turgutkazan yıllardır biz kendimize özgü eğitim sistemi yaratmak için mi bu kadar öğrenciyi heder ediyoruz?
yapmayın lütfen hayatın gerçekleri ile sizin gibi düşünenlerin gerçekleri farklı.
eğitimde ülkeye özgü bir sitemden bahsetmişsiniz bizler 5+3 sistemi ile yetişen bireyleriz ve bu sistemde görülen aksaklıklara rağmen iyi bir ilkokul temeli alarak yetiştik.
çocukların özgüven kazandığı ve kendi karakterlerini geliştirdiği dönemler eğitimlerinin ilk yıllarıdır.
bu dönemde kendilerine aktif olarak rehberlik edecek ve sınıfa gerçekten hakim eğitimci yönü yeterli sınıf öğretmenleri ile kendilerini geliştirirler.
ortaokulda zaten kendi müfredatlarını yetiştirmekle meşgul olan branş öğretmeni bu çocuğa ne kadar önderlik edebilir.
rehber öğretmenler binlerce öğrenciyi nasıl bir sınıf öğretmeni gibi birebir takip edebilir.
ben kendi sınıfımdaki çocuğunu bakışından ,duruşundan ruh halini çok iyi görebiliyorum ve sorunlu öğrenciyi tespit ederek ailesi ile irtibatlı sorun çözme adına öğrenciye rehberlik edebiliyorum.
bir branş öğretmeni ne kadar bunu yapabilir?
pisa sınavlarından bahsetmişsiniz.sizce başarının ölçüsü nedir ?
pisa sınavında bizim öğrettiğimizin dışında sorular mı soruluyor?ayrıca pisa insan gelişimin unsurlarını ölçemez demişsiniz .
zaten bu sistemde kültür farklığı ,davranış gelişimi değil eğitimin kalitesi ölçülüyor.
gerçekten eğitimi kaliteli ülkeler ön plana çıkıyor.
uyuşturucudan ,kültürel yozlaşmadan bahsetmişsiniz.gerçekten ülkemizde uyuşturucu yok diye devekuşu gibi kafamızı kuma gömmeyelim lütfen ,bonzai denen uyuşturucu ülkemizde okul kenarlarında içiliyorken ,televizyonlar kültürün yozlaşmasını çabalar bir şekilde pompalıyorken sanki bizde bu kültür yozlaşması ve uyuşturucu problemleri yokmuş gibi davranmak çok etik değil.
bunu pisa ile veya başka ülkelerin eğitim sistemi ile bağdaştırmak işin kolaycılığına kaçmaktır.
tutmayan bir 4+4+4 sistemini gözü kapalı desteklemek gelecek nesillerin bir çıkar uğruna vasat yetişmesi gerçeğini kabul etmektir.
yitik nesiller mi bizi geleceğe taşıyacak?ya da bu nesiller bizi ne k akadar başarıya taşıyacak ?
peki soruyorum bu 4+4+4 ün bu kadar destekçisi sizler tutmayan ve sağından solundan pot veren bu sistemin yetiştirdikleri sistemin 1-2 yıl sonra terkedilmesi ile demeyecekler mi
bizi neden denek olarak kullandınız ?bizim bir gelecek umudumuz varken bu umudu Nasrettin hoca hesabı "ya tutarsa" beklentisi ile heba ettiniz.
bakın benim eşim branş öğretmeni abartmadan söylüyorum saatin altı buçuğu eşimi okula götürüyorum yola dökülen ve yüzlerinde bezginlik akan ya da akşamısın yedisinde
(çalışanların mesaisi bile beşte biterken) eve dönen öğrencinin yorgunluğunu ne ile savunabiliriz?
iki arada bırakılan çocuk muyum ergen miyim?
ben neyim deyip farklı karakterlere bürünmeye çalışan beşinci sınıfların perişanlığını görmezden gelerek mi bu sistemi inatla uygulamalayız.
bu beşinci sınıflar ki bir anda 35 saat full artı kurslar şunlar bunlar ile saatlerce "bıktım artık bı derslerden" dedittirene kadar eğitim vererek ne kadar verim alacağız.çocuklar okula gitmek istemiyor,
perişan oldular siz hala 4+4+4 denilen garabeti inatla savunuyorsunuz.
arkadaşlar tekrar ifade ediyorum hayatın gerçekleri ile sizin gerçekleriniz farklı .siz bu garabeti hala savunarak bu nesili heba ediyorsunuz .
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.
Öğrencilerin heder edildiği
ÖN YARGILI bir ifadedir.Hayatın gerçeklerinin benim gibi düşünenlerden FARKLI olduğu ifadenizin dayanağı nedir?
Sizinde belirttiğiniz gibi 5+3 sistemi uygulandığı dönemin şartlarına uygun bir sistemdi.
KESİNTİSİZ 8 yıl uygulamasına dönüşmesi ülkemiz açısından önemli ölçüde zararlı olmuştur.
Günümüz şartlarının 5+3 sisteminin uygulandığı dönemin şartları ile aynı olmadığını takdir edersiniz.
Şartlar değiştikçe sistemde değişikliklerin olması NORMALDİR.Günümüzde muhtelif sebeplerle ergenlik daha erken yaşlarda yaşanmaya başlamaktadır.
Ergenlerle ergen olmayanların bir arada öğretim görmesinin getirdiği problemleri uzun yıllar yaşadık.
Geliştirilen yöntemlerle rehber öğretmenlerin çok sayıda kişiyi takip etmesi mümkün olabilmektedir.
Sınıf öğretmenin öğrencinin davranışlarında gözlemlediği değişimi, rehber öğretmen anket türü bir çalışmada görebilmektedir.
Başarı için kullanılabilecek EVRENSEL bir ölçü yoktur.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] linkinde başarı konusunda yaptığım araştırmalardan derlediğim bilgiler mevcuttur.
Eğitim ve öğretim arasındaki farkı imza olarak kullandığım şu cümle ile vurguluyorum:
Öğretim bilgi kazandırmak amacıyla yapılan işlemler, eğitim DAVRANIŞ kazandırmak amacıyla yapılan işlemlerdir.PISA öğretim alanında kullanılan bir ölçme sistemidir.
Okulların sadece öğretim yapılan mekanlar olduğuna / olması gerektiğine inanmıyorum.
Bonzai ülkemizde bir dönem yaygın olarak kullanılmıştır.
Bununla birlikte alınan önlemlerle bu maddenin kullanılmasının yaygınlaşması önlenmiştir.
Yaygın olduğu döndemde bile PISA'da başarı gösteren ülkelerdeki kadar yaygınlaşmamıştır.
"Tutmayan bir 4+4+4 sistemi"
ifadesi ÖN YARGIDIR.4+4+4 sisteminden memnun olmayan sadece bir kısım sınıf öğretmenleridir.
"Yitik nesiller mi bizi geleceğe taşıyacak?"
ifadesi ÖN YARGIDIR.2000'li yıllardan önce eğitim - öğretim alanında uluslararası yarışmalarda başarıyı bırakın, katılım bile yoktu.
Hangi kriteri kullanırsanız kullanın, eğitim - öğretim alanında
geçmişle kıyaslanamayacak gelişmeler mevcuttur.
Eğitim - öğretim alanında gelişme göster(e)meyen bir ülkenin başka alanlarda da gelişme göstermesi mümkün olmaz.
Ülkemizde her alanda gelişme olduğu inkar edilemez.
2000'li yıllar öncesini hatırlayamayanların Seksenler, Doksanlar isimli TV dizilerini seyretmelerini tavsiye ederim.
Sizin gördüğünüz bezgin öğrencileri ben görmüyorum.
Benim gördüğüm öğrenciler birbirleriyle sohbet ediyor, şakalaşıyor.
"4+4+4 denilen garabeti"
ifadesi ÖN YARGIDIR.Düşüncelerinizi imkanlar nispetinde SOMUTLAŞTIRARAK (delil göstererek) ifade edebilirseniz daha VERİMLİ bir tartışma yapabiliriz.