Yorumlu Haberler

Çevrimdışı Bawerka

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 90
  • 336
  • 90
  • 336
# 15 Mar 2012 09:29:48
Kalifiye öğretmen açığında Türkiye ilk sırada

14/03/2012 21:14
Merkezi Paris'te bulunan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından yayınlanan rapora göre, kalifiye öğretmen açığı konusunda Türkiye üye ülkeler arasında ilk sırada yer alıyor.


PARİS - “21 yüzyılda öğretmenleri hazırlamak ve okul liderlerini geliştirmek” adını taşıyan OECD raporuna göre, Türkiye'de önemli derslerde on okuldan, sekizinde öğretmen açığı var.

OECD raporuna göre, üye ülkelerden Lüksemburg, Almanya, Çin ve Hollanda'da ise on okuldan üçünde öğretmen açığı var. OECD ülkeleri içinde beş okuldan birisinde okul müdürü, matematik ve bilim öğretmenleri eksikliği bulunmasının eğitime ciddi darbe vurduğu belirtilen raporda, kalifiye öğretmen açığı yaşayan üye ülke hükümetlerinin, yetenekli mezunlar için mesleği daha cazip kılıcı önlemler alması gerektiği uyarısı yapıldı.

Sosyal statü açısından diğer mesleklere oranla Finlandiya'nın öğretmenlere en yüksek seviyeyi verdiği ifade edilen raporda, bu ülkede öğretmenlerin büyük bir özerklik içinde olduğu bildirildi.

Raporda, öğretmenlerin kariyerleri boyunca yeteneklerini geliştirmelerinin ve bunun için gerekli fırsatları sunmanın da önemine vurgu yapıldı. (aa)
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı Bawerka

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 90
  • 336
  • 90
  • 336
# 19 Mar 2012 09:41:37
‘Türkiye’deki öğretmenler az çalışıyor’

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Türkiye’deki ilköğretim öğretmenlerin yıllık 870 saatlerini okulda geçirdiğini belirterek, bu rakamın OECD ortalamasının 312 saat altında olduğunu bildirdi.

MERİÇ TAFOLAR Ankara

CHP Çanakkale Milletvekili Serdar Soydan’ın soru önergesini yanıtlayan Dinçer, Türkiye’deki öğretmenlerin yasal çalışma süresinin 1808 olduğu ve OECD ortalamasının 143 saat üzerinde olduğunun belirlenmesine karşın, bu rakamın memurların çalışma saatini gösterdiğini belirtti.
Öğretmenlerin çalışma süreleri incelenirken memurların yasal çalışma süresi yerine yıllık net öğretim süresi ve öğretmenin okulda geçirmesi gereken sürenin göz önüne alınması gerektiğini öne süren Dinçer, şunları kaydetti:
“Ülkemizde 180 iş günü veya 38 hafta olan bir eğitim öğretim yılında sat olarak net öğretim süresi ilköğretimde 639, ortaöğretimde ise 567’dir. Bu rakamlar OECD ülkeleri genelinde devlet okullarındaki ortalamanın altında bulunmaktadır. OECD ortalaması; yıllık saat olarak net öğretim süresi bazında ilköğretimde 779, ilköğretim ikinci kademede 701, ortaöğretimde ise 656 saattir.

Ortalamanın altında
Öğretmenin saat olarak okulda bulunma gereken süreye ilişkin veriler kapsamında ise ülkemizde öğretmenler ilköğretimde 870, ortaöğretimde 756 saat okulda bulunmaktadır. Bu veri başlığında OECD ortalaması ilköğretimde 1182, ilköğretim ikinci kademede 1137, ortaöğretimde ise 1137 saat olup, ülkemizdeki öğretmenlerin bu bağlamdaki çalışma süreleri de OECD ortalamasının altındadır.”

10 bin TL yardım
Dinçer, Eğitimde FATİH projesinin ilköğretim ve ortaöğretim düzeyindeki tüm okulların bütün dersliklerinin 2014 yılına kadar ileri teknoloji ile donatılacağını belirterek, Van depreminde hayatını kaybeden öğretmenlerin birinci derece yakınlarına 10 bin TL yardımda bulunulduğunu açıkladı.

Maaşları da Avrupa’dan az
OECD Raporu’na göre, Türkiye’de yeni bir ilköğretim öğretmenin maaşı yıllık 25 bin 536 dolar iken, OECD ortalaması 29 bin 767 dolar. Meslekte deneyim arttıkça Türkiye’de öğretmenlerin kazandığı maaş ile OECD ortalaması arasındaki fark giderek artıyor. 10 yıllık bir ilköğretim öğretmeni Türkiye’de 26 bin 374 dolar kazanırken,  OECD ortalaması 36 bin 127 dolar. En yüksek ilköğretim öğretmen maaşı ise Türkiye’de 29 bin 967 dolar, OECD ortalaması ise 48 bin 154 dolar. Ortaöğretim öğretmenlerinin Türkiye’de mesleğin başında kazandıkları yıllık gelir ise 26 bin 173 dolar. OECD ortalaması ise 33 bin 44 dolar olarak şekilleniyor. Rapora göre mesleğinin zirvesindeki bir ortaöğretim öğretmeni 30 bin 335 dolar kazanırken bu rakam OECD ortalamasının 23 bin dolar altında kalıyor.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı aselata

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 802
  • 1.889
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 802
  • 1.889
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 19 Mar 2012 09:48:11
çok ilginçççç öğretmenlerin ev mesaisini saymamışlarrr
 yorumsuzzzz

Çevrimdışı s-aslan

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.395
  • 15.190
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 5.395
  • 15.190
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 26 Mar 2012 08:27:20
"Sağlık çalışanı şiddete maruz kalıp da mahkemelik olursa..."

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, yeni binaya taşınmaya başlayan Adana Numune Eğitim Araştırma Hastanesi'ni ziyaret ederek, sağlık çalışanlarıyla bir araya geldi.

Akdağ, Türkiye'de sağlık çalışanı olmanın zor bir iş olduğunu, bunun sebebinin üzerinde durulması gerektiğini ifade etti. Bakan Akdağ, kendisinin de bakan olduktan sonra bunun sebebini araştırdığını ve cevabı bulduğuna işaret ederek, "Türkiye'de sağlık çalışanlarının sayısı olması gerekenin çok altında. Doktor için de hemşire için de psikolog için de bu böyle. Böyle olduğu zaman üstümüzde çok büyük iş yükü oluşuyor. Avrupa ortalamasında her 100 bin kişiye 350 hekim düşüyor. Türkiye'de bu sayı 160. Hemşire-ebe sayısı 200'ün biraz altında. Avrupa ortalamasında bu sayı 750'lere dayanıyor" diye konuştu.

"SAĞLIK ÇALIŞANININ HAKKINI BİZ KORUYACAĞIZ"
Akdağ, zaman zaman sağlık çalışanına karşı şiddetten bahsettiklerini, buna karşı asla müsamahalarının olmadığını, bir şiddet teşebbüsü bile olsa bizzat bakanlıktan bunu takip ettiğini vurguladı.

Son yapılan teşkilat kanununda da bu konuyla ilgili önemli imkan geliştirdiklerini ifade eden Akdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Bir sağlık çalışanı herhangi bir şekilde şiddete maruz kalır da mahkemelik olursa, onun bütün avukatlık işlerini doğrudan Sağlık Bakanlığı olarak biz takip edeceğiz. Bu kamuda ilk oluyor. İkinci bir örneği yok. Bir öğretmene, mühendise, savcıya, polise şiddet davranışı olduğunda herkes kendisi avukat tutar. Kendi hakkını aramaya çalışır. Ama sağlıkta biz bu sistemi getirdik. Doğrudan sağlık çalışanının kişisel hakkını, Sağlık Bakanlığı'nın avukatlarıyla biz koruyacağız.''

AA


[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı eray1974

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 861
  • 6.922
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 861
  • 6.922
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 26 Mar 2012 08:34:48
Bütün öğretmenlerin saygıdeğer ve itibar gördüğü bir dünya hayal ediyorum.

Çevrimdışı nesli0960

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 464
  • 459
  • Müdür Yetkili
  • 464
  • 459
  • Müdür Yetkili
# 26 Mar 2012 10:57:20
Bakan Dinçer’in Vermiş Olduğu Rakamlar Gerçeği Yansıtmamaktadır
 


Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, eğitim muhabirleriyle yaptığı toplantıda; öğretmenlerin ilköğretimde ortalama 870 saat, ortaöğretimde ise 756 saat okulda kaldığını belirtmiştir. Bir ders yılı içerisinde 180 iş günü bulundurularak ve Dinçer'in açıklaması baz alınarak hesaplandığında, öğretmenlerin günlük saat cinsinden ilköğretimde 4,8 saat, ortaöğretimde ise 4,2 saat okulda kaldığı şeklinde bir bilgi ortaya çıkmaktadır; fakat maalesef gerçek bu şekilde değildir. Küçük bir örnek verecek olursak, ilköğretimdeki bir öğretmen günde 6 saat derse girmekte ve bu, 180 günde 870 değil, 1.080 saat yapmaktadır. Örnekten de anlaşılacağı gibi Bakan Dinçer’in vermiş olduğu rakamlar gerçeği yansıtmadığı gibi arada 210 saat gibi büyük bir fark bulunmaktadır. Bununla birlikte öğretmenlerimiz öğle arasında ve nöbetlerde okulda bulunmakta, 180 iş gününün haricindeki günler için ek ders ücreti dahi alamamaktadır. Üstelik haftasonu kursları, etütler, toplantılar, seminerler bu çalışma saatlerine dâhil edilmemiştir.

Bakan Dinçer'in açıkladığı 2011 OECD raporundaki dolar cinsinden maaşlar ise, 2009 verilerine göre hazırlanmıştır. Türkiye’de yeni bir ilköğretim öğretmeninin maaşının, yıllık 25.536$ ve OECD ortalamasının 29.767$ olduğu, şeklinde ifade edilen rakamlar da 2009 yılına ait rakamlardır ve günümüzün gerçek rakamlarını yansıtmamaktadır. Şu an yeni bir ilköğretim öğretmeninin maaşı 1.592 TL’dir. Dolar cinsinden bakıldığında ise bu 877 $'a tekabül etmektedir. Bu öğretmenin ek ders ücretleriyle birlikte maaşı TL cinsinden bakıldığında 2.049 TL, dolar cinsinden bakıldığında ise 1.129 $ olmaktadır. Yıllık dolar cinsinden hesap edecek olursak da ham maaşı 10.524$, ek dersli maaşı ise 13.548$ tutmaktadır. Bu rakamlara bakıldığında Bakan Dinçer’in ifade ettiği rakamların neredeyse yarısı kadar olduğu görülecektir. Doların günden güne değiştiği günümüzde 2009 yılının verilerine bakarak öğretmenlerimizin az çalıştığını belirtmek yanlış ve üzücüdür. Bu tür veriler açıklanırken günümüz kuru üzerinden hesaplanarak verilmesi -en azından doğru bilgi verme adına- çok önemlidir. Bakanlık, eğitimde verimi artırma adına değişiklikler yaptığı bir dönemde eğitimin en önemli unsuru olan öğretmenlerin moral ve motivasyonunu bozacak söylemlerden uzak durmalı ve eğitim çalışanlarıyla ilgili iletişimin dilini yakalamalı; yüzünü de artık eğitimcilere dönmelidir.




