Adil Bir Atama Ve Yer Değiştirme Yönetmeliği Nasıl Olmalı?

konuk35 öğretmenim elinize sağlık. her durumda atama ve yerdeğiştirme yönetmeliği kesinlikle dibe vurmuş, her geçen sene sorunlar artmış, yer değiştirmeler içinden çıkılmaz bir hal almıştır. yönetmelik yönetmelik olmaktan çıkmış, çözüm üretemez hale gelmiştir. hatta karşılaşılan sorunların kaynağı haline gelmiştir. yeni yönetmelik kesinlikle kaçınılmadır.
konuk35 öğretmenimin yazmış olduğu taslak bence mükemmel olmuş. elbette şartlara göre eklemeler yapılmalıdır.
mesela emekliliğine 1 ya da 2 yıl kalan öğretmenler yer değiştiremez. bunu neden yazdığımı hepiniz biliyorsunuz. türkiyenin bir ucundan diğerine tayin isteyip gittiği yerde hemen emeklilik baş vurusu yapan hiç te azımsanmayacak öğretmen var. bu durum hem hakkını götüye kullanma, hem devleti zarar uğratma hem de tayin isteyecek bir çok öğretmeni mağdur etme gibi sonuçlar doğuruyor.

adı üstünde hocam yer değiştir-me... biz de söz dineyip yer değiştirmiyoruz işte...

adı üstünde hocam yer değiştir-me... biz de söz dineyip yer değiştirmiyoruz işte...

Yer değiştirmeyi bi zahmet çıkarsalar bari.Yer falan değiştiğimiz yok.

..........daha çok sesimizi duyurmak adına atama yönetmeliğinin değişmesi için gerekli yerlere postalar atmalı mağduriyetimizi dile getirip sesimizi duyurmalıyız

seçim sonrası bakanlıktan böyle bir çalışmayı bekliyordum ancak ben daha köklü ve yararlı olacağı kanaatindeydim beklentim boşa çıktı
sendikaların sayfalarından mailler atarak daha uygulanabilir bir taslak oluşturulmasına çalışmalıyız ben diğer arkadaşlardan da alıntılar yaparak şu maddeleri hazırlayıp gönderdim tüm arkadaşların katılmaları gerektiğini düşünüyorum


aile bütünlüğü bozulmamalı
doğuda senelerini tüketen öğretmenler ile doğu yüzü görmemiş öğretmenler yer değiştimeli
ilk atamalar doğuya olmalı en az 3 en çok5 sene sonra batı illerine gelebilmeli doğu affı diye bir adaletsizlik kesinlikle ortadan kaldırılmalı doğu öğretmenler için cazip hale getirilmeli
ücretli öğretmen saçmalığı kaldırılmalı
emeklilik yaşı düşürülmeli vakti gelen derhal emekli edilip genç dinamik öğretmenlere yer açılmalı
istismar ortadan kalkmalı
sıralar sene içinde sürekli çalışmalı
iliçi ildışı birlikte olmalı puan üstünlüğü tek kriter olmalı
boş okulların tamamı açılıp kontenjan kalkmalı

Katılıyorum öğretmenim, zaten bu yönetmelik ihtiyaçlara cevap verecek nitelikte olsaydı her hafta değişmezdi.

Sesler biraz yükselince bir şey ekleniyor sonra yeni mağdurlar oluşunca yeni bir şey...

Ben de derim ki; yeni bir uygulama başka birilerini sıkıntıya sokacaksa başta iyi hesaplansın. Ya da niye bu aflar...bu aflar... statü karmaşası, makul bir zorunlu hizmet, atlatılmayan sıra sistemi, uzun vadeli çözümler hepimizin çıkarına olurdu.

MEB zorunlu hizmetini yapmış binlerce öğretmeni bekletip, yapmayanı af etmekle, ilk atamaya olmaması gereken bir çok noktayı da açmakla, il içi ve dışı atama bekleyenlerin hizmet ve puan üstünlüğünü es geçmekle dengeyi bozmanın ve rotasyonu kesintiye uğratmanın sonuçlarını umarım erken farkeder de yeni yanlışlara girişmez.

kontenjanının kalkması için il içinde olduğu gibi kurumlar açık olsun olmasın tüm kurumlar tecihe sonulmalı ve sıra oluşturulmalı bu sırada sene boyunca çalıştırılmalı

...her durumda atama ve yerdeğiştirme yönetmeliği kesinlikle dibe vurmuş, her geçen sene sorunlar artmış, yer değiştirmeler içinden çıkılmaz bir hal almıştır. yönetmelik yönetmelik olmaktan çıkmış, çözüm üretemez hale gelmiştir. hatta karşılaşılan sorunların kaynağı haline gelmiştir. yeni yönetmelik kesinlikle kaçınılmadır.

Kesinlikle öğretmenim, düşünün tercih yapmak için butonlara bile basmışsınız, hala değişiklik yapılabiliniyor. İhtiyaçsa yapılsın elbet ama zamanında, ciddiyetle, hesaplanarak.

Açıkça söyleyeyim son 10 yıldır yapılan değişikliklerin çok adilce sonuçlar getirdiğini kimse iddia edemez. Zorunlu kelimesinin neye göre zorunluluk arz ettiğini ben hala anlamış değilim.

Bu haliyle işler arap saçı, değişikliğin kalıcı olması için adil işlemesi lazım. İşleseydi bu kadar az zamanda bunca değişiklik yapılmaz.

geçen yıl il içi dışı birlikte yapıldı sıra olayı ve kontenjan olmadığı için ben açıkta kaldım
bu yıl da sıfır kontenjan bizi açıkta bırakıyor.

birde becayiş olayı var. bence becayiş getirilirse en azından batı illerinde birbirleri arasında yer değiştirmelerde çok önemli ölçüde rahatlama olur. kaldı ki, batıdan doğuya gitmek isteyen öğretmenlerde yok değil. becayişin neden kaldırıldığını da hala anlyabilmiş değilim.

Arkadaşlar okul tanıtımlarımızı lütfen yapalım çok yararı oluyor.Önemli olarakta okulun bulunduğu çevredeki kira fiyatlarını-veli profilini-sınıflardaki öğrenci sayılarını-öğrenci profilini mutlaka yazalım-Tekrar söylüyorum hepimiz birbirimize muhtacız unutmayalım lütfen..TEŞEKKÜRLER...

Tüm atama ve yer değiştirme işlemleri 1 haziran - 1 eylül tarihleri arasında yapılmalı. Şubat tatili dönemine sadece özür durumu bırakılmalı. Emekliliği gelen öğretmen ve idarecilerin emeklilikleri zamanında yapılmalı (Tabi emekli maaşlarının iyileştirilmesi gibi bir istek olacaktır bu emekliliklerin gerçekleştirilebilmesi için.) Okulların bulunduğu şartlara göre yeni bir puan sistemi belirtilmeli. ( Mesela çok zor şartlardaki bir okul da 26 puan alıyor, şartları ona göre çok çok iyi olan bir okul da...) Şimdiki hizmet bölgeleri dağılımı çok yanlıştır. Yeni bir hizmet bölgeleri dağılımı yapılmalı ve her hizmet bölgesinde tüm öğretmenler belirli süreler çalışmak zorunda olmalıdır; yani adam gibi bir rotasyon uygulaması yapılmalıdır. (Tabi ki her zaman sadece adı olan bir 'rotasyon' uygulamasının uygulamaya geçmesi hayaldir her zamanki gibi.).

Her ne kadar çoğu kişi, öğretmen atamaları yetersiz dese de, illerdeki doluluk oranı artmıştır. Bunu son illerarası kontenjanlarında da gördük, iliçi atamalardaki yer değiştirememe de... Sonraki yıllarda da bu şekilde devam edecektir.


Sözün özü, adil bir rotasyon uygulaması yapılr ve bunda bir süreklilik sağlanırsa, bir nebze adalet sağlanmış olur...

geçen yıl il içi dışı birlikte yapıldı sıra olayı ve kontenjan olmadığı için ben açıkta kaldım
bu yıl da sıfır kontenjan bizi açıkta bırakıyor.

Geçen yılki uygulama gerekli tetbirler alınarak yapılsaydı (mesala il içi 2 kez, ildışı 1 kez çalıştırıldı, birlikte yapmanın mantığı tam olarak sürmedi) sonuç belki farklı olurdu.

Birlikte yapılmasına rağmen, il dışına kontenjan uygulanması birlikte yapılmasını da anlamsız kıldı.

Geçen yılki uygulama hem il içi, hem il dışı için sadece puan kriterine uygun yapılsaydı; kontenjanın da olmaması gerekirdi. İl içine 2 hak, il dışına kontenjanlı ve riskli 1 hak tanındı. Bu durumda tam da birlikte ve olması gerektiği gibi yapıldı denilemez.

Süleyman öğretmenim dediğiniz gibi bu işler okulların bitimi ve başlangıcı arasında 3 aylık sürede rahatlıkla yapılabilir.

Bu gidişle seneye il dışı için bu 3-5 okulda açılamayacak. Sadece özür grubu için bazı kontenjanlar saklı tutulabilir. Herhangi bir özrü olmayan öğretmenler bunu kabul edeceğini sanmıyorum.

İlle de yer değiştirmek için herkesin özürlü olmayı tercih etmesi mi gerekiyor!!!

Yönetmelik her halükarda değişecek öğretmenim. Şu an gündemde, sendikalar ne yapacaksa yapsın artık. Bizlere de hiç çekinmeden ne istiyorsak ilgili yerlere iletilmesi için elimizden geleni yapmak düşer.

  merkezi okullara atananlar bir daha oradan ayrılmıyor.bu nedenle müdürlükte olduğu gibi 5 yıl sınırı gelmeli.ayrıca ilk atamaları en sona bırakmalılar.

dilekiye hocama aynen katiliyorum; 5 yada 7 yil siniri gelmeli kesinlikle 10 yil olmamali; merkezi yada ii okullar parsellenior resmen; ayni sekilde md yrd. 5-7 yil yer degistirmeli...
saygilar...

Hem rotasyon hem çakılı memur beklentisi bir arada gitmiyor, gitmez de...Aflar da cabası!

Bazı iller için kontenjanın 0 olması beklenebilir. Çünkü aile bütünlüğü ve diğer özür grubu atamaları için halihazırda kontenjan ayrılması akla yatkın geliyor. Ancak eşitlik ilkesine aykırı düştüğünden herkesçe kabul edilebilir görülmüyor. Bu nedenle 0 kontenjanlı iller de görebiliriz, ancak bu uygulama uzun vadede pratikte hiç bir işe yaramaz. Daha önce denendi, tutmadı.

Diğer taraftan MEB özür grubunda 0 kontenjanı istese de yapamaz, yapsa da pratikte uygulanamaz. MEB mecburen arada bir burayı açmak zorunda kalacak. Buda evliye-evsize-mazerete ayrı muamele görüntüsü vereceğinden eşitlik ilkesine ters düşecek.

MEB zorunlu hizmetini yapmış binlerce öğretmeni bekletip, yapmayanı af etmekle, ilk atamaya olmaması gereken bir çok noktayı da açmakla, il içi ve dışı atama bekleyenlerin hizmet ve puan üstünlüğünü es geçmekle dengeyi bozmanın ve rotasyonu kesintiye uğratmanın sonuçlarını umarım erken farkeder de yeni yanlışlara girişmez.

Çakılı memuriyet iyi midir? değil midir? MEB'in bunu iyi hesaplaması lazım. Dereceli hizmet bölgeleri olduğu sürece kesintiye uğratılmayan bir rotasyon işleyişi şart görülüyor. Hem rotasyon hem çakılı memur beklentisi bir arada gitmiyor, gitmez de...

Böyle bir beklenti varsa ''herkes zorunlu hizmetini yapsın, ondan sonra nereye çakılacaksa çakılsın, emekli olana kadar'' bu mantık hiç olmazsa hizmet bölgeleri varlığına da uygun düşerdi, değil mi?

Sözleşmeli ve ücretli alımı ile MEB bu iki mantığı  sürdürmeyi umuyordu ama olmadı. ''Aynı işi yapan aynı haklara sahip olmalı'' gerçeği ile sözleşmeliler kadroya alındı. Bunda bir sorun yok, olması gereken de buydu. Ancak  MEB karar verene kadar bir kısım arkadaşımız kadro kaygısıyla yerlerini terketmek zorunda kaldı, sınavla bir yerlere gitti.  Yerlerinde kalanlar için bir piyango çıktı. Çünkü bulunduğu yerden ayrılmak istemeyenler sınava ya girmedi, ya da kazanamadı ve bu piyango ile bulundukları konumda ödüllendirilmiş oldu. Burada da bir mantık hatası var ki; eleştirmemek elde değil.

Diğer taraftan sözleşmelilerin de kadroya alınması, eğitimin aksatılmamasına yönelik alınan, düşünülen tetbirlerin hepsi; hem rotasyonun işlemesini hem de uzun süreli çalışma beklentisini çelişkiye düşürdü.

Tüm bunlardan uzun süreli çalıştırma ve sabit bıraktırma düşüncesine doğru bir gidiş hazırlığı görüntüsü varsa da, bana göre uygulanması mümkün görülmüyor. Çünkü aile bütünlüğü kavramı ve diğer özür grubu atamaları bunu baştan işlemez kılıyor.

Kala kala MEB'in elinde bir tek SAĞLIKLI İŞLEYEN ROTASYON sistemi kalıyor uygulanabilirliği olan. Sözleşmeliler de kadroya alındığına göre başka da bir çözüm görünmüyor ufukta. Bu da MEB'i kalıcı kararlar almak zorunda bırakacak gibi. İşlemesi için de;

*Tüm branşların ilk atama için sadece zorunlu hizmet bölgelerine atanması

*Hiç bir okulda ücretli öğretmen çalıştırılmasına göz yumulmaması

*Tüm okulların boş kadrolarının her dönem için açık bırakılması

*Atama ve yer değiştirmede hizmet yılı, puan sıralamasının tek kriter olarak uygulanması

*Özür grubu atamalarında istismara göz yumulmaması

*Emekliliği gelen öğretmenin tek gün bekletilmeden emekli edilmesi, tercihe bırakılmaması

*Yer değiştirmelerin il içi ve dışı için aynı anda tek seferde yapılması

*İl içi ve il dışı tercih sayısı ve sınırlamasının tümden kaldırılması

*Boşalan kadrolar için ikinci bir yer değiştirme sırasının çalıştırılması

*İlk atamaların tüm yer değiştirme işlemlerinden sonraya bırakılması

*Son olarak boş gözüken kadroların ilk atama ile doldurulması

*Kısaca her noktaya hizmet ve puan sıralaması ile yerleştirmenin gerçekleştirilmesi.

Böyle bir yerleştirme işlemi ile 1.hizmet bölgelerinde ilk atama için boş yer kalacağını sanmam.

Her atama ve yer değiştirme döneminde ''boşsa, puanın kadar gidersin, doluysa beklersin, en azından neden beklediğini bilirsin'' böyle bir mantıkla zorunlu çalışma süreleri korunmalı belki ancak pratikte işe yaramayacak, çünkü doğal bir rotasyon işleyişi oluşacağından; her birimiz bulunduğumuz bölgelerde en az bir 6-7 yıl çalışmış olacağız. Gitmek istediğimiz yere de sıramız gelecektir), emeklilik sırası gelene ''hadi öğretmenim siz biraz dinlenin, diğer arkadaşımız bayrağı devralsın'' denilebilirse tabi...

Şurası çok açık değil mi yeterince; değerlilik, derecelendirme bu da sıra, sıra da rotasyon demek. Aflar, ilk atamanın olması gereken yer dışına düşürme hataları, sözleşmeli-kadrolu-ücretli yanlışı, puan üstünlüğü ilkesine rağmen iliçi mi, ildışı mı, yoksa ilk atama mı önce yapılmalı çelişkilerinin yarattığı kaosta ne yazık ki birçoğumuz mağdur edildik, sesimizi yeterince duyan olmadı. Bu mağdurlar içinde de İLDIŞICILAR diye; her mağdurun mağduriyeti giderilmeye çalışılırken en sona bırakılan özel bir grup oluştu, ŞAŞKIN ŞAŞKIN bekliyoruz, bu iş ne zaman düzelir diye.

Sonuç olarak; süreli zorunlu hizmet, buna bağlı işleyen bir rotasyon ve zamanı gelen öğretmenin bekletilmeden emekli edilmesi ile hizmet süreleri ve puan ile yerleştirme işlemlerine bir nebze de olsa sağlıklı çözüm bulunabilir, MEB ne yapması gerektiğine karar vermeli artık.

konuk35!!! ustadim tespitler cok guzel we yerinde.. keske bu maddeler we degerlendirmeler atam tasalaginin yayinlandigi we gorus istendigi su gunlerde MEB yada sendikalar tarafindan dikkate alinsa...

saygilar...