Yorumlu Haberler

Çevrimdışı öğretmen0366

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.712
  • 5.223
  • Müdür Yardımcısı
  • 3.712
  • 5.223
  • Müdür Yardımcısı
# 12 Eki 2012 16:43:31
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Edinilen bilgiye göre, Sarıvadi İlköğretim Okulu'nun tek öğretmeni olan Ali Uğur (27), sabah okula gelmemesi üzerine öğrencileri durumu ailelerine bildirdi. Aileler ise öğretmene bakmak için gittikleri evde Ali Uğur'un cansız bedeniyle karşılaştı. Ailelerin durumu jandarmaya bildirmesi üzerine eve gelen ekipler, evin etrafında güvenlik şeridi oluşturdu. Cumhuriyet Savcısının incelemesinin ardından öğretmenin cesedi, otopsi için Ermenek Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Ali Uğur'un kalp krizi sonucu öldüğü tahmin edilirken, kesin ölüm sebebinin belirlenmesi için öğretmenin cesedi, Adana Adli Tıp Kurumuna gönderildi. Evinde ölü bulunan Ali Uğur'un 6 yıllık öğretmen olduğu ve Sarıvadi İlköğretim Okulu'nun da tek öğretmeni olduğu öğrenildi.


Öğretmenimize Allahtan rahmet sevdiklerine sabır diliyorum.

BSİ Gerçeği!

Tek başınaysan hayat böyle işte... Ölün bile 1 gün sonra o da okul varsa çocuAklar öğretmen gelmedi diye soruyorlarda bulunuyor ne kadar acı.
Bu öğretmenimizin yanında bir arkadaşı olsa yalnız kalmak zorunda olmasa belki de müdahale ile kurtulabilir miydi ? (Hoş yazılan yazı bozulmaz. Takdiri ilahi ama insan sormadan edemiyor)

Çevrimdışı senizkarasah

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.500
  • 26.520
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.500
  • 26.520
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 13 Eki 2012 17:06:12
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Diyarbakır'da İstiklal Marşı'na saygısızlık

DİYARBAKIR’da Dicle Üniversitesi, törenle yeni akademik yılına başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunduğu sırada ise bazı öğrenciler, ayağı kalkmayarak İstiklal Marşı’nı söylemedi. Protokol üyeleri konuşmalarını sürdürürken öğrenciler salonu terketti.



"Vatan haini mi yetişiyor acaba? diye düşünmeden edemiyorum >:( >:( >:("

Çevrimdışı öğretmen0366

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.712
  • 5.223
  • Müdür Yardımcısı
  • 3.712
  • 5.223
  • Müdür Yardımcısı
# 15 Eki 2012 23:05:01
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]


Allah yardımcıları olsun

Çevrimdışı duyguaydın

  • Moderatör
  • *****
  • 5.416
  • 126.332
  • 5.416
  • 126.332
# 16 Eki 2012 21:16:15
Atatürk ve Cumhuriyet tabelaları indi
VAN, (DHA)16 Ekim 2012


VAN'da büyük yıkıma neden olan depremlerde ağır hasar gören ve yıkılan okuların yerine yenilerini yapılırken, bu okulların büyük bülümünün adları da değiştirildi. Erciş İlçesi'nde yıkılan Atatürk İlköğretim Okulu'nun yerine EVYAP Firması tarafından yaptırılan okula, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın annesi adına 'Tenzile Ana İlkokulu ve Tenzile Ana Ortaokulu', Van'daki Cumhuriyet İlköğretim Okulu'nun yerine yaptırılan okula da, yaptıran televizyoncu Acun Ilıcalı'nın annesi 'İlknur Ilıcalı İlkokulu' adı verildi. Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri işadamı, kişi ve kurumlarla yapılan protokoller gereği bu ad değişikliklerinin yapıldığını, ancak eski isimlerin de TOKİ tarafından yaptırılan yeni okulara verileceğini söyledi.

Çevrimdışı senizkarasah

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.500
  • 26.520
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.500
  • 26.520
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 01 Kas 2012 19:48:42
Eğitim adına kitap kumbarası çok güzel bir kampanya, umarım örnek alınıp diğer illerde de uygulanır...



HARİKA BİR PROJE :)
 
Hiç Oyuncağı Olmamış Çocuk Nasiplenir...
 Okullarda Kütüphane Bulunmayan Kurumlar Nasiplenir..
 

Atatürk Meydanı’na kurulan Giresun Belediyesi Kitap ve Oyuncak Kumbarası, vatandaşlar tarafından büyük ilgi görüyor.
 
Bir para kumbarası şeklinde tasarlanan 2,30 metrelik dev kumbara halkın beğenisini şimdiden toplamış durumda.
 
Yapılan bu hizmet ile ilgili bir açıklama yapan Giresun Belediye Başkanı Kerim Aksu, bu kumbaraya atılan oyuncak ve kitapları ihtiyaç sahibi çocuklara ulaştıracaklarını ifade ederek, tüm Giresun halkına, kullanılmayan kitap ve oyuncakları Atatürk Meydanı’na kurdukları dev kumbaraya atmaları için çağrıda bulundu





Çevrimdışı saraydangelme

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.474
  • 34.657
  • Öğrenci Velisi
  • 4.474
  • 34.657
  • Öğrenci Velisi
# 03 Kas 2012 10:13:36
''Anlayana,sivrisinek...''


[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı senizkarasah

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.500
  • 26.520
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.500
  • 26.520
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 11 Kas 2012 15:59:04
Hatay'da Gazi-1 kuyusunda doğalgaz sevinci!
 Petrol sinyali de var...

 Ufuk AKTUĞ- Sedat İSKENDEROĞLU/ İSKENDERUN(Hatay), (DHA)HATAY’ın Dörtyol İlçesi’ndeki Gazi Çiftliği’nin yakınında açılan Gazi-1 kuyusunda doğalgaz bulundu.
 
Petrol ve doğalgaz arama şirketi olan Arar A.Ş., Hatay’ın Dörtyol İlçesi’ne bağlı Yeniyurt Beldesi’ndeki Gazi Çiftliği yakınlarında 1 ay önce Gazi-1 adı verilen kuyu açarak sondaj çalışmasına başladı. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 1926 - 1927 ve 1932 tarihlerinde Dörtyol’a geldiğinde Hatay Cumhurbaşkanı Tayfur Sökmen ile birlikte Hatay meselesini görüştüğü Gazi Çiftliği’nde yakınlarındaki portakal bahçesindeki kuyuda, dün akşam doğalgaza ulaşıldı.

 
Arar A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Alpay’ın da katıldığı ve yağmur altında gerçekleştirilen törende kuyudan çıkartılan doğalgaz yakılarak rezerv varlığı kesinleştirildi. Bin 200 metre derinliğindeki kuyudaki borulardan çıkan kırmızı alev gece portakal bahçesini aydınlattı.
 
Aynı bölgedeki ilk kuyuları olan Hamam-1’den sonra Gazi-1 kuyusunda sondaj çalışmasına başladıklarını belirten Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Alpay, "Hamam ve Gazi-1 kuyularında 50 ile 100 bin metreküp rezerv görülüyor. Yapılacak yatırımlarla zaman içerisinde 500 bin metreküpe kadar rezervi çıkartmayı düşünüyoruz. Yapacak ilave yatırımlarla 15-20 kuyu daha açmayı düşünüyoruz. Çıkan doğalgazı hatta vermiyoruz ancak bölgedeki firmalara, kurum ve kuruluşlara direkt satıyoruz" dedi.
 
PETROL SİNYALİ VAR
 
Bugüne kadar Türkiye Petrolleri’nin dışında Adana ve Hatay bölgelerinde ticari bir keşif yapılmadığını, kendilerinin ilk olduklarını anlatan Alpay, "Hatay’daki çalışma ilk ticari keşiftir. Buradaki bölge endüstrisine büyük katkı sağlayacaktır. Alevin kırmızı olarak yanmasının nedeni petrole bağlantılı olduğunu gösteriyor. Sadece doğalgaz olsaydı mavi yanacaktı. Buraya 20 kilometre uzakta çalışmamız var, şu anda açıklamıyoruz, orada petrol bulacağımıza dair çok büyük ümidim var" diye konuştu.

Çevrimdışı senizkarasah

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.500
  • 26.520
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.500
  • 26.520
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 11 Kas 2012 16:01:22
Atatürk’ü niye seviyoruz?

 Yılmaz Özdil'den muhteşem bir yazı;
 
73 yıl geçmiş...
 Anıtkabir full.
 Dede-bebe.

 Kadın-erkek.
 Türbanlı-türbansız.
 Zengin-fakir.
 Türk, Kürt, Laz, Çerkez.
 Niye?
 *
 9’u 5 geçe...
 Türkiye esas duruşta.
 Kasketli.
 Piercingli.
 Nasıl olabilir?
 *
 Ya Dolmabahçe?
 Gidersin de...
 Küllenmiş olması lazım.
 Ağlamazsın.
 Ağlıyor herkes.
 *
 10 Kasım’ı anlarım, 29 Ekim’i anlarım,
 tatildir, cumartesi pazarı da anlarım...
 Mesela, perşembe günü insan niye
 Anıtkabir’e gider arkadaş? Salı?
 Ankara’nın nüfusu 4 milyon...
 Geçen sene 13 milyon kişi gelmiş!
 *
 Bağımsız ruh desen... Bağımsızlık sevdalısı
 olduğumuz söylenemez pek... Öyle olsa,
 Amerika’nın Avrupa’nın kucağına
 oturmaktan, IMF’den emir almaktan
 rahatsız olurduk, mandacıları baş tacı
 yapmazdık... Sorsan, Cumhuriyet’in
 anlamını bilenlerin oranı, üzücü çıkabilir.
 Say desen, çoğumuz devrimleri bile
 sayamaz. Egemenliğe baksan, kayıtsız
 şartsız milletin olmadığını hepimiz
 biliyoruz... Çanakkale zaten geçildi.
 İstanbul’un kurtuluşunu, Dokuz Eylül’ü
 fener alaylarıyla falan kutluyoruz ama,
 telefonu İngiliz’e, bankaları Yunan’a
 satmaktan gocunmuyoruz.
 *
 Peki, bunca karalamaya rağmen...
 Niye seviyoruz O’nu bu kadar?
 Niye unutmuyoruz?
 Niye özlüyoruz?
 *
 Benim cevabım şu...
 Bu milleti soymadı!
 *
 Ülkesini işgalden kurtaran, rejimini
 değiştiren, devrimler yapan lider, dünyada
 çok... Ama bu işleri yaptıktan sonra,
 milletini soymayan dünyadaki tek lider o...
 Rakıyı filan anlatırlar, bunu anlatmazlar.
 (YILMAZ ÖZDİL)

Çevrimdışı çomranlılı

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 327
  • 942
  • 327
  • 942
# 12 Kas 2012 15:58:09
bu yazıdan sonra yoruma gerek yok. anlayan anlasın

Çevrimdışı NİL35

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 10.871
  • 94.630
  • 10.871
  • 94.630
# 17 Kas 2012 10:31:18
Boğaziçi Köprüsü mor olacak
Dünya Prematüre Günü etkinlikleri kapsamında, 16 ve 17 Kasım tarihlerinde prematüre bebeklere dikkat çekmek için Boğaziçi Köprüsü mor renkle aydınlatılacak.

İSTANBUL - Organizasyonu, prematüre bebeklere dikkat çekmek amacıyla kurulmuş olan PremaTürk: Prematüre Bebek Koalisyonu düzenliyor.

Koalisyon Başkanı Doç. Dr. Nurullah Okumuş, Dünya Prematüre Günü’nde ABD ve Avrupa başta olmak üzere birçok ülkede mor ışıklandırma etkinliğinin gerçekleşeceğini söyledi. Okumuş, mor rengin, erken doğum sorunu ile karşılaşan herkesin acılarını yansıtmak ve onlara mücadelelerinde yalnız olmadıklarını hissettirmek için seçildiğini belirtti. 

Türkiye’de yılda yaklaşık 1,3 milyon doğum oluyor, bunların %12’si erken doğum. Yani her yıl yaklaşık 150 bin prematüre bebek dünyaya geliyor.
Türkiye’de ve dünyada prematüre doğumlardaki artış nedeniyle sorunun giderek önem kazandığını belirten Okumuş, “Bebeklerin ve ailelerinin karşılaştığı sorunların ele alınması için ilgili paydaşları aşağıdaki 5 öneri ile harekete geçmeye davet ettik” dedi ve o önerileri sıraladı:
• Kamu sağlığı programlarında yenidoğan sağlığını ilk öncelikler arasına yerleştirmek, prematüre bebeklerin ve hastalıklı yenidoğanların sorunlarını en iyi şekilde ele almak.
• Prematüre bebeklerin bakımı için ulusal planlar oluşturmak.
•Prematüre bebeklerin tedavileri ve taburculuk sonrası yaşamlarında sağlıklı gelişimlerini takip etmek amacıyla hasta takip programları oluşturmak.
•Prematüre bebek annelerine, zamanında doğan bebek anneleri ile aynı sürede doğum sonrası izni vermek.
• Prematüre bebek ailelerine yönelik doğum sonrası bakım ve destek için gerekli politika ve uygulamalara yatırım yapmak.

