Anlamlı Yazılar

Çevrimdışı harslan05

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 3.402
  • 69.693
  • 3.402
  • 69.693
# 24 Ara 2020 00:24:02
İnsan, içindeyken yangının hacmini bilmiyor.
Bilmek için geride kalan küllere bakmak gerek…

Nazan Bekiroğlu

Çevrimdışı TEACHER-man

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.262
  • 7.416
  • 1.262
  • 7.416
# 24 Ara 2020 20:49:29
Bilen ve bildiğini bilen akıllıdır. Onu izleyin. Bilen ve bildiğini bilmeyen uykudadır. Onu uyandırın. Bilmeyen ve bilmediğini bilen bir öğrencidir. Ona öğretin. Bilmeyen ve bilmediğini bilmeyen bir aptaldır. Ondan sakının.

Çin Atasözü

Çevrimdışı Aslan1905

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 144
  • 1.694
  • 144
  • 1.694
# 26 Ara 2020 19:59:52
“Bir kadının sezgileri, bazen en mantıklı çıkarımlardan bile daha değerli olabilir. Karmaşık beyinleriyle ard arda sıraladıkları senaryoları mutlaka dikkate alın. Bunlar sizi hiç tahmin etmediğiniz sonuçlara ulaştırdığında, haklı olduğumu anlayacaksınızdır.”

Sherlock Holmes..

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.800
  • 227.372
  • 28.800
  • 227.372
# 26 Ara 2020 20:17:30
ANNE ve DÖRT YAŞINDAKİ OĞLU
Değerli okurlarım, selamlar. Eşim Yıldız geçen hafta Akatlar’da (İstanbul) fotokopi çektirmek için girdiği kırtasiyeci dükkânında bir anne oğul etkileşimine tanık olmuş, çok etkilenmiş, bana anlattı, bende sizlerle paylaşmak istedim.
Anne otuz beş, oğlu dört yaşlarında. Annenin çocukla saygılı konuştuğu dikkatimi çekti. Araba seçecekler, çocuk kutuları alıyor, henüz dört yaşında olduğu için kelimeleri bebek bebek söylüyor. Fakat çocuğun konuşma tarzı, duruşu, kendine güveni sanki büyük adam gibi; ama bebek gibi konuşan bir büyük adam.
Araba seçiyorlar, anne kutuları alıyor, “Ne dersin?” diye soruyor. Öyle anlaşılıyor ki, çocuk bütün araba modellerinin ismini ezbere biliyor.
“Bu model ister misin?”
“Hayır, anne” diyor çocuk.
Kendisi alıp bir şeyler gösteriyor, anne diyor ki, “O plastik, söylemiştim plastik almayacağız, plastik olmayanlara bak.”
“Peki, anne” diyor çocuk, hiçbir şeye ısrar etmiyor. Başka alıyor, seçiyor, o renklileri seçiyor. “O da plastik, söylemiştim plastik almayacağız. Metal bak,” diyor anne.
İçimden, “ne güzel iletişiminiz var, hayran oldum,” demek geldi. Ama onu demek sanki çocuğa ve anneye ayıp olacak gibi hissettim. Bir şey diyemedim, sadece hayranlıkla izledim.
Bayağı uzun sürdü, ama en sonunda bir araba aldılar,. Tam kapıdan çıkıyorlar, çocuk kapının kenarında bu cam küpler olur ya, işte onlardan almak istedi; “bir tane bunlardan alalım anne,” dedi.
Anne, “Hayır, paramız bitti alamayız artık, istersen ona yarın gelip bakabiliriz,” dedi.
“Ama anne çok istiyorum,” dedi. Ama bunu kesinlikle ağlar gibi söylemedi, aynen olgun, yetişkin bir insan gibi söyledi. “Ama anne çok istiyorum,” dedi.
Anne, “Hayır; ayrıca hatırlıyor musun bir kere bilmem kimin var onlardan, kırıldı. İçinde su var bunların. Çok da anlamlı değil, ayrıca paramız da bitti bugün,” dedi.
Çocuk hiçbir şey demeden, “Oldu anne,” dedi ve gittiler.
Kendi kendime düşündüm; dört yılda böyle bir şeyi gün be gün nasıl inşa ettiler, helal olsun yani.
***
Değerli okurlarım, ülkemde güzel şeyler de oluyor; böyle annelerin sayısının artmasını çok önemsiyorum ve sizlerle ülkemde yer alan böyle olumlu örnekleri paylaşabildiğim için kendimi mutlu hissediyorum. Bu annenin yöntemini ve gücünü anlamak için üç kitabımı kaynak olarak göstermek istiyorum.
1- İçimizdeki Çocuk
2- İletişim Donanımları
3- Başarıya Götüren Aile
Saygı ve sevgi dolu ailelerin çoğalması dileğimle..
NOT: Sizlerin kendi düşüncelerinizi, duygu ve görüşlerinizi buradan birbirinizle paylaşmanız, tartışmanız, desteklemeniz ya da eleştirmeniz beni memnun ediyor. Burada demokratik bir ortam oluşturarak, birbirine saygılı, farklı görüşleri ötekileştirmeden saygıyla ele alabilen insanların buluşmasını önemsiyorum. İyi ki varsınız.

Çevrimdışı ilhami_60

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.347
  • 35.776
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.347
  • 35.776
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 26 Ara 2020 20:25:13
BURÇAK TARLASI

Tokat’ın Niksar ilçesinin köylerinden birinde yaşayan İhsan, köyde çalışkanlığı ve elinin çabukluğuyla bilinen; kara kaşlı, kara gözlü bir Anadolu delikanlısıdır.
Köy ahalisi kadar annesi de memnundur oğlundan, en büyük dileği her anne gibi ölmeden önce oğlunun mürüvvetini görebilmek, hayırlı bir gelin alabilmektir.
Gece gündüz dualar eder; "becerikli, güçlü, kuvvetli, hamarat bir gelini olsun" diye...

Derken İhsan, askerliğini yapmak üzere İstanbul’a gider.
İlk defa gurbete çıkan İhsan tedirgin olsa da, içinde büyük bir coşku vardır.

İstanbul’da en büyük zevki ise, denize bakıp hayaller kurmak...
İzin gününde deniz kıyısında otururken; yüzü peçeli, âşık bakışlı bir kadınla karşılaşır. Bu  kadının adı Banu’dur.
Gel zaman git zaman İhsan ve Banu arasında başlayan aşk, evliliğe kadar gider.

İhsan, Banu’yu babasından ister. Babası evvela vermek istemez kızını, fakat biricik kızının da sevdalı olduğunu görünce dayanamaz. İhsan’dan kızını yâd ellerde "incitmeyeceğine dair" söz aldıktan sonra, kabul eder ve alelacele sade bir düğün yapılır...

Sonra düşerler karı-koca Niksar yollarına.
Anne babasının evinde el bebek, gül bebek yetişmiş olan İstanbullu zengin kız, duvarı tezekli iki göz odalı bir köy evinde bulur kendini. "Kocasının bir süre idare edelim" sözleri ve ona olan aşkından elinden bir şey gelmez. Hem baba evinden de çıkmıştır bir kere, mecbur katlanır.
Annesinin kıyıp da bir tabak yıkatmadığı nazlı kızı, daha elindeki kına solmadan tarlaya, toprağa, kaynanasının yardımına koşmak zorunda kalır.

Uçsuz bucaksız tarlanın ortasında kalakalan Banu, kaynanasının, görümcesinin çıplak elleriyle dikenler arasında burçak yolduklarını görünce şaşakalır. Kayınvalidesinin uyarısıyla kendine gelir ve zamanla alışır yeni hayatına, artık güneş Banu’nun üzerine doğmamaktadır. Bu hâline alışsa da, içindeki acısı dinmeyen Banu, derdini türkülerle anlatır...
Kaynak: TARIM ve ORMAN dergisinin Eylül-Ekim 2019 sayısı

*

BURÇAK TARLASI

Sabahtan kalktım da ezan sesi var
Ezan da sesi değil yâr yâr, burçak yası var
Ezan da sesi değil yâr yâr, burçak yası var

Bakın şu deyyusun kaç tarlası var
Aman da kızlar ne zor imiş burçak yolması
Burçak tarlasında yâr yâr, gelin olması

Eğdirme fesini yavrum, kalkar giderim
Evini başına yâr yâr, yıkar da giderim
Elimi salladım, değdi dikene
İnkisar eyledim yâr yâr, burçak ekene
İnkisar eyledim yâr yâr, burçak ekene…

Çevrimdışı TEACHER-man

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.262
  • 7.416
  • 1.262
  • 7.416
# 27 Ara 2020 15:20:32
 ''Bazen sohbete dalmışların arasında kendi içine çekilirsin.
Kimsenin ruhu duymaz.
Zamanında kursağında kalmış şeylere iç çekersin.
Kırıldığın biriyle hesaplaşırsın.
Hatta bazen dayanamayıp camdan bile atmışsındır kendini, kimse anlamamıştır.
Zamandan, mekândan silinmişsindir.
Bazen ne ifade ediyorum diye sorarken buluyorum kendimi.
Cevabımın olmayışına değil de bunu sorgular hale gelişime içerliyorum.
Kendime kızıp, kendi kendimi teselli ediyorum.
Hayat böyle işte. Her şeyi yaşatır, sağ bırakır.
O mücadelede neler kaybettiğinle hiç ilgilenmez.
O boşluk hiç dolmaz.''

#cemalsureya

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.800
  • 227.372
  • 28.800
  • 227.372
# 27 Ara 2020 22:37:40
Sen kendini biliyorsan bil ki kendini bilmezlerin söyledikleri anlamsızdır. Unutma, gereksiz eleştiri sadece gizli hayranlıktır.

Cengiz Aytmatov

Çevrimdışı Bir Yıldız

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.099
  • 2.593
  • 1.099
  • 2.593
# 28 Ara 2020 01:29:18
Adalet nedir? Bir şeyi yerli yerine koymaktır.
Adaletsizlik nedir? Bir şeyi layık olmadığı, kötü bir yere koymaktır.
Adalet nedir? Ağaçlara su vermektir.
Adaletsizlik nedir? Dikene su vermektir.
Adalet, bir nimeti yerine koymaktır. Her su emen kökü sulamak değildir. Yani hakkı hak sahibine vermektir.
Bir şeyi lâyık olmayana vermek ise adaletsizliktir. Adaletsizlik nedir? Bir şeyi konmaması gereken yere koymak.
Bu hâl de sadece belaya (felakete) kaynak olur."

Mevlana

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.800
  • 227.372
  • 28.800
  • 227.372
# 28 Ara 2020 21:27:55
"Her şey ya hakikaten güzeldir veya neticeleri itibariyle güzeldir..."

Çevrimdışı TEACHER-man

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.262
  • 7.416
  • 1.262
  • 7.416
# 29 Ara 2020 16:04:44
Hepimiz insanız. Her insanın güçlü olduğu kadar zayıf ve kırılgan yanları da vardır. Bu ayrılık sizi de üzmüş ve kırmış ama acıdan kaçmak yerine gerçeği görmek ve kabul etmek her zaman daha doğrudur. Çünkü ancak gerçekleri görür ve kabul ederseniz ileriye doğru adım atma şansınız olur.

Kral Kaybederse, Gülseren Budayıcıoğlu

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.800
  • 227.372
  • 28.800
  • 227.372
# 29 Ara 2020 20:56:38
"Ne imtihanlar misafir ettik hiç hesapta yokken bi bilsen. İyi ki acıları azaltan dua'lar ezberlemişim çocukken.."

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 31 Ara 2020 14:05:12
Dervişliğin şanındandır,
abdal olan aptal olanı bağışlar!

Abdal, (hali) ‘değişen’ demektir, aptal 'değişmeyen’. O nedenle ilki evrilir, ikincisi devrilir!
Abdal anlamak, aptal anlaşılmak ister, oysa hakikatte ilkinin anlaşılma'ya, ikincisinin anlama'ya ihtiyacı vardır!

Dücane Cündioğlu

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.800
  • 227.372
  • 28.800
  • 227.372
# 31 Ara 2020 17:19:14
"Neden duasız bırakıyorsun dilini?
Kapıyı çalmadan, açılmasını bekleyenlerden misin yoksa?"

Çevrimdışı dark city

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 9.915
  • 62.413
  • 9.915
  • 62.413
# 01 Oca 2021 18:02:09
Yaşam iki nefes arasındaki süredir.
Çünkü hayat dediğimiz şey alıp da veremediğimiz ya da verip de alamadığımız nefesle biter.

Tıpkı Kanuni'nin dediği gibi

OLMAYA DEVLET CİHANDA
BİR NEFES SIHHAT GİBİ

Her nefesimiz yeni bir hayat ise şükretmek bir borçtur.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.800
  • 227.372
  • 28.800
  • 227.372
# 01 Oca 2021 20:53:42
***
Her gün selâları duyarız.Mutlaka birileri ahirete intikal eder.Ve biz hep başkalarının balına gelecek hissiyle yaşamaya devam ederiz.Gün olur sevdiklerimizden de birileri gitmeye başlar.
İtikatınıza göre karşılar yas tutarız.Bir gün ele söylediğimiz artık bize söylenir.
Bir de kabristan boyutu var ömrün.Katılabilen eş dost gelir yanımızda olur.Fakat yas evi terkedilince eski hayat devam eder.
Bu gün kabristana bakıyorum.Şehrin seçilen yerinde.Gün geçtikçe mezar sayısı çoğalmakta.Beni asıl düşündüren eş dost evlat gidince  boş kalan mezarlık.Hava sisli.Herkes çabuk gitme derdinde ve gidiyor tek tek.Toprağı taze örtülmüş mefta neyi varsa dünyaya ait bırakmış.Şimdi herkes gibi bir beyaz örtü ve ameli yanında.Geride bıraktıkları değil yanındakiler işine yarayacak.Acaba ilk gece korkuyor mu?Yeni mekanında komşularıyla iletişim kurabilecek mi?Acaba ona en iyi hediye ne olur?Neyi isterdi o an..?İşte en kötü yalnızlık deyip başını vuracak yoksa iyiki geldim deyip mutlu mu olacak?..
Ölüler ağlar mı sahi?...

****

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK