Anlamlı Yazılar

Çevrimdışı ankaragucux

  • B Grubu
  • 2.822
  • 6.603
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 2.822
  • 6.603
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 14 Kas 2020 11:32:41
Mesela 1999 'daki koşu yarışmaları hala sürüyor mu.)

Çevrimdışı dark city

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 9.915
  • 62.413
  • 9.915
  • 62.413
# 14 Kas 2020 11:42:13
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Mesela 1999 'daki koşu yarışmaları hala sürüyor mu.)
Evet sürüyormuş. Halen varamamışlar bitiş çizgisine. Her durduğunda yemini veriyorlarmış atlara.

Çevrimdışı ayselaysel

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 7.564
  • 14.204
  • Öğrenci Velisi
  • 7.564
  • 14.204
  • Öğrenci Velisi
# 14 Kas 2020 11:45:12
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Mesela 1999 'daki koşu yarışmaları hala sürüyor mu.)
Hocam bir miktarı ikiye bölmekle, belirli bir mesafeyi tamamlamak ayni şeyler değil ki.
Mesafeyi tamamlarken en son hamleniz ikiye bölmek olmuyor ki sona kalan yarımı koşmak oluyor.

Çevrimdışı ankaragucux

  • B Grubu
  • 2.822
  • 6.603
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 2.822
  • 6.603
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 14 Kas 2020 11:52:35
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Evet sürüyormuş. Halen varamamışlar bitiş çizgisine. Her durduğunda yemini veriyorlarmış atlara.
at mı.))

Çevrimdışı dark city

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 9.915
  • 62.413
  • 9.915
  • 62.413
# 14 Kas 2020 12:35:18
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Hocam bir miktarı ikiye bölmekle, belirli bir mesafeyi tamamlamak ayni şeyler değil ki.
Mesafeyi tamamlarken en son hamleniz ikiye bölmek olmuyor ki sona kalan yarımı koşmak oluyor.
Sayın hocam mesafeyi giden araç kalan yolun yarısını gidince duruyor gibi düşünün. Sonra tekrar kalan yolun yarısını gidiyor. Bu sürekli tekerrür ediyor ve asla bitişe varamıyor.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.799
  • 227.369
  • 28.799
  • 227.369
# 14 Kas 2020 18:55:41
""Bazen susmak gerekiyormuş
bazen bomboş bakmak gerekiyormuş hayatın yalanlarına..
Anlamaya çalışmak saçmalık..!
Anlamadan yaşamak gerekiyormuş..
Ama bazen!
Unutmak gerekiyormuş unutulma pahasına..
Zaman değilmiş gideni getiren..
Aslında zamanmış var olanı götüren..!  ""

Çevrimdışı dark city

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 9.915
  • 62.413
  • 9.915
  • 62.413
# 14 Kas 2020 19:04:05
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
""Bazen susmak gerekiyormuş
bazen bomboş bakmak gerekiyormuş hayatın yalanlarına..
Anlamaya çalışmak saçmalık..!
Anlamadan yaşamak gerekiyormuş..
Ama bazen!
Unutmak gerekiyormuş unutulma pahasına..
Zaman değilmiş gideni getiren..
Aslında zamanmış var olanı götüren..!  ""
Haklısınız sayın hocam. Bazen òyle kötü bir şey yaşarız ki hayatta. Neden böyle oldu sorusunu sorduğunuz sürece hem işin içinden çıkamayız. Hem de zaten bir nedeni yoktur o olayın. Sadece bizim bilmediğimiz bir hayır vardır. Belki bir gün çıkar ortaya o hayrın ne olduğu.  Belki de öbür aleme kalır o hayrı öğrenmek.
Özellikle sevdiklerimizi beklenmedik bir anda kaybettiğimizde NEDEN  sorusu üzüntümüzü artırır sadece. En iyisi bazı şeyleri yani kontrolümüz dışında olan şeyleri hiç dert etmemek.

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.947
  • 47.568
  • 2.947
  • 47.568
# 14 Kas 2020 21:09:06
anlatamam derdimi dertsiz insana
derd çekmeyen dert kıymetin bilemez
derdim bana derman imiş bilmedim
hiçbir zaman gül dikensiz olamaz

Aşık Veysel'

Çevrimdışı eraegtm

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 6.720
  • 29.915
  • 6.720
  • 29.915
# 15 Kas 2020 02:05:35
İnsanın hiçbir yere ait olmamasından daha kötü bir şey varsa,
O da bir yere mecbur olmasıdır.
Bunu en iyi ben bilirim.
Hayatım boyunca hiçbir zaman kendi tercihlerim olmadı.
Ne giderken, ne kalırken, ne okurken…
Eğer öğrenemediğim bir şey varsa bu hayatta o da alışmak…
Alışmak en büyük nimetti halbuki …
Ama ben alışamadım.
İçinde bulunduğum hiçbir zorunluluğa alışamadım.
Belki de en güzeli budur.
 Alışmamak…
Yaralarının hep taze kalması.
Belki de hayatta tutan budur insanı…

Gönül Dağı /TRT

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.799
  • 227.369
  • 28.799
  • 227.369
# 15 Kas 2020 09:51:08
*Her mutsuzluğun ötesinde yine yaşam bekler..
ama insana özgü bir yeteneksizliktir yaşayamamak .

Yoksa hangi balık boğmuş kendini;
hangi serçe atlamış damdan...**

Dostoyevski


Çevrimdışı ensarr

  • Aktif Üye
  • **
  • 21
  • 53
  • 21
  • 53
# 16 Kas 2020 12:03:40
2020 yılının en duygusal "Öğretmen Şiiri"


[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı dark city

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 9.915
  • 62.413
  • 9.915
  • 62.413
# 17 Kas 2020 13:15:32
Hayatın hep yolunda gitmesini isteriz. Isteklerimiz sayıca fazla ve okdukça çeşitlidir. Aklıma gelenleri sıralayayım.

Sağlığımızın iyi ve kazancımızın çok olmasını

İyi komşularımızın olmasını

Amirlerimizin ve insanların adil olmasını

Hiç kötülük hırsızlık gasp cinayet olmamasını

Koronanın bitmesini

Akrabalarımızın iyi olmasını

Öğrencilerimizin başarılı olmasını

Ülkemizin kalkınmasını

Bütün hastalıklara çare bulunmasını

....
...
Liste uzar gider.

Günlük hayatımızda ve ömrümüzde bu istediklerimizin bazıları olabilir. Hepsi mümkün değil. Bu durumun böyle olacağının doğal olduğunu kabullenmek çözümdür aslında.

Bu istediklerimizin hepsi olursa o zaman mücadele edemeyiz. Yaratıcı beynimizi sürekli çalışan ve mücadele eden bir formatta yaratmış.

İstesek de istemesek de sorunlarla sürekli mücadele etmemiz gerekecek. O nedenle sorunlar karşısında  NEDEN diye sürekli düşünüp strese gireceğimize. Sadece mücadeleye odaklanmak daha yararlı olacaktır.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.799
  • 227.369
  • 28.799
  • 227.369
# 19 Kas 2020 16:51:51
"Herkes ne de çok konuşuyor..
Belki susup dinlesek biraz düzelecek her şey.."

Bekir Develi

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 20 Kas 2020 00:54:33
sitem, bir had meselesidir..
istediğinize istediğiniz gibi sitem edemezsiniz bu yüzden..
        Dilek Kartal

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.799
  • 227.369
  • 28.799
  • 227.369
# 20 Kas 2020 14:49:19
35 yaş...

Otuz beşime bastım geçen hafta... İlk yarı bitti : Hayat:1 Ben:0...!!!... Ama belliydi böyle olacağı Nicedir başlamıştı belirtiler:
Yolda çocuklar "Amca su topu atıversene" diye seslendiklerinde kuşkulanmıştım ilkin... Sonra saçlarımdaki beyaz teller tescilledi yarı yolun ufukta göründüğünü Baktım; lise fotoğraflarım sararmış sınıf arkadaşlarım yaşlanmış.

Eski dost sohbetlerinde sağlık ve çocuk konuşulur olmuş seyahat ve aşk yerine... Gök gibi gürlemeye alışkın müzik setimin ses düğmesini kısar olmuşum içimdeki uçurtmanın ipini çekercesine... Bizim zamanımızda diye başlayan nutuklar atmaya başlamışım mezuniyet törenlerinde Hayret daha dün değil miydi benimkisi? Yıllar yılı dudak büktüğüm "ölümden sonra hayat" masallarına kulak kabartmaya başlamışım gizliden gizliye...

İple çektiğim Haziranlara sırt çevirmişim. Yaşamın orta sahasına girmişim irkilmişim... Ruhumun ikizleri yine çekiştiriyorlar kollarımdan; Biri "daha ne gördün ki" diyor yüzünde papatyalarla asıl şimdi başlıyor hayat!... Bundan sonrası rahat!" Lakin "Buydu görüp göreceğin" diye efkarlanıyor öteki...

ikinci yari geçer hızla yaslanırsın zamanla... Yaşı genç olanlar 35'e uzak durduklarını sanarak "Sahi oldu mu o kadar? Hiç göstermiyorsun" tesellisindeler. 35'le çoktan tanış olanlarsa "Hayata hoş geldin" pankartlarıyla karşılamadalar... İlk yarı sadece bir ısınmaymış meğer: asıl ikinci yarıda anlaşılırmış tadı hayatın... kavganın... aşkın... Bense şaşkın... devre arası bilançolarındayım. Son dönemde kim bilir kaç kez eski anıları yaralı ele geçirdimbelleğimin derinliklerinde?...

Kim bilir kaç kez kendime yakalandım kendimden kaçarken?... Ve sustum vicdan sorgularında... Aksi sedamla bile dertleşmedim. Meğer ne yaman serüvenmiş hayat? Bazen yediveren gülleri gibi bereketli... Sanki hayat değil Körfez Krizi mübarek: Bir koyup beş alıyorsun... Yaşıyor seviyor ve seviliyorsun... Bazense kıtlıktan kırılıyor ortalık şaşıp kalıyorsun...

Oysa herkes bilmezden gelse de- skoru belli oyunun: 30'larda dedeni ve nineni kaybediyorsun 40'larda anneni ve babanı... Ve 70'lerde kendini... Şimdi devre arası yolun yarısı... Bugüne dek ancak tanıştık hayatla... Ben ona kendimi tanıttım O bana kendini... Göğsüme madalya gibi dizdim hatalarımı... Zaferlerim onlar benim olgunluğumun yapıtaşları... Ve derin bir yara gibi sakladım başarılarımı... Asansör çıkarken yukarı dönüp bakmadım bile aşağı...Dönmesin diye başım... Ben istikballe arkadaşım... Ne var ki her şey yarım... Hayat da yarım sevdalar da...

Daha diyeti ödenmedi sevinçlerin... İhanetlerin hesabı sorulmadı... Nazım'ın dedidiği gibi "Kopardım portakalı dalından ama kabuğu soyulmadı sevdalara doyulmadı..." "Doydum diyen görmedim ki ben zaten..." Lakin gel de zamana anlat bunu...Sahi nedir bu telaş bu kin? Sanki ölüye can yetiştireceksin... Baktım ikinci yari kapıda... ve hayatın ceza sahası yakın... Doldurdum bir kara kutuya 35 yılın hesabını. Acılar sancılar bir çekmecede sevdalar diğerinde... Bir yerde hüzünler ve korkular bir üstte sevinçler ve zaferler... Kat kat dizi dizi dizdim kullanılmış takvimlerimi Sabırla kapattım kutuyu sevgiyle mühürledim ağzını... İlk yarı bilançom o benim: Yangında ilk kurtarılacak... Kazada ilk açılacak... Yarımlar tam olduğunda kara kutuyu açıp bakanlar teşhis koyacaklar halime... "Çok mutlu ölmüş fazla yüksekten uçmuş zavallı" diyecekler Ya da "Sebepsiz alçalmış... Bile bile vurmuş kendini dağlara!..." Fakat kara kutu ancak bir kısmını söyleyecek hikayenin... Kalanı benimle gelecek...

-ALINTI-

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK