KÜÇÜK KIZIN DUASI
Bir arkadaşımın çocukluk anısıdır :
_ İlkokul üçüncü sınıfa gidiyordum. Hiç paramız kalmamıştı. Yarıyıl tatilindeydik. Tüp bitmişti ama alacak paramız yoktu.
_ Biraz sebze aldım hanım dedi babam, satabilirsem tüpü alırız. Bende babacığım ne olur seninle geleyim dedim. Hava soğuk yavrum üşürsün dediyse de ben ısrar ettim. Israrıma dayanamayıp tamam gel bakalım dedi.
Günlerden cuma idi. Öğlene kadar soğukta dolandık durduk. Bir kilo sebze bile satamadık. Namaz vakti gelince babam tezgahı bana bırakıp cuma namazına gitti.
Millet camiye girince bir tezgaha baktım birde camiye. Ne kadar çok insan vardı camide. Allah'ım dedim bu insanlar camiden çıkınca bu sebzelerden alsınlar, çok paramız olsun.
Gerçektende her camiden çıkan bizden alışveriş yaptı. Tezgah öyle kalabalık oldu ki, hiçbir şey kalmadı. On dakika sonra hepsi satıldı. Babam çok sevindi.
Baba dedim sen namaz kılarken ben dua ettim. Sebzelerimiz satılsın çok paramız olsun dedim.
Demek sen dua ettin öylemi dedi babam, bana sarılıp ağladı.
Bizler sebzemizi, meyvemizi büyük marketler yerine kıyıda köşede ekmeğini kazanan böyle insanlardan alalım.
Bizim rahmetli fırıncıydı. Ben de ekmeği genelde fırından alırım ve "Fırıncının çocuğu da okuyup öğretmen olacak." derim. Nedense...