Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.
Sürekli Ahaber, Ülke tv, Sabah gazetesi gibi kaynakları takip ederse bir şey göremez zaten. Zaten o kaynakları takip ederseniz ülkenin ne kadar güzel olduğunu görürsünüz.
ÖN YARGILARINIZ sayesinde hangi TV kanallarını takip ettiğimi de öğrenmiş oldum
Düzenli olmamakla birlikte, açık ara ile haberleri NTV'den takip etmeyi TERCİH ediyorum.
OLUMSUZLUK odaklı yayınları imkan ölçüsünde takip etmemeyi TERCİH ediyorum.
OLUMLULUK odaklı hareket etmeye özen gösterdiğim için ülkemdeki her türlü gelişmeden haberdar olabiliyorum.
Neden eleştirmekten korkuyorsunuz? Bu biatçilik neden? Hatalı olan bir sisteme, ya da hadi onu eleştiremiyorsanız o sistemin içinde aksayan parçalara neden hatalıdır demiyorsunuz?
Körü körüne bu bağlılık neden? Ben 4+4+4 eğitim sisteminin birçok olumlu tarafını sayabilirim.
Din eğitiminde olan olumlu gelişmeler, 28 Şubat’ın bize kazığı katsayı adaletsizliğinin kaldırılması, okul öncesinde okullaşma oranının artması…
Bakın sistemin olumlu yönlerini yazınca bir tarafım eksilmedi. Peki, olumsuz en ufak bir durumdan bahsetmekten siz niye çekiniyorsunuz/ korkuyorsunuz?
Eleştiriyoruz, tenkit ediyoruz, uyarıyoruz çünkü bu ülkeyi çok seviyoruz. Onun geleceği için kaygılanıyoruz.
Daha iyiye ulaşmasını istiyoruz. Peki siz? Evini süpürürken pislikleri halının altına süpüren insanlar gibi, pisliklerin orada biriktiğini bile bile neden görmezden geliyorsunuz?
OLUMLULUK odaklı hareket ettiğim için yaptığım eleştiriler gözden kaçıyor.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] forumdaşımın tavsiyesini dikkate alarak World War Z (Dünya savaşı Z) isimli filmi seyrettim.
Filmde rahatsız eden sahneler olmasına rağmen, faydalandığım bir film olduğu için bu vesile ile
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] forumdaşıma teşekkür etmek istiyorum.
Filmde, Dünya'nın her tarafında zombi salgını görülmektedir. İsrail zombilerle en erken mücadeleye başlamış devlettir.
Baş aktörümüz Brad Pitt İsrail'in zombi teşhisini nasıl erkenden teşhis edebildiklerini öğrenmek için İsrail'e gider ve yetkililerle görüşür.
Görüşme diyaloğu şu şekildedir :
- İsrail nereden anladı?
- Hintli bir generalden gelen bildiri ele geçirdik. Rakshasha ile savaştıklarını söylüyordu. Tercümesi: Zombiler. Teknik olarak, yaşayan ölü.
- Jurgen Warmbrunn. Mossad'da üst düzey memur. Makul, rasyonel, hayalperest olmayan şeklinde tanımlanır.
- Hâl böyleyken, "zombi"den söz eden bir bildiri okudunuz diye mi duvar ördünüz?
- Öyle deyince kuşkucu biri gibi görünüyorum.
1930'larda, Yahudiler toplama kamplarına gönderilme olasılığına inanmayı reddettiler.
1972'de, olimpiyatlarda katledilmiş olabileceğimizi anlamayı reddettik.
Ekim 1973'ten bir ay önce, Arapların ilerleyişini gördük.
Oy birliğiyle tehdit oluşturmadıkları yönünde karar kıldık.
Bir ay sonrasında, Arap saldırısı az kalsın bizi denize döküyordu.
Bu yüzden değişmeye karar verdik.
- Değişim?
- Onuncu Adam.
İçimizden dokuzu aynı bilgiye bakıp aynı kesin sonuca ulaşırsa onuncu adamın aynı fikirde olmaması onun GÖREVİDİR.
Ne kadar mantıksız olsa da 10. adam diğer 9 adamın VARSAYIMINI çürütmek için işe koyulmalıdır.
- Sen de 10. adamdın.- Aynen öyle.
Zombi söylentilerinin başka bir şeyi gizlediğini zannedenlere karşılık varsayım üzerine araştırmamı yapmaya başladım.
"Zombiler" dedikleri zaman zombileri kastetmişlerdir.
Egitimhane'deki ONUNCU ADAM benim.
GÖREVİM forumdaşlarımın aynı bilgiye bakıp, aynı kesin sonuca ulaştıkları konularda onlarla aynı fikirde OLMAMAKTIR.Forumdaşlarımın hata olarak değerlendirdikleri hususların hata olmadığını İSPAT etmeye çalışıyorum.
SÖYLENTİLERE forumdaşlarımdan FARKLI bir anlam yüklemeye çalışıyorum.
Ülkeyi yönetenler başarılıyız diyorlarsa, başarılı olduklarını VARSAYIYOR ve aksi VARSAYIMLARI çürütmeye çalışıyorum.
Taraflar (dokuz kişiyi temsil edenler ve onuncu kişiyi temsil eden) üzerine düşeni en iyi şekilde yaptığında GERÇEK ortaya çıkacaktır.