Yorumlu Haberler

İnternete sansür getirdiği ileri sürülerek eleştirilen filtre uygulaması üç ay ertelendi. Filtre çeşitleri de İnternet Kurulu'nun önerisi doğrultusunda dörtten ikiye indirildi. Standart profilde filtre olmayacak

İnternette sansür tartışmalarını beraberinde getiren filtre uygulaması Kasım ayına ertelendi. Orta yolu bulmak için İnternet Kurulu'nun hazırladığı filtre önerisi, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu'nda (BTK) kabul edildi. Yeni karara göre, internette filtre uygulaması 'çocuk' ve 'aile' profilleriyle sınırlı kalacak. Yurt içi profili kaldırılırken, köklü değişime uğrayan standart profilde filtrede olmayacak. BTK, İnternet Kurulu'nun filtre uygulamasıyla ilgili önerilerini dikkate alarak, sanal alemde büyük tartışma yaratan 'Güvenli İnternet Hizmetine İlişkin Usul Ve Esaslar Taslağı'nı yeniledi. 10 gün süreyle sektörün görüşüne açılan taslakta yer alan ayrıntılar şöyle:

YURT İÇİ KALKTI, STANDART DEĞİŞİME UĞRADI: Yurt içi kaldırıldı. Standart profiller ciddi değişikliğe uğradı. Buna göre güvenli internet talebinde bulunmayan abonelerin mevcut internet erişim hizmeti, herhangi bir değişiklik olmaksızın aynen sunulmaya devam edecek. Bu grupta yer alacaklar için herhangi bir profil ya da filtre söz konusu olmayacak.
 
AİLE VE ÇOCUK PROFİLLERİ OLACAK:
 İşletmeciler (internet servis sağlayıcılar), güvenli internet hizmetini tercih eden abonelere, yalnızca 'çocuk' ve 'aile' profili ya da filtresi sunacak.

TELEFONLA FİLTREYE GEÇİLEBİLECEK:
 Aboneler, ilgili işletmeciye, filtreyle ilgili taleplerini, abonelik sözleşmesinin imzalanması sırasında veya çağrı merkezi ya da internet sitesi aracılığı ile bildirebilecek.

KURUL OLUŞTURULACAK:
Güvenli internet hizmetinin sunumu kapsamında kullanılacak listelerin oluşturulmasına ilişkin kriterler, 'Güvenli İnternet Hizmeti Çalışma Kurulu' tarafından tespit edilecek. Kurul, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı koordinasyonunda 11 üyeden oluşacak. Güvenli İnternet Hizmeti Çalışma Kurulu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından 3, İnternet Kurulu'ndan 2, BTK'dan 2 ve psikoloji, pedagoji, sosyoloji ile diğer ilişkili alanlarda uzmanlığı olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından teklif edilecek 8 kişi arasından BTK tarafından seçilecek 4 üyeden oluşacak.

3 AY TEST EDİLECEK:
 Filtre uygulamasına 22 Ağustos'ta geçilmesi öngörülüyordu. Bu tarih ertelendi. Taslağa göre filtreye geçiş öncesinde 22 Ağustos'tan başlamak üzere 3 aylık test süreci işletilecek.

ALT YAPI HAZIRLANACAK:
 İşletmeciler, güvenli internet hizmetinin sunulabilmesi için gerekli tüm altyapı ve uygulama çalışmalarını test sürecinin başlamasından önce hazır hale getirecekler.

22 KASIM'DA BAŞLAYACAK:
 Filtre uygulaması, işletmeciler tarafından abonelere, 22 Kasım 2011'den itibaren sunulmaya başlayacak.

