Yeni Öğretmen Modeli

Çevrimdışı sebnem35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.765
  • 26.588
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 2.765
  • 26.588
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 20 Ara 2012 06:58:59
Bizim en önemli sorunumuz öğretmenlikle ve eğitimle ilgili konularda öğretmenler yani bu işin uygulayıcıları dışında herkesin uzman kesilip fikir beyan etmesidir
Fatih projesi başlamadan çökmüştür. Çünkü içi bomboş bir müfredatta çocukların eline ne verirseniz verin alacağınız bir ürün yoktur.  Yeni müfredat diye sunulan şeyler sözde yapılandırmacı yaklaşım diye reklamı yapılan ancak pek çok hatayla dolu, hiçbir şekilde güncellenmeyen ağır ve kullanışsız bir müfredattır. Bedava dağıtılan ders kitapları hiçbir bilimselliği olmayan, eğitimde kullanılmaya kesinlikle uygun olmayan yüzlerce hata ve mantıksızlıkla dolu kâğıt israflarıdır. İlk ve orta okulların hiçbir resmi geliri yoktur. Bu okulların maddi yükü tamamen okul müdürleri ve öğretmenlerin sırtındadır. Yüzlerce okulda okul müdürleri ve öğretmenler temizlik yapmakta, pek çok gideri cebinden karşılamaktadır. Kaç velinin okulun ihtiyaçları için düzenli bağış yaptığını kendi kendinize sorun lütfen.
Bir aşçının iyi bir sofra hazırlaması için önce iyi malzemeleri olması gerekir. Oysa bizim elimizde sadece kuru ekmek var. Sorunların kaynağı öğretmenlerde değil önce sistemde aranmalıdır.
Elbette öğretmenler arasında da her meslekte olduğu gibi hatalı, mesleğe uygun olmyan kişiler var. Ancak bu kişilerin öğretmenlik yapıyor olması yine sistemin kendi ürünüdür. Bunu çözmek bizim değil milli eğitimin işidir. Öğretmenler elbette her zaman yeniliğe açık olmalı kendini geliştirmelidir. Ancak bizim eğitim sistemimizin temel sorunu ve tartışılması gereken kısmı bu değildir. İnsanlar bu şekilde gerçek gündemden uzaklaştırılmaktadır.
Sayın Turgutkuzan'a saygım sonsuz ancak merak ediyorum. Kendisi ya da kaynak kişisi bir devlet okulunda kaç yıl sınıf ya da branş öğretmenliği ve idarecilik yapmış? Doğu ve güneydoğu bölgelerinde, köy okullarında ya da şehirlerin dar gelirli bölümlerinde kaç yıl öğretmenlik yapmış, çalıştığı okulun kaloriferci parasını kaç ay cebinden ödemiş, çalıştığı okulun sorunlarını çözmek için, örneğin çalışan tek bir bilgisayarı olmayan bir okulda çocuklara bilgisayar kullanmayı öğretmek için Ya da üzeri çukurlarla dolu yazı tahtasını kullanabilmek için kaç yaratıcı fikir bulmuştur? Okullarımızın çok büyük kısmı dört duvardan ibarettir. Bunu herkes bildiği halde halen daha eğitim sisteminin en büyük sorunu öğretmenlermiş gibi davranılmaktadır.
Lütfen herkes fikri olan değil yeterince bilgisi olduğu konularda yorum yapsın. Hepimiz işimize bakalım.

Çevrimdışı bekir7133

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.785
  • 9.880
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.785
  • 9.880
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 20 Ara 2012 13:33:47
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
[
  Efendim öncelikle yukarıda aktardığınız yöntemin ve azmin öğretmenlerimizde bulunduğunu belirtmek isterim. Şuna inanın öğretmenlerimiz özellikle eğitim alanında pek çok olumsuz faktöre rağmen başarılıdır. Ne yazık ki şu anda öğretim eğitimin çok önüne geçmiş bulunmaktadır.
  Bu konuyla ilgili farklı düşünsek de önemli olan yazdığınız gibi zamanımızı değerlendirerek, tartışarak yol alabileceğimizi düşünüyorum. Kullandığımız metod ve teknikleri zaten eğitim günlüklerinde yazmaktayız.
  turgutkuzan hocam karşılıklı birbirimizi ikna ile geçireceğimiz zamanı bu konular ve diğer eğitim konularında tecrübelerimizi akrtarırsak daha iyi olacağı düşüncesindeyim.
  Daha önce sorduğum sorunun cevabını alamadığım için sorumu tekrarlıyorum:
  Bu sayılan maddelerle ilgili uygulamada ne gibi eksiklikler belirlenmiştir?Bu eksikliklerin nedenleri nelerdir? Çözüm önerileri nelerdir? Çözüm önerileri denenerek uygulanmaya başlamış mıdır?

  turgutkuzan hocam maalesef, üzülerek belirteyim ki öğrenmenin oluşumu konusunda yanlışlara dalıyorsunuz. Bir insan okula gelmeden önce hayatı boyunca öğreneceklerinin %70'ini öğrenmiş olmaktadır. Bunların içinde de okuma, bilgisayar kullanma da yoktur.
  Bahsettiğiniz gibi eğer eğitimde sürekli bilgisayarla ders işlenirse eğitim sistemimiz çöker. Sizin öğrenmenin oluşumunda beş duyunun rolünü araştırmaya çok ihtiyacınız var. Bunları araştırıp öğrenirseniz sizinle vakit kaybetmeden diğer başlıkları konuşabiliriz.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 20 Ara 2012 16:16:21
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
turgutkuzan hocam karşılıklı birbirimizi ikna ile geçireceğimiz zamanı bu konular ve diğer eğitim konularında tecrübelerimizi akrtarırsak daha iyi olacağı düşüncesindeyim.
Hayırlı günler dilerim.

Mesaj yazmaktaki amacım tek değildir. Bunlardan bir kaç tanesini belirtmeyi uygun görüyorum :

1) Kendi adıma konuşacak olursam mesajlarımda hiç bir zaman muhataplarımı İKNA etmek amacı taşımamaktayım.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] linkinde bir blog oluşturarak internette yayınlamış olduğum yazılarımı bir araya getirmeye başladım.
Blog açılış sayfasındaki sabit yazımın başlığı şu şekildedir :
- Doğru veya yanlış değil sadece FARKLI
FARKLI düşünceler üretebilen ve FARKLI düşüncelere HOŞGÖRÜ ile yaklaşabilen bir toplum oluşması gerektiğini düşünüyorum ve bu konuda örnek olarak öncülük etmeye çalışıyorum.
Blog sayfamda şu ana kadar yazmış olduğum yazıların tamamını yayınladığım zaman FARKLI konularda FARKLI düşünceler ifade ettiğim daha NET olarak görülecektir.
Mesajlarımı inceleyerek, aynı konuda birden fazla bakış açısı içeren mesajlarım olduğunun FARKINA varanlar ne demek istediğimi daha iyi anlayacaklardır.
Konumuzun ilk mesajında Melih Arat beyin yazısında yer alan
- Sıra dışı düşünme ve Problem Çözme;
maddesininde KISMEN bu anlama geldiğini sanıyorum.

2) Egitimhane forumunda okul satın almak/açmak düşüncesinde olan, birlikte hareket edebileceği üye arkadaşları tesbit etmeye çalışan kişiler olduğunu biliyorum/tahmin ediyorum.
Mesajlarıma yazılan cevapların bu düşüncede olan arkadaşlara fikir verdiği inancındayım.

3) Forumumuz genel olarak birleştirilmiş sınıf öğretmenleri, küçük yerleşim birimi öğretmenleri tarafından kullanılmaktadır.
Bu öğretmenlerimiz büyük şehirlerde yaşanan gelişmelerin yeterince FARKINDA olamamakta, tüm Türkiye'nin fotoğrafını NET olarak görememektedirler.
Büyükşehirlerimizde bugün yaşanan bazı gelişmeler, 5-6 yıl içerisinde küçük yerleşim birimlerinde yaşanmaya başlanacaktır.
Büyükşehirlerimizde yaşananlara vurgu yaparak küçük yerleşimlerinde ne gibi değişiklikler olacağı hakkında bir fikir oluşmasını sağlamaya çalışıyorum.

4) Konuya yazılan ilk mesajda "Sizce ortaya çıkacak öğretmen modelinin ne tür özellikleri olabilir?" sorusunu yöneltmiş ve bu soruya bir AKADEMİSYENİN verdiği cevabı alıntılamıştım.
Konuya yazılan cevapların hiç birinde soruma cevap verilmedi.
Bu durumu göz önünde bulundurarak egitimhane üyelerinin "öğretmen modelinde" bir değişiklik olmayacağı inancında olduğu kanaatine ulaştım.
Diğer bir deyişle her alanda değişim yaşanırken "öğretmen modeli" sabit kalacak.
Yazılarımdaki amaçlardan biride, egitimhane üyelerinin bazı şeylerin FARKINA varmasına vesile olmasını sağlamaktır.

Çevrimdışı mabay

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.300
  • 4.233
  • Müdür Yardımcısı
  • 2.300
  • 4.233
  • Müdür Yardımcısı
# 21 Ara 2012 16:53:27
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Hayırlı günler dilerim.
Avrupa birliği üyesi adayı bir ülke olmamız ve yakın zamanda tüm okulların ÖZELLEŞECEĞİNİ göz önünde bulundurursak Melih beyin referanslarının hatalı olduğunu söylemek yanlış olmaz mı?
Hedef dünya ile ENTEGRE bir eğitim/öğretim sistemi ise, ENTEGRE olunacak özelliklerin referans alınması gerekmez mi?Dershanelerin kapatılması, okulların özelleştirilmesi için atılan bir adımdır. Okulların özelleştirilmesi "Yeni öğretmen modelini" belirleyecek temel unsurlardan biridir.
Bu yönüyle konumuzun esas noktalarından biridir.
Yeri gelmişken "Yaptım oldu" söylemi hakkında da bir şeyler söylemeyi uygun görüyorum.
Tarihimizde (veya dünya tarihinde) istisnasız her dönemde "Yaptım oldu" yaklaşımı geçerli olmamış mıdır? Yapılmış ve olmuştur (veya oldurulmuştur).
Atatürk'te, İnönü'de, Menderes'de, Ulusu'da, Demirel'de, Özal'da, Ecevit'de vs. hep "Yaptım oldu" yaklaşımı ile hareket etmişlerdir.
Günümüzde de bu yaklaşımın uygulanması normal değil midir? Bu durumun yadırganmasını anladığımı söyleyemem.1) Toplumların yapısı insan vücuduna benzer. Her organın yaratılma amacına uygun görevleri vardır.
Karacigerin, böbreklere neyi nasıl yapacağını söylemesi mümkün değildir. Fakat beyin tüm organları yönetir.
Kimin ne yaptığından haberdardır ve gerekli gördüğünde birinin daha fazla çalışmasını sağlayarak diğerlerine yardımcı olmasını sağlayabilir.
Ama hiç bir zaman ayaklara nereye gitmek istiyorsun diye sormaz. Gitmek istediği yere beyin karar verir, ayaklar oraya gitmek için harekete geçer.

2) Bir öğrenci grubu size gelse dese ki :
- Öğrenen biziz, neyi, nasıl öğreneceğimizi, neleri öğrenmeye ihtiyacımız olduğunu daha iyi biliriz.
Siz bize şunları, şu şekilde öğreteceksiniz, öğrenmek için şunlara ihtiyacımız var bunları karşılayacaksınız derse durum karşısındaki tavrınız ne olur?

3) Eğitim alanında bir karar alınmasında süreç nasıl işlemektedir? Başbakan veya bakan bir sabah kalkıp, rüyamda şöyle bir eğitim sitemi gördüm, haydi bu eğitim sistemini uygulayalım mı demektedir?
Yoksa alanında uzman kişilerinin getirdiği öneriler arasında değerlendirmeler yapılarak hangi sistemin uygulamaya konulacağına mı karar verilmektedir?
Geride kalan bakanlık mıdır yoksa bakanlığın uygulamalarına adapte olmakta zorlanan uygulayıcılar mıdır?
Benim gözlemlerime göre bakanlık sistemini iyileştirmek, çağın koşullarına uydurmak için çalışmalar yapmaktadır.
Bakanlığın kararlarını uygulaması gereken kişiler ise iyileştirmelere karşı çıkmakta, uygulamada ayak diremektedir.
Gözlemlerimiz arasında oldukça fark olduğu ortada :)
Doğruları söyleyeyim, gerisini siz anlayın dedikten sonra hiç bir doğru şeyi söylemediğinize göre MEB'de doğru olan bir şey olmadığını düşünüyorsunuz. :)
Körler ülkesinde görmek kusur sayılır. Bu durumda kusur sizde olabilir. :)Karikatürle anlatmak istediğim husus budur. Neye ihtiyaç olduğu önemli değildir, önemli olan ortada ne olduğudur.
Fotokopinin, temizliğin bir eksiklik olduğunu kabul etsek ve bu eksiklikler giderilse bile her zaman bir şeyler eksik olacaktır.
Her şeyin dört dörtlük olmasını istemek, mükemmel olması BEKLENTİSİNDE olmak akıntının tersine yüzmektir.
Elimizde ne varsa onları en iyi şekilde değerlendirmeliyiz. Zaman içinde bugünkü eksiklikler ortadan kalkacak, başka eksiklikler ortaya çıkacaktır.
Hiç bir zaman mükemmellik olmayacaktır.Fethullah Gülen Beyefendinin Dershanelerin kapatılması ile ilgili cemaatine yaptığı açıklamayı duydunuzmu bilmiyorum.
Açıklamadan ilgili bölümü aşağıya alıntılıyorum.
*****
"Hareketi, hamleyi, gayreti durdurmadan, Allah'ın izni ve inâyetiyle alternatif yollar, yöntemler oluşturarak yola devam etmeli..
Onlarla uğraşmaya kalkarsanız, bir yerde takılır kalırsınız.. Zamanı israf etmiş olursunuz.
Hiç uğraşmadan, alternatif yollar ve yöntemler oluşturarak yolunuza devam edeceksiniz.
Evinizi kapattıkları zaman yurt açacaksınız.
Yurtlarınızı kapattıkları zaman ev yapacaksınız. Okulunuzu kapattıkları zaman üniversite yapacaksınız.
Üniversitenizi kapattıkları zaman on tane okul açacaksınız. Hiç durmadan yürüyeceksiniz.
Hafizanallah, durup başkalarıyla meşgul olmaya kalktığınız zaman, zamanı beyhude kullanmış, israf etmiş olursunuz.
Zamanı israf etmenin hesabını da Allah sorar. "
*****
Başbakanın veya bakanların vs. söylediklerine dikkat ederek zamanınızı israf etmeyin.
Yapılanlara bakarak akıntının yönünü belirleyin. Akıntının yönünü belirledikten sonra hangi yönde hareket edeceğiniz size kalmıştır.
Suyun denizle buluştuğu noktada buluşabilmek dileğiyle saygılarımı sunarım.

Yazılarını tüm dikkatimle okuyorum. Ve anlıyorum ki siz bakanlığa ve v.b. yerler toz kondurmamak için teori üzerinde yazıyorsunuz. Ben uygulayıcı ve sitem yükünü çeken olarak bilmiyorum ama siz biliyorsunuz. Bakanlığın sistemi iyi hale getirmeye çalıştığını söylüyorsunuz. Diğerlerine özür dileyerek cevap yazamıyorum. Affedin, iyileştirilmiş sistemimize ve yönetimimize bağlı olarak sabah namazlarında KBS ye taşınır girişi yapıyorum.
Gözünüzdeki tek kusurlu grubun bir üyesi olarak tüm hatalarımız için özür diliyorum. Saygılarım.....

Çevrimdışı mabay

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.300
  • 4.233
  • Müdür Yardımcısı
  • 2.300
  • 4.233
  • Müdür Yardımcısı
# 21 Ara 2012 16:59:35
turgut bey unutmadan belirtmek isterim. Sizin MEB üst yönetiminden olduğunuzu düşünüyorum. Zira onlarda sizin gibi. Evet gece kalkıyorlar ve sistem değişitrdik diyorlar. Ve sistem değişiyor. VE herşeye cevapları var... iyi ya da kötü.. Geçerli ya da geçersiz. Lütfen, çok teorik yazıyorsunuz. Cevap yerine soru soruyorsunuz. Bİz somut örnekler veriyoz. Siz Olmalı-Olması lazım. Çözümünüz yok. Yapılanları savunuyorsunuz. Ve bence haddinden keskin bir savunma. Yani karar vericiler sizin kadar kesin savunamıyor yaptıklarını.... Yaptım oldu.. Olduruldu da ilginç bir ifade bu arada....

Çevrimdışı baharses

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 482
  • 845
  • 482
  • 845
# 21 Ara 2012 20:09:18
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
turgut bey unutmadan belirtmek isterim. Sizin MEB üst yönetiminden olduğunuzu düşünüyorum. Zira onlarda sizin gibi. Evet gece kalkıyorlar ve sistem değişitrdik diyorlar. Ve sistem değişiyor. VE herşeye cevapları var... iyi ya da kötü.. Geçerli ya da geçersiz. Lütfen, çok teorik yazıyorsunuz. Cevap yerine soru soruyorsunuz. Bİz somut örnekler veriyoz. Siz Olmalı-Olması lazım. Çözümünüz yok. Yapılanları savunuyorsunuz. Ve bence haddinden keskin bir savunma. Yani karar vericiler sizin kadar kesin savunamıyor yaptıklarını.... Yaptım oldu.. Olduruldu da ilginç bir ifade bu arada....
tamamen katılıyorum öğretmenim size:)

Çevrimdışı bekir7133

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.785
  • 9.880
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.785
  • 9.880
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 22 Ara 2012 12:37:40
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Hayırlı günler dilerim.

Mesaj yazmaktaki amacım tek değildir. Bunlardan bir kaç tanesini belirtmeyi uygun görüyorum :

1) Kendi adıma konuşacak olursam mesajlarımda hiç bir zaman muhataplarımı İKNA etmek amacı taşımamaktayım.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] linkinde bir blog oluşturarak internette yayınlamış olduğum yazılarımı bir araya getirmeye başladım.
Blog açılış sayfasındaki sabit yazımın başlığı şu şekildedir :
- Doğru veya yanlış değil sadece FARKLI
FARKLI düşünceler üretebilen ve FARKLI düşüncelere HOŞGÖRÜ ile yaklaşabilen bir toplum oluşması gerektiğini düşünüyorum ve bu konuda örnek olarak öncülük etmeye çalışıyorum.
Blog sayfamda şu ana kadar yazmış olduğum yazıların tamamını yayınladığım zaman FARKLI konularda FARKLI düşünceler ifade ettiğim daha NET olarak görülecektir.
Mesajlarımı inceleyerek, aynı konuda birden fazla bakış açısı içeren mesajlarım olduğunun FARKINA varanlar ne demek istediğimi daha iyi anlayacaklardır.
Konumuzun ilk mesajında Melih Arat beyin yazısında yer alan
- Sıra dışı düşünme ve Problem Çözme;
maddesininde KISMEN bu anlama geldiğini sanıyorum.
 Mesajlarınızı çoğunlukla 180 derece ya da 270 derecelik açılarla bakan cevaplarla yazmak zorunda değilsiniz.10,20 derecelik açılarla yazsanız, ortak paydaları da belirtseniz daha çok faydalı olacak ve değişik açılardan bakılmasına vesile olacaktır.
  Geometriyi konuşmaya, bakış açısına uygulama budur. Cevap verebildiklerinize cevap yazmak, cevabını bulamadığınızda karşılıksız bırakmak iyi bir taktik olabilir sizi kazanıyor gösterebilir ancak sizin haklı olduğunuzu göstermez.
  Bu forumda kaç öğretmenin moralini bozarak kaçının derse daha az verimle girdiğini düşündünüz mü? Öğretmen arkadaşlar uygulamaya dönük cevap beklemekte, siz de aksine dikte etmektesiniz.

Çevrimdışı bekir7133

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.785
  • 9.880
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.785
  • 9.880
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 22 Ara 2012 12:43:19
Alıntı yapılan: turgutkuzan link=topic=144462.msg2628992#msg2628992 date=1356012981

[b
4)[/b] Konuya yazılan ilk mesajda "Sizce ortaya çıkacak öğretmen modelinin ne tür özellikleri olabilir?" sorusunu yöneltmiş ve bu soruya bir AKADEMİSYENİN verdiği cevabı alıntılamıştım.
Konuya yazılan cevapların hiç birinde soruma cevap verilmedi.
Bu durumu göz önünde bulundurarak egitimhane üyelerinin "öğretmen modelinde" bir değişiklik olmayacağı inancında olduğu kanaatine ulaştım.
Diğer bir deyişle her alanda değişim yaşanırken "öğretmen modeli" sabit kalacak.
Yazılarımdaki amaçlardan biride, egitimhane üyelerinin bazı şeylerin FARKINA varmasına vesile olmasını sağlamaktır.
  Size cevap yazarak zaman kaybedilmemesi öğretmenlerin kendilerini geliştirmediğini göstermez. Eğitim günlüklerinde bizzat uygulama ile ilgili örnekler verilmektedir. Aynel yakın, Hakkel yakın kavramlarını araştırmanızı öneririm. Yazım yanlışı yaptıysam onu da söyleyip prestij kazanabilirsiniz.  :)

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 24 Ara 2012 15:33:07
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Sizin MEB üst yönetiminden olduğunuzu düşünüyorum.
Hayırlı günler dilerim.

Hiç bir veriye dayanmayan bu düşüncenizin yanlış olduğunu ifade etmeyeceğim. Çünkü vereceğim cevabın sizin için tatmin edici olmayacağını biliyorum.
Sadece şu kadarını söyleyebilirim, forumdan şahsen tanıştığımız arkadaşlar bu cümlenizi okumuşsa epey bir süre kahkahalarla gülmüşlerdir :)

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Evet gece kalkıyorlar ve sistem değişitrdik diyorlar. Ve sistem değişiyor. VE herşeye cevapları var... iyi ya da kötü.. Geçerli ya da geçersiz.
Millet(İN) vekillerinin, zaman zaman öğretmenlerin diğer memurlardan daha az çalıştıklarını ifade eden sözlerini hatırladım.
Kişiler birbirleri hakkında yanlış/yanıltıcı cümleleri rahatlıkla kullanmaktan çekinmiyorlar.
İyi/kötü - doğru/yanlış kavramlarının İZAFİ olduğu iddia ediliyor.
Siz sizin söylediklerinizin iyi/doğru olduğunu iddia edersiniz, başkaları da kendi söylediklerinin iyi/doğru olduğunu iddia eder.
Hiç kimse ayranım ekşi demez. Bunda yadırganacak bir şey var mı?

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Lütfen, çok teorik yazıyorsunuz. Cevap yerine soru soruyorsunuz. Bİz somut örnekler veriyoz.
Verdiğiniz örneklerin somut olmadığını hiç bir zaman söylemedim.
Yazdıklarımı dikkatli okursanız benim verdiğim örneklerde somuttur.
Geçtiğimiz yıllarda yazdıklarımdan örnekler verdim ve pratikte mümkün olup olmadığını sordum.
Hiç biri için açıkça "Pratikte mümkün değildir" şeklinde bir cevap yazılmadı.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Siz Olmalı-Olması lazım. Çözümünüz yok. Yapılanları savunuyorsunuz. Ve bence haddinden keskin bir savunma.
Yani karar vericiler sizin kadar kesin savunamıyor yaptıklarını.... Yaptım oldu.. Olduruldu da ilginç bir ifade bu arada....
Sofi'nin dünyası isimli kitapta şu şekilde bir paragraf mevcuttur :
***
O (SOKRATES) genellikle konuşmanın başında soru sorardı.
Böylece hiçbir şey bilmiyormuş gibi yapardı.
Konuşma sırasında genellikle karşısındaki kişinin kendi düşünce biçimindeki zayıflıkları görmesini sağlardı.
Sonunda konuştuğu kişinin bir köşeye sıkıştığı ve neyin doğru neyin yanlış olduğunu kendine itiraf etmek zorunda kaldığı olurdu.
***
Sokrates'in kullandığı metodu kullanmaya çalışıyorum.
Yazdıklarım ÇÖZÜM içerdiği halde çözümü görmemeye çalışıyorsunuz veya çözüm olduğunu kabul etmiyorsunuz.
Okulların özelleştirilmesi ile eğitim/öğretim sistemimizdeki tüm sorunlar çözülmüş olacak :)
Çünkü özel okulların hiç bir eksiği olmaz. Herşeyi tamdır. (İnanmıyorsanız herhangi bir özel okula gidip bir eksiğiniz var mı diye sorabilirsiniz.)
Tüm özel okullar en iyi eğitim ve öğretimi vermektedir. (İnanmıyorsanız herhangi bir özel okula gidip eğitim/öğretim kalitenizin seviyesi nedir diye sorabilirsiniz.)
Özel okullarda öğretmenler aldıkları ücretlerden memnundurlar.
Memnun olmayan öğretmen özelliklerini artırarak daha yüksek gelir elde edebileceği bir okulda görev yapma özgürlüğüne sahiptir.
Özel okullarda öğrenci ve veli velinimetimizdir anlayışı hakimdir.
Özel okullar teknolojik gelişmelere en kısa zamanda adapte olur.

Hiç bir konuda, hiç bir kişi veya kurumdan bir BEKLENTİ içinde olmam.
Tarihimizi bir çok kişiden daha iyi bildiğime inanıyorum.
Bu nedenle günümüzdeki gelişmeleri daha iyi ANLAYABİLDİĞİMİ ve bu sayede gelecekle ilgili tahminlerimin GERÇEKÇİ olduğuna inanıyorum.

Devleti yönetenlerin veya başka kişilerin BEKLENTİLERİM yönünde hareket edeceğini ummanın abesle iştigal olduğuna inanırım.

Çevrimdışı gülümseyinnn

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.382
  • 12.029
  • 5.382
  • 12.029
# 24 Ara 2012 15:42:54
Pes yani.
Eğitim ve sağlık da özelleşince bi zahmet benden de vergi almasınlar !!!
Siz neyin çabasındasınız beyfendi ?
Nerede yaşıyorsunuz ? Singapur'da falan mı ?
Tüm okullar özelleşince aralarında fark olmayacak mı ?
Yoksulluk sınırı altında milyonlar var. Onların çocukları ne olacak ?
Açıktan okurlar dimi !!
Ya da kendi devlet okullarına yapmadığı yardımı özel okullara yapar devlet ki kısmen bunu yapıyor.
Sen paradan haber ver dimi bayım...
İşin ideolojik yanına ise hiç girmeyeyim. Artık hükümetin durumuna göre desteklenen okulların yapısı da değişir. Biz çıksın derken siyaset iyce girer eğitimin içine.
Bir devlet okulu müdürüyle özel okul müd.arasında çıkarsal tutum farkını bilmemeniz imkansız...
Diğer tarafta bisolar var bu ülkede, dağ köyleri var, ...
Ben sizi ve sizin gibi bu devletin içini boşaltanları Allah'a havale ediyorum.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 24 Ara 2012 16:08:06
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
  Mesajlarınızı çoğunlukla 180 derece ya da 270 derecelik açılarla bakan cevaplarla yazmak zorunda değilsiniz.10,20 derecelik açılarla yazsanız, ortak paydaları da belirtseniz daha çok faydalı olacak ve değişik açılardan bakılmasına vesile olacaktır.
  Geometriyi konuşmaya, bakış açısına uygulama budur. Cevap verebildiklerinize cevap yazmak, cevabını bulamadığınızda karşılıksız bırakmak iyi bir taktik olabilir sizi kazanıyor gösterebilir ancak sizin haklı olduğunuzu göstermez.
  Bu forumda kaç öğretmenin moralini bozarak kaçının derse daha az verimle girdiğini düşündünüz mü? Öğretmen arkadaşlar uygulamaya dönük cevap beklemekte, siz de aksine dikte etmektesiniz.
Hayırlı günler dilerim.

Mesajların kaç derecelik açıyla yazıldığını belirleyecek ve ona göre yayınlanmasına müsaade edecek bir merci olduğundan haberim yoktu.
21. yüzyılda yaşıyoruz. Çağımızda kimse kimsenin yazdığına karışma ÖZGÜRLÜĞÜNE sahip değildir.
Egitimhane yönetimi prensipleriyle bağdaşmayan yazılarımı siliyor.
Bu yazılarımı kendi sitelerimde veya başka internet ortamlarında paylaşıyorum.
Özgürlüğümün sınırlarını belirleme hakkını size vermiyorum.

Öğrencilik yıllarımda bende kahkahalar atmak isteği uyandıran bir soru vardı :
- Hocam istediğimiz sorudan başlayabilir miyiz?
Hayır önce bilmediğiniz soruları cevaplayın :)
Bir insanın kolayına gelen soruları cevaplamaya öncelik vermesinin gayet normal olduğunu düşünüyorum.

Politikanın altın kurallarından biri şudur :
- Sorulara cevap veriyormuş gibi yapıp kendi politik görüşünüzün propagandasını yapmalısınız.

Politikacılardan nefret etsem de onların bu altın kuralını benimsemiş biriyim.
Forumda cevap veremeyeceğim (cevap veriyormuş gibi yapıp kendi düşüncelerimi açıklayamayacağım) hiç bir soru ile karşılaşmadım.
Fakat sorular için GEREĞİNDEN FAZLA zaman ayırmamayı tercih ediyorum.
Altın kuralı iyi uyguladığınız zaman, çoğu kişi cevap vermek ile cevap verenin kendi görüşünü anlatması arasındaki farkı anlayamaz ve haklı olduğunuzu düşünür.

Mesajlarınız büyük bir çoğunluğunda OLUMSUZLUKLARA ODAKLANIYORSUNUZ.
Bu durumun başta ben olmak üzere forumdaşlarım üzerinde nasıl bir etki oluşturduğu konusunda bir fikriniz var mı?

Öğretmen forumdaşlarımın sık yaptığı bir hata var. Egitimhane'nin öğretmenlere ait olduğu YANILGISINDALAR.
Bu yanılgıları farkında olarak veya farkında olmadan öğretmen olmayanları DIŞLAYAN ifadeler yazmasına sebep oluyor.
(Siteye üye olmaya davet ettiğim bir kişi, siteyi inceledikten sonra o site de öğretmen terörü var ifadesini kullanıp, üye olmamıştı.)

Forumdaşlarımdan kim olursa olsun başkalarını SUÇLAYICI ifadeler kullanmamalarını istirham ediyorum.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
  Size cevap yazarak zaman kaybedilmemesi öğretmenlerin kendilerini geliştirmediğini göstermez. Eğitim günlüklerinde bizzat uygulama ile ilgili örnekler verilmektedir. Aynel yakın, Hakkel yakın kavramlarını araştırmanızı öneririm. Yazım yanlışı yaptıysam onu da söyleyip prestij kazanabilirsiniz.  :)
İnsaf insaf insaf...
Sadece bu konuya yazılan mesajlar için kaybedilen zamana bir bakın.
Öğretmenler sık sık bakanlığın akademisyenlerin ve kendilerinin görüşlerini almadığından şikayet ediyor.
Konuya yazdığım ilk mesajda öğretmenlerin düşüncelerini sordum ve bir AKADEMİSYENİN sorum ile ilgili düşüncelerini paylaştım.
Akademisyenin görüşüne itibar eden öğretmen sayısı kaç tanedir?
Hangi öğretmen sorum ile ilgili düşüncesini açıklamıştır?

Öğretmenler akademisyenin açıklamalarına itibar etmiyor sonra da bakanlık akademisyenlerin düşüncelerine itibar etmiyor diye şikayet ediyorlar.
Düşüncelerini sorduğumda yazılan mesajları görüyorsunuz...


Başka bir şey söylemeye gerek var mı?

Çevrimdışı mabay

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.300
  • 4.233
  • Müdür Yardımcısı
  • 2.300
  • 4.233
  • Müdür Yardımcısı
# 24 Ara 2012 17:41:11
Sayın Turgut kuzan, sizinle ayrı dünyalarda yaşadığımızı farkettim. Kızmayın ama sizi sadece "Haklısınız." Yazdıklarınız uzun uzun açıklamalar yapıyor ama üzgünüm çalıştığım sistemden bahsetmiyor. Yine de tez savunmamdan sonra sizinle bu konuda fikir alışverişinde bulunmaktan hoşnut olacağım. En azından "dışardan"birinin gözüyle içerinin nasıl göründüğünü anlarım.

Bir de insanların biz "elma" derken neden "armut" anladığını....

Selam ve saygıyla...

Çevrimdışı mabay

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.300
  • 4.233
  • Müdür Yardımcısı
  • 2.300
  • 4.233
  • Müdür Yardımcısı
# 24 Ara 2012 17:47:32
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Okulların özelleştirilmesi ile eğitim/öğretim sistemimizdeki tüm sorunlar çözülmüş olacak :)
Çünkü özel okulların hiç bir eksiği olmaz. Herşeyi tamdır. (İnanmıyorsanız herhangi bir özel okula gidip bir eksiğiniz var mı diye sorabilirsiniz.)



Devlet kendi okullarına ne kadar bütçe vermektedir ve bu bütçe hangi kalemleri içermektedir. Bu soruma da uzun ve ayrıntılı bir cevap vermenizi temenni ederim. Başka forumdaşlarım tebessüm ettimi bileme ama bu özel okul cümleniz bana tebessüm ettirdi. Devlet okullarını Sadeca Ankara demetevlerde  mi sanıyorsunuz Turgut bey?  Rizenin Çamlıhemşininde o özel okulu kim açacak ve hangi parayı kullanacak? Madem devletimin özel okula parası var. Bana niye vermiyor? Yapmayın. LÜtfen sofie ve sokrates bugünün MEB'ine klavyede çözüm olur. Gerçekler sizden çok uzak ve yazarak değiştirlecek kadar da yumuşak değil.

Çevrimdışı mabay

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.300
  • 4.233
  • Müdür Yardımcısı
  • 2.300
  • 4.233
  • Müdür Yardımcısı
# 24 Ara 2012 17:52:25
Turgut bey sizinle yazışmanın bir yararı da Şu an Milli Eğitim Bakanı olan beyefendiyi daha iyi anlamam oluyor.

Bir de şu foruma davet ettiğiniz kişi var. "Öğretmen terörü" diyen .. Acaba burada yazılanlardan ne kadarı hayal ürünü... Yaşamadığımız ve olmayan şeyleri mi yazıyoruz size. Hayal mi kuruyoruz? Nedir derdimiz?

Çevrimdışı mabay

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.300
  • 4.233
  • Müdür Yardımcısı
  • 2.300
  • 4.233
  • Müdür Yardımcısı
# 24 Ara 2012 17:55:16
Aklıma takıldı . Bu kadar kesin bilgiyi nereden buluyorsunuz? Ben aylardır Literatür taraması yapıyorum. Bu kadar kesin bilgi bulamıyorum. Örnek olsun aşağıdakiler....

Özel okul öğretmenleri ücretlerinden memnun.

Akademisyenlerin görüşlerine itibar eden öğretmen kaç tane ?

Bakanlığa dünyanın heryerinden bilgi akışı olmaktadır..

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK