Biz Neden Bu 4+4+4 De Diretiyoruz?

Çin'de ilkokul eğitimi 6 yıl sürer ve okullarda Çince, matematik, fen bilgisi, yabancı dil, ahlak, müzik ve spor gibi dersler verilir.Bakın kafa karıştırmaca yok.
Ortaokul eğitimi 3 yıl sürer. Ortaokulda esas olarak şu dersler Çince, matematik, yabancı dil, fizik, kimya, ahlak ve bilişim dersleri veriliyor. Yine kafa karıştıran bir ders yok herşey açık ve net.
Lise eğitimi genellikle 3 yıl sürer ve okullarda esas olarak Çince, matematik, yabancı dil, fizik, kimya, ekoloji ve bilişim dersleri verilir.
Eeeeee bu ülke tabi ki siber ordusunu da kurar uzaya mekik fırlatır en iyi yazılımlarını üretir.

Japon okullarının % 90’ında jimnastik salonu, % 75’inde yüzme havuzu bulunmaktadır. Japon ilkokullarının çok disiplinli olduğu görülmekle birlikte, ortaokullar ilkokullara oranla çok daha ciddi ve çok daha disiplinlidir.
Japonya'daki her okulda eski bir samuray silahından devşirilmiş, alüminyum bir boru ucundaki kıvrık kancadan ibaret sasumata bulunur. Okula yabancı birinin izinsiz girmesi halinde öğretmenler, müdür, veli, güvenlik hatta büyük öğrenciler el birliğiyle bu aparatı kullanarak kişiyi etkisiz hale getirir. Bu yetkiyi kulanması devlet tarafından öğretmene idareciye verilmiştir.

9 yıllık eğitim süresi boyunca Japonya'daki tüm okullarda, öğrencilere devlet tarafından belirlenen ve okulda hazırlanan aynı öğle yemeği verilir. Öğretmenler ve öğrenciler aynı yemeği yemek zorundadır ve bunun için bir yemekhane bulunmaz

Bütün okullarda eğitim amaçlı Japon Televizyon Kurumu (Nippon Hosa Kyokai) tarafından mükemmel bir şekilde hazırlanmış radyo ve televizyon sistemi mevcuttur.

Japonya’da ulusal bütçenin %12’si eğitime ayrılırken %7,7’si askeri harcamalara ayrılmaktadır.

Singapurlu öğrenciler uluslararası değerlendirmelerde düzenli olarak en yüksek puanları alanlar arasında yer almaktadır.Eğitilmek üzere kabul edilen öğretmen adayları, tam ücretlerinin yanı sıra diğer sektörlerde çalışan yeni mezunlara yakın bir aylık ek ödenek alırlar. Beş milyonluk nüfusu ve 700 kilometrekarelik yüzölçümüyle bir kent devleti boyutunda olan Singapur; yüksek nitelikli eğitimi, ekonomik gelişmesinin temel dayanağı saymaktadır.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Avrupa'daki sistemi kurcaladığınız kadar ülkemizdeki sistemi de kurcalamış olsaydınız ülkemizde de AYNI uygulamanın VAR OLDUĞUNU öğrenirdiniz.

Mesleki Yeterlilik Kurumu'nun
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
sayfasında hangi meslekleri yapmak için belge sahibi olmanın ZORUNLU olduğu bilgisi mevcuttur.

Belge sahibi olmadan bu meslekleri icra edenlere HAPİS CEZASI uygulaması da yürürlüğe girdi.

Manavın yaptığı / sattığı evleri satın alanlar / kiralayanlar olduğu sürece kanun çıkarmanın  / ceza uygulamanın faydası olmuyor.

Çözüm, manavın yaptığı / sattığı evleri satın alanları / kiralayanları eğitmek olsa gerek.

Amerika'ların bir lafı var lol diye. Bilmem bilir misiniz

Bizdeki kanunlar " dostlar alışverişte görsün "
Sanki bunu bilmezmiş gibi savunma yapmanız da yok mu. İlahi Turgut bey. Sizin işiniz de zor Allah yardımcınız olsun.

Yanlı ve taraflı paylaşımlar da bulunuyorsunuz
Eğitimsen, Türk Eğitim Sen ve Eğitim iş gibi gerçek ve büyük sendikaların 4+4+4 çalışmalarına bakmanızı öneririm. Doğruyu bulacaksak yandaş olmamalıyız.
İyi bir EĞİTİMCİ nin öyle yapması gerekir. Saygılar.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Eğitimsen, Türk Eğitim Sen ve Eğitim iş tarafından 4+4+4 konusunda YAYINLANMIŞ BİR ARAŞTIRMA YOKTUR.
Neden doğrunun yandaşı olmayalım ki?
Doğrunun yanında olmamak, karşısında olmak anlamına gelmez mi?

Amerika'ların bir lafı var lol diye. Bilmem bilir misiniz

Bizdeki kanunlar " dostlar alışverişte görsün "
Sanki bunu bilmezmiş gibi savunma yapmanız da yok mu. İlahi Turgut bey. Sizin işiniz de zor Allah yardımcınız olsun.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Dostlar alışverişte görsün diye yapılan kanunların uygulanması ile ilgili bazı bilgiler :

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
23.10.2013 tarihli haberden bir bölüm :
2013 bütçesine trafik, vergi, çevre ve yargı cezaları yoluyla 7,4 milyar lira kaynak girişi olacağı öngörülmüştü.
Ancak bu toplam ceza geliri, yıl sonunda tahminleri 1 milyar 590 milyon lira aşarak 8 milyar 255 milyon liraya çıkacak.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
linkindeki haberden bir bölüm :
2011 yılı için hedeflenen vergi para cezası tutarı 3.6 milyar TL'dir.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
linkindeki haberden bir bölüm :
2015 bütçesine göre önümüzdeki yıl vatandaşlara kesilecek toplam ceza tutarının ise yüzde 13, yani 1 milyar liranın üzerinde artarak 8,9 milyar liraya çıkarılması hedeflendi.
Bu cezanın 3,7 milyar lirasını vergi cezaları, 2,7 milyar lirasını trafik cezaları, 1,8 milyar lirasını çevre ve karayolu taşımacılığı gibi idari para cezaları, 520 milyon lirasını yargı cezaları ve 202 milyon lirasını da diğer cezalar oluşturacak.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Türkiye’de tutuklu ve hükümlü sayısı
2005 yılında 55 bin 870,
2006’da 70 bin 277,
2007’de 90 bin 837,
2008’de 103 bin 235,
2009’da 116 bin 340,
2010’da 120 bin 814,
2011’de 128 bin 604,
2012’de 136 bin 20,
2013’de 145 bin 478,
2014’de 158 bin 837,
2015 yılının Kasım ayında ise 176 bin 116’ya yükseldi.

Kişisel kanaatim cezaların yanlış kişilere kesildiği yönündedir.
Suçlulara ceza uygulansaydı, cezaların caydırıcı özelliğinden sonuç alınması gerekirdi.

...
Japonya’da ulusal bütçenin %12’si eğitime ayrılırken %7,7’si askeri harcamalara ayrılmaktadır.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Paylaştığınız bilgilerin bir kısmı elimdeki verilerle uyuşmuyor.
Bununla birlikte alıntı yaptığım cümlenizle ilgili bir veriyi paylaşmayı tercih edeceğim :

  [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
linkinde 17 Ekim 2016 tarihli haberde şu ifadeler mevcut :

2017 bütçe büyüklüğü 645 milyar lira
EN BÜYÜK PAY EĞİTİME
Eğitime ayırdığımız kaynağı 122 milyar liraya çıkartıyoruz. Böylelikle bütçe giderlerinin yaklaşık yüzde 20'sini tek başına eğitime ayırıyoruz.
Başka bir ifadeyle 2017 yılında topladığımız vergi gelirlerinin yaklaşık yüzde 24'ünü eğitime harcıyoruz" şeklinde konuştu.

İkinci bir husus :
Japonya, 2. Dünya savaşı sonucunda kayıtsız ve şartsız olarak ABD'ne teslim olmuştur.
Teslim alma şartlarından biri Japonya'nın ordu kuramayacağı, savunmasının ABD tarafından yapılacağı şeklindedir.

Sonraki yıllarda bu madde esnetilmiş olmakla birlikte, resmiyette  Japonya askeri kuvvetleri ülkeyi değil, kraliyet ailesini korumakla mükelleftir.
Japon kültürü askeri anlamda savaşmayı reddetmektedir. Bu nedenle savunma harcamalarını asgari düzeyde tutabiliyorlar.

eskiden hökümetler değiştiğinde eğitim sistemi belki değişirdi.şimdi her bakan değiştiğinde değişiyo.hatta aynı bakan zamanında bile değişen sistem oldu.bence tartışmayı zihniyet üzerinde yapın.bir bakan öyle demişti.biz deha yetiştiremiyoruz ara eleman ülkesiyiz diye.birde  klasik yandaşlık yapmayın.yarın 444 biter 352 gelir bu seferde onu savunmaya 444ü kötülemeye başlarsınız.sonuçta zihniyet dün dündür bugün bugündür zihniyeti.

Değerli Turgut bey bu işler kadar derin ki inan yazsak 10 bin sayfa olur bir sürü yönü var ve biz bilimsel çalışmıyoruz.mesela bir okulun yapısını şekillendiren inanç, tavır v.s. nedir?Gidip burada nitel araştırma yapmanız lazım.Gidip eğitsel çalışmalarımızda gözlemsel ve çoklu durum analizleri yapılması lazım.Okullarımızda bunu yapacak rehber öğretmen, psikolog, uzman yok.Sadece biri geliyor bir akıl veriyor.Olmaz kardeşim olmaz bu elin oğlu işte bu işleri bilimsel yöntemlerle yaptığı için onların başarı hikayelerini okuyoruz.

Eğitimimizin başında ""Milli geçiyor arkadaşlar.Uzmanlarımız oturupta bu millete hangi sitem uyar diye araştırma mı yaptılar.Gittiler incelediler biraz ondan biraz bundan karıştırdık.ortaya bunlar çıktı.Sitemimiz futbol takımı sistemi gibi.5+3+3 ile başladık yenildik.4+4+4 iyi sonuç alamadık.3+5+2 ,olmadı 1+5+3  deneyeceğis böyle giderse,

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Eğitimsen, Türk Eğitim Sen ve Eğitim iş tarafından 4+4+4 konusunda YAYINLANMIŞ BİR ARAŞTIRMA YOKTUR.
Neden doğrunun yandaşı olmayalım ki?
Doğrunun yanında olmamak, karşısında olmak anlamına gelmez mi?

Araştırmalar, görüşler vs hepsi var. Öğretmenler odasında kitapçık vs çook. Malesef hiç biri dikkate alınmadı.
Beni üzen bu memleketin çocuklarına yazık olacak.

eskiden hökümetler değiştiğinde eğitim sistemi belki değişirdi.şimdi her bakan değiştiğinde değişiyo.hatta aynı bakan zamanında bile değişen sistem oldu.
bence tartışmayı zihniyet üzerinde yapın.bir bakan öyle demişti.biz deha yetiştiremiyoruz ara eleman ülkesiyiz diye.birde  klasik yandaşlık yapmayın.
yarın 444 biter 352 gelir bu seferde onu savunmaya 444ü kötülemeye başlarsınız.sonuçta zihniyet dün dündür bugün bugündür zihniyeti.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Eğer bir gün 3-5-2 gibi bir sistem gelecek olursa bunun sebebi 4+4+4 sisteminin kötü olması olmayacaktır.
O günün şartlarına göre o sistemin DAHA İYİ olacak olmasıdır.

Belki haberiniz yoktur "Dün dündür, bugün bugündür."  sözünü söyleyen siyasetçi vefat etti.
Sözün söylendiği şartlar (sözün öncesi ve sonrası) (çoğu kimse tarafından) bilinmediği söz söylendiği anlamın dışında kullanılmaktadır.

Süleyman Demirel'in söylediği anlam : Şartlar değişince, kuralları değiştirmek zorundasınızdır.

Değerli Turgut bey bu işler kadar derin ki inan yazsak 10 bin sayfa olur bir sürü yönü var ve biz bilimsel çalışmıyoruz.mesela bir okulun yapısını şekillendiren inanç, tavır v.s. nedir?
Gidip burada nitel araştırma yapmanız lazım.Gidip eğitsel çalışmalarımızda gözlemsel ve çoklu durum analizleri yapılması lazım.
Okullarımızda bunu yapacak rehber öğretmen, psikolog, uzman yok.Sadece biri geliyor bir akıl veriyor.
Olmaz kardeşim olmaz bu elin oğlu işte bu işleri bilimsel yöntemlerle yaptığı için onların başarı hikayelerini okuyoruz.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Yerimiz bol... 10 bin sayfa da yazabiliriz
Daha önce şu ilkemi yazmıştım :
Kıyaslama, eşitler arasında veya geçmiş ile yapılır. Ülkemi, başka ülkelerle değil, geçmişi ile kıyaslıyorum. Öğrencimi / evladımı, arkadaşlarıyla değil, kendisi ile kıyaslıyorum.

Eşitler arasında yapılmayan kıyaslamaların YANLIŞLIĞINI her zaman vurgulayacağım.

Müslüman mahallesinde salyangoz satılmasına göz yumamam.

Ülkemizdeki bilimsel araştırmalardaki GELİŞMELERİ
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
linkindeki
TUIK-Haber Bulteni / Araştırma-Geliştirme Faaliyetleri Araştırması--2015
başlıklı istatistiki bilgilerde görebilirsiniz.
Ayrıca
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
linkinde yayınladığım verileri de inceleyebilirsiniz.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
linkinde şu ifadeler mevcuttur :

Son 13 yılda pek çok ülkeyi geride bıraktık.
Patent başvuru sayısı 13 katı, tescil sayısı ise 23 katına çıktı.
2015'te 40 bini aşan tasarım başvurusu ile Türkiye en fazla tasarım başvurusu yapılan ülkeler sıralamasında Avrupa'da ikinci, DÜNYADA İSE DÖRDÜNCÜ sırada yer aldı.

Bilimsel çalışmayan bir ülkenin bu kadar gelişme göstermesi mümkün mü?

Eğitimimizin başında ""Milli geçiyor arkadaşlar.Uzmanlarımız oturupta bu millete hangi sitem uyar diye araştırma mı yaptılar.Gittiler incelediler biraz ondan biraz bundan karıştırdık.ortaya bunlar çıktı.Sitemimiz futbol takımı sistemi gibi.5+3+3 ile başladık yenildik.4+4+4 iyi sonuç alamadık.3+5+2 ,olmadı 1+5+3  deneyeceğis böyle giderse,

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Daha öncede defalarca sormuştum ama cevap alamadım.
Bir kez daha sormak istiyorum.
Bir eğitim sistemi nasıl MİLLİ olur?
Evrensel bilgilerin verildiği kurumlarda neler MİLLİ olabilir?

Araştırmalar, görüşler vs hepsi var. Öğretmenler odasında kitapçık vs çook. Malesef hiç biri dikkate alınmadı.
Beni üzen bu memleketin çocuklarına yazık olacak.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Ben (toplumun büyük çoğunluğu) görmediğime / haberdar olmadığıma göre böyle bir araştırma yok demektir.
Eğer yapılmış bir araştırma varsa, bu araştırmanın öğretmenler odasında saklanması ANLAMSIZDIR.