ÖZEREN:BTK, SİVİL TOPLUMUN GÖRÜŞÜNE ÖNEM VERDİ

İnternet Kurulu Başkanı Serhat Özeren, BTK'nın sivil toplum kuruluşlarının önerilerine ve görüşlerine önem ve yer verdiğini belirtti. Özeren, BTK'nın İnternet Kurulu'nun önerileri çerçevesinde filtre uygulamasını çocuk ve aile ile sınırladığına işaret ederek, "İnternet Kurulu, beyaz ya da kara listede yer alacak internet sitelerinin belirlenmesiyle ilgili kriterleri de görüşe sundu. Bunlar da kısa süre içinde belli olacak. Kriterler, zaman zaman güncellenecek. Donuk bir yapı söz konusu olmayacak" dedi. Özeren, çocuk profilinde yalnızca beyaz listeye erişimin söz konusu olacağını kaydederek, "Aile profilinde beyaz listeye erişim ve kara liste dışındaki sitelere erişim mümkün olacak" dedi

Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste..


31 Amerikan askerini taşıyan uçak düştü, uçakta bulunanların hepsi öldü..

beddua etmek olur mu bilmem ama darısı pkk lılara...

İş kazalarında meslek lisesi mezunları önde.

Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası’nca (MESS) yapılan araştırmaya göre, iş kazalarına en çok "Mesleki/Teknik Lise Mezunları" maruz kalıyor.
MESS tarafından her yıl düzenli olarak yapılan "MESS Üyelerinde İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları İstatistikleri" araştırmasının 2010 yılı sonuçları yayımlandı.

MESS üyesi 154 iş yerindeki toplam 120 bin 776 mavi ve beyaz yakalı çalışana ilişkin verilerin yer aldığı istatistiklerde, ölüm, maluliyet, sürekli ve geçici iş görmezlik ile "iş günü kaybı yaratmayan" basit iş kazalarına ait rakamlar da bulunuyor.

Buna göre, geçen yıl, MESS üyesi iş yerlerinde 4 bin 918 iş kazası ile 11 meslek hastalığı yaşandı. 2010 yılında, iş kazası ve bu kazalar sonucu yaşanan kayıp iş günü oranlarında azalma meydana geldi.

Çalışanların yüzde 4,1’i iş kazasına maruz kalırken, erkeklerin yüzde 4,4’ü, kadınların ise yüzde 0,7’si iş kazası geçirdi. Önceki yılın verileriyle karşılaştırıldığında Kaza Sıklık Oranı (KSO) yüzde 7, Kaza Ağırlık Oranı (KAO) ise yüzde 10 azaldı.

İş kazaları sonucunda yaklaşık 88 bin "kayıp iş günü" kaydedilirken, bölgelere göre dağılımda en fazla gün kaybı İstanbul’da meydana geldi, bunu Ankara, Bursa ve İzmir izledi.

Sonuçlar, en fazla iş kazasının, haftanın ilk iş günü olması nedeniyle "tatil rehavetinin yaşandığı" Pazartesi günleri olduğunu ortaya koydu. Pazartesi günü yüzde 18,14 oranında kaza gerçekleşirken, bunu yüzde 16,69 ile Salı, yüzde 17,24 ile Çarşamba, yüzde 15,82 ile Perşembe, yüzde 16,53 ile Cuma, yüzde 10,98 ile Cumartesi ve yüzde 4,6 ile Pazar günleri izledi.

 -İŞ KAZASINDA KOCAELİ ÖNDE"-
Kazaların yaşa göre dağılımında, 26-35 yaş aralığı yüzde 53,74’le ilk sırada yer aldı, bunu yüzde 26,05 ile 36-45, yüzde 16,04 ile 18-25, yüzde 3,97 ile 46-55 ve yüzde 0,20 ile de 55 ve üzeri yaş takip etti. Çalışmanın ilk 3 saatlik zaman diliminde yaşanan kazalar, toplam kazaların yüzde 40’ını oluşturdu.

Çalışanların yüzde 19’u "bir nesnenin kesmesi" sonucu iş kazası yaşarken, bunu yüzde 18 ile "iki nesne arasında sıkışma" takip etti. Kazalarda en fazla zarar gören uzuv ise "el parmakları" oldu.

2010 yılında en fazla iş kazası bin 179 kaza ile Kocaeli’nde yaşandı, bunu bin 25 ile İzmir, 840 kaza ile de Bursa izledi.

Öğrenim durumlarına göre, iş kazalarına en çok yüzde 48,50 oranıyla Mesleki/Teknik Lise mezunları maruz kalıyor. Bunu yüzde 20,74 ile İlkokul, 13,01 ile genel lise, yüzde 7,97 ile Ortaokul, yüzde 7,73 ile 2 senelik yüksek öğretim ve yüzde 2,05 ile 4 sene ve üstü yüksek öğrenim mezunları takip ediyor.

İş kazalarının yüzde 78’i, "Güvensiz hareketler" olarak nitelendirilen "Dikkatsiz çalışma ve kişisel koruyucu kullanmama" gibi nedenlerden meydana geldi.

 

Tıp dünyasında insanlığa 'oh' dedirtecek haber

Amerikalı bilimadamları, grip virüsünün bilinen 36 türünden 30’unu etkisiz hale getirebilen bir antikor keşfetti.

Amerikan Bilimler Akademisi’nin yayımladığı makaleye göre, CH65 adı verilen yeni antikor, grip virüsünün bulaştığı hücrelerde yerleşmesini sağlayan ve yüzeyinde bulunan "hemagglutinin" adı verilen protein üzerinde etkili oluyor.

Hemagglutinin, her yıl mutasyona uğrayarak virologların her sezon yeni bir grip aşısı üretmeleri zorunda bırakıyor.

CH65, hemagglutininin doğal reseptörü olan siyalik aside büyük miktarda sahipmiş gibi davranarak, virüsün hemagglutininli kısımlarına yapışıyor ve bunun insan hücrelerine bulaşma kapasitesini azaltmadan mutasyon yapamamasına neden oluyor.

Araştırmanın başında yer alan Boston Çocuk Hastanesi’nden Dr Stephen Harrison, çalışmalarının kendilerine, insan bağışıklık sisteminin gribe yanıtını uyumlu ve virüs türlerinin tamamını etkisiz hale getirebilecek antikorlar üretebileceğini öğrettiğini belirtti.

Şu anda bir grip aşısı geliştirmenin şansa bağlı olduğunu söyleyen Dr Harrison, "Vücudun bağışıklık sisteminin iyi yönde ilerleyeceği umuduyla, zayıflamış bir virüsü ya da virüsün bir kısmını kullanarak ilaç yapıyoruz. Ancak, çok hızlı mutasyona uğrayan gribin sorumlusu olan bu gibi virüsler için aşıda kullanılan virüsü bazen bloke edecek, böylece bağlı türleri de engelleyecek daha etkili bir yanıt vermek istiyoruz" dedi.

Dr Harrison, bu araştırmanın sonuçlarının, hedeflerine ulaşmalarında gerekli stratejileri gösterdiğini söyledi.

Daha önce de insanlar ve hayvanlardaki A tipi grip virüsünün tüm alt tiplerine karşı etkili bir antikor bulunduğu açıklanmıştı.

İngiltere’deki resmi tıbbi araştırma kuruluşu National Institute for Medical Research ile İsviçre’deki özel bilimsel araştırma kuruluşu Humabs’tan bilim adamlarının ortak çalışması sonucu bulunan F16 adlı süper antikorun, A tipi grip virüsünün şu an mevcut olan 16 alt tipinin tamamına karşı etkili olduğu bildirilmişti.

 

Katsayı farkı azaldı imam hatip liselerine talep arttı..



Katsayı farkının azalması imam hatip liselerini tercih edenlerin sayısında büyük bir artış sağladı. ÖNDER Başkanı Hüseyin Korkut, imam hatiplerde okuyan öğrenci sayısının 240 bini aştığına dikkat çekerek, "İmam hatibin en popüler olduğu dönemde bile bu sayı 200 bini bulmamıştı" dedi. İmam hatipliler fazladan 2-3 soru çözerek düz liselerle eşit duruma geliyor.

MÜRSEL KARADENİZ - ORHAN TURAN

Üniversite adaylarının bölüm tercihleri sırasında karşılaştığı katsayı farklarının azalması imam hatip liselerine talepte büyük bir artışa neden oldu.

Halen imam hatipte okuyan öğrencilerin sayısının 240 bini bulduğu belirtiliyor. İmam hatip liselerinin en popüler olduğu dönemde bile bu sayı 200 bini bulmamıştı. Bunda İHL'nin 26. lise türünde 11. olması etkili oldu. ÖNDER Başkanı (İmam-Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneği Başkanı) Hüseyin Korkut kat sayı makasının daraltılmasının İmam Hatip Liseleri'ne ilgiyi ciddi biçimde artırdığına dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı:

BOŞ KONTENJAN YOK

"Biliyorsunuz öteden beri gelen bir haksızlık vardı. Ancak geçen yıl YÖK bir karar alarak aradaki kat sayı farkını daraltı. İmam hatip ve meslek liseleri 0,12 ile düz liseler ise 0,15 ile çarpılıyor. Görüldüğü gibi 0,3'lük bir makas farkı var. Bu da inşallah önümüzdeki yıllarda kaldırılacaktır. Yani önümüzdeki yıllarda bu kat sayı anlayışı anlamsız hale gelecektir. Ancak bu kat sayıya rağmen son birkaç yıldır İmam Hatip Liseleri'ne ciddi bir teveccüh var. Şu anda okullarımızda boş kontenjan yok, nitelikli eğitim imkanı ortaya çıkıyor."

TEREDDÜT ETMİYORLAR

"Bu kat sayı farkına rağmen geçen yıl Boğaziçi Üniversitesi'nin Hukuk, Tarih ve Felsefe bölümlerini kazanan öğrencilerimiz vardı. Bu sene ise inşallah Beyoğlu Anadolu İmam Hatip Lisesi'nden mezun olan bir öğrencimiz 550 Puanla tıp fakültesine yerleşecek. Bu başarıyı fark eden velilerimiz ise çocuklarını imam hatip liselerine hiç tereddüt etmeden gönderiyorlar."

HALK SAHİP ÇIKTI

"Şu anda imam hatiplerde okuyan sayısı 240 bini aşmış durumda. İmam hatip liselerinin en popüler olduğu dönemde bile bu sayı 200 bin olmamıştı. Tüm engellemelere, zorlamalara ve tehditlere rağmen halkımız imam hatip okullarına çocuklarını göndererek sahip çıktı. Bu kat sayı engeli tam olarak ortadan kalktığında ve 8 yıllık kesintisiz eğitim meselesi de çözüldüğünde ilgi eminim daha da artacaktır. Buna rağmen imam hatiplere ilgi hızla artıyor. Velilerimiz artık çocuklarını korkmadan gönül rahatlığıyla imam hatip liselerine çocuklarını gönderebilirler."

1 YILDA YÜZDE 30 YÜKSELDİ

ENSAR Vakfı Başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu, düz lise ve meslek liseleri arasındaki küçük katsayı farkına rağmen imam hatiplere rağbetin her geçen gün arttığına dikkat çekti. Dilberoğlu, "Kısa vadede gördüğümüz bir takım müspet sonuçlar var. Ben bizzat kendim ilgilendiğim için biliyorum. Mezun olduğum Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi'nin bu yılki taban ve tavan puanlarına baktığımızda geçen senelere oranla yüzde 30'lara varan bir artış söz konusu. Bu artış ise imam hatip liselerine olan ilginin bir göstergesidir" diye konuştu.

ÖĞRENCİLER ÖNEMSİYOR

Diberoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Son 5 yıldır zaten ciddi bir talep söz konusuydu. Ayrıca okulların kalitesi açısında da bir talep var, çünkü SBS'den yüksek puan alan başarılı öğrenciler imam hatip liselerini tercih etmeye başladı. Buda şunu gösteriyor, öğrenciler kalan katsayı farkını önemli bir problem olarak görmüyor. Daha fazla çalışıp farkı kapatmayı ve nihayetinde imam hatip lisesi mezunu olmayı önemsiyorlar."

Önümüzdeki yıllarda şartlar eşitlenecek

ÖNDER İmam-Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneği Onursal Başkanı İbrahim Solmaz de katsayı farkının azalması ile birlikte imam hatip liselerine ciddi bir talep olduğunu söyledi. "Şu anda zaten ciddi oranda bir öğrenci akışı söz konusu ve bazı okullarımızda yer kalmadı, bina yetersizliği var. İnanıyorum ki bu fiziki yetersizliklerde giderildiği takdirde imam hatip liseleri halkımızın gözünde hak ettiği yeri alacaktır"diyen Solmaz, katsayı farkı ortadan kalkınca imam hatipli öğrencilerin geçmişteki mağduriyetlerinin son bulacağını söyledi. Solmaz şunları kaydetti: "İmam hatip ve meslek liseleri ile diğer liseler arasında ki fark 0.15'e kadar inmişti. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı'nın yeni yapmış olduğu alan seçmeli sistemle bu farkın da artık bir önemi kalmadı. Önümüzdeki yıllarda Üniversite sınavına girecek öğrencilerin önünde artık her hangi bir katsayısı farkı söz konusu olmayacak. Dolayısıyla bu yıl imam hatip lisesine girecek olan öğrenciler mezun oldukları zaman üniversite sınavına herkesle eşit şartlarda girmiş olacak."

Fazladan 3 soru farkı kapatmak için yeterli

Sürat Yayınları Rehberlik Uzmanı Hakan Baykal, imam hatip lisesi öğrencisinin kendi alanı dışında bir bölüm seçmesi için normal lise mezunlarına göre 2-3 soru daha fazla çözmesinin yeterli olacağını ifade etti. Baykal, "Öğrenciler sadece ders seçerek bölüm tercihi yapmaya başladı. Bu kapsamda bu yıl da imam hatip lisesi mezunları ilahiyat dışında farklı bölümleri tercih edebilecekler" dedi.

İlahiyat dışında tercih imkanı var

Uzmanların imam hatip liselerinin son durumuna ilişkin görüşleri şu şekilde: Kültür Üniversitesi Rehberlik Uzmanı Burak Kılanç: "Katsayı aslında kalkmadı. Katsayı arasındaki fark daraldığı için dolaylı olarak böyle bir yorum yapılıyor. Yani imam hatip mezunları, ilahiyat dışında farklı bölümleri de tercih etme şansını elde ederken, farklı lise mezunlarının da ilahiyatı seçmesi önündeki engel kalktı."

Katsayı 2 yıla kadar tamamen kalkabilir

Final Dergisi Dershanesi Rehberlik Uzmanı Celil Vardar: "2 yıl önce başlayan çalışmanın sonuçlarını bu yıl görmeye başladık. Bu çalışmayla birlikte liselerde alan ayrımı kalktı. 2 yıla kadar katsayısının tamamen kalkması bekleniyor. Katsayı arasındaki fark kalkmadı ancak aradaki fark en aza indi. İlk kez bu yıl tercihlerinde daha esnek olacaklar."

İHL, TM'de düz liselerden başarılı

Fatih Sultan Mehmet Vakfı Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü Yard. Doç. Dr. Ahmet Avcı: "Okul türlerine göre en başarılı liseler devlet fen liseleri oldu. Meslek liseleri arasında en başarılı okul olan öğretmen liselerini imam hatip liseleri izledi. İmam hatip liselerinin genel liselerden 1 puan yüksek alması dikkati çekti. İHL'li adaylar TM puan türünde 240.046 puan ortalaması elde ederken, genel liseden adaylar 239.513 ortalama çıkarttı. Endüstri meslek liseleri ise en az başarılı liseler arasında yer aldı."

Öğretmenliğe büyük rağbet gösteriyorlar

FEM Dershanesi Rehberlik Koordinatörü Faruk Ardıç: "İmam hatiplerin genel ağırlığı sözeldi. Bu yıl da sözele yüksek ilgi olduğunu gördük. Katsayı farkının azalmasıyla birlikte öğretmenlik taban puanları yükseldi. Bunun sebebi de katsayı farkının azalması oldu. Diğer bir değişle imam hatip mezunları öğretmenliği tercih ediyorlar, diyebiliriz."

Bina sıkıntısı yaşıyoruz

Türkiye İmam Hatipliler Vakfı (TİMAV) Genel Başkanı Ecevit Öksüz, halen 500'e yakın imam hatip lisesi olduğunu ve yoğun talep nedeniyle bir çoğunun bina yetersizliği yaşadığına dikkat çekti. Öksüz, "Bu anlamda ciddi bir talep artışı var. Mevcut katsayı farkında eskiye oranla makas çok çok daraldı, meslek liselerine ve imam hatiplere olan etkisi minimum seviyeye geldi" dedi.

Süper Beyinler Olimpiyatları'nda altın madalya sayısı katlandı

Uluslararası Bilim Olimpiyatlarına Türkiye’yi TÜBİTAK aracılığıyla temsil eden Türkiye’nin genç yeteneklerinin son beş yılda aldığı altın madalya sayısı önceki 20 yılda alınan madalya sayısını geçti.

Yeni dolandırıcılık yöntemlerine karşı dikkatli olalım lütfen. Bizi hassas yerimizden vurmasınlar.

Terör Örgütü PKK’nın eylemlerinden kendilerine pay çıkaran vatan haini dolandırıcılar, vatandaşların yasalarına olan saygınlıklarını suistimal ederek yeni bir dolandırıcılık yöntemi geliştirdiler. Kendilerini Cumhuriyet Savcısı, Polis ve Jandarma olarak tanıtan dolandırıcıları, Ev telefonlarını arayarak “PKK sizin hesaplarınızın üzerinden para transferi yapıyor. Biz onların peşine düştük. Paranızı mevcut hesabınızdan çekip bizim vereceğimiz güvenli hesaba yatırmanız gerekiyor.” Diyerek vatandaşın aklını çeliyorlar. Gelen bu telefona itimat eden onlarca vatandaşın bu güne kadar paralarını telefondaki hesaplara yatırılarak dolandırıldıkları ortaya çıktı.
Terör örgütü PKK'nın eylemlerini fırsat bilerek, iletişim cihazları ile “Unvan kullanmak” suretiyle kendisini  " sözde Emniyet  veya Adliye Personeli Komiser ,Başkomiser, Savcı v.b gibi tanıtıp; “adınıza bankalarda hesap açılmış ve bu hesaplarla bir suç örgütüne para aktarılıyor, bu şahısları yakalayabilmemiz için bize yardımcı olabilir misiniz” diyerek, vatandaşlarımıza verilen hesap numarasına para havale yapmalarını, “bu suçu işleyen kişileri  parayı çekerken suçüstü yakalayacağız” veya “şuan bankada bulunan paranız risk altında ve her an terör örgütü tarafından hesabınızdan çekilme ihtimaline karşı paranızı güvence altına alabilmemiz için vereceğimiz hesap numarasına paranızı yatırın ve 1 saat sonra  paranızı Cumhuriyet Savcılığından   alabilirsiniz, kimseye söylemeyin telefonunuzu dinliyoruz “ demek suretiyle bankaya yönlendirilen mağdurların paraların dolandırılmaktadır.

Sigara paketindeki fotoğraf hayatını kararttı
Fotoğrafı sigara paketlerine konulan İ.A.'yı eşi terk etti, patronu işten attı.


 Tekirdağ’ın küçük bir beldesinde yaşayan ve iki yıl önce kuru öksürük ile nefes darlığı şikâyetleriyle İstanbul’daki bir devlet hastanesine başvuran İ.A., ileri düzeyde nefes darlığı hastalığı olan “Sarkoidas” şüphesiyle 38 gün hastanede yattı.

Boğazında nodül adı verilen bir kitle olduğu tespit edildi. Yapılan biyopsisi temiz çıkınca taburcu oldu. Ancak hastanede yoğun bakımda çekildiği iddia edilen fotoğrafı, sigara paketleri üzerinde yer alınca kâbus başladı.

İ.A.’nın fotoğrafı, kısa sürede yaşadığı küçük beldede konuşulmaya başladı. İ.A., kimtarafından çekildiğini bilmediği fotoğraf yüzünden önce çalıştığı fabrikadaki işinden çıkarıldı. Yakınları, gencin bulaşıcı bir hastalığı olduğunu ancak sakladığını düşünerek ondan uzaklaşmaya başladı. Hatta eşi, o dönem 1 yaşında olan kızına yaklaşmasını istemedi, evi terk etti. Çift, boşanma aşamasına geldi. Bu kez büfe açan gencin çevresindekiler, ‘hastalık bulaşır’ endişesiyle ondan alışverişi kesti. Maddi ve manevi açıdan sıkıntıya giren İ.A., önce otomobilini, sonra evini sattı. Karşılaştığı baskılar sonucu yaşadığı beldeyi de terk etmek zorunda kaldı.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

burası türkiye dedirten bir haber ...

evet bende okuyunca çok şaşırdım

Kızının adını ‘BMC’ koydu

 Şanlıurfa’nın Ceylanpınar İlçesi’nde kamyon sürücüsü Mehmet Yıldız, 28 yıl önce hayalini kurup alamadığı kamyonun markasını kızına ad olarak verdi.

 10 yıl önce vefat eden Yıldız’ın 1976 doğumlu kızı Bemece Ay, ‘Babam ısrarla Nüfus Cüzdanı’na ad olarak ‘BMC’ yazılmasını istemiş ama nüfus memuru adımı Bemece olarak kayda geçirmiş. Herhalde dünyada kamyon adı taşıyan tek kadın benim. Adımı değiştirmek için müracaatımı yapacağım’ dedi.

Darülacezeliler İftarda Dostlarının Ev Sofrasında
Darülacezeliler, tüm İslam âleminin coşkuyla karşıladığı kutsal Ramazan ayında, iftarlarını kendilerini sofralarına davet eden Darülaceze Dostları ile birlikte açıyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı Kayışdağı Darülaceze Müdürlüğü sakinleri, bu yıl da Darülaceze Dostlarının iftar sofralarına misafir olmanın heyecanını yaşıyor.

DARÜLACEZELİLER İFTARDA DOSTLARININ EV SOFRASINDA

Darülaceze Müdürlüğü'nde hayata geçirilen Sosyal Hayata Adaptasyon Projesi kapsamında 2008 yılında başlatılan ev iftarları uygulamasıyla birçok İstanbullunun Ramazan sevincini paylaşma olanağı bulan Darülaceze sakinleri, Ramazan'ı aile ortamında yeni dostlar edinerek geçirmenin mutluluğunu içindeler.
Darülacezeliler, tüm İslam âleminin coşkuyla karşıladığı kutsal Ramazan ayında, iftarlarını kendilerini sofralarına davet eden Darülaceze Dostları ile birlikte açıyor.
Özledikleri aile ortamında iftar yapıyorlar.

Kayışdağı tesislerinden 5'er ya da 10'ar kişilik gruplar halinde, kurum araçları ile Darülaceze Dostlarının evlerine konuk olan Darülaceze sakinleri iftar heyecanını, özlemini çektikleri aile ortamında Ramazan sohbetleri eşliğinde geçiriyor. Üç senedir devam eden organizasyona yoğun ilgi gösteren hayırseverler, Darülaceze sakinleri ile iftar sofralarını paylaşabilmek için Ramazan Ayı gelmeden sıraya girdi. Sağlık durumları elverişli olanların oruç tutarak katıldığı davetlerde Darülaceze sakinlerine bir de bakım personeli eşlik ediyor.

Her akşam yeni bir ailemiz oluyor..

Yedi senedir Darülaceze'de yaşayan Naciye Yücearslan Ramazan'da iftar davetlerine katılan sakinlerden yalnızca biri. 74 yaşındaki Yücearslan, Ramazan ayının gelişi ile yalnızlığını daha az hissettiğini belirtiyor. Ailesinin yokluğunu her akşam yeni bir aile kazanarak unuttuğunu anlatan Yücearslan, bu organizasyon sayesinde yalnız olmadığımızı hissediyoruz dedi.

Onlar için Ramazan hatırlanmak demek

Darülaceze'de kalan kimsesiz ve bakıma muhtaç teyzeler ve amcalar için Ramazan ayının vefa ve hatırlanma ayı olduğunu dile getiren Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı Muzaffer Saraç, Ramazan ayı süresince her akşam farklı bir Darülaceze Dostunun iftar sofrasına konuk olmanın sakinlere büyük moral olduğunu söyledi. Ramazan ayını kutsal mekan gezileri ve iftar programları ile sakinler için manevi atmosferinde yaşatmaya çalıştıklarını anlatan Saraç, Ramazan dışında da benzeri organizasyonlar düzenleyerek Darülaceze Dostları ile sakinleri bir araya getirdiklerini belirtti.

Adile Naşit’in de oynadığı Türk sinemasının komedi dalındaki en güzel filmlerinden biri olan Tosun Paşa filminin hamam sahnesi TRT tarafından sansüre uğradı.
senelerdir izlediğimiz her seferinde sanki ilk kez izliyormuş gibi kahkahalara boğulduğumuz yeşilçamın en güzel filmlerinden biri.şimdiye kadar hiçbir sorun olmadı da şimdi ne oldu peki ?Adile Naşit’in hamam sahnesini sen neden kesiyorsun, neden sansürlüyorsun?Adile Naşit’in o haline bakıp içinde kötü duygular uyanan insan zaten kötüdür.
    Simdi ki tv programlarina bir bakin, birde bu hamam sahnesine. hangileri daha acik ?
arkadaşlar siz ne düşünüyorsunuz?haksız mıyım?

Adile Naşit’in de oynadığı Türk sinemasının komedi dalındaki en güzel filmlerinden biri olan Tosun Paşa filminin hamam sahnesi TRT tarafından sansüre uğradı.
senelerdir izlediğimiz her seferinde sanki ilk kez izliyormuş gibi kahkahalara boğulduğumuz yeşilçamın en güzel filmlerinden biri.şimdiye kadar hiçbir sorun olmadı da şimdi ne oldu peki ?Adile Naşit’in hamam sahnesini sen neden kesiyorsun, neden sansürlüyorsun?Adile Naşit’in o haline bakıp içinde kötü duygular uyanan insan zaten kötüdür.
    Simdi ki tv programlarina bir bakin, birde bu hamam sahnesine. hangileri daha acik ?
arkadaşlar siz ne düşünüyorsunuz?haksız mıyım?

değilsiniz...

Zonguldak'ta bir maden ocağında göçük meydana geldi. Göçük altında işçiler olduğu, kurtarma çalışmalarının başladığı belirtildi.

Alınan bilgiye göre, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Üzülmez Müessese Müdürlüğü ocağında, yerin 460 metre altında göçük meydana geldi. Göçük altında işçilerin kaldığı, işçileri kurtarma çalışmalarının başladığı ifade edildi.

İHA-