B. Eğitimde Dramanın Uygulama Basamakları
Dramada birbirinden biçim olarak farklılaşan ve her çalışmada bütün olarak
alan üç aşama vardır. Bunlar;
Isınma ve rahatlama çalışmaları.
Oynama.
Rahatlama ve değerlendirme çalışmalarıdır.
1. Isınma ve Rahatlama Çalışmaları
Bir drama atölyesinde ilk olarak yer verilen çalışmalardır.. Bu çalışmalarda grubu oluşturan bireylerin birbirleriyle bütünleşmesine yönelik alıştırmalara yer alır. Katılımcılar, birbirleriyle tanışır ve etkileşim kurarlar. Yaşayacakları yaşantılar için hazırlıklı ve istekli hale getirilirler. Tanışma ile başlayan güven ısınmaya, uyum sağlamaya, beş duyuyu kullanmaya, gözlem yetisini geliştir-e ve bedenini ve beynini duyumsamaya yönelik çalışmalar bu aşamada yer sınma çalışmaları müzik ya da ritm eşliğinde yürüme, koşma, zıplama, çek-itme, hayvan yürüyüşleri, çeşitli zemin ve zamanlarda yürüme, gösterilen kete uygun ritm tutma gibi çalışmalardır.
Isınma çalışmalarında bireyin kentle ilgili bilişsel, duyuşsal ve devinimsel özellikleri incelemesi ve bu incele-onucunda karşısındaki bireyi de bu açıdan görmesi sözkonusudur. Bu ısın-şamasının kuralları kesin olarak belirlenmiştir ve sadece lider tarafından yürütülmelidir. Güven kazanma, uyum sağlama, beş duyuyu kullanma, gözlem ye-geliştirme, bedenini ve beynini duyumsama genel olarak kaynaştırma ve konsantrasyon çalışmaları ile mümkün olmaktadır.
a. Kaynaştırma Çalıştırmaları
Bu aşamada tüm grubun birbiri ile kaynaşması hedeflenir. Kaynaştırma çalıştı grubun rahatlaması ve çalışmanın sağlıklı başlayıp, devam etmesi açısından son derece önemlidir. Kaynaştırma çalışmalarına isim öğrenme ve tanışma ile başlamak en uygun çalışma şeklidir.
ÖRNEK l :
Katılımcılar, müzik eşliğinde iç içe iki daire halinde zıt yönde yürürler. Öğretmen (lider) müziği durdurduğunda her iki dairedeki katılımcılar dururlar ve bulundukları yönden arkadaşlarına dönerek birbirlerine isimlerini söylerler. Daha sonra hem ismini söyler, hem el sıkışırlar, daha sonra birbirlerine "nasılsınız?" diye sorarlar.
ÖRNEK 2:
İsim Zinciri
Katılımcılar yan yana ya da daire biçiminde oturur. Biri adını söyler. Onun solunda oturan, ilk başlayanın adını ve kendi adını söyler. Onunda solunda oturan ilk ikisinin adlarını ve kendi adını söyler. Böylece en sondaki çocuk, kendisinden önce gelen tüm çocukların isimlerini ve kendi ismini söylemeye çalışır.
b. Konsantrasyon Çalışmaları
Kaynaştırma çalışmalarının sonunda katılımcıların artık birbirleriyle daha iyi iletişim kurabilmeleri beklenir. Konsantrasyon çalışmalarının amacı ise, grubun dikkatini bir noktaya toplamak ve drama etkinliğine yönlendirmektir.
ÖRNEK
Üçgen Oyunu
Tüm grup üçe ayrılır. Üçgenin tepesinde olanlar grup başkanı olarak seçilirler. Üçgenin diğer üyeleri en baştakinin yaptığı izleyerek, tekrar ederler. Burada önemli olan grup başkanını gözlerken ona dosdoğru bakmak değil, tam karşıya bakarken görüş alanına dikkat ederek yapılmasına özen göstermektir. Başın hep aynı yöne bakması önemlidir.2.
2. Oynama (Esas Çalışma)
Belirlenmiş kurallar içinde özgürce oyun oynama ve bu oyunları geliştirme çalışmalarından oluşur. Oyun, kişiliğin gelişimi sürecinde diğer insanlarla pay-aşarak, onları taklit ederek gerçekleştirilir. Sözü edilen oyunlar bu temel görüşen yola çıkarak uygulama içinde yerini alır. Yaratıcılık ve imgeleme (hayal) bo-'utları oyunlarla işin içine girer. Bu aşamada liderin (öğetmenin) dikkat etmesi ;ereken nokta oyunlarda aşırılığa kaçmamak ve katılımcıları gereğinden fazla 'ormamaktır.
Çalışma grubunun özelliklerine uygun olarak oyunlar seçilir. Oyun oluştur-na için pandomim, rol oynama, doğaçlama, öykü oluşturma, dramatizasyon gi-ıi etkinliklerden biri veya bir kaçı seçilerek uygulama yapılır. Bu oyunlar kimi aman sözcük dağarcığını, duyuları ya da dikkati geliştiren oyunlar, kimi zamanla taklide dayalı yarışma oyunları olabilir.
a) Pandomim
Pandomim fikirlerin sözcük olmadan ifade edilmesidir. Oyuncunun sözcük-îr olmadan hareketlerle bir şeyi anlatması ya da oynaması şeklinde tammlana-ilir.
Gelişimin ilk yıllarında pandomim sözcük kullanmadan mimikler, hareketler ullanılarak, bazen de sesler ilave edilerek basit bir şekilde yapılır. Çocuklar yaratıcı dramayı çocuklara tanıtmada ön çalışmalardan biri olan pandomimden çok oşlanırlar. Böylece, belirlenmiş bir olayı, karakterlerin hareketlerini ve durum-ırını ifade edebilirler. Anaokullarında bazı temel (koşma, yürüme, sekme gibi) hareketler çocukları pandomime hazırlar. Bu çalışmalar müzik eşliğinde çocuk-ıra daha hoş gelir. Çünkü koşan atların sesinin, zıplayan kurbağanın hareketi-in, yarışan arabaların gürültüsünün çıkarılmasında müzik etkili olur.
Pandomim çalışmaları uygulanırken, çocukların gözlemlerinden ve yaşadık-ırı tecrübelerden yararlanılmalı ve bu tecrübeler gözönünde bulundurulmalıdır.
Örneğin, deniz görmemiş bir çocuğa, sandala binme ve kürek çekme taklidi yap-tırılamıyacağı gibi, hiç kar görmemiş bir çocuğa da karda yürüme ya da kardan adam yapma taklidi yaptırılmamakdır. Örneğin, hayvanat bahçesine yapılan bir gezinin ardından, çocuklardan hayvanat bahçesini ve buradaki hayvanları gözlerinde canlandırmaları istenebilir. Daha sonra çeşitli hayvanların taklitleri yapılır. Çocuklar önce bir fil gibi yürürler, sonrada filin hortumu ile birşeyler yemesini taklit ederler. Daha sonra da arslanlarm kafesi önünde durup, arslanlar gibi kükrerler. Çocuklar pandomim ortamında geçmiş yaşantılarını hatırlamak için dikkatlerini yoğunlaştırırlar. Okudukları veya gördükleri bilgileri anımsamaya çalışırlar ve zihinsel olarak bunları resimleyip, şekillendirirler. Bu beceriler hemen hemen bütün öğrenme süreçleri içinde gereklidir. Pandomim etkinlikleri sırasında yapılan çalışmalarla öğrenme süreçleri daha da kuvvetlenir.
b) Rol Oynama
Rol oynama, imgelemeyle (hayali olarak) ya da açıkça, bir başkasının veya başkalarının işlevlerini yerine kabullenmedir. Özgün şekliyle G.H. Mead tarafından kişinin ve toplumun felsefi çözümlemelerinde bir araç olarak kullanılan rol oynama, günümüzde psiko-terapi, grup dinamiği ve eğitimde kullanılmaktadır.
Öğretim etkinliğini doğrudan somut olgulara dayamak ve öğrenme konusuyla ilgili olayların kendilerini incelemek her zaman mümkün değildir. Böyle durumlarda kullanılabilecek en aktif öğretim yöntemlerinden biri rol oynama yöntemidir. Rol oynama yöntemi; bir düşünce, durum, problem veya olayın bir grubun tümü tarafından ya da grup önünde gruptan seçilen belirli üyelerce dramatize edilmesine dayanan bir öğretim yöntemidir. Rol oynama yönteminin esasını dramatizasyon teşkil eder. Böyle bir durumda bir fikir, durum, sorun ya da olay grup önünde dramatize edilir.
Değişik gruplardaki çocuklar için tavsiye edilen drama çalışmalarına bakıldığında, dramatik oyunda olayların ve durumların canlandırıldığı görülür. Rol oy-lamada ise oyundaki karakterlerin özellikleri ve hisleri canlandırılır. Doğaçlama 5e her iki yöntemin karışımıdır. Rol oynama etkinliklerine başlarken çocukların 'basmakalıp, yüzeysel karakterleri oynamalarından çok, farklı meslek grupların-an ve bu meslek grupları içinde de görevleri farklı olan insanlardan oluşmuş >plum tanımları ve bu kişilerin toplum içindeki rollerini kavramaları çok önemdir. Rol oynamanın en kolay yolu toplumdaki farklı kişilerin mesleki görevlenin oynandığı, mesleki pandomimle başlamaktır.
Rol oynama yöntemiyle sadece öğrenme konusu olan problem durumların azümü değil, rol oynayanların tüm sosyal, kültürel, doğal davranışlarını anla-lalarını ve insan ilişkilerindeki problemleri kavramaları da sağlanmış olur. Bu-anla birlikte günlük yaşamın öğretim ortamında canlandırılması, çocukların îrdeki yaşamlarında karşılaşacakları sorunların çözümünde etkili bir deneyim ; yaşama hazır olmayı sağlar.
Bu yöntem sayesinde, örneğin, anne rolünü oynayan çocuk, annesinin davra-şlarını anlayabilir. Şoför rolünü oynarken bir şoförün davranışlarını anlayabi-\ Konunun canlandırılmasında oynayanların tüm vücut hareketleriyle aktif hale getirilmesi gerekir. Bu aynı zamanda hareketi de beraberinde getirir.
Özellikle konuşmayı gerektiren rol oynama sırasında çocuk, ses yüksekliği, aksiyon, telaffuz gibi konuşulan dilin unsurlarını ve konuşma sırasını bekleme, nleme, başkasının sözünü kesmeme gibi iletişim unsurlarını doğrudan doğru-çalışmış olur. Rol oynamanın önemli bir yararı da, o roldeki kişiyle empati rabilmek için gerekli olan, kendini diğer kişinin yerine koyabilme becerisinin zanılmasıdır.
Rol oynamaya başlamanın en kolay yolu, oyunun lider (öğretmen) tarafından şlatılmasıdır. Daha sonra çocuklarla bazı roller paylaşarak dialog yaratılabilir.
Oynamaya başlama ile ilgili örnekler aşağıda sunulmuştur:
Piaget rol oynamanın çocuğun eğitimindeki önemini vurgulamıştır. Piaget'e göre kişisel yaşantılarda karar verme becerisinin gelişiminde, tarihsel ve sosyal konuları anlamada rol oynama etkili bir öğretim tekniğidir. Piaget özellikle küçük çocukların rol oynarken hem nesnel, hem de sosyal çevreyi canlandırarak çok iyi deneyimler kazandığını ileri sürer.
ÖRNEK l :
Çocukların herbirine sinirli bir postacı, yorgun bir öğretmen, kızgın bir otobüs şoförü gibi karakterler verilebilir. Uygulamalar sırasında birkaç karakter biraraya gelerek bir olay yaratılabilir.
ÖRNEK 2:
Çocuklardan denizin altında neler olduğuna dair fikirler geliştirmeleri istenir. Bu etkinlik için resimler, posterler gerekebilir. Bazı deniz hayvanları tanımlandıktan sonra, çocuklardan sırayla istedikleri deniz hayvanım seçmeleri ve sonra da kendilerine göre nasıl canlandıracaklarına karar vermeleri istenir. Daha sonra ikili - üçlü gruplar oluşturularak bir oyun içinde rol oynamaları istenir.
c. Doğaçlama
İş alanı, terapi, eğitim ve bireysel gelişim gibi alanlarda geniş bir kullanıma sahip olan doğaçlama genel olarak monotonluktan ve tek tip olmaktan kurtulup, aniden gelişen olaylar karşısında yaratıcı olmak şeklinde tanımlanabilir. Yeni tanışan iki insanın birlikteliğinde doğaçlama süreci çok iyi gözlenebilir. Böyle bir durumda hiçkimse bir diğerinin daha sonra ne söyleyeceğini ve nasıl söyleyeceğini bilemez. Samimi ve içten olmanın yolu yapay davranmamaktır. Bir çocuğun tüm hareketleri, davranışları ve düş gücünü kullanarak oyun oynaması da tipik bir doğaçlamadır. Çocukların yetişkin oluncaya kadar geçirdikleri yaşam oyununda önceden belirlenmiş roller, görevler, mekanlar, olaylar, yani bir senaryo yoktur. Bu sebeple yaşamda sürekli bir doğaçlama yapılır.
Beklenmedik bir olayla karşılaşıldığında ne yapılması veya nasıl yapılması gerektiği konusunda, çoğunlukla pek uzun uzadıya düşünmeden, doğrudan olay yaşanmaya başlar ve olayın bitiminde, nasıl yaşandığının değerlendirmesi yapılır. İşte insanlar bunu doğaçlama olarak adlandırmadan yaşarlar. Gündelik yaşamlarındaki bu doğaçlama onların son derece doğal davranışlardır. Doğaçlamanın birbirinden kolayca ayırdedilebilir nitelikte, belirli evreleri yoktur. Doğaçlama süreci yazarak ya da kaydederek değil, o anda zihinde canlananı oynayarak yaşanır.
Bu çalışmalar sırasında, önceden ayrıntılar saptanmadığı için, süreç özgün bir şekilde gerçekleşir. Diğer bir deyişle doğaçlamaların ana kaynağı bireyin kendi yaşantısıdır. Bu nedenle, katılımcıların kendilerini rahatça ortaya koyabildikleri, bireysel olarak keyif alabildikleri bir aşamadır.
Doğaçlama çalışmalarında çocuklar yetişkinlere göre daha fazla zorlanırlar. Çalışmada daha önceden canlandırılacak durum veya hikaye bilinse de, çocuklar arasındaki konuşma kolayca gerçekleşmez. Bu yüzden de doğaçlamayı uygulamak çocuklara rol oynamaktan daha zor gelir. Başlangıçta en basit hikayeler bile karışık gelir. Bazen anlatılan hikayenin bir bölümü alınıp geliştirilebilir. Ses efektleri, materyaller, kostümler de fikirlerin oluşmasında ve hayal gücünün yarılmasında etkilidir. Ayrıca maskeler ve kostümler kullanılarak farklı karakterler yaratılabilir.
Doğaçlama çalışmalarında diğer bütün aşamalarda olduğu gibi, katılımcı özellikleri gözönünde tutularak, kimi zaman da saptanan bir hedefe doğru belli aşamalar planlanarak yol alınır. Konunun ya da temanın seçilmesinde ölçüler, gurubun daha önceden geçirdiği yaşantılar ve grubun ne amaçla bu çalışmaya katıldığına bağlı olarak değişir. Ancak hangi ölçüt göz önünde tutulursa tutulsun, doğaçlamalar hemen hemen her yaratıcı drama çalışmasının temelini oluşturur.
Doğaçlama oyun gelişiminde bir araç olarak yer alır. Amacı oynayan kişinin deneyim kazanmasıdır. Doğaçlama yapan kişi çalışmasını nasıl planlaması gerektiğini, yaratıcı olmayı ve olayları geliştirmeyi, durumlar yaratmayı öğrenir. Bağımsız düşünebilme, karar alabilme, sorumluluk üstlenme, işbirliğine girebilme, sosyal duyarlılık yaratma, sözel ve eylem olarak daha iyi anlatım kazandırmada yardımcı olur. Doğaçlama yapmada başarısız olmak diye bir şey yoktur. Doğaçlama aksine bireye tekrar tekrar deneme fırsatı verir. Doğaçlama yapan kişi hatalarından yola çıkarak yeni şeyler öğrenir ve başka oyuncuları da gözlemleyerek doğruları bulmaya çalışır. Doğaçlamanın insanları düşünme konusunda eğitme işlevi de vardır. Edinilmiş düşünce alışkanlıklarının her zaman sonuca ulaşmada başarı getiremeyeceğini göstererek, yeni düşünme yolları kazandırır. Böylece kişi farklı durumlarda yeni yönelişler üretir.
Drama çalışmalarının bu aşamasında doğaçlamanın çeşitli türlerinden yararlanılabilir. Bunların başlıca bilinenleri, kişilerin ve onların özgün kimliklerini konu alan karakter doğaçlamaları, objelerin kullanılmasından ya da düşlenme-sinden yararlanılarak geliştirilen doğaçlamalar, kendi bedenini ya da gruptakilerin bedenini kullanarak bir nesne, eşya, yapı, organizma, araç oluşturma amacıyla yapılan doğaçlamalar, sonu veya tam ortası verilen bir şiir, öykü, masal ya da filmin sonunu tamamlama ya da bir kısmı gösterilen portre, resim ya da fotoğrafın bütününü düşleme ile ilgili doğaçlamalar, bir kentin pazar yerini, okulunu canlandırma gibi insanlar arası etkileşimin kolaylıkla gözlenebileceği ortamlara yönelik olan, durumdan kaynaklanan doğaçlamalardır.
ÖRNEK 1:
Durumlardan kaynaklanan basit doğaçlamalar
Çocuklar yarım ay şeklinde sandalyelere otururlar. Lider (öğretmen) çocuklara "sizler bir mahallede yaşayan, bir grup insansınız." diyerek, çocukların ilgisini yapılacak olan doğaçlamaya çeker. Lider "bu mahallede çeşit çeşit lezzetli dondurmalar satan bir dondurmacı var. Bu kişinin özelliği, dükkanına gelen mahalle sakinlerinin özel hayatlarını ve günlük yaşantılarını detaylı bir şekilde bilmesidir" diyerek, çocukları, mahallede yaşayan bir karakteri seçmeleri ve bu karakterlerle ilgili olan özellikleri düşünmeleri konusunda yönlendirir. Kendiside dondurmacı rolünü oynar. Sonra çocuklardan dondurmacı ile konuşmalarını, diğer katılımcılara kim oldukları konusunda (öğretmen, tamirci, avukat, doktor, satıcı vb.) ipuçları vermelerini ister. Daha sonra meslekler konusunda tartışılır.
ÖRNEK 2:
Lider içeriye Noel Baba kıyafetinde girer ve o günün yılbaşı olduğunu hatırlatarak, "Ben Noel Baba'yım. Çocuklar evlerinde benden oyuncak bekliyorlar. Bana bu konuda yardım edebilir misiniz?" diye çocuklara sorar. Daha sonra katılımcılara, onları bir gezintiye çıkartmak istediğini ve bu gezinti ile çocuklara hangi hediyeleri alabilecekleri konusunda bir karar verebileceklerini söyler. Daha sonra lider ve çocuklar bir ulaşım aracı bulmak için düşünürler. Herkes kendi istediği bir ulaşım aracıyla ülkeyi gezmeye başlar. Ülkedeki çocukların istedikleri oyuncaklar belirlendikten sonra, çocuklar hangi oyuncak olacaklarına karar verirler. Daha sonra lider, oyuncak olan çocukların ellerinden tutarak ülkedeki diğer çocuklara dağıtır.
ÖRNEK 3:
Objelerle oluşturulan doğaçlamalar
Çocuklar daire şeklinde yere otururlar. Lider dairenin ortasına parlak ve süs-ü bir hediye paketi koyar. Ve içinde ne olabileceğini düşünmeleri için çocukla-oa süre tanır. Daha sonra çocukları gruplara ayırır ve birbirlerine bu hediyenin lereden geldiğini, nasıl geldiğini anlatmalarını ister. Her grup hediye kutusu lakkında bir hikaye yaratır ve anlatır.
ÖRNEK 4:
Bedeni kullanarak oluşturulan doğaçlamalar
Lider gruptaki katılımcılara kare, dikdörtgen, üçgen ve piramit olmaları konusunda görevler verir. Katılımcılar hep birlikte bu şekilde kendilerini benzetmeye çalışırlar.
d. Oluşumlar
Isınma ve rahatlama çalışmalarıyla başlayan, oyunlarla sürdürülen, doğaçlamalarla geliştirilen drama çalışmalarında artık ulaşılması hedeflenen en son aşamaya gelinmiştir. Bu aşama oluşumlardır. Oluşumlarla anlatılmak istenen sürecin özellikle önceden hiç belirlenmemiş bir çıkış noktasından başlamasıdır. Bu süreçte etkinliklerin nasıl gelişeceği ve nereye varılacağı önceden belirlenemez.
Dramanın bu son uygulama yöntemi katılımcıların yaratıcılıklarının en üst düzeyde gözlenebildiği bir süreçtir. Yine bu aşamada yardımcı pek çok araç - gereç ya da materyalin kullanılması ile farklı yaşantıların geçirilmesi sözkonusu olabilir.