Çevrimdışı dsindomae

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.542
  • 2.085
  • Teknoloji ve Tasarım
  • 1.542
  • 2.085
  • Teknoloji ve Tasarım
# 26 Mar 2012 11:08:34
Bu Sendika Son Yapılan Hatalara Ses Çıkartmayarak Büyük Tepki Çekiyor.işte Boyle Çatlak Sesler Çıartarak Günü Kurtarmanın Peşinde.ben Ve Eşim Sendika Üyeliğinden İstifa Ettik Geçe Ay.aklı Olan İstifa Etsin.bunların Odalarında Oturup Öğretmen Haklarını Suvunuyoruz Lafları Yalan.hiçbir Şey Yapıkları Yok.aksine Bunlar Var İken Bizlerin Daha Çok Hakkını Gasp Ederler

Çevrimdışı çelebiç

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.720
  • 15.458
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.720
  • 15.458
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 26 Mar 2012 17:11:36
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Bakan Dinçer’in Vermiş Olduğu Rakamlar Gerçeği Yansıtmamaktadır
 


Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, eğitim muhabirleriyle yaptığı toplantıda; öğretmenlerin ilköğretimde ortalama 870 saat, ortaöğretimde ise 756 saat okulda kaldığını belirtmiştir. Bir ders yılı içerisinde 180 iş günü bulundurularak ve Dinçer'in açıklaması baz alınarak hesaplandığında, öğretmenlerin günlük saat cinsinden ilköğretimde 4,8 saat, ortaöğretimde ise 4,2 saat okulda kaldığı şeklinde bir bilgi ortaya çıkmaktadır; fakat maalesef gerçek bu şekilde değildir. Küçük bir örnek verecek olursak, ilköğretimdeki bir öğretmen günde 6 saat derse girmekte ve bu, 180 günde 870 değil, 1.080 saat yapmaktadır. Örnekten de anlaşılacağı gibi Bakan Dinçer’in vermiş olduğu rakamlar gerçeği yansıtmadığı gibi arada 210 saat gibi büyük bir fark bulunmaktadır. Bununla birlikte öğretmenlerimiz öğle arasında ve nöbetlerde okulda bulunmakta, 180 iş gününün haricindeki günler için ek ders ücreti dahi alamamaktadır. Üstelik haftasonu kursları, etütler, toplantılar, seminerler bu çalışma saatlerine dâhil edilmemiştir.

Bakan Dinçer'in açıkladığı 2011 OECD raporundaki dolar cinsinden maaşlar ise, 2009 verilerine göre hazırlanmıştır. Türkiye’de yeni bir ilköğretim öğretmeninin maaşının, yıllık 25.536$ ve OECD ortalamasının 29.767$ olduğu, şeklinde ifade edilen rakamlar da 2009 yılına ait rakamlardır ve günümüzün gerçek rakamlarını yansıtmamaktadır. Şu an yeni bir ilköğretim öğretmeninin maaşı 1.592 TL’dir. Dolar cinsinden bakıldığında ise bu 877 $'a tekabül etmektedir. Bu öğretmenin ek ders ücretleriyle birlikte maaşı TL cinsinden bakıldığında 2.049 TL, dolar cinsinden bakıldığında ise 1.129 $ olmaktadır. Yıllık dolar cinsinden hesap edecek olursak da ham maaşı 10.524$, ek dersli maaşı ise 13.548$ tutmaktadır. Bu rakamlara bakıldığında Bakan Dinçer’in ifade ettiği rakamların neredeyse yarısı kadar olduğu görülecektir. Doların günden güne değiştiği günümüzde 2009 yılının verilerine bakarak öğretmenlerimizin az çalıştığını belirtmek yanlış ve üzücüdür. Bu tür veriler açıklanırken günümüz kuru üzerinden hesaplanarak verilmesi -en azından doğru bilgi verme adına- çok önemlidir. Bakanlık, eğitimde verimi artırma adına değişiklikler yaptığı bir dönemde eğitimin en önemli unsuru olan öğretmenlerin moral ve motivasyonunu bozacak söylemlerden uzak durmalı ve eğitim çalışanlarıyla ilgili iletişimin dilini yakalamalı; yüzünü de artık eğitimcilere dönmelidir.





Hocam,kral çıplak dediğiniz için tebrik ederim.Öğretmen arkadaşlar nasıl bir sendikaya yetki verdiklerini düşünsünler.

Çevrimdışı 244630

  • Üye
  • *
  • 22
  • 11
  • 22
  • 11
# 28 Mar 2012 11:31:17
Öğretmen Evrak Hazırlamaktan Ders Anlatmaya Gücü Kalıyor Mu?şimdide Köy Köy Velilerin Evini Geziyoruz?bol Bol Form Dolduruyoruz.yorgun Eve Gel.bizim Ailemiz Yok.

Çevrimdışı aslanx7

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.262
  • 6.614
  • Müdür Yardımcısı
  • 2.262
  • 6.614
  • Müdür Yardımcısı
# 28 Mar 2012 15:28:36
'Fatih' için önce öğretmenler eğitilecek

Akıllı tahtalar, bilgisayarlı masalar ve görsel içeriklerin kullanılacağı Fatih Projesi'ni uygulayacak öğretmenler, öncelikle, bilişim sistemlerini en verimli şekilde kullanarak dersi nasıl anlatabileceklerini öğrenecek.

Ulaştırma, Habercilik ve Denizcilik Bakanlığı'nın ''Fatih Projesi Uzaktan Hizmetiçi Eğitim Merkezi'' için yaptığı ihale sonuçlandı. İhaleyi kazanan ve 20 Mart'ta Bakanlıkla sözleşmeyi imzalayan Netaş, Milli Eğitim Bakanlığı'na 7 ay içinde akıllı sınıflarda öğretmenlik yapacaklara hizmetiçi eğitim sağlanacak merkezler kuracak.
 
AA muhabirinin projeyle ilgili Netaş yöneticilerinden aldığı bilgiye göre, bilişim teknolojilerinin imkanları kullanılarak eğitimin daha verimli hale getirilmesinin hedeflendiği Fatih Projesi'ni uygulayabilmek için sınıftaki elektronik araçları kullanmayı bilen öğretmenlere ihtiyaç duyulacak.
 
-Hem uzaktan hem yerinde öğretim-
 
Projeyle, aralarında hayatında hiç bilgisayar kullanmamış ya da sadece belirli şeyler için bilgisayar kullanmış öğretmenlerin de bulunduğu yaklaşık 600 bin öğretmenin tamamına Türkiye genelinde kurulacak 110 merkezde eğitim verilecek. Kurulacak sınıflarda, Fatih Projesi kapsamında oluşturulacak akıllı sınıfların ortamı sağlanacak ve hem uzaktan hem de yerinde eğitimin yapılabilmesi için birtakım ilave sistemler kurulacak.
 
110 sınıf bir merkezden yönetilecek. Merkezdeki öğretmen, hem akıllı sınıflardaki cihazların kullanımı hem de o cihazlar kullanılarak derslerin nasıl anlatılacağını öğretmenlere öğretecek. Öğretmenler bu sınıflardan herhangi birine giderek derslere katılabilecek. Ayrıca, her sınıfta bir öğretmen de bulunacak. Her sınıfta en fazla 30 öğrenci ve bir öğretmen bulunacak.
 
-Öğretmen, merkezden kaydedilen dersi uygun olduğunda izleyecek-
 
Merkezde bulunan içerik ve görsel materyallerin tamamı basılarak 110 sınıfa dağıtılacak. Merkezden verilecek dersler için video konferans kullanılacak. Eğitim gören öğretmenler için bu dersler kaydedilecek. Öğrenci konumunda bulunan öğretmenler uygun oldukları herhangi bir zamanda bu dersleri sınıflara gelerek izleyebilecek. Böylelikle, dersi anlatıldığı zaman izleme zorunluluğu olmayacak.
 
Dersi şimdiye kadar tebeşir, cetvel, kalem gibi materyallerle anlatan öğretmenler, alacakları eğitim sayesinde, akıllı tahtaları ve elektronik sistemleri en verimli şekilde nasıl kullanabileceğini öğrenmenin yanı sıra, öğrencilere de tabletlerden nasıl yararlanacaklarını öğretecek. Böylelikle öğrenciler, matematik dersinde öğrendikleri bir problemle hayatta nasıl karşılaşabileceklerini dahi bir tuşa basarak öğrenme imkanı bulacak.
 
-Öğrenci ve öğretmen birebir etkileşim içinde olabilecek-
 
Projede kullanılacak video konferans yönteminin teknik altyapısı, uzaktan eğitim algısını 5 dakika içinde ortadan kaldırarak öğrencilere örgün öğretimdeymiş hissi sağlamaya imkan tanıyacak. Öğrenci ve öğretmen birebir etkileşim içinde olabilecek.
 
İstanbul'da 9, İzmir ve Ankara'da 5, Adana, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Erzurum, Eskişehir, Kayseri, Konya, Kahramanmaraş, Samsun ve Van'da 2; diğer şehirlerde 1'er sınıf olacak şekilde toplam 110 merkez kurulacak.

AA

Çevrimdışı neo24

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.257
  • 4.839
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 3.257
  • 4.839
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 28 Mar 2012 15:44:53
Öğretmen atamayan     ...
ek ödeme vermeyen     ...

1000 adet Mele alacak;
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]


...  siz doldurun.

Çevrimdışı Bawerka

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 90
  • 336
  • 90
  • 336
# 06 Nis 2012 09:56:47
Bitlis'te 141 öğrenci yemekten zehirlendi

06 Nisan 2012 Cuma
Bölükyazı Yatılı İlköğretim Bölge Okulu'nda yedikleri yemekten zehirlenen 141 öğrenci hastaneye kaldırıldı
Bitlis merkeze bağlı Bölükyazı Köyü Yatılı İlköğretim Bölge Okulu'nda (YİBO) yedikleri pideden zehirlenen 141 öğrenci, hastaneye kaldırıldı.
 
Okulda yedikleri yemekten bir süre sonra rahatsızlanan öğrenciler, karın ağrısı ve mide bulantısı şikayetiyle öğretmenlerine durumu bildirdi. Bunun üzerine okula çağrılan 112 Acil Servis ambulansları ve okulun özel servisleriyle 141 öğrenci, Bitlis Devlet Hastanesine kaldırıldı.
 
Hastanede öğrencileri ziyaret eden Bitlis Mili Eğitim Müdürü M. Emin Korkmaz, gazetecilere yaptığı açıklamada, YİBO'daki öğrencilere akşam yemeğinde pide, ayran ve salata verildiğini söyledi.
 
Yemekten sonra rahatsızlanan öğrencilerde karın ağrısı ve mide bulantısı baş gösterdiğini ifade eden Korkmaz, şöyle konuştu:
 
''YİBO'da 181 öğrencimiz bulunuyor. Bu öğrencilerimize akşam yemeğinde pide, ayran ve salata verilmiş. Yemekten sonra öğrencilerde karın ağrısı ve kusma baş gösterince öğretmenlerine haber vermişler. Öğretmenler sağlık ekiplerine haber vermiş. YİBO'da zehirlenen 141 öğrencimiz, 112 Acil Servis ambulansları ve okulun özel servisleriyle hastaneye kaldırıldı. Öğrencilerimize serumlar takılarak, gerekli müdahaleler yapıldı. Şu anda durumu acil olan öğrencimiz yok. Öğrencilerimizin çoğu ayakta tedavi edildi.''
 
Korkmaz, öğrencilerin yediği pide, salata ve içtikleri ayrandan numune aldıklarını ve bu numuneleri ilgili laboratuvara göndereceklerini belirtti.
 
Çocuklarının zehirlendiğini duyan veliler de Bitlis Devlet Hastanesi'ne gelerek, sağlık durumları hakkında bilgi aldı.
AA

Çevrimdışı Bawerka

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 90
  • 336
  • 90
  • 336
# 08 Nis 2012 18:24:42
'Öğretmene dönem arası tayin yok'
Dinçer "Dönem aralarında öğretmenlerin başka yere atanmalarını ve devamsızlıkları meşrulaştıracak uygulamaları gözden geçireceğiz" dedi.

08 Nisan 2012 Pazar 13:13
İSTANBUL - Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Şişli Belediyesince ilçede yaptırılan 27 okulun, Selahattin Eyyubi İlköğretim Okulu'nda yapılan resmi açılış töreninin ardından gazetecilerin sorularını cevapladı.

Öğretmenlere yeterlilik sınavı getirilip getirilmeyeceğine ilişkin bir soru sorulan Dinçer, bunun yeni eğitim sistemiyle alakası olmadığını belirterek, "Öğretmenlerimiz, öğretmenlik mesleğini icra ederken farklı kariyer basamaklarında olacaklar. Her bir kariyer basamağından diğerine geçerken eğitim almak durumunda olacaklar" diye konuştu.
Dinçer, dershanelerin kapatılıp kapatılmayacağının sorulması üzerine de "Türkiye'de SBS sınavı ya da YGS gibi sınavlar maalesef hem sınav öncesi eğitim hayatımızı, hem de sınav sonrası hayatımızı çok etkiliyor. Eğitim sistemimizde belirleyici rol oynuyorlar" ifadesini kullandı.

Dinçer, "Bu sebeple sınavları biz belirli zaman dilimi içerisinde öğrenci seçme esaslı olmaktan çıkaracağız. SBS'yi artık fen liselerine, kolejlere, özel okullara öğrenci seçmek için değil, milli eğitim sisteminin niteliğini ölçmek için yapmaya başlayacağız" dedi.
Ömer Dinçer, bu durumun dershanelere olan talebi azaltacağını ve giderek dershane sistemli eğitim yapısının değişime uğrayacağını varsaydıklarını söyledi.

Öğretmen tayinleri
Öğretmenlerin tayinlerinin kaldırıldığına ilişkin bir bilginin doğru olup olmadığının sorulması üzerine de Dinçer, öğretmenlerin ve öğrencilerin sınıfta olmasının önemine işaret ederek, "Eğitimin niteliğini artırmak için hem öğrenciyi hem de öğretmeni sınıfa getirecek ve beraberce öğrenmeyi başarmayı sağlayacak tedbirleri alacağız. Dönem aralarında öğretmenlerin nakledilmelerini veya başka yere atanmalarını, öğrencilerin devamsızlıklarını meşrulaştıracak istisnai uygulamaları baştan sona gözden geçireceğiz" şeklinde konuştu.

Dinçer, öğretmenlerin fedakarlık yapmak durumunda kalacaklarını ifade ederek, öğrencilerin başarısı için bu tedbirlerin alınması gerektiğini sözlerine ekledi. AA

Çevrimdışı humeyra7

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.399
  • 4.171
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.399
  • 4.171
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 08 Nis 2012 20:50:54
Ciddi kalite sorunu var'

Prof. Dr. Öztürk, Türkiye'de öğretmen yetiştirmede ciddi kalite sorununun yaşandığını öne sürdü. Eğitim fakültelerinin kitle eğitimi yapan kurumlar olarak algılandığını anlatan Öztürk, “Fakülte programlarının birçoğunda bir hoca ve bir tahta yetiyor. Türkiye'de öğretim elemanı başına düşen öğrenci sayısının en fazla olduğu fakültelerin başında eğitim fakülteleri geliyor. Örgün öğretimde 1 hocaya 30'dan fazla öğrenci düşüyor. Bu fen edebiyat fakültesinde 15-16, mühendislik fakültelerinde daha az” diye konuştu. Yetiştirdikleri öğrencilerin okullara gittiklerinde geleneksel eğitimle karşı karşıya kaldıklarını söyleyen Öztürk “Eski gelenekçi öğretmenlerin rollerini benimsiyorlar. Bir süre sonra yeni öğretmenlerimiz eski öğretmenler gibi düşünmeye başlıyor. Onlarla aynılaşıyor” dedi.

BUGÜN GAZETESİ

Çevrimdışı galipkudalak

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.129
  • 10.547
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.129
  • 10.547
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 09 Nis 2012 11:02:47
DUYDAAAA  İNANMAAAAA
Öğretmenlere 500 TL Ek Ödeme Verilecek"mişşşşşş...

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK