WİNDOWSA UBUNTU İLE GELSEYDİ!.

Not: bu mesaj konunun ilk mesajı ciddiye alınraka yazılmamamıştır. evet öğretmenler olarak eleştiriye açığız ama gereksiz laf kalabalığına gerek yok esas sorun ortada eğitimde vizyon sorunu var. Algısal sorunlar var ama sanırım bu çoğu veli ve bir kısım öğretmen tarafından özelliştirme ve teknoloji ile aşılacak sanılıyor bir öğretmen olarak öğretmen yetiştirme ve seçme süreçlerinin yanlış olduğunu yeniden siyasi kaygılar olmadan ülke geleceği için düzenlenmesi gerektiği ortada ve sanırım pek sevmesem de bir çok icraatini sayın bakan son yaptığı şu alan sınavıyla güzel yaptı. lakin tabiki birileri mağdur olacaktır.

Çevrimdışı razor065

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.129
  • 1.252
  • 1.129
  • 1.252
# 20 Ara 2012 02:49:08
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Dersanelerin kapatılmasına seviniyorum ben. Gerçi dersane kapatılınca yurtlar açılacak, yurtlar kapatılınca ev yapılacak, evler kapatılınca üniversiteler açılacakmış ama olsun...
 

sanırım içler acısı halimizin güzel bir özeti bu yorum

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK