Yorumlu Haberler

Çevrimdışı NİL35

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 10.871
  • 94.630
  • 10.871
  • 94.630
# 28 Tem 2012 12:24:51
Öğretmenler en çok dil eğitimi almak istiyor..
Meslekiçi Eğitim İhtiyacını Belirleme Anketi'ne katılan 57 bin 358 öğretmenin yüzde 66,6’sı İngilizce öğrenmek, yüzde 33,2’si de Türkçeyi etkin kullanmak istiyor.


Milli Eğitim Bakanlığı’nın 57  bin 358 öğretmenin katılımıyla yaptığı ”Meslekiçi Eğitim İhtiyacını Belirleme  Anketi”nin sonuçlarına göre, öğretmenlerin yüzde 66,6’sı İngilizce öğrenmek,  yüzde 33,2’si de Türkçeyi etkin kullanmak istiyor.


Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel  Müdürlüğü’nün hazırladığı ”Meslekiçi Eğitim İhtiyacını Belirleme Anketi”  sonuçları açıklandı.


Haziran-Temmuz aylarında on-line olarak düzenlenen ankette öğretmenlere  unvanı, branşı, meslek içi eğitim ihtiyacını belirlemeye yönelik mesleki gelişim  konuları, dil eğitimleri, bilişim teknolojisi alanı konuları, kişisel gelişim  konuları soruldu. Katılımcıların yüzde 45’ini kadın, yüzde 55’ini erkekler  oluşturdu.

Görev yaptığı okul türü sorulan öğretmenlerin yüzde 74,15’i ilköğretim  okulunda, geriye kalanlar ise diğer okullarda görev yaptığını belirtti.
Öğretmenlerin branşlarına bakıldığında sınıf öğretmenliği yüzde 42,58 ile  başı çekerken, bu branşı yüzde 5,52 ile İngilizce, yüzde 4,46 ile Türkçe, yüzde  4,28 ile okul öncesi öğretmenliği takip etti.

Ankete katılanların yüzde 37,83’ü il merkezinde, yüzde 40,29’u ilçe  merkezinde, yüzde 21,88’i ise köy-kasabada çalıştığını ifade etti.
Katılımcıların yarıya yakını (yüzde 43,94), mesleki gelişim için nelere  ihtiyacı duyduklarına ilişkin soruya ”öğretim teknolojileri ve materyal  geliştirmeyi” yerleştirdi.

Öğretmenlerin yüzde 36’sı ise ”sınıfta ilk ders, sınıf içi davranışlar,  öğrenci davranışlarını etkileyen etmenler” konularında eğitim ihtiyacı duyduğu  görüşünü bildirdi.

Öğretmenlerin yüzde 34’ü de ”rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri,  yeni gelişmeler ve araştırmalar, sınav kaygısıyla baş etme yolları” konularında  hizmet içi eğitim ihtiyacını vurguladı. ”Özel öğretim yöntemleri” eğitimi almak  isteyen öğretmenlerin oranı ise yüzde 33 olarak belirlendi.

”Gelişim psikolojisi” konusunda eğitime ihtiyaç duyan katılımcıların  oranı yüzde 29’da kalırken, bu seçeneği işaretleyenler, gelişimi etkileyen  faktörler, gelişim kuramları, gelişim psikolojisi alanındaki son gelişmeler ve  araştırmalara ilişkin ayrıntılı bilgi sahibi olmak istediğini belirtti.

Öğretmenlerin yüzde 25’i de ”öğrenme öğretme kuram ve yaklaşımları”,  yüzde 21’i ”ölçme ve değerlendirme”, yüzde 19,7’si ise ”program geliştirme ve  öğretim” konularında mesleki gelişime ihtiyaç duyduklarını ortaya koydu.      
En çok İngilizce öğrenmek ve Türkçeyi etkin kullanmak istiyorlar

Ankette katılımcılara ihtiyaç duydukları dil eğitimine yönelik sorular da  soruldu. Öğretmenlerin yarıdan fazlası (yüzde 66,6) en çok İngilizce öğrenmek, yüzde 33,2’si de Türkçeyi etkin kullanmak istiyor.

Öğretmenlerin öğrenmek istediği diğer diller ise yüzde 15,20 ile Arapça,  yüzde 15,09 ile Almanca, yüzde 8,32 ile Fransızca, yüzde 6,15 ile Rusça, yüzde  5,06 ile Çince, yüzde 4,82 ile İspanyolca, yüzde 4,54 ile İtalyanca ve yüzde 3,29  ile Japonca olarak sıralandı.
    
Etkileşimli tahta kullanımı eğitimi istiyorlar

Bilişim teknolojisinde eğitim ihtiyacı duyulan konular sorulduğunda  öğretmenler önceliği etkileşimli tahta kullanımına verdi. Öğretmenlerin yüzde  30,2’si FATİH Projesi’nde kullanılacak etkileşimli tahta kullanımına ilişkin  eğitim ihtiyacına vurgu yaptı.

Öğretmenlere ankette kişisel gelişim ihtiyacı duyduğu konular da soruldu.  Katılımcıların yüzde 37,04’ü ilgili soruya ”Anlayarak Hızlı Okuma Teknikleri”  yanıtını verdi. Anket sonuçlarına göre, kişisel gelişimleri için öğretmenlerin  yüzde 30,82’si ”Dikkat Artırma Teknikleri”, yüzde 24,02’si ”Diksiyon ve Güzel  Konuşma”, yüzde 23,22’si ”Beden Dili Eğitimi”, yüzde 18,61’i ve ”Çatışma ve  Stres Yönetimi” eğitimi istedi.


Anketteki açık uçlu sorular öğretmenlerin verdiği yanıtlara göre, mesleki  gelişim konusunda en çok eğitim ihtiyacı duydukları konular eğitim materyali  hazırlama, mesleki alan eğitimleri, sınıf yönetimi rehberlik, mesleki teknik  eğitim, bilişim teknolojisi alanı eğitimleri ve yaratıcı drama tiyatro oldu.

Açık uçlu sorulara verilen cevaplarda, öğretmenler kişisel gelişimde en  çok mesleki teknik eğitimde kullanılan bilgi teknolojileri yazılımları konusunda  eğitim ihtiyacını dile getirdi. Mesleki eğitimde atölye eğitimleri, bilgisayar  konulu eğitimler, akıllı tahta kullanımı ve 4 4 4 mevzuatı katılımcıların kişisel  gelişimi için ihtiyaç duyduğu diğer konular oldu.

        
”Sonucu sorguladık”

Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü  Ömer Balıbey, bakanlık olarak öğretmenlerin ne  istediğini anlamak amacıyla bir ihtiyaç analizi çıkardıklarını söyledi.


Ankete katılan öğretmenlerin kişisel gelişimleriyle ilgili ilk olarak  İngilizce, ikinci olarak da Türkçeyi etkin kullanma eğitimine ihtiyaç  duyduklarının anlaşıldığını belirten Balıbey, şöyle devam etti:
”Sonucun neden böyle olduğuna ilişkin sorgulama yaptık. Öğretmenler  konuşma dili olarak değil, öğretim dili olarak Türkçe’yi istediklerini söyledi.  Konuşmada elbette bir şekilde dertlerini anlatıyorlar ama öğretim dilinde Türkçe  branşı dışında öğretmenlik yapanlar, ders anlatırken hem gramer hem de iletişim  açısından daha iyi olmayı istiyor. Öğrenciye yaklaşımda dil çok önemli. Tatlı dil  yılanı deliğinden çıkarır.”

Öğretmenlerin mesleki gelişimde sınıf yönetimi ve öfke yönetimi  istediğini anlatan Balıbey, kişisel gelişimde de birçok istekle  karşılaştıklarını, bütün bu istekleri değerlendirerek ilk 5 veya 8’de yer alanlar  konusunda çalışma yapacaklarını dile getirdi

Uzaktan eğitim yöntemiyle yapılacak dersleri uzman akademisyenlerin  vereceğini belirten Balıbey, ”Bu anket ihtiyaçları doğrultusunda 15 saatlik bir  seminer düzenleyeceğiz” dedi.
Kişisel gelişim eğitimi daha sonra

Yabancı dil eğitimini daha sonra vereceklerini anlatan Balıbey,  öğretmenlerin eğitimde aldığı bilgilerin ilk etapta sınıfa yansıması gerektiğini  vurguladı.

Haziran ayında öğretmenlere verilen hizmet içi eğitimin sonuçlarını da  değerlendiren Balıbey, öğretmenlerin yüzde 65’inin aldıkları eğitimden memnun  olduğunu söyledi. Geri kalanların ise büyük bir kısmının günde 5 saat eğitim  alınması nedeniyle sıkıntı yaşadıklarını ilettiklerini anlatan Balıbey,  ”Eğitimde Doğan Cüceloğlu, Ahmet Şerif İzgören gibi akademisyenler vardı.  Onlardan çok memnun kalmışlardı. Bakanlık bürokratları değil de konusunda  uzmanların öğretmenlerimizi mutlu ettiğini gördük” diye konuştu.

Balıbey, 3-14 Eylül’de hizmet içi eğitim yapacaklarını ifade ederek,  eğitimde öğretmenlerin anket sonuçlarına göre ortaya çıkan isteklerinin de  dikkate alınacağını kaydetti.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı NİL35

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 10.871
  • 94.630
  • 10.871
  • 94.630
# 31 Tem 2012 12:21:01
İstanbul'daki saraylar, gelecek nesillerde de dimdik ayakta kalabilmesi ve ihtişamını koruması için çeşitli tadilatlardan geçiriliyor.
Geniş bir coğrafyaya asırlarca hükümranlık yapan Osmanlı İmparatorluğu'nun en parlak dönemlerinde başkent olarak kullandığı, her gün kapısında yüzlerce turistin sıra beklediği İstanbul'daki saraylar, gelecek nesillerde de dimdik ayakta kalabilmesi ve ihtişamını koruması için çeşitli tadilatlardan geçiriliyor.

Onarılarak kuşaktan kuşağa aktarılmaya çalışılan eserlerin başında Topkapı Sarayı ve Yıldız Sarayı geliyor.

İstanbul'da Darphane binalarının restorasyonu, Eski Sümerbank Binası, Süleymaniye Külliyesi, Mülazımlar Medresesi, Turhan Hatice Sultan Türbesi, Türk İslam Eserleri Müzesi de 2012 Yılı Yatırım Programında yer alıyor.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı olympus

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 703
  • 1.417
  • 703
  • 1.417
# 31 Tem 2012 12:24:53
Trafik polisleri dert küpü

400’ün üzerinde trafik polisiyle mülakat yapıldı.Mülakata katılan polisler, görevleri sırasında sürekli cezai konularda muhatap oldukları için vatandaşlarca antipati ile karşılandıklarını söyledi.
 
Polisler, vatandaşların ceza ödememek için çoğu kez kendileriyle tartıştığını da belirterek, “Vatan haini miyim, vatan haini gibi davranıyorsunuz”, “Biz demi hırsızlık, dolandırıcılık yapalım”, “Millet dışarıda türlü türlü işler yapar bir şey demiyorsunuz bize ceza yazıyorsunuz” gibi tepkiler aldıklarını dile getirdi.
 
‘BANA SAPIKLIK YAPTI’

Ceza ödemekten kurtulamayacağını anlayan sürücülerden erkeklerin en çok başvurduğu şikayetin “Polis bana küfretti”, ceza yiyen kadın sürücülerinise “Bana sapıklık yaptı” olduğu tespit edildi. Birçok olayda rüşvet teklifi ile karşılaştıklarını kaydeden polisler, rüşveti kabul etmedikleri için bazı vatandaşların “Sen evlisin eşinden korkuyorsun” ya da “Cemaatçisin, o yüzdenbu parayı almıyorsun” şeklinde ilginç tepkiler verdiğini kaydetti.Polisler bazı uygulamalarda 66 liralık cezayı ödememek için100 lira rüşvet teklif edenlerinde olduğuna dikkat çekti.
 
Siyasilere ceza sürgün nedeni
 
Trafik polislerini ceza yazarken en çok sıkıntıya sokan nedenlerden birinin siyasilere ya da siyasi tanıdıkları olanlara ceza yazmak olduğu belirtildi.
 
Polislere sorulan “Sizi en çok rahatsız eden olay nedir" sorusuna “Üst düzey tanıdıkların yakınlarına ceza yazdığımızda hiçbir savunma yapılmadan görev yerimizin değiştirilmesi" cevabı verdikleri görüldü.
 
Güldüren vatandaş polis diyalogları
 
* Alkol uygulaması esnasında durdurduğumuz şahıs işlem yapılmaması için önce yalvardı, işlem yapmakta ısrarcı olduğumuzu görürce yanındaki küçük çocuğu ve karısını tokatlamaya başladı. 'Ben size buradan gitmeyelim, evde oturalım demedim mi' diyerekten onlara zarar vermeye başladı. Biz de onların zarar görmemesi için şahsa müdahale edip kelepçe taktığımızda vatandaşlar da bize ters davranıp 'Küçücük çocuğun önünde neden böyle yapıyorsunuz' demeye başladı.
 
* Ceza yiyen vatandaş bana haritadan yer beğenmemi söyledi. İstanbul dışında her yer olur dedim. O da bana 'O zaman İstanbul'da kal rezillik çek' diye beddua etti.
 
* Ramazan ayında alkollü bir sürücü bize “Abi işlemlerimi hızlı yapın iftara davetliyim" dedi.
 
*Görevimiz gereği yardım etsek bile bazı vatandaşları bize teşekkür etmek yerine para teklif ediyor.
 
HABER: BİLAL ŞAHİN - BUGÜN GAZETESİ

Çevrimdışı NİL35

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 10.871
  • 94.630
  • 10.871
  • 94.630
# 01 Ağu 2012 10:55:32
Bir yılda yüzbinlerce kişi İstanbul'dan kaçtı

Türkiyede geçen yıl toplam 2 milyon 420 bin 181 kişi şehir değiştirirken, en fazla göç alan şehirler sırasıyla İstanbul, Ankara ve Antalya oldu. Türkiye'de geçen yıl 81 ilden 58'i net göç verdi. 2010-2011 döneminde İstanbul'a 450 bin 445 kişi yerleşti, 328 bin 663 kişi de bu şehirden gitti.
Göç alan iller arasında ekonomik gelişmişliği daha yüksek olan büyük şehirler başı çekerken, göç alan illerin başında her zaman olduğu gibi İstanbul geldi. İstanbul'u, Ankara ve Antalya izledi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden derlenen bilgilere göre, bir yılda toplam 2 milyon 420 bin 181 kişi yer değiştirdi. 2010-2011 döneminde Türkiye'deki 81 ilin 58'i net göç verdi, 22'si göç aldı, biri ise sabit kaldı.

Net göç hızının en yüksek olduğu il geçen yıl depremle sarsılan Van oldu. Nüfusu 1 milyon 22 bin 532 olan Van'a geçen yıl 23 bin 415 kişi göç ederken, 72 bin 273 kişi de bu şehirden başka şehirlere gitti. Van'ın net göç hızı binde 46,67 olarak tespit edildi.

Göç veren şehirlerde ikinci sırayı binde 24,75 net göç hızı ile Yozgat, üçüncü sırayı binde 20,88 net göç hızı ile Çankırı, dördüncü sırayı da binde 19,06 net göç hızı ile Kırıkkale aldı. 7 bin 948 kişi göç alan ve bu kadar kişi de göç veren Artvin'de net göç hızı sıfır olarak tespit edildi.

328 bin İstanbul'dan gitti.
2010-2011 döneminde kişi sayısı olarak en fazla göçü İstanbul aldı. Söz konusu dönemde İstanbul'a 450 bin 445 kişi yerleşti, 328 bin 663 kişi de bu şehirden gitti. İstanbul'un aldığı net göç 121 bin 782 kişi, net göç hızı da binde 8,98 olarak tespit edildi.

Aynı dönemde Ankara'ya 191 bin 864 kişi göç ederken, 137 bin 385 kişi de Ankara'dan ayrıldı ve başkentte net göç 54 bin 479 olarak belirlendi. En fazla göç alan üçüncü şehir ise Antalya oldu. Antalya'ya 89 bin 731 kişi göç etti, 62 bin 875 kişi de ayrıldı.

Net göç hızı oranları bakımından dikkat çekici şehir de Gümüşhane oldu. Gümüşhane'ye 2010-2011 döneminde 10 bin 426 kişi göç etti, 8 bin 988 kişi ise bu şehirden ayrıldı. Gümüşhane'nin net göç hızı binde 10,92 olarak belirlendi.

Aynı dönemde 50 binin üzerinde göç alan şehirler arasında Adana, Bursa, İzmir, Kocaeli, Konya ve İçel de yer aldı. En fazla göç veren şehirler arasında ise Diyarbakır ve Samsun da bulunuyor.

2,4 milyon kişi yer değiştirdi
Türkiye'de bir yıl içinde 2 milyon 420 bin 181 kişi yer değiştirdi. Bölgeler bazında bakıldığında ise en fazla göç alan bölge Batı Anadolu, en fazla göç veren bölge ise Karadeniz bölgesi oldu.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]







Çevrimdışı m.demirbilek

  • Uzman Üye
  • *****
  • 773
  • 1.443
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 773
  • 1.443
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 01 Ağu 2012 22:19:04
memura %4 ü reva gören fazlası olursa Yunanistana döneriz denilirken çok geçmeden askere %20 verilmesi ne hoş

Çevrimdışı gülümseyinnn

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.382
  • 12.029
  • 5.382
  • 12.029
# 01 Ağu 2012 22:31:27
Gereksiz bir kıyas olmuş hocam.
İyi niyetlice yazılmış ama olmamış...

Çevrimdışı gülümseyinnn

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.382
  • 12.029
  • 5.382
  • 12.029
# 01 Ağu 2012 23:03:34
:) peki hocam...
Ben sadece askeriye veya başka bir kurum çalışanlarıyla kıyasın bizi ayrıştırmaktan başka bir yere götürmeyeceği kanısındayım.
Herkese emeğinin karşılığı verilmeli. Neticede o insanlar da kelle koltukta geziyorlar.
Bir de tarzınız beni kırdı, önemsermisiniz bilmem ama bilin istedim.

Çevrimdışı NİL35

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 10.871
  • 94.630
  • 10.871
  • 94.630
# 04 Ağu 2012 13:05:25
6 Ağustos 2012 günü yaklaşık olarak TSİ 8.30'da inmesi planlanan Curiosity Uzay Aracı'nın (Mars Science Laboratory - Mars Bilim Laboratuarı) Mars'a nasıl ineceğini hangi zorluklarla karşılabileceği aşağıdaki videoda...

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı TAYLANSALİH

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
# 05 Ağu 2012 11:18:06
GÜNAYDIN DİYEMİYORUZ ..HER SABAH ŞEHİT HABERLERİYLE UYANMAK, DEĞİŞMEZLERİMİZDEN OLDU; TÜRK MİLLETİNE BU ACILARI YAŞATAN TERÖR ÖRGÜTÜNÜ KINIYORUZ...

Hakkari'de saldırı: Şehitler var!
Hakkari'nin Çukurca ilçesindeki dört noktaya eş zamanlı saldırılar düzenlendi. Bölgeden bildiren Habertürk televizyonu muhabiri, çatışmalarda 8 askerin şehit olduğunu, 6'sı ağır 15 askerin de yaralandığını söyledi.

...Cumhuriyet Haber Portalı

İstanbul- Türkiye'nin Kuzey Irak sınırındaki Hakkari'nin Çukurca ilçesinde dört karakola eş zamanlı saldırılar düzenlendi. Gece geç saatlerde başlayan ve günün ilk ışıklarına kadar süren çatışmalarda 8 asker şehit oldu. Bölgeden bildiren Habertürk televizyonu muhabiri, çatışmalarda 6'sı ağır 15 askerin de yaralandığını söyledi. Muhabir, gazetecilerin bölgeye yaklaştırılmadığını, konuya ilişkin olarak yetkililerden bir açıklama yapılmadığını da söyledi.

Çevrimdışı galipkudalak

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.129
  • 10.547
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.129
  • 10.547
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 05 Ağu 2012 15:53:23
Dikkat!!!!!!!!

fransa'da Şu Anda Yapılan Bir Anket Var...
yeni Bir Ermeni Soykırımı Yasası Gerekli Mi Diye Sorulmuş ? !
siteye Girip Kırmızı Renkli (non) Yazan Yeri İşaretlenmeli.


şuan Evet Önde Gidiyor. (yani Yeni Ermeni Yasası Gerekli Önde Gidiyor)

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı ertugdogan

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.608
  • 12.141
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 7.608
  • 12.141
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 05 Ağu 2012 16:30:47
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
memura %4 ü reva gören fazlası olursa Yunanistana döneriz denilirken çok geçmeden askere %20 verilmesi ne hoş
ya kardeşim demiyorsunuz bizede verilsin neden askere veriiyor diyorsunuz,nasıl bir anlayışla yaklaşıyorsunuz anlamıyorum,imamada verilsin askerede öğretmenede

Çevrimdışı m.demirbilek

  • Uzman Üye
  • *****
  • 773
  • 1.443
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 773
  • 1.443
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 06 Ağu 2012 12:03:24
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
:) peki hocam...
Ben sadece askeriye veya başka bir kurum çalışanlarıyla kıyasın bizi ayrıştırmaktan başka bir yere götürmeyeceği kanısındayım.
Herkese emeğinin karşılığı verilmeli. Neticede o insanlar da kelle koltukta geziyorlar.
Bir de tarzınız beni kırdı, önemsermisiniz bilmem ama bilin istedim.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
ya kardeşim demiyorsunuz bizede verilsin neden askere veriiyor diyorsunuz,nasıl bir anlayışla yaklaşıyorsunuz anlamıyorum,imamada verilsin askerede öğretmenede
bezen zordur derdini anlatmak belki de bu kolay bir şey olmamıştır saan bu kadar bir zorluk ve insanların seni anlayamaması vermemiştir canına bu kadar sıkıntı...
her gün şehit haberleri gelirken nasıl olurda para hesabı yapılabilir hangi cana hangi mal değer ölçülebilir ama birilerinin adalet adına millet vekilini müsteşarı zavallı gösterip %4 ü geçersek Yunanistana döneriz demesi ve hatta kendilerince öğretmen çalışmıyor denilerek bir ayrımcılığa götürülmek istenilmesi ve sonrasında şaka yapar gibi millet vekilini müsteşarı acındırmaya çalışmöası ve arkasına askerlere  %20 vermesi bir saçmalık değil mi? burada ayrımcılığa gitmek acaba benimle mi oluyor?Hangi anaya denilebilir ki evadının kanına kaç para verirsin hangi ana canını evladı için hiçe atmaz hangi cana hangi bedel burada gereksiz bulan ve gereksizce eleştiren ve bir teşekkürle tek bir tıkla dünyaya bu gözle bakan arkadaşlar evet birileri adaletsiz değil birileri ayrımcılık yapıyor ama bu ben değilim

Çevrimdışı NİL35

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 10.871
  • 94.630
  • 10.871
  • 94.630
# 17 Ağu 2012 09:21:56

Bayramda hava nasıl olacak?
 
Bayramda hava nasıl olacak? Meteoroloji Genel Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, bayramda kuzey kesimlerin, özellikle Karadeniz kıyılarının sağanak yağışlı, diğer bölgelerin de az bulutlu ve açık olacağı tahmin ediliyor.
 
 Meteoroloji Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, Ramazan Bayramı süresince özellikle Karadeniz kıyıları sağanak yağışlı, diğer bölgeler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak, sıcaklıkların yurt genelinde mevsim normalleri civarında seyredeceği tahmin ediliyor.BAYRAMIN İKİNCİ GÜNÜ

 Bayramın ikinci günü yurdun kuzey kesimlerinin parçalı ve çok bulutlu, Orta ve Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu'nun kuzeydoğusuyla Sinop çevrelerinin sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu ve açık olması bekleniyor.

BAYRAMIN ÜÇÜNCÜ GÜNÜ

 Bayramın son günü yurdun kuzeydoğu kesimlerinin parçalı bulutlu, Doğu Karadeniz kıyı kesiminin kısa süreli hafif sağanak yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu ve açık geçeceği tahmin ediliyor.

 Yurt genelinde mevsim normalleri civarında seyreden hava sıcaklığının, Ankara'da 29-31, İstanbul'da 28-31, İzmir'de 32-34, Adana ve Antalya'da 34-38, Samsun'da 25-27, Erzurum'da 27-30, Diyarbakır'da 38-41 derece arasında olması bekleniyor.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Tüm ögretmen arkadaşlarımıza iyi tatiller dilerim..

Çevrimdışı mtdemirci

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 10.051
  • 9.256
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 10.051
  • 9.256
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 17 Ağu 2012 14:06:42
Erdoğan beklenen talimatı verdi!


Milyonlarca aileyi yakından ilgilendiren dershanelerin geleceği tekrar gündeme geldi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nda kurmaylarına, dershanelerin kapatılmasına ilişkin çalışmanın bir an önce tamamlanması talimatı verdi.

Sabah'ın haberine göre, Bilim ve Teknoloji Kurulu'nun son toplantısında gündem maddesi eğitimdi. Toplantıda üniversiteye giriş sistemine ilişkin atılacak adımlar masaya yatırıldı. Başbakan Erdoğan, toplantı sırasında dershanelerin kapatılmasına ilişkin konuyu gündeme getirerek, "Çalışmalarınız hangi aşamada? Neler yapıldı?" diye sordu. Toplantıda bulunanların "Zor ve zaman alacak bir çalışma" yanıtı üzerine Erdoğan, "Hiç de zor değil, çalışmanızı biran önce tamamlayın, sonuçlandırın" talimatı verdi.

ÜNİVERSİTEYE HAZIRLIK KURSLARINI DA ORTADAN KALDIRIYORUZ

Erdoğan'ın bu talimatı üzerine çalışmaların hızlandığı ve mümkün olan en kısa zamanda dershanelerin kapatılacağı bildirildi. Erdoğan, geçtiğimiz mart ayında yaptığı yaptığı açıklamada "Üniversite giriş sınavlarını da üniversite hazırlık kurslarını da ortadan kaldırıyoruz" demişti. Başbakan Erdoğan geçtiğimiz mart ayında Güney Kore ziyareti sırasında kendisine eşlik eden gazetecilere yolda yaptığı açıklamada "Üniversite giriş sınavlarını da üniversite hazırlık kurslarını ortadan kaldırıyoruz. Bu dershaneler ya liseye dönecekler ya da kapanacaklar. Bazı dershanelerle konuştum. Kendileri 'Biz de bu yola girmeyi düşünüyoruz' dediler" ifadelerini kullanmıştı.
 
AİLELERİN SIRTINDA YÜK


2012 verilerine göre Türkiye genelinde halen 3 bin 961 dershane faaliyet gösteriyor. Bu dershanelere 1 milyon 219 bin öğrenci devam ediyor. Dershanelerde çalışan personel sayısı da 50 bini buluyor. Önümüzdeki aylarda tarihe karışacak dershanelerin 10 milyar dolarlık dev bir sektör oluşturduğu tahmin ediliyor. Dershanelerin velilere faturası da yüksek. Bir aile çocuklarını YGS ve LYS'ye hazırlamak için yıllık ortalama 9. sınıfta 4 bin, 10. sınıfta 4 bin, 11. sınıfta 4 bin 500, 12. sınıfta 6 bin TL harcıyor.



Kaynak : [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı Nezanım

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 39
  • 104
  • 39
  • 104
# 19 Ağu 2012 18:26:15
'Atatürk Malatyalı, yeğenleri de yaşıyor'

19/08/2012 2:00
Atatürk'ün hayatı bize ezberletilenden çok farklı olabilir mi? Malatya'daki bir tapu davasından çıkan belgeler bu soruyu gündeme getirdi.

ÖMER ŞAHİN
Mustafa Kemal Atatürk ’ün hayatını ezbere biliriz. Anaokulundaki çocuğa sorsanız, “1881 yılında Selanik’te doğdu, annesi Zübeyde Hanım, babası Ali Rıza Bey” diye saymaya başlar. Bu bizim resmi ezberimizdir. Aksi de şu ana kadar ispat edilemedi. Bunca yıl sonra birileri çıkar da, “ Atatürk hakkında bütün bildiklerinizi unutun” derse, ne yaparsınız? Kimse inanmaz değil mi? Ya da şaşırırsınız. Peki, Atatürk gerçekten farklı bir hayat öyküsüne sahipse? Memleketi, hatta annesi ve babası bile farklı biriyse? Bu gerçekleri bildiği halde ‘devletin bekası’ adına bizzat kendisi göz yumduysa?

Atatürk ’ün büyük sırrı
Bu günlerde hummalı bir kitap çalışması var. Kitabın adı,”Mustafa’dan Kemal’e, Atatürk ’ün Büyük Sırrı”. Yazarı genç bir isim. Fatih Bayhan. Yıllardır bu işle uğraşıyor; belge, bilgi topluyor. Uğraşı alanı ‘kozmik’ olunca isminin yazılmasını istemiyor. Çalışmalarını gizlilik üzerine yürütüyor. Atatürk ’ün gizli kalmış hayat öyküsünü kaleme alıyor. Ama ne öykü? Hollywood senaristleri duysa filme çeker. O derece ilginç ve şaşırtıcı. Masasının üzerini dolduran belgeler bize bambaşka bir Atatürk anlatıyor. Ezberi bozduğu gibi hayretler içinde bırakıyor. Eğer, bu kitapta yer alacak belgeler doğru ise en başta bütün ders kitapları değişir. Atatürk ’ün hayatı yeniden yazılır.

O yazarla buluştum. Bana inanmakta güçlük çektiğim şeyler anlattı, kimi Osmanlıca belgeler gösterdi. Elinde tapu, nüfus kayıtları, mahkeme tutanakları ve ses kayıtları olduğunu söyledi. Ve anlatmaya başladı: ”Mustafa Kemal, Malatya Akçadağ’da doğdu. Ailesi Çakıroğulları diye biliniyor. Babası Mamo lakaplı Mehmet Reşat Bey. Türkmen kökenli, Teşkilat-ı Mahsusa üyesi. Annesi Ayşe Hanım. Akçadağ’da çiftlikleri var. Halası Zübeyde Hanım, çeteler tarafından kaçırılıp, bir süre alıkonuyor. Aile, laf-söz olmasın diye O’nu çiftliklerinde çalışan Ali Rıza Efendi ile evlendirip, Selanik’e gönderiyor. Atatürk 5 yaşındayken babası, çeteler tarafından şehit ediliyor. Ayşe Hanım, oğlunu alıp Selanik’e gidiyor.O da vefat edince Ali Rıza Bey ve Zübeyde Hanım, küçük Mustafa’yı nüfusuna geçiriyor.” Hepsi bu kadar değil. Devamı da var. “ Atatürk , 1931 yılında Malatya ’ya gidince aileyi belediye hoparlöründen anons ettirmiş. Daha sonra da maaş bağlatmış. Atatürk ’ün abisi Ömer de cephede şehit olunca maaş çocuklarına geçmiş. Halen de ödenmeye devam ediyormuş…”

Anlatılanlara inanasım gelmedi. Ne de olsa ilk kez duyduğumuz şeylerdi bunlar. “Niye şimdi?” diye sordum. Madem böyle bir durum var, bunca yıldır neden kimse konuşmadı? Atatürk , bile bile niye sustu? Ya Akçadağ’daki yakınları? Atatürk , bir ulusun simgesi. Böyle bir ismin hayatı yüz yıldır yanlış biliniyor olabilir mi? Dedim ya her soruya bir cevabı mutlaka var. Anlattığına göre, devletin derinlikleri ve Atatürk ’ün yakın çevresi durumdan haberdarmış. Cumhuriyetin, devletin “bekası” adına adeta “omerta kuralı” işlemiş. Bilenler susmuş. Ebediyete kadar saklanmak istenen bu “sır” 1993 yılındaki bir tapu davasıyla ifşa olmuş. Çakıroğlu ailesi kadastro sorunu yaşayınca konu mahkemelik olmuş. Tapu, nüfus kayıtları, banka hesapları derken olay dallanıp-budaklanmış.

Ortaya Atatürk bağlantısı çıkmış. Tabii, bunu duyan Ankara derhal devreye girmiş. Bir rivayete göre, dönemin Genelkurmay Başkanı merhum Necip Torumtay apar-topar Malatya ’ya gidiyor. Belgeler toplanıp, Ankara ’nın kozmik odalarına getiriliyor.Bu arada dosya kapatılıyor;dava düşüyor. O mahkemenin tutanakları ve tanıkların ses kayıtlarının elinde olduğunu söyledi yazar. İşte böyle. İnanılması zor şeyler bunlar. Bize anlatılanlar “kurgu” ise, bu belgeler ne? Okuduklarınız, duyduğum ve gördüklerimden ibaret. Buradan yargıya varamayız. Kitap, yakında raflardaki yerini alacak. Bakalım, tarihçiler ne diyecek? Genelkurmay kayıtları,belgeler ne söyleyecek? Akçadağ’daki “akraba”lar ne anlatacak? Merakla bekleyeceğiz…
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK