Eğitimhane Sağlık Köşesi

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

ALZHEIMER HASTALIGINA KARSI COK BASIT BIR SAGLIK UYARISI - Prof. Dr.Mehmet Öz] *ÇOK BASİT BİR SAĞLIK UYARISI...* *Mümkünse, her sabah veya akşam, günde bir kez olabilir, sert bir zemin üzerinde çıplak sağ ve sol ayak üzerinde, GÖZLERİNİZ KESİN TAM KAPALI her iki kolunuz yanlara T şeklinde açık, yaklaşık 30 sn.'de 100'e kadar, tek ayak üzerinden "sesli" sayarak DENGE'de durma eğitimine vücudunuzu ve beyninizi mutlaka ACİL alıştırınız. * *İlk bir hafta sayamamanız çok normal. İlk bir haftadan sonra, 100'e kadar sayarak bu eğitime vücudunuzu alıştırırsanız, ileride kesinlikle ALZHeIMER konusunda sorun yaşamazsınız.

FRENK ÜZÜMÜ                                                                                              Bu yazımızda sizlere frenk üzümü ile ilgili bilgiler vereceğimizi belirtmemiz gerekmektedir. Frenk üzümünün faydalarını yazımız içerisinde bulabileceğinizi belirtmeliyiz. Eğer siz de frenk üzümü ile ilgili bilgilere ulaşabilmek istiyorsanız, yazımız içerisinde frenk üzümünün faydalarını öğrenebileceğinizi belirterek, zaman kaybetmeden frenk üzümünün faydaları ile ilgili bilgileri aktarmaya başlıyoruz:

Frenk üzümünün içeriğinde C vitamini; ve P vitamini bulunmaktadır. Frenk üzümünün faydalarından yararlanmak isteyen kişilerin, frenk üzümü yapraklarını kullanmaları gerektiğini belirtmeliyiz.
Frenk üzümünün faydaları arasında ilk olarak, bozuk olan sinirleri düzelttiğinden söz etmemiz gerekmektedir. Daha kuvvetli görmeyi olanaklı hale getiren frenk üzümünün faydaları arasında yer alan bir diğer etki ise idrar söktürücü özelliğidir. İdrar yollarındaki iltihaplanmaların giderilmesine de katkı sağlayan frenk üzümünün faydaları arasında terletici özelliği de yer almaktadır. Frenk üzümü aynı zamanda, romatizmal ağrıların giderilmesini de olanaklı hale getirmektedir.
Frenk üzümünün yararlarına baktığımızda, vücuda verdiği rahatlıktan da söz etmemiz gerekmektedir. Frenk üzümünün yararlarından bir diğeri ise iştah açması, ve hazmın kolaylaşmasını olanaklı hale getirmesidir. Sindirim sistemi problemlerinin giderilmesinde kullanılan frenk üzümü, böbrek taşlarının düşürülmesini, karaciğer şişkinliğinin giderilmesini de olanaklı hale getirmektedir. Frenk üzümünün yararları arasında karındaki fazla suyun atılması da yer almaktadır.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

ÖKSÜRÜĞE FAYDALI BİTKİLER                                                              Öksürük nedenleri çeşitli hastalıklar, solunum yollarının tahribatı ve polen gibi maddelerin solunum yoluna girmesidir. Bu şekilde kendisini temizlemeye ihtiyaç hisseden vücut öksürerek tepkisini verir. Alt ve üst solunum yoluna bağlı iltihaplanmalar da öksürüğe de neden olabilecektir. Öksürükler de hastalık çeşitlerine göre kuru, nöbetli, balgamlı olarak kendilerini gösterirler. Her birinin tedavisi mümkündür ve şifalı bitkilerle öksürüğe çare bulabilirsiniz. Nöbet şeklinde gelen öksürük boğazını sıkarak boğmaca gibi sık aralıklarla gelir. Balgamlı öksürük sinüs ve buna bağlı bronşit, astım gibi rahatsızların sonucu çıkabilir. Çeşitli hastalıkların habercisi de olabilir. Mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Kuru öksürük boğaz iltihabı, bademcik iltihabı, sigaraya bağlı ve çeşitli nedenlere bağlı olarak oluşum gösterir. Tedavisi mümkündür fakat öncelikle doktor kontrolü gerektirir. Daha sonra üşütmeye ve basit sebeplere bağlı olarak gelişen öksürüklerin tedavisi şifalı bitkilerle mümkündür. Özellikle çocuklarda daha fazla görülen öksürük, boğazı tahriş edebilir. Bunun için mutlaka şifalı bitkilerden destek almak gerekir.

Ihlamur, okaliptüs, zencefil, meyan kökü ve nane gibi şifalı bitkiler tedavi edecektir. Uzmanların tavsiye etmiş oldukları bitkisel şifalıklar öksürüğe oldukça iyi gelecektir. Soğanın da doğal bir antibiyotik olduğunu hepimiz biliriz. Öksürüğe karşı çok iyi geldiği için uzmanların sıkça önerdiği tariflerden biridir. 1 adet orta boy soğanı, 8 parçaya bölelim. 2 su bardağı ılık su ekleyip kaynatalım. Bu karışımı soğumaya bırakalım ve ılıyınca içelim. Karışımı her defasında taze olarak hazırlayalım ve her çeşit öksürük tedavisinde kullanalım. Başka bir karışımı da sizlere sunalım. 3 parça zencefil, 1 tutam ıhlamur, 1 çay kaşığı hibiskus, 1 çay kaşığı şahtere otunu 1 su bardağı suyun içine koyup 5 dakika kaynatalım. Birkaç dakika demledikten sonra içine 1 çay kaşığından daha az bal karıştırıp içelim. Öksürüğe çok iyi gelecek olan şifalı içecek, özellikle kış aylarının soğuktan dolayı yaşanan boğaz ağrısı ve öksürüğe çok iyi gelecektir. Alerjiye bağlı olmayan öksürüğe çok iyi gelen zencefil, kekik ve karabiber çok iyi gelir.



Soğuk algınlığına bağlı olarak gelişen öksürüğe en iyi gelen sıcak bitkisel içeceklerdir. İçimizi ısıtan bitkisel karışımların mis gibi kokusu da kış aylarının soğuk, kasveti havasına huzur verir. Ev, işyeri ve neresi olursa olsun aksatmadan bitkisel çaylarınızı içmelisiniz. Uzmanların sıkça anlattıkları değişik yöntemlere kulak verip kendinize en yakın şifalığı içebilirsiniz. Nezle ve gribe bağlı gelişen öksürüğe zencefil, nane tavsiye edilmektedir. 3 cm büyüklüğünde zencefili rendeleyelim. 1 bardak kaynamış suyun içine atalım ve 15 dakika demlenmesini bekleyelim. Yemeklerden sonra bu karışımdan 3 bardak içebilirsiniz. Soğuk algınlığına bağlı öksürüklerinize çok iyi gelecek şifalı içeceklerdir. Nane çayı da geleneksel olarak bilinen ve kullanılan tedavi edici bitkilerden biridir. Nane limon olarak bilinen içecek soğuk algınlığı ve öksürüğe iyi gelecektir. Vücudun toksinlerini atmasını sağlayacaktır. Ada çayı da öksürüğün tedavisinde kullanılan başka bir bitki çayıdır. Öksürüğe karşı boğazı yumuşatarak rahatlama sağlayacaktır. Öksürükle beraber boğaz ağrılarına da çok iyi gelir ve gargara olarak genel anlamda bir çok kişi tarafından kullanılır. Demlenmiş adaçayını soğutalım ve içine birkaç damla limon suyu sıkalım. Bu karışımı gargara olarak kullanalım. Ayrıca zencefilin çayı olduğu kadar tozunun da öksürüğü hemen kestiği geleneksel olarak bilinmektedir. Toz zencefile 1 kaşık bal karıştırıp yiyebilirsiniz. Her gün düzenli olarak tüketimini yaparsanız, öksürüğün kesildiğini ve boğazınızın yumuşadığını göreceksiniz. Ayrıca vücudun soğuk algınlığını bu sayede atacak, kış aylarının kesintisiz öksürüğünü yok edebileceksiniz.

 

Kanserin 10 belirtisi şöyle:

"1 - Açıklanamayan kilo kaybı. Birçok insan diet yapmadan kilo verdiği için mutlu olur ancak açıklanamayan kilo kaybı (yaklaşık 5 kilo) veya ani iştah kaybı kanserin en yaygın belirtilerinin başında geliyor. Bu belirti özellikle pankreas, mide, gırtlak veya akciğer kanserinde görülüyor.

2 - İnatçı düşük ateş. Bu özellikle lösemi, hodgkin lenfoma ve hodgkin olmayan lenfoma kanserlerinin ilk belirtileri arasında yer alıyor. Düşük ateş 37.6 ile 38.2 dereceleri arasını ifade ediyor. İnatçı düşük ateş ayrıca çok çeşitli enfeksiyonlardan da kaynaklanabiliyor.

3 - Artan yorgunluk. Daha önce hiç ihtiyaç hissetmezken, günde 3-4 saat kestirmeden duramıyorsanız, bu önemli bir kanser belirtisi olabilir. Özellikle kan basıncının düşmesine yol açan tüm kanser türleri ve löseminin belirtisidir. Yorgunluk ayrıca; kansızlık, uyku düzensizliği, kalp problemleri ve şeker, fibromyalji ve iltihaplı eklem hastalıklarından da kaynaklanıyor olabilir.

4 - Ciltte iyileşmeyen yaralar veya deride değişiklik. Deride oluşan asimetrik lekeler, lekelerin sıradışı renklerde oluşması veya lekelerin ortalama bir silgiden daha büyük bir alanı kaplaması, deri kanserinin en öldürücü şekli olan melanomanın belirtisidir.

5 - Yutkunma problemi ve kronik ses kısıklığı. Bunlar dudaklarda iyileşmeyen yaralar, sıradışı kanamalar, ağızda ağrı ve uyuşma, kronik gırtlak iltihabı, ağız kanserinin belirtileri olabilir.

6 - Ağız içinde oluşan pamukçuk benzeri yaralar. Bunlar tıp dilinde lökoplazi olarak adlandırılır. Bu beyaz lekeler yanağın iç tarafında, dilin alt veya yan kısımlarında oluşur. Bu lekeler pamukçuğun giderilmesinde uygulanan yöntemlerle ağızdan kaybolmaz.

7 - İdrarda kan görülmesi. Bu belirtinin genelde hastalar tarafından ciddiye alınmadığını belirten doktorlar, daha önce hiç görülmemiş bile olsa bunun hasta tarafından idrar yolu enfeksiyonuyla ilgili bir problem sanıldığını belirtiyor. Bu ihtimalle birlikte kanama, mesane kanserinin de belirtisi olabilir ve bir ürolog tarafından kontrol edilmesi gerekir. Mesane kanseri çoğu zaman artık tedavi edilemeyecek safhaya gelinceye kadar farkedilemez. Bunun nedeni de hastaların doktora gitmek için çok beklemelidir. Benzer şekilde dışkıda kan görülmesi de kolon kanserinin önemli belirtilerinden biridir. Ancak dışkıda kan görülmesinin farklı sebepleri de bulunmaktadır.

8 - Açıklanamayan ağrı. Bu, testis kanseri veya kemik kanserinin erken semptomlarından biri olabilir. Tedaviye rağmen iyileşmeyen baş ağrısı, beyin tümörünün habercisi olabilir. Sırt ağrısı, kolon veya yumurtalık kanserini işaret edebilir. Doktorlar, sebebi bilinmeyen ağrıların en yaygın kanser belirtilerinden biri olduğunu belirterek, bu durumda hastaneye başvurulması gerektiğini belirtiyor.

9 - Vücudda şişkinliklerin oluşması veya derinin sertleşmesi. Göğüs ve testis dahil çok çeşitli kanser türlerinin belirtisidir. Bunlar kanserin erken belirtisi olduğu gibi, kanserin son safhasına da işaret ediyor olabilir.

10 - Sürekli olan, sebebi açıklanamayan veya sıkıntı veren belirtiler. Doktorlar, "Vücudunuzda yolunda gitmeyen bir şey varsa ve uzun süre devam ediyorsa, bunun normal bir durum olmadığını bilin. Vücudunuzun sesini dinleyin. Erken teşhis sayesinde hayatınız kurtulabilir" tavsiyesinde bulunuyor".

‘Türkiye Cumhuriyetinin, özeIIikIe bugünkü gençIiğine ve yetişmekte oIan çocukIarına hitap ediyorum: Batı senden, Türk’ten çok geriydi. Manada, fikirde, tarihte bu böyIeydi. Eğer bugün batı teknikte bir üstünIük gösteriyorsa, ey Türk Çocuğu, o kabahat da senin değiI, senden öncekiIerin affediImez ihmaIinin bir sonucudur. Şunu da söyIeyeyim ki, çok zekisin! . Bu beIIi. Fakat zekanı unut! . Daima çaIışkan oI.’

 KURU MEYVELERİN FAYDALARI                                                                         Bizi şeker rahatsızlığından, insülin direncinden, kabızlıktan, gripten ve böbrek rahatsızlıklarından koruyan kuru meyvelerin faydaları saymakla bitmiyor. İşte yararları:

Kuru kayısı: A vitamini ve potasyum bakımından zengindir.

Kuru erik: Bol miktarda B vitamini, A vitamini ve E vitamini içerir. Bağırsakları çalıştırır, içerdiği zengin potasyum ve magnezyum sayesinde metabolizmayı hızlandırma özelliğine sahiptir.

Kuru elma: Nefes darlığı, astım ve kalp rahatsızlıklarına karşı koruyucu etkiye sahiptir. İçerdiği zengin lif sayesinde bağırsakları temizler.

Kuru üzüm: Demir açısından zengindir. Kan şekerini iyi dengeler, yaşlanmaya karşı korur.

Erken teşhisin hayat kurtardığı kanserle ilgili yapılan araştırmalar, toplumun büyük bir çoğunluğunun bu öldürücü hastalığın erken uyarılarından habersiz olduğunu ortaya koyuyor. Kanserin 10 belirtisi şöyle: "1 - Açıklanamayan kilo kaybı. Birçok insan diet yapmadan kilo verdiği için mutlu olur ancak açıklanamayan kilo kaybı (yaklaşık 5 kilo) veya ani iştah kaybı kanserin en yaygın belirtilerinin başında geliyor. Bu belirti özellikle pankreas, mide, gırtlak veya akciğer kanserinde görülüyor. 2 - İnatçı düşük ateş. Bu özellikle lösemi, hodgkin lenfoma ve hodgkin olmayan lenfoma kanserlerinin ilk belirtileri arasında yer alıyor. Düşük ateş 37.6 ile 38.2 dereceleri arasını ifade ediyor. İnatçı düşük ateş ayrıca çok çeşitli enfeksiyonlardan da kaynaklanabiliyor. 3 - Artan yorgunluk. Daha önce hiç ihtiyaç hissetmezken, günde 3-4 saat kestirmeden duramıyorsanız, bu önemli bir kanser belirtisi olabilir. Özellikle kan basıncının düşmesine yol açan tüm kanser türleri ve löseminin belirtisidir. Yorgunluk ayrıca; kansızlık, uyku düzensizliği, kalp problemleri ve şeker, fibromyalji ve iltihaplı eklem hastalıklarından da kaynaklanıyor olabilir. 4 - Ciltte iyileşmeyen yaralar veya deride değişiklik. Deride oluşan asimetrik lekeler, lekelerin sıradışı renklerde oluşması veya lekelerin ortalama bir silgiden daha büyük bir alanı kaplaması, deri kanserinin en öldürücü şekli olan melanomanın belirtisidir. 5 - Yutkunma problemi ve kronik ses kısıklığı. Bunlar dudaklarda iyileşmeyen yaralar, sıradışı kanamalar, ağızda ağrı ve uyuşma, kronik gırtlak iltihabı, ağız kanserinin belirtileri olabilir. 6 - Ağız içinde oluşan pamukçuk benzeri yaralar. Bunlar tıp dilinde lökoplazi olarak adlandırılır. Bu beyaz lekeler yanağın iç tarafında, dilin alt veya yan kısımlarında oluşur. Bu lekeler pamukçuğun giderilmesinde uygulanan yöntemlerle ağızdan kaybolmaz. 7 - İdrarda kan görülmesi. Bu belirtinin genelde hastalar tarafından ciddiye alınmadığını belirten doktorlar, daha önce hiç görülmemiş bile olsa bunun hasta tarafından idrar yolu enfeksiyonuyla ilgili bir problem sanıldığını belirtiyor. Bu ihtimalle birlikte kanama, mesane kanserinin de belirtisi olabilir ve bir ürolog tarafından kontrol edilmesi gerekir. Mesane kanseri çoğu zaman artık tedavi edilemeyecek safhaya gelinceye kadar farkedilemez. Bunun nedeni de hastaların doktora gitmek için çok beklemelidir. Benzer şekilde dışkıda kan görülmesi de kolon kanserinin önemli belirtilerinden biridir. Ancak dışkıda kan görülmesinin farklı sebepleri de bulunmaktadır. 8 - Açıklanamayan ağrı. Bu, testis kanseri veya kemik kanserinin erken semptomlarından biri olabilir. Tedaviye rağmen iyileşmeyen baş ağrısı, beyin tümörünün habercisi olabilir. Sırt ağrısı, kolon veya yumurtalık kanserini işaret edebilir. Doktorlar, sebebi bilinmeyen ağrıların en yaygın kanser belirtilerinden biri olduğunu belirterek, bu durumda hastaneye başvurulması gerektiğini belirtiyor. 9 - Vücudda şişkinliklerin oluşması veya derinin sertleşmesi. Göğüs ve testis dahil çok çeşitli kanser türlerinin belirtisidir. Bunlar kanserin erken belirtisi olduğu gibi, kanserin son safhasına da işaret ediyor olabilir. 10 - Sürekli olan, sebebi açıklanamayan veya sıkıntı veren belirtiler. Doktorlar, "Vücudunuzda yolunda gitmeyen bir şey varsa ve uzun süre devam ediyorsa, bunun normal bir durum olmadığını bilin. Vücudunuzun sesini dinleyin. Erken teşhis sayesinde hayatınız kurtulabilir" tavsiyesinde bulunuyor".

Kanserin en önemli sebeplerinden biri bugün yaşadığımız çağda gıdalarımızda kullanılan koruyucu maddeler ve  hormonlar. Kansere yakalanma riskini azaltan 10 sağlıklı gıdayı sizler için hazırladık.
 
1. Yediğiniz herşeye sarımsak ekleyin

Sarımsak, vücudun doğal savunma sistemini kansere karşı uyarır ve potansiyel
 tümör büyümesini engelleyen kükürt bileşenleri içerir. Çalışmalar sarımsağın
 mide kanseri riskini oldukça azalttığınıda kanıtlamıştır.
 

2. Brokoliden vazgeçmeyin

Fakat brokoliyi mutlaka buharda yada haşlanmış olarak pişirerek yiyin. Brokoli
 kanseri önleyen süper bir gıdadır ve sık sık yenmelidir. Ama dikkat ; İspanyol
 bilimadamlarının bir çalışması kızartılan yada mikrodalgaya atılan sebzelerin
 kanser önleyici maddelerinin %97 oranında kaybolduğunu göstermiştir. Dolayısıyla
 çiğ olarak, buharda pişirerek veya salatalarda tüketmeniz gerekli.

3. Taze limonata ve portakal suyu için

Turunçgiller günlük olarak mutlaka tüketilmeli , ağız, boğaz ve mide kanseri
 riskini yarı yarıya azalttığı Avusturalyalı bilim adamları tarafından
 kanıtlandı.

 

4. Sabahları bir avuç yaban mersini yiyin

Yaban mersini güçlü antioksidanlar barındıran bir numaralı gıda. Antioksidanlar
 hücrelere zarar veren serbest radikalleri ve kararsız bileşenleri nötralize
 eder.
 

5. Enginar pişirmeyi öğrenin

Enginar , cilt kanserini önleyen silymarin antioksidanının bir numaralı
kaynağıdır. Bu lezzetli sebze sert dış yapraklarını soyarak ortasını yumuşayana
 kadar yaklaşık 30-45 dk kaynatın. Enginar ile ilgili yemek tariflerini
 internette kolayca bulabilirsiniz.
 

6. Somon ızgara

Kanadalı araştırmacılar haftada en az dört veya daha fazla balık yiyenlerin
 neredeyse içte birinde lösemi, miyelom ve lenf kanserinin gelişimin çok daha az
 olduğunu buldu.
 

7. Hergün yarım kivi

Şimdi kivi yeme zamanı ! Kivi kanserle savaşan antioksidanlar ve C, E vitamini
 ile bakır dahil olmak üzere birçok mineral ihtiva eden küçük bir bomba gibidir.
 

8. Salatanıza taze soğan ekleyin

Soğan prostat kanseri riskini %50 oranında azaltabilir. Ama çiğ veya az pişmiş
olarak yemek gerekli. Salatalarınıza arpacık soğanı ekleyin.

9. Sofranıza lahana turşusu olsun

Finlandiyada yapılan bir çalışma , lahana turşusunun kanserle savaşan içerikler
 barındırdığını gösterdi.


 

 

En Yararlı Meyveler ve Faydaları

İncir ve Zeytin,  Bu iki meyvenin Kökenleri eskidir. Mardin zeytini bilinen zeytinlerdendir, ege bölgesi de zeytini ile tanınır. İncir şifalı bir bitkidir.

Taze üzüm,  üzüm çekirdekleri çiğnenmelidir, faydalıdır, omega bakımından zengindir, kanseri önler, beyaz üzüm çok faydalı şifalı meyvelerden birisidir. kolon kanserine faydalıdır.

Nar, diş eti iltihapı olanlar, hamile kalmak isteyen bayanlar nar suyu tüketmelidir.Yüksek tansiyon hastalarına tavsiye ediliri tansiyonu düşüren şifalı bitkilerdendir. Düşük tansiyonu olanlar narı az tüketmelidir.

Trabzon Hurması, 12 parmak bağırsağında şikayeti olanlar, ince veya kalın bağırsak hastalığı olanlar, kabızlığı olanlar için  kullanabilecekleri şifalı bitkiler arasındadır trabzon hurması, bağırsaklarda biriken toksinleri yok eder.

Çilek, siroz hastaları, karaciğer yorgunluğu ve hastalığı olanlar için şifalı bir meyvedir, çilek mevsiminde tüketilmelidir.

Kiraz, ziraat 900 tür kiraz ülkemizde geliştirilmiş ve üretilmeye devam edilmektedir, faydalıdır. kiraz çekirdeği yağı kozmetik sanayide kullanılır, kiraz sapı romatizması olanlarda, idrar kaçıran, damlatan hastalarda şifalı bir bitkidir.

Kivi, çekirdeklerini tüketilmelidir, kivi omega 3 ve 6 vitaminlerini barındırır , kan sulandırıcı kullanan kişiler kivi çekirdeğini az çiğnesinler veya çiğnemesinler.

Bir Bakışta Tarçının Faydaları

Her gün yarım çay kaşığı tarçın kötü kolesterolü düşürür.
Tip 2 diyabet hastalarında insülin üretimini arttırarak kan şekerini düşürür.
Tarçın yağı mantara karşı kullanılmaktadır.
Tarçın lösemi ve lenfoma hastalarında kanser hücrelerinin çoğalmasını azaltabilir.
Kanın pıhtılaşmasını önleyici özelliği vardır.
Uzun süre tüketilmeyecek yemeklere biraz tarçın serpmek ürünlerin raf ömrünü uzatır.
Tarçın kokusu hafızayı güçlendirir.
Pastörize edilmemiş içeceklerde bulunan E.Koli bakterisine karşı kullanılır.
Strese bağlı baş ağrısı ve migrene iyi gelir.
Kan şekerini dengeleyerek kilo vermeye yardımcı olur.
Tarçın yağı kokuya neden olan bakterileri öldürür.
Serbest radikallerle savaşarak kanserli hücre oluşumunu yavaşlatır.
Tarçın çayı veya tarçın yağıyla masaj yapmak artrit ve osteoporoza bağlı ağrıları hafifletir.
Tarçın yağı taşıyıcı yağlarla (badem yağı, zeytinyağı, badem yağı…) karıştırılarak masaj yapıldığında kas ağrılarını alır.
Tarçın çayı “huzursuz bağırsak sendromu” olarak adlandırılan sindirim sistemi rahatsızlığına iyi gelir.
Taçrın çayı antibakteriyel özelliği ile ağız hijeni sağlayarak diş çürüklerini geciktirir ve dişeti sağlığını korur.
Tarçın yağı etkili bir sinek savardır. Mutfakta karıncalara karşı kullanılabilir.
Tarçın yağı boğaz ağrısına ve kuru öksürüğe iyi gelir.
Hafızayı güçlendirir.
Kan dolaşımını arttırır.
Yüksek manganez içeriğiyle adet öncesi sendorumuna ve adet kramplarına iyi gelir.

Dilimizde birçok sebepten dolayı enfeksiyon, iltihaplanma, kabarma ya da yarıklar şeklinde acı verici durumlar gelişebilir.
Bunun başlıca sebepleri mikrop, mantar ya da virüs bulaşması olabileceği gibi, sindirim sistemi sorunları ya da dişlere yapılan dolgu vs. gibi küçük müdahaleler de dilimizde sıkıntılara yol açabiliyor.
Acının hafiflemesi için antiseptik gargaraların kullanılması tavsiye edilmektedir. Özellikle uzun süre devam eden veya sık tekrar eden durumlarda mutlaka bir doktora başvurulması önerilmektedir.

.

Beyni Daha İyi Çalıştırmanın 10 Yolu
1. Doğru zamanlama yapın
2. Not edin
3. Kahve için: Araştırmalar bir fincan kahvede bulunan kafein miktarının konsantre olmanıza yardımcı olacağını gösteriyor. Fakat kaygıya meyilli iseniz; bu bir işe yaramayabilir.
4. Uygulama yapın
5. Fikirlerinize bir şans verin
6. Entelektüel bir iş ve zeki bir eş seçin
7. Dikkatinizi verin
8. Mozart dinleyin: Wolfgang’ın müziğine maruz kalan bir beyin daha kompleks bağlantılar geliştiriyor. Bu da daha fazla bilgi için daha hızlı, entegre olmuş erişime izin veriyor.
9. Yeni şeyler deneyin

10. Tutkularınızın peşinden gitmeyi sakın unutmayın: Bir Hollandalı psikolog, satranç oynayanları satranç ustalarından neyin ayırdığını araştırdı. Her gruba test uyguladı; IQ, hafıza, boyutsal akıl yürütme… Bunlar arasında test farklılığı bulamadı. Tek farklılık, büyük ustaların satrancı daha çok sevmeleriydi. Ona karşı daha tutkulu ve daha çok bağlıydılar. Tutku, yaratıcılığın anahtarı olabilir.