Çevrimdışı NİL35

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 10.871
  • 94.630
  • 10.871
  • 94.630
# 17 Kas 2012 10:34:07
Kayıp kamera kuştan çıktı
Kanada açıklarında tekneyle balık tutmaya çıkan bir kişi fotoğraf makinesini suya düşürdü. Fotoğrafları sonsuza dek kaybettiğini düşünürken, makine hiç beklenmedik bir yerde çıktı.

Kanada basınında yer alan haberlere göre, bir kadın Kanada'nın küçük yerleşim birimlerinden Craven'da arabasıyla seyrederken sokakta bir kuş gördü. Kadın, kuşun boynunda bir fotoğraf makinesinin asılı olduğunu fark etti.

Islak fotoğraf makinesini alan kadın, eve gidince makinenin hafıza kartını çıkarak bilgisayarına taktı ve bir düğünde ve balık avı sırasında çekilmiş 200 kadar fotoğraf olduğunu gördü.

Fotoğrafları Facebook'ta yayınladı. Kısa bir süre sonra fotoğraftakileri tanıyan birinden haber aldı. Buna göre, fotoğraf makinesinin sahibi sekiz ay kadar önce, balık tutarken makineyi suya düşürmüş. Şanslı makine sahibi, kayıp fotoğraflarına ve makinesine çok yakında kavuşacak.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı eylulada1

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.164
  • 47.319
  • 4.164
  • 47.319
# 17 Kas 2012 11:44:41
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Kayıp kamera kuştan çıktı
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Kanada kuşları çok duyarlı oluyor.Bizde öyle mi? >:(
Bizim bir arkadaşın tüm düğün fotoğrafları hala Ayvalık denizinin suları altında ve hiç düğün resimleri yok.Bu kuşu Türkiye'ye transfer etme şansı keşke olsa :D
yorumlu haber diye eklediğiniz için dayanamayıp yorum yaptım öğretmenim :)

Çevrimdışı sina05

  • B Grubu
  • 6.545
  • 16.677
  • 6.545
  • 16.677
# 25 Kas 2012 13:55:47
sina05    (24 Aralık 2011)  

Doğu'da Çalışan Öğretmenlerin Barınak İhtiyacı Devletçe Karşılanmalı!

Doğu'nun koşullarının ağırlığı zorunlu hizmet bölgesi olmasına neden olmuştur. İdealist amaçlarla neresi olursa olsun görev yaparım diyen öğretmenlerin tercihidir. Öğretmen bundan sonra onca sıkıntıya göğüs germeye başlar. Bunların en başında öğretmenlerimizin barınak sıkıntıları gelir.

Öğretmenevleri bile Türkiye'nin diğer bölgeleri ile aynı fiyata tabidir. Bu durum oranın koşullarını daha da zorlaştırmıştır.

'MEB'in öğretmenlere yönelik 1+1 daireler yapıp cüzi miktar ile öğretmenlere bu imkanı vermesi, şu an orada bulunan öğretmenleri rahatlatacak hatta "Doğu'yu daha cazip kılacaktır." '

Unutmayalım ki insanın temel ihtiyaçları; güvenlik, barınma, yeme-içme ihtiyaçlarıdır ve bunlar karşılanmazsa insandan gerçekçi şeyler beklemek anlamsız olur.

Van depreminden sonra birçok öğretmen hâlâ mağdurdur. En başta onlara böyle bir imkan tanınması bizleri sevindirecektir.

Bildiriler: [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
_____________________________ ___________

Başbakan'dan öğretmenlere müjde..  24.11.2012

 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Güneydoğu ve Doğu illerinde lojman sorunun süratle telafi etmeye başladıklarını belirterek, "Oradaki öğretmen kardeşlerimize lojman temin edeceğiz. TOKİ ile yaptığımız anlaşma çerçevesinde bu lojmanlar yapılıyor, yapılmaya devam edecek. Bunların güvenlikli olması noktasında adımları atıyoruz. Bütün güvenlik tedbirlerini almak kaydıyla" dedi.

Kaynak:
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]


1 yıl sonra sesimizin duyulması buna da şükür..

Çevrimdışı yeni4242

  • Bilge Üye
  • *****
  • 8.472
  • 119.229
  • 8.472
  • 119.229
# 27 Kas 2012 08:53:48
Öğrenci Kılık Kyafetleri Değişikliği:
Temel ilkeler

MADDE 3 – (1) 4 üncü maddede yer alan sınırlamalar dışında okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerde kılık ve kıyafet serbesttir.

(2) Öğrenciler, okul, sınıf ve şubelerde tek tip kıyafet giymeye zorlanamaz. Ancak, velilerin en az yüzde altmışının muvafakatiyle, Millî Eğitim Bakanlığına bağlı özel kurumlara ait okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerde 4 üncü maddede yer alan sınırlamalara uyulmak kaydıyla, okul yönetimlerince okul kıyafeti belirlenebilir.

(3) Okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencileri, yaş grubu özelliklerine uygun, temiz ve düzenli bir kıyafet giyer.

(4) Öğrenciler, öğrenim gördükleri programın özelliğine göre atölye, işlik ve laboratuarlarda önlük veya tulum, işyerlerinde ise yapılan işin özelliğine uygun kıyafet giyer.

(5) Öğrenciler, beden eğitimi ve spor derslerinde eşofman, diğer spor etkinliklerinde ise etkinliğin özelliğine uygun kıyafet giyer. Ancak öğrenciler tek tip eşofman veya spor kıyafeti giymeye zorlanamaz.

(6) Kız öğrenciler, imam-hatip ortaokul ve liseleri ile çok programlı liselerin imam-hatip programlarında tüm derslerde, ortaokul ve liselerde ise seçmeli Kur'an-ı Kerim derslerinde başlarını örtebilir.

(7) Sağlık özrü bulunan ve bu durumu belgelendiren öğrencilerin özürlerinin gerektirdiği şekilde giyinmelerine izin verilir.

(8) Özel gün, hafta ve kutlamalarda ders içi ve ders dışı faaliyetlerde kullanılmak üzere veliye malî yük getirecek özel kıyafet aldırılamaz.

Kılık ve kıyafet sınırlamaları

MADDE 4 – (1) Öğrenciler;

a) Öğrenim gördükleri okulun arması ve rozeti dışında nişan, arma, sembol, rozet ve benzeri takılar takamaz,

b) İnsan sağlığını olumsuz yönde etkileyen ve mevsim şartlarına uygun olmayan kıyafetler giyemez,

c) Yırtık veya delikli kıyafetler ile şeffaf kıyafetler giyemez,

ç) Vücut hatlarını belli eden şort, tayt gibi kıyafetler ile diz üstü etek, derin yırtmaçlı etek, kısa pantolon, kolsuz tişört ve kolsuz gömlek giyemez,

d) Siyasî sembol içeren simge, şekil ve yazıların yer aldığı fular, bere, şapka, çanta ve benzeri materyalleri kullanamaz ve giysileri giyemez,

e) Okul içinde baş açık, saçlar temiz ve boyasız olarak bulunur, makyaj yapamaz, bıyık ve sakal bırakamaz. 3 üncü maddenin altıncı fıkrası hükümleri saklıdır.

Çevrimdışı yeni19

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.155
  • 2.737
  • Müdür Yardımcısı
  • 1.155
  • 2.737
  • Müdür Yardımcısı
# 28 Kas 2012 09:11:19
 
Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu`nun `Milli Eğitim Bakanlığı `Kılık Kıyafet Serbestliği` Uygulaması İle Neyi Amaçlıyor?` başlıklı açıklama metnidir.
 

..nin en temel pedagojik itirazları bile görmezden gelerek yasalaştırdığı ve tüm itirazlara rağmen uygulanmaya başlanan 4+4+4 dayatması olarak karşımıza çıkan "dindar ve kindar nesil yetiştirme" projesinin gerçek amacı yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlamıştır.

Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelik Resmi Gazete`de yayınlanmıştır. Milli Eğitim Bakanlığına bağlı resmi ve özel okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin kılık ve kıyafetlerine dair usul ve esasları düzenleyen yönetmeliğe göre, belirlenen sınırlamalar dışında okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerde kılık ve kıyafetin serbest olacağı belirtilmektedir. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer daha önce bu konuda yaptığı açıklamalarda öğrencilere saygı duyulmasından ve yeni bir eğitim iklimi yaratılmasından bahsettiği hatırlanacaktır. Eğitimde 4+4+4 dayatmasıyla okulları büyük bir kaosun içine iten, okul öncesi çağdaki çocukları zorla ilkokula göndererek hem öğrencileri, hem de öğretmenleri zor durumda bırakanların nasıl bir "eğitim iklimi" yarattıklarını okullarda yaşanan kaos göstermektedir.

MEB`in yayınladığı yönetmeliğe göre; okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencileri, yaş grubu özelliklerine uygun, temiz ve düzenli kıyafet giyeceği ve öğrenim gördükleri programın özelliğine göre atölye, işlik ve laboratuarlarda önlük veya tulum, işyerlerinde ise yapılan işin özelliğine uygun kıyafetlerin belirleneceği belirtilmektedir.

Yönetmeliğin en dikkat çekici bölümü kız öğrencilerin, imam-hatip ortaokul ve liseleri ile çok programlı liselerin imam-hatip programlarında tüm derslerde, ortaokul ve liselerde ise seçmeli Kur`an-ı Kerim derslerinde başlarını örtebilecek olmasıdır. ...... döneminde eğitimde yaşanan yoğun dinselleştirme uygulamaları dikkate alındığında "serbest kıyafet" gibi olumlu sayılabilecek bir düzenlemenin siyasal-ideolojik yaklaşım üzerinden istismar edildiği çok açıktır.

Eğitim Sen`in ilke olarak kıyafet serbestliğine karşı çıkması mümkün değildir. Ancak eğitimde yaşanan dinselleştirme uygulamaları bizleri ciddi anlamda kaygılandırmaktadır. Bu uygulamanın, dinsel inançları dışa vuran giysileri kapsaması telafisi güç sorunlar yaratacaktır. Örneği bu durum çocuklar arasında kamplaşma yaratacak, bazı bölgelerde kız çocuklarına yönelik fiilen baskı oluşturacaktır. Okullarda dinsel kıyafetlerin giyilmesini "kıyafet serbestliği" kapsamında değerlendirmek mümkün değildir.

 sorunun "serbest kıyafet" sorunu olmadığını, yıllardır laik eğitim anlayışına karşı yürütülen amansız mücadelenin bir yansıması olduğunu göstermektedir. Çocuklarımızın bu tür girişlerle karşı karşıya getirilmesi, toplumda yeni kamplaşmalar yaratılması kaçınılmaz görünmektedir.

Çocukların anne ve babalarının ekonomik durumu ve sınıfsal aidiyetleri görünüş olarak öncelikle giydikleri kıyafetlere yansımaktadır. Dolayısıyla ekonomik durumu iyi olmayan, yoksul emekçi ailelerin çocukları, diğer çocukların giysileri karşısında birtakım çocukça tepkiler göstermeleri engellenemez.  

Yönetmeliğe göre, öğrencilerin yırtık veya delikli kıyafetler ile şeffaf kıyafetler giyemeyeceği belirtilmektedir. Türkiye`de yaşayan herkes toplumdaki gelir adaletsizliği ve geçtiğimiz 10 yılda daha da derinleşen sınıfsal farklılıklar nedeniyle bu maddenin fiilen geçersiz olduğunu kanıtlamaktadır. Eğitimi ve sağlığı paralı hale getiren, halkın büyük bir bölümünü açlığın ve yoksulluğun kucağına itenlerin, yoksul halk çocuklarının delik ayakkabılar ve yırtık elbiselerle okula gelmek zorunda bırakılmasını yasaklaması kadar anlamsız bir şey olamaz. Dolayısıyla okullarda kıyafet serbestliği uygulaması, eğitimin yıllar içinde büyük ölçüde paralı hale getirilmesi ve halkın cebinden yaptığı eğitim harcamalarının bu  dönemde 4,5 kat arttığı gerçeğinden bağımsız değerlendirilemez.

Yönetmelikte siyasi sembol içeren simge, şekil ve yazıların yer aldığı fular, bere, şapka, çanta ve benzeri materyallerin kullanılmayacağı, kısa kollu gömlek ve tişört giymenin yasak olduğu, etek boyunun diz altında olması gerektiği belirtilirken, dini simgeleyen kıyafetlerin okullarda giyilecek olması büyük bir çelişkidir.

Kılık kıyafet yönetmeliğinde yapılan değişiklikler, eğitim sisteminde yaşanan yoğun dinselleştirme uygulamalarının geldiği noktayı görmemiz açısından önemlidir. Hangi ad altında olursa olsun, okullarda dini yaşam tarzını yaygınlaştıran, gelişme çağındaki çocukların psikolojisini olumsuz etkileyecek dinsel simgeler kesinlikle kullanılmamalıdır.  

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK