KONU: DEPREM
Uygulandığı Yaş Grubu: 5-6 yaş
Yöntem-Teknik: Konuşma, deney, drama, resimleme.
Kullanılan Araç-Gereçler: Yerküre (Dünya), büyük bir ambalâj kutusu, oyuncaklar (ev, çocuk, arabalar, hayvanlar), resim kâğıdı, pastel boya.
Amaçlar:
- Doğa olayları hakkında bilgi edinerek neden-sonuç arasındaki ilişkiyi kurabilme.
- Doğal afetlere karşı önlem alabilme.
- Duygularını ve izlenimlerini drama ve resimle ifade edebilme.
AMAÇ DAVRANIŞLAR
1. Yerküreyi tanıma.
2. Neden-sonuç ilişkisini kurabilme.
3. Görerek, yaparak ve yaşayarak öğrenebilme.
4. Depreme karşı önlem alabilme.
5. Depremle yaşamayı öğrenme.
6. Depremle ilgili duygularını sözle ifade edebilme.
7. Duygularını beden diliyle ifade edebilme.
8. Deprem konusunu resimleme.
9. Resimler üzerinde konuşma ve yorum yapabilme.
1. AŞAMA: ÖĞRENCİYİ DERSE GÜDÜLEME
Öğretmen yerküreyi göstererek, "Bunun adını bilen var mı?" diye sorar. Bir öğrenci de "Biz Dünya’da yaşıyoruz." der. Öğretmen, öğrencilerin anlayabileceği düzeyde açıklamaya çalışır. "Evet, arkadaşınızın dediği gibi bizler, Dünya’da yaşıyoruz.” Dünya yuvarlağını gösterir ve açıklamasını sürdürür: "Ankara'da yaşıyoruz." der. Bir öğrenci; "Evimizde!", bir başka öğrenci de "Batıkent'te!" yanıtını verirler. Öğretmen; "Dünya’mız, yuvarlaktır. Güneşin yörüngesinde/etkisinde hep böyle döner..." diyerek yerküreyi çevirerek gösterir. Ardından "Bizler, düşmüyoruz. Çünkü, yer çekimi var. Eğer yer çekimi olmasaydı; her şey, herkes boşlukta uçuşurdu. Öğretmen, elindeki kalemi yere atar ve "Bakın, kalem yere düştü. Havada kalmadı. Eğer yer çekimi olmasaydı; havada kalırdı." der. Yerküreye dönerek; "Dünya’mızda mavi görünen yerler, deniz; yeşil görünen yerler de kara parçası yani toprakların, kayalıkların ve ormanların olduğu yer... Denizin tabanında da toprak, kum ve kayalıklar var..." dedikten sonra yer küreyi kenarda bir yere koyar.
Öğrenciler, yerküreye dokunmak ve Türkiye'nin yerini öğrenmek isterler. Öğretmen, öğrencilere tek tek dokundurur ve Türkiye'nin yerini öğrencinin parmağını tutarak gösterir.
2. AŞAMA: DEPREM ÜZERİNE KONUŞMA
Öğretmen, "Deprem nedir?" diye sorar öğrencilere. Hemen hemen tüm gruplardaki öğrencilerin ilk yanıtı "Sallanmak!" olur. "Depremin olduğunu hissettiniz mi?" sorusuna öğrenciler hep birlikte "Eveeeet" yanıtını verirler. Bir öğrenci; "Ben, hissetmedim. Çünkü, uyumuştum. Annem uyandırdı ve deprem olduğunu söyledi." der. Öğrenciler, sabırsızlıkla yaşadıkları deprem anını anlatmak isterler. Öğretmen, "Tek tek hepiniz anlatacaksınız..." diyerek söz verir.
"Televizyon izliyorduk. Lâmba sallandı. Annem, çabuk dışarı çıkalım deprem oluyor dedi ve dışarı çıktık."
"Annem patates soyuyordu. Başım dönüyor, düşeceğim galiba dedi sonra da deprem olduğunu anladı. Çabuk dışarı çıkalım dedi ve çıktık."
"Ben, tuvalette idim. Babam beni kucağına aldı, dışarı çıktık."
"Annemin muayenehanesindeydik. Teyzeme masal anlatıyordum. Sallandık. Deprem oluyor, dışarı çıkalım dedi ve dışarı kaçtık."
"Evden dışarı çıktık, arabada yattık."
"Işıldakla arabaya gittik. Mum da aldık. Arabada oturduk sonra evimize döndük."
"Deprem olunca, çikolata almaya gittik."
Öğretmenin “Deprem, nasıl oluyor?" sorusuna;
"Topraklar kayıyor, evler yıkılıyor.", "Topraklar açılıyor. Evler, ağaçlar ve arabalar içine giriyor.", "Depremi bazen hissederiz, bazen de hissetmeyiz." biçiminde, yine "Deprem, nerelerde oldu?" sorusuna; "Adapazarı, İstanbul, Bolu.", "Ankara'da da oldu ama insanlar ölmedi.", "Fay hattında oldu." ve son olarak "Depremin sonucunda ne oldu?" sorusuna ise; "Evler yıkıldı, insanlar öldü.", "İnsanlar yaralandı, enkaz altında kaldı.", "Yanarak ölenler oldu." ve "Ayakları, bacakları, kolları, kafaları kırıldı." diye öğrenciler yanıtlarlar.
3. AŞAMA: DEPREMLE İLGİLİ DENEY
Öğretmen, "Bu konuşmalardan sonra basit bir deney yapalım." der. Düzgün olmayan büyük bir ambalâj kutusunu ters çevirir. Kutunun üzerini göstererek "Burasını yer kabuğu olarak düşünelim. Üzerine evler, hayvanlar, arabalar ve eşyalar koyalım." der ve yerleştirir. Kutu üzerindeki engebeyi göstererek, "Yer kabuğunun derinliklerinde büyük bir enerji açığa çıkmak ister ve yer katmanlarını harekete geçirir. Bu esnada yeryüzü sarsılmaya başlar." diyerek kutuyu hızla sallamaya başlar. Kutu üzerindeki tüm oyuncaklar (ev, araba, insan, hayvan) sarsılır ve yere düşer. Öğretmen, oyuncakları tekrar kutunun üzerine yerleştirir ve bu kez hafif hafif sallamaya başlar. "Şimdi de asıl depremin olduğu yere epeyce uzak bir yerde sallantıyı hissediyoruz." der. Bu kez, bazı oyuncakların devrildiği, bazılarının ise etkilenmediği görülür.
Deney, öğrencilerin ilgisini çeker. Öğretmenden tekrarlanmasını isterler. Öğretmen, birkaç kez hafif ve şiddetli olmak üzere deneyi tekrarlar. Bu sırada; Japonya'da sık sık deprem olduğunu, evlerin yıkılmadığını, insanların ölmediğini çünkü depreme dayanıklı evler ve iş yerleri yaptıklarını açıklar.
4. AŞAMA: DEPREM DRAMASI
Öğrenciler, oturdukları minderleri duvar kenarına bırakır ve ayağa kalkarlar. Öğretmen, "Yeryüzünde neyi canlandırmak istiyorsanız, düşünün. Birkaç kez deneyin, hangisine karar verirseniz sonunda donarak bekleyin!" der.
Öğretmen, öğrencilerin çoğunun hayvan olduğunu gördüğünde "Yeryüzünde hayvanlardan başka nesneler de var. Örneğin; küçük ev, apartman, araba, yol, köprü, heykel, saat kulesi, sokak lâmbası, çocuk, ağaç vb..." diyerek onları yönlendirir. (Bu yaş grubu öğrencileri birbirinden çabuk etkileniyor. Yönlendirildiğinde de kendi yaratıcılıklarını da katarak ilginç durumlar ortaya çıkıyor.)
Hemen iki öğrenci, ellerini havada birleştirerek ev oluşturur. Başka iki öğrenci, ellerini birbirinin omuzunda birleştirir ve üstüne minder koyup "Bizimki, çatısı olan ev." derler.
Bir öğrenci, başı yere eğik hâlde vücuduyla köprü oluştururken; başka bir öğrenci, yüzü tavana dönük hâlde belini havaya kaldırarak köprü oluşturur. Bir öğrenci, yere uzanarak yol olur. İki öğrenci, ağaç; bir öğrenci, fil; başka iki öğrenci ise, çocuk ve baba olur. Bir öğrenci de başını bacaklarının arasına sokarak yuvarlak bir şekil alır ve "Ben, Dünya’yım. Yerküreyim..." der.
Öğretmen, "Çok hafif bir deprem oluyor. Hissediyor musunuz?" dediğinde; öğrenciler, yavaş yavaş sallanırlar. "Şimdi de çok şiddetli bir deprem oluyor." dediğinde de öğrenciler, yere düşer, yuvarlanır, birbirinin üstüne düşer ve öylece kalırlar/donarlar.
5. AŞAMA: DEPREMİN RESİMLENMESİ
Öğretmen, öğrencilere "Herkes, istediği yere oturabilir. Şimdi de deprem konusunu resimleyeceğiz." der. Kâğıt, pastel boya ve resim altlıklarını dağıtır.
Hemen çalışmaya geçerler.
Konuya iyice güdülenmiş öğrenciler; kendine güvenli, cesaretle çizmeye ve çizdiklerini boyamaya girişirler. Öğretmen, öğrencilerin arasında dolaşırken; resimlerin hemen hemen hiçbirinin diğerine benzemediğini görür. Sadece hepsinde ortak olarak çizilen ögeler; bulut, güneş ve bacası tüten evlerdir. Öğrencilerin renkleri istedikleri gibi kullandıklarını görür ve hiç karışmaz. Örneğin: Saçları; kırmızı, pembe ve yeşil yaptıkları gibi yüzleri de mavi, pembe ve lâciverde boyayanlar olur. Öğrenciler, televizyonlardaki depremle ilgili haberlerin oldukça çok etkisinde kalmışlardır. Resimlerini açıklarken; "Evin altından fay hattı geçiyor.", Bolu yolunun yarısı kaymış, yol ayrılmış.", "Yangın çıkıyor, kız yanıyor." gibi cümleler kurdukları gürülür.
Öğretmen, resmini bitiren öğrencilerin çalışmalarını "Drama Odası"nda bulunan çelik dolapların üstüne bantla yapıştırır.
6. AŞAMA: DEĞERLENDİRME
- Yerküreyi (Dünya’yı) tanıdılar.
- Depremin açıklanması sırasında neden-sonuç ilişkisini sezdiler.
- Derste farklı araç-gereç kullanma öğrencilerde merak duygusunu geliştirdi.
- Öğrenciler, resimlerinin sergilenmesinden çok mutlu oldular.
- Resimler üzerinde yorum yaptılar.
- Resimlerini açıklarken; televizyon haberlerinde ve günlük yaşamlarında yeni öğrendikleri yeni sözcükleri kullandılar. Şöyle ki:
"- Evin altından fay hattı geçiyor."
"- Sabaha kadar enkaz altında kalan kadın, kurtarma ekipleri olmadan kendisi çıkmaya çalışıyor."
"- Kaçışan insanlar, yere düşen insanlar, yaralanan insanlar."
"- Hastahaneye gitmiş insanlar, yakınlarını cep telefonu ile arıyor."
Bir öğrenci resminde, yuvarlak içinde bir ev, ağaç, insan, bulutlar ve yer çizgisi yapmış. Güneşi yuvarlağın dışında belirtmiş. "Dünya içinde bir ev. Deprem olmamış..." diyerek öteki öğrencilerden farklı bir resim ortaya koymuş.
*