Yorumlu Haberler

Çevrimdışı NİL35

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 10.871
  • 94.630
  • 10.871
  • 94.630
# 29 Ağu 2012 11:49:16
Yüzde 41’inin anadili İngilizce değil..

İngiltere’nin başkenti Londra’daki öğrencilerin yüzde 41’inin anadilinin İngilizce olmadığı ortaya çıktı.
Ülkedeki Eğitim Enstitüsü ve Dil Ulusal Merkezi adlı iki kuruluşun ortaklaşa yaptığı araştırmaya göre, İngilizce, Londra’daki okullarda okuyan öğrencilerin yüzde 41’inin ikinci dili. Bu oranın 10 yıl önce, yüzde 33 olduğuna dikkat çekildi.

Öğrencilerin İngilizce dışında hangi anadillere sahip olduklarının da ele alındığı araştırma sonuçlarına göre, Türkçe ilk 10’da yer alıyor.Bu çerçevede çok dilliliğin artışta olduğu, Londra’daki okullarda 450 bin öğrencinin 233 farklı dil konuştuğu belirtildi.

Araştırmaya göre, başkentte öğrencilerin yüzde 59’unun anadili İngilizce. Anadili İngilizce’den farklı olan öğrencilerin en çok konuştuğu dillerden bazıları şöyle: Pencapça (Kuzey Hindistan), Arapça, Gucarati (Batı Hindistan), Türkçe, Fransızca, Doğu Guyana dili.

İngiltere’nin başkenti Londra’da yaklaşık 300 bin Türk yaşıyor.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı mtdemirci

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 10.051
  • 9.256
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 10.051
  • 9.256
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 31 Ağu 2012 12:33:31
PKK için topladığı parayı bakın ne yaptı?


Örgüt için fitre adı altında para toplayan BDP'li vekil o paranın bir kısmıyla estetik yaptırdı..


 
Takvim Gazetesi'nden Alper Sancar'ın haberine göre, BDP'li kadın yönetici topladığı fitrelerle estetik yaptırdı. Kalanını da PKK'ya aktardı.

Terör örgütünün şehir yapılanması olan KCK, Mersin'de estetiğe bulaştı! Mersin'de gözaltına alınan 8 kişinin ifadeleri, terörün çirkin yüzünü bir kez daha kanıtladı. İddiaya göre KCK'lılar, vatandaşı "Fitre topluyoruz. Tutuklu ve zorda olan yakınlarınıza yardım edilecek" diyerek kandırdı. Bu şekilde 60 bin TL toplandı. Ancak KCK'lılar, tutuklu ve zor durumda olanlar için tek kuruş bile yardım yapmadı.

İTİRAF ETTİ!
Ayrıca BDP'liler paraların bir kısmını kendi işleri için kullandı. Hatta BDP Mersin İl Eşbaşkanı Aynur Aşan'ın, paralarla 23 Ağustos 2012 günü Sistem Tıp Merkezi'nde estetik ameliyat olduğu iddia edildi. Gözaltına alınan Ş.İ. ise ifadesinde iddiaları doğruladı.



Kaynak : [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı gülümseyinnn

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.382
  • 12.029
  • 5.382
  • 12.029
# 31 Ağu 2012 12:45:38
Halk cahil olduktan sonra daha çok para toplar bunlar. Kurtulamadık gitti...
Böyle para toplayıp mal mülk sahibi olanlar var. Hele yurtdışında...
1800lü yıllarda Osmanlıda faaliyet gösteren misyonerler raporlarında ayrılık çıkartmak için farklı dinlerdeki azınlıklara deindikten sonra bir de kürtler var ama müslüman oldukları için onları ayaklandırmak zor, uğraş ister diyorlar. Ünv hocam anlatmıştı. Ve uğraşları boşa gitmedi. Birileri 30 sene önce bastı düğmeye. O gün bu gün işliyor planları. Bittiği günleri bizler görebilece miyiz acaba ???

Çevrimdışı bilimciyim

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.233
  • 3.474
  • 3.233
  • 3.474
# 31 Ağu 2012 13:02:36
pkk nın tüm parasını kullansa o suratı düzeltemez:)
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
PKK için topladığı parayı bakın ne yaptı?


Örgüt için fitre adı altında para toplayan BDP'li vekil o paranın bir kısmıyla estetik yaptırdı..


 
Takvim Gazetesi'nden Alper Sancar'ın haberine göre, BDP'li kadın yönetici topladığı fitrelerle estetik yaptırdı. Kalanını da PKK'ya aktardı.

Terör örgütünün şehir yapılanması olan KCK, Mersin'de estetiğe bulaştı! Mersin'de gözaltına alınan 8 kişinin ifadeleri, terörün çirkin yüzünü bir kez daha kanıtladı. İddiaya göre KCK'lılar, vatandaşı "Fitre topluyoruz. Tutuklu ve zorda olan yakınlarınıza yardım edilecek" diyerek kandırdı. Bu şekilde 60 bin TL toplandı. Ancak KCK'lılar, tutuklu ve zor durumda olanlar için tek kuruş bile yardım yapmadı.

İTİRAF ETTİ!
Ayrıca BDP'liler paraların bir kısmını kendi işleri için kullandı. Hatta BDP Mersin İl Eşbaşkanı Aynur Aşan'ın, paralarla 23 Ağustos 2012 günü Sistem Tıp Merkezi'nde estetik ameliyat olduğu iddia edildi. Gözaltına alınan Ş.İ. ise ifadesinde iddiaları doğruladı.



Kaynak : [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı omer68

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.202
  • 2.957
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.202
  • 2.957
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 31 Ağu 2012 15:10:39
4+4+4 ÖĞRETMENİN CANINI YAKACAK!

............................. ...............
öğrenci tuvalet ihtiyacını belirttiği zaman öğretmen derste dahi olsa öğrenciyi tuvalet ihtiyacını karşılaması için tuvalete yollamak zorunda kalacaktır.

Öğretmen sınıfını yalnız bırakıp öğrenciyle tuvalete gidemeyecektir.

Öğrenci tuvalette bir sorun yaşarsa derse dönmeme ihtimali yüksektir.

Ya da yaşadığı sıkıntıdan dolayı kimseye görünmeden okulu terkedebilecektir.

Okul dışında ya da derslik dışında öğrencinin yaşayacağı sorunlarda sorumlu kim olacaktır?

Öğretmen öğrenciyle tuvalete gitmeye kalksa sınıfı yalnız bırakmasından dolayı sınıfta yaşanacak sorunlardan kim sorumlu olacaktır?

O yaş grubunda ortak hareket etme eğilimi yoğun olarak görülmektedir. Öğrencilerden biri tuvalete gitmek isterse en azından 5-6 öğrenci daha bunu isteyecektir ve tuvalet alışkanlıklarını henüz kazanmamış bu öğrencileri derste tuvalete göndermek sınıf öğretmeninin yetkisinde midir?

Farklı yaş gruplarının aynı merdiveni kullanımı sırasında üst sınıflarla küçük öğrencinin çarpışması durumunda istenmeyen olayların yaşandığı öğretmen olan herkes tarafından mutlaka deneyimlenmiştir. Üst sınıflarla 60+ aylık bir öğrencinin merdivende çarpışması durumunda nasıl bir durum ortaya çıkacaktır?

Tenefüslerde oyun kazaları olarak ifade edilen durumlarda ne yapılacaktır? Kaç okulda müdahale için sağlık görevlisi bulunmaktadır?

Nöbetçi öğretmen bu durumlardan ne kadar sorumlu olacaktır?

Benzeri durumları arttırmak mümkün.

PEKİ NE YAPABİLİRİZ? ÖNERİ; SENE BAŞI ÖĞRETMENLER KURULU…

Öncelikle 4+4+4‘e karşı verilen her türlü mücadeleye elden geldiğince destek olmak, en azından mesleği koruma adına önemli bir adım olacaktır.

Bilindiği gibi sene başı öğretmenler kurulu toplantısı yapmak yasal bir zorunluluktur. Bu toplantıda okulun eğitim öğretim faaliyetleri ve diğer işler planlanmaktadır.

Bu toplantının ve tutanakların resmi niteliği bulunmaktadır.

Öğretmenler (özellikle 1. sınıf okutacaklar) gündem maddesine göre bu ve öngördüğü diğer sorunlarla ilgili kısa açıklamalarını ve bu durumlara karşı idarenin önlem almasını, aksi taktirde yaşanabilecek olaylarda herhangi bir sorumluluk kabul etmeyeceğini belirten ifadeler kullanmalıdır.

Örnek vermek gerekirse;

(merdivenlerin ortak kullanıldığı durumlar varsa) yaşanabilecek sorun ifade edildikten sonra okul idaresinin giriş çıkış saatlerinde düzenlemeler yapması talep edilebilir, yaşanacak bu tarz bir olaydan nöbetçi öğretmenin sorumlu tutulamayacağı belirtilebilir.

Henüz düzenlenmemiş tuvaletlerle ilgili muhtemel sorunlar açıklanıp, okul idaresinin en kısa sürede bu düzenlemeler için girişimde bulunmasını, bu konuda yaşanacak sorunlardan öğretmenin sorumlu olmayacağı belirtilebilir.

ÇÖZÜM OLUR MU?

Elbette toplantıda bu durumların ifade edilmesiyle okul idareleri bu sorunları çözemeyecektir. Fakat yaşanacak hukukî/idari bir süreçte, öğretmen üzerine düşen uyarıyı yaptığı için durum daha farklı değerlendirilebilecektir.

SUÇLU OKUL İDARESİ Mİ OLACAK?

Okul idareleri de öğretmen ve velilerden gelen ve okul imkanlarını aşan talepleri Milli Eğitim Müdürlüğü‘ne yazılı olarak bildirerek yükümlülüklerini üst birimle paylaşabileceklerdir. -egitimciyiz.com

Tamamı: [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı senizkarasah

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.500
  • 26.520
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.500
  • 26.520
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 31 Ağu 2012 15:17:05
‎30 Ağustos 2012 .. Bükreş...
 Türkiye'de ATATÜRK anıtlarına çelenk koymak yasakken 'Romanya'da bir park.

Çevrimdışı mtdemirci

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 10.051
  • 9.256
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 10.051
  • 9.256
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 31 Ağu 2012 15:17:52
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
‎30 Ağustos 2012 .. Bükreş...
 Türkiye'de ATATÜRK anıtlarına çelenk koymak yasakken 'Romanya'da bir park.

Burası Türkiye..

Çevrimdışı senizkarasah

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.500
  • 26.520
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.500
  • 26.520
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 31 Ağu 2012 15:20:04
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Burası Türkiye..
Maalesef..

Çevrimdışı samle41

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 182
  • 294
  • 182
  • 294
# 31 Ağu 2012 15:32:39
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
‎30 Ağustos 2012 .. Bükreş...
 Türkiye'de ATATÜRK anıtlarına çelenk koymak yasakken 'Romanya'da bir park.
Üzücü bir durum:(

Çevrimdışı saraydangelme

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.474
  • 34.657
  • Öğrenci Velisi
  • 4.474
  • 34.657
  • Öğrenci Velisi
# 31 Ağu 2012 15:36:34
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Atatürk İlkeleri dersi kalktı.

Çevrimdışı senizkarasah

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.500
  • 26.520
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.500
  • 26.520
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 31 Ağu 2012 20:55:47
Mustafa Kemal, gizlice Akşehir’e gelmiş, İsmet İnönü ve Fevzi Çakmak’la buluşup, büyük taarruz’un ayrıntılarını gözden geçirmiş, Yakup Şevki ve Nurettin paşalara harita üzerinde planını anlatmış; Şuhut yakınındaki Kocatepe’ye başkomutanlık çadırını kurdurmuştu.
 
*
 
Afyon’un güneyinden Dumlupınar yönüne baskın şeklinde başlayacak, cephe gerisini süvarilerle salam gibi dilim dilim keserek, göğüs göğüse, meydan savaşına zorlayacaktı.
 
*
 
Yunan ordusu, Afyon’u müstahkem hale getirmiş, tel örgüler, topçu mevzileri ve makineli tüfek yuvalarıyla takviye etmişti. İzmir-Eskişehir demiryolu, Mudanya iskelesi elindeydi, keşif uçaklarıyla istihbarat, 4 binden fazla kamyonla lojistik üstünlüğü vardı. Piyade sayısı katbekat fazlaydı, açık araziden gelecek taarruzu rahatlıkla def edebileceğini düşünüyordu.
 
*
 
Oysa... Vaziyet hesapladıkları gibi değildi. Nurettin paşa komutasındaki 1’inci Ordu, yarma harekâtı yapacaktı. İzzettin Çalışlar ve Kemalettin Sami Gökçen komutasındaki kolordular, nispeten zayıf görülen Çiğiltepe, Tınaztepe, Belentepe’ye taarruz edip, Afyon’a yüklenirken... Fahrettin Altay’ın süvari tümenleri, sarp olduğu için Yunanların savunmaya gerek görmediği Ahır Dağı üzerinden arkalarına sızıp, İzmir istikametini kesecekti.
 
*
 
Plan yürek istiyordu ama, dâhiceydi... Çünkü, yarma bölgesinde, 30 bin Yunan askerine karşılık, 100 bin Türk bulunacak, haliyle, 1’e 3, darmadağın olacaklardı. Cephe hattında bulunan 230 bin Yunan, karşıdan saldıran Yakup Şevki paşa komutasındaki 80 bin kişilik 2’nci Ordu’ya kıyasla, çok daha büyüktü ama, hem cephe gerisiyle irtibatları kesildiği için paniğe kapılacak, hem de, önden 80 bin, arkadan 100 bin’le mengeneye alınacaktı.
 
*
 
Kader ağlarını örüyor.
 Türk milleti kurtuluşunu...
 Topçu, ateş emrini bekliyordu.
 
*
 
Mustafa Kemal, uzuuun uzun incelediği haritadan başını kaldırdı, o keskin gözleriyle kurmaylarına bakarak... Beyler, benim kulağım ağrıyor, galiba yıkanırken su kaçtı, doktor tavsiyesiyle üç-beş gün hastanede yatayım da, memleketi sonra kurtarırız dedi!
 
*
 
Zaten kulak’tan mustarip olan İsmet İnönü, ha yaşa be paşa diyerek fırladı yerinden, üzerinize afiyet ben de biraz üşütmüşüm, kupa çektirip, iki-üç gün battaniyeye sarılarak dinleneyim bari... Fevzi Çakmak, ayıptır söylemesi, bağırsaklarını bozduğunu, Nurettin paşa, sinüzit yüzünden başının zonkladığını, Yakup Şevki paşa ise, bu mevsimde alerjisinin azdığını, hapşırmaktan dürbüne bile bakamadığını söyledi. Fahrettin Altay at’a binmekten basurlarının kanadığını, İzzettin Çalışlar bileğini burktuğunu, Sami Gökçen dizinde kıl döndüğünü anlattı. O sırada çadıra giren, 3’üncü Kafkas tümeni komutanı Kazım Orbay, fazla aspirin’i olan var mı diye sorarken... Kâğıt mendil olmadığı için mecburen haritaya hınkıran 61’nci tümen komutanı Salih Omurtak, tıkalı burnuyla genizden genizden konuşarak, benim 3’üncü taburda bi onbaşı var, şahane adaçayı kaynatıyor tavsiyesinde bulundu.
 
*
 
Neticede, son noktayı Mustafa Kemal koydu, canımızdan kıymetli mi birader, ölümlü dünya, çekin bütün mevzilere telgrafı, eylülde filan taarruz ederiz, bilemedin ekim yani... Valla öyle dedi İsmet, tutturmuşlar bi 30 Ağustos diye, Allah’ın günleri torbaya mı girdi.
 
Yılmaz Özdil / Hürriyet

Çevrimdışı senizkarasah

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.500
  • 26.520
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.500
  • 26.520
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 31 Ağu 2012 21:00:58
Hastalıkları hiç bir zaman ne savaşı kazanmalarına ne de milli bayramlara katılmalarına engel olmuştur..
"Her zaman önce vatandı, gerisi teferruattı.."
Büyüklerimizle gurur duyuyorum..
Ruhları şad olsun..

Çevrimdışı NİL35

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 10.871
  • 94.630
  • 10.871
  • 94.630
# 05 Eyl 2012 16:46:35
'Küçük çocukların aileleri dikkatli olmalı'

Prof. Dr. Bilgin Yüksel, eğitim sisteminde 4+4-4 değişikliği nedeniyle okula yeni başlayacak çocukların ailelerini uyardı.
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilgin Yüksel, eğitim sisteminde 4+4-4 değişikliği nedeniyle okula yeni başlayacak çocukların ailelerini uyardı.

Bu yıl hem geçen yıldan gelen 72 ayın üzerindeki çocukların hem de 60- 72 aylık çocukların birinci sınıfa başlayacağına dikkat çeken Prof. Dr. Bilgin Yüksel, aradaki yaş farkının da çok ciddi sorunlara yol açabileceğini, gerekirse psikiyatristen yardım alınması gerektiğini belirtti. Özellikle okul öncesi eğitimi almayan 60- 72 aylık grubundaki çocukların, fiziksel olarak el ve dil becerilerinin tam olarak gelişmediğini anlatan Prof. Dr. Yüksel, şöyle konuştu:

 

"Şimdi 72 ayın üzerindeki çocuk ile 60- 72 ay arasındaki çocukların algılamasında büyük farklar olacak. Mesela 72 ayını doldurmuş bir çocukla 66 aylık çocuk aynı sınıfta olduğu zaman bunların öğrenmelerinde farklılıklar olacak. Bu nedenle küçük çocuklar yazmayı tam olarak yapamayabilirler, çünkü çok kolay yorulurlar. Okulda eğitim görürken fiziksel ve dilsel aktivitelerde biraz sorun yaşayabilirler. Sınıfta ders saati süresince öğretmeni dinlemede veya hareketsiz kalmada sorun yaşayabilirler. Ailelerin sürekli okulda olmaları da çözüm değil ama en azından öğretmenle ilk birkaç ay yakın iletişim kurmaları gerekli. Çocukların uyum sorunu ne düzeydedir, ciddi bir sorun var mıdır? Bunları öğrenmeliler. Uyum sorunu varsa, ciddi bir sorun yaşayanların uzman kontrolünden geçmesi gereklidir."

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı NİL35

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 10.871
  • 94.630
  • 10.871
  • 94.630
# 05 Eyl 2012 17:21:09


ÇANTA AĞIRLIĞI 2 KİLOGRAMI GEÇMEMELİ

Okullardaki dolap ve kitaplık  olanaklarının yetersizliği nedeniyle çocuklarımız her gün çok sayıda kitap ve defteri çantalarında taşımak zorunda kaldığından omurgaları aşırı derecede zorlanmaktadır. Okul çantalarının ideal ağırlığı, vücut ağırlığının % 10’unu geçmemelidir. Örneğin, 5-6 yaşlarındaki bir çocuğun vücut ağırlığına 20 kg kabul edersek, çantanın ağırlığının en fazla  2 kg olması ve sırta tam temas etmesi gerekir.   Ama hepimizin bildiği gibi  çocuklar çantalarında çok daha fazla ağırlığı taşımaya zorlanmaktadır. Ağırlık azaltılamıyorsa, çanta mutlaka çift askılı olmalı ve sırtta taşınmalıdır. Ağır çantaların tek taraflı elde veya omuzda taşınması omurga sorunlarının ortaya çıkmasına neden olabilir.


Prof.Tunç Alp Kalyon, ders aralarındaki sürelerin çocukların çeşitli aktiviteler yapması için yeterli olmadığını vurguluyor.
Ders aralarındaki süreler çocukların herhangi bir oyun ya da bedensel etkinliği için yeterli olmadığından , okul dışındaki zamanlarda ,  çocuklarda arkadaşlık ve paylaşım duygularının gelişmesi, hareketsizliğe bağlı sorunların engellenmesi  bakımından arkadaşlarıyla birlikte açık havada oynayabileceği oyunlara, olanaklar elverdiği takdirde yüzme sporuna  teşvik edilmelidir.


Prof. Kalyon,okul  çağındaki  çocukların evde televizyon veya bilgisayar karşısında geçirecekleri sürenin 1  saat olarak sınırlandırılması gerektiğini kaydediyor.
Diğer taraftan çocuklarda çok değişik nedenlerle bel ağrıları olabilir  ve bunların bir kısmının nedeni  dıştan muayene ile anlaşılamaz. Böyle bir durumda, çocuğu uzman bir hekime  muayene ettirmek ve gerekli incelemeler yapıldıktan sonra asıl nedene yönelik bir tedaviye başlamak en uygun yoldur.


[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı gülümseyinnn

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.382
  • 12.029
  • 5.382
  • 12.029
# 07 Eyl 2012 22:51:01
+35 ile başlayan bir numaradan çağrı alırsanız merak edip aramayın sakın.
Bulgaristan dan arıyorlarmış ve siz geri dönünce üzerinizden kontör kazanıyorlarmış.
Az önce böyle bir çağrı aldım, netten baktım neresi diye ve bu bilgiye ulaştım.
Arkadaşlarımı da uyarayım dedim.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK