Eğitimhane Sağlık Köşesi

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 05 Ara 2013 06:54:10
Süt yatmadan önce içilmemeli!
Daha kolay uykuya dalmak için yatmadan önceden içilen süt reflüye neden oluyor
Gastroloji Uzmanı Dr. Bülent Şengül, refllü-süt ilişkisine dikkat çekti. Sütün hazmı zor olan bir içecek olduğunu, bu özelliğinden dolayı yatmadan önce içilmesi halinde rahatsızlık verebileceğini kaydeden Uzm. Dr. Şengül şunları söyledi:

“Çocuklar sütü bol miktarda tüketmeli ve günde en az yarım litre süt içmelidir. Ancak bunu yatmadan önce yapmasınlar. Gece yatmadan önce yenen her yemek mideyi rahatsız eder. Ancak sütün yapısı bakımından hazmı daha zordur. Gece içilen süt reflüye davetiye çıkarır. Yatmadan en az 2 saat önce süt içmeyi ve yemek yemeyi sonlandırmak gerekir.”

Reflü belirtileri nelerdir?

•Bulantı
•Yanma
•Ağza acı su gelmesi
•Yatınca başlayan öksürük atakları
•Sık sık yaşanan ses kısıklıkları
•Boğazda gıcıklanma
•Nefes kokusu
Reflü; Mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasıdır.

Çevrimdışı eslemnurum

  • Uzman Üye
  • *****
  • 10.560
  • 26.279
  • 10.560
  • 26.279
# 06 Ara 2013 07:20:38
Burnumuzun neden 2 deliği var ?

Nefes alırken her iki deliği birden kullanırız. Sağ taraf sıcağı (güneşi), sol taraf soğuğu (ayı) temsil eder.BAŞINIZ AĞRIYORSA sağ burun deliğinizi kapatın 5 dakika süreyle sol burun deliğinizden nefes alın..KENDİNİZİ YORGUN HİSSEDİYORSANIZ sol burun deliğinizi kapatın, sağ burun deliğinizden nefes alın. Zihninizi de açar.
İnanmıyor olabilirsiniz. Çok eski bir doğu kültürüdür. Deneyin, farkı görün.↓↓

Alıntıdır.

Çevrimdışı noman.inci

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 229
  • 2.950
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 229
  • 2.950
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 06 Ara 2013 14:13:40
Az Ye,az Uyu,çok Çalış Sağlıklı Olursun.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.001
  • 228.793
  • 29.001
  • 228.793
# 06 Ara 2013 17:41:13
Kahvenin insan sağlığı için faydaları:
* Kolesterolü düşürür.
* Ağrı kesicilerin etkisini yüzde 40 oranında artırır.
* Şeker hastalığının erken uyarı sinyali olarak kabul edilir.
* Göğüs kanseri riskini azaltır.
 * Günde 3 fincan kahve içmek astım tehlikesini azaltır.
* Kahve girişkenliği arttırır.
 * Siroz hastalığı riskini yarı yarıya düşürür.
* Nefesi açar.
* Kemikleri güçlendirir, ancak yaşlıların fazla tüketmesi sakıncalı.
* Menopoz sorununu gidericidir.
 * Tip 2 diyabeti ve Parkinson hastalığından korur.
* Selülit gibi cilt sorunlarına karşı etkilidir.
 * Yüksek tansiyonu önler.
* Pankreas kanserini azaltır.
 * Kalp rahatsızlıklarını büyük oranda önler.
 * Bağırsakları düzenler.
* Depresyona karşı etkilidir Takip ediyorsanız beğenin lütfen,emeğe saygı (AFİYET OLSUN

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 07 Ara 2013 06:19:44
Bir kutu kolada ne kadar şeker var?
Dünyanın en büyük içecek markası Coca Cola, bu soruya yanıt verdi. Büyük boy kolada 44 çay kaşığı şeker var…
Coca Cola’nın Avrupa Koordinatörü James Quincey, bir kutu kolanın içinde günlük sınırın çok üzerinde şeker bulunduğunu açıkladı.
Formülü üzerine en çok hikaye uydurulan Coca Cola’nın içeriğine dair gerçek bir bilgi ortaya çıktı. Kolanın tadını artırmak için aşırı şeker kullanıldığı yönündeki iddialara Coca Cola Avrupa Koordinatörü James Quincey ilk kez cevap verdi.
İngiliz BBC kanalındaki ‘Newsnight’ programına katılan Quincey, “Çoğu insan bir kutu kolanın içinde ne kadar şeker olduğunun farkında değil. Mesela bir sinema boyu kolanın içinde 44 çay kaşığı şeker bulunuyor” dedi.
Şeker oranında düzenlemeye gidilecek
Bir kutu kolanın 6 çay kaşığı şeker içerdiğini de açıklayan Quincey, bunun bir bardak kapuçino ya da bir ay çöreğinin yarısına denk olduğunu belirtti. Ancak bu şeker oranının günlük sınırın üzerinde olduğunu da ekledi.
Sunucu Jeremy Paxman, Quincey ve şirketini bunun sağlıklı olmadığı şeklinde eleştirince, “Bunu yapmamız şart değil, sadece enerji sağlıyor. Ancak milyonlarca insan bizim ürünlerimizi lezzetli buldu” şeklinde konuştu.
Aynı zamanda ürünlerin içeriği ve kalori bilgileri konusunda tüketiciyi bilgilendireceklerini belirten Quincey, çocuklar, gençler ve yaşlılar şeklinde şeker oranları belirtileceğini, tüketicinin de buna göre ürünü tüketebileceğini belirtti.


Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.001
  • 228.793
  • 29.001
  • 228.793
# 07 Ara 2013 08:55:30
Uzun süre bilgisayar başında öne eğik vaziyette duran ofis çalışanları ve gençler, ağır kaldıran ev hanımları, yüksek yastıkta ya da kanepe kenarına başını dayayarak uyumayı sevenler… Hiçbiri boyun düzleşmesine yabancı değil. Yanlış duruş alışkanlıkları sebebiyle boynun anatomik yapısının bozulmasıyla ortaya çıkan bu rahatsızlık, dayanılmaz ağrılara sebep oluyor.

Omurgamız boyun, sırt ve bel kısımlarından oluşuyor. Omurganın farklı yönlere olan eğrilikleri ‘c' şeklinde ve vücudun ayakta durması için kuvvet ve denge kanunlarına göre hareket ediyor. “Boyun düzleşmesinde boyun kısmındaki c eğrisi ‘ı' şeklini alır. Böylelikle boyna binen kuvvet dengeleri değişir ve omurganın geri kalan kısmında da bu değişime adapte olabilmek için farklılıklar görülmeye başlar.” diyor, Fizyoterapist Gamze Şenbursa. Boyna alınan darbeler, stres, boyun kaslarının zayıf olması, yüksek yastıkta uyuma, aşırı yük taşıma, alışkanlıklar, uzun süre bilgisayar başında ve koltukta biçimsiz oturmak başlıca sebepleri. Bel bölgesindeki omurun yapısının değişmesi gibi genel mekaniği etkileyen sebepler boyun düzleşmesini tetikliyor, Şenbursa'ya göre. Boyun düzleşmesi kasları zayıf olan veya omurga mekaniği bozuk olan herkeste görülebilir. Son dönemlerde bilgisayar kullanımının artması ile beraber uzun süreli öne eğik oturma genç nesilde de bu problemin yaygınlaşmasının başlıca sebebi.

Sonraki aşama boyun fıtığı

Boynun arka ve ön kısmındaki kronik ağrılar ve boyun hareketlerinde kısıtlılık hastaların en önemli şikâyetlerinden. Boyun düzleşmesinin bir sonraki aşaması boyun bölgesine binen yüklerin artmasından kaynaklanan boyun fıtığı. Bu aşamada omurganın mekaniğinin bozulması, sırt ve belin de yük dengesini bozacağından bu bölgelerde de kronik ağrıya sebep olabilir. Boyun kaslarındaki gerginlik baş ağrısı, baş dönmesine de sebep olabilir. Boyun düzleşmesinin ilk tedavisi egzersiz. O bölgede kısalan kaslara germe, zayıf kaslara yapılan kuvvetlendirme hareketleri ağrıları azaltıyor. Elle terapi ile boyun üzerine yapılan çalışmalar problemin daha kısa sürede ortadan kalkmasını sağlıyor. Eklem, bağ ve kaslara yönelik yapılan tedavide sadece el ile müdahale edilerek o bölgeye binen yükler azaltılıyor. Bu, en sık başvurulan tedavi yöntemlerinden...

Korunmak için…

-Sandalyede kalça ve diziniz 90 derece olacak şekilde dik oturun.

-Bilgisayar ve televizyon ekranının göz hizasında olmasına dikkat edin.

-Kanepede uyumak gibi boynun pozisyonunu desteklemeyen alışkanlıklardan kaçının.

-Sabahları yarım saat omurga düzgünlüğü için egzersiz yapın.

-Çok ağır eşya taşımayın.         

-Ağır eşyaları vücuda mümkün olduğunca yakın taşıyarak ağırlık merkezini dağıtın.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.001
  • 228.793
  • 29.001
  • 228.793
# 07 Ara 2013 09:03:03
◕ "Allâh (c.c) ümme rabbe’n-nas! Müzhibe’l-be’si işfi ente’ş-şâfi lâ şâfiye illa ente şifâen la yuğâdiru sekamen"

- Ey insanların Rabbi olan Allâh (c.c) ’ım! Bu ızdırabı gider... Şifayı veren ‘Sen’sin, ‘Sen’den başka kimse şifa veremez... Rabbim tüm hastalarımıza ‘Sen’ hiç hastalık bırakmayacak bir şifa ver...

Âmîn...

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 08 Ara 2013 08:40:09
Beyin yalanı sevmiyor!
Araştırmacılar, yalan söylediğimizde beynimizin daha çok efor harcayarak daha çok yorulduğunu, bunun da daha çok stres demek olduğunu belirtiyorlar.
Kısacası, beyninizi seviyorsanız, yalan söylemeyin!
Yalan stres seviyesini arttırması nedeniyle; üstelik çok ve sık kez söylendikçe stresin katlanarak büyümesine neden olduğu için, beyinde görünmeyen yoğun bir baskıya yol açıyor. O yüzden siz siz olun, beyaz yalanlar söylerken bile, beyninize aşırı yüklendiğinizi aklınızdan çıkarmayın!

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.001
  • 228.793
  • 29.001
  • 228.793
# 08 Ara 2013 18:48:17
KARACİĞERİMİZİ TEMİZLEMEK İÇİN BİR TARİF: HEM ÇOK KOLAY HEM DE ETKİLİ ! Karaciğerimiz neler yapmıyor ki. Tıpkı bir fabrika gibi çalışıyor. Harıl harıl. Biz de çoğu zaman “Amaaan yaa, ölümlü dünyaa” ya da “Atın ölümü arpadan olsunnn!” diyor ve hoyrat davranıyoruz. Yorulup işe yaramaz hale geldiğinde, neler olabildiğini hepimiz biliyoruz. Yani hayati önemi çok açık! Peki arada bir de olsa ona destek olmak, yükünü hafifletmek için bir şey yapıyor muyuz? Evet, yapabiliriz. Hemen, şimdi, burada. ZENGREY Malzemeler (1 kişilik) - 2 KIRMIZI greyfurt suyu - Yarım limon suyu - 1,5 tatlı kaşığı SOĞUK baskı zeytinyağı - 1 – 1,5 cm soyulmuş taze zencefil - 1 diş soyulmuş sarımsak (orta boy) - 2 küp buz Tüm malzeme hızlı (1000 W ve üzeri) bir blenderda iyice karıştırılır, tercihe göre bir limon dilimi ve taze nane yaprağı ile servis yapılır. Bu içeceğin bir hafta boyunca -7 gece- her akşam yemekten minimum 2,5 saat sonra ve yatmadan minimum 1 saat önce içilir. 7 günlük programdan sonra 1 ay ara verdikten sonra tekrarlanabilir. ÇOK ÖNEMLİ NOT: 1. Greyfurt kemoterapi süreçlerini olumsuz etkileme potansiyeli ilaçlarla ters etkileşim yapma olasılığı nedeniyle çok yüksek olan bir meyvedir ve bu nedenle de bu içecek kemoterapi hastalarına ÖNERİLMEZ, lütfen DİKKAT!!! 2. Ayrıca yoğun bir ilaç tedavisinde olanların da bu içeceği ve 7 günlük programı mutlaka tedavilerini yürüten hekime danışıp, onay aldıktan sonra içmeleri önerilir. 3. Greyfurtların kırmızı greyfurt olması gereklidir.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.001
  • 228.793
  • 29.001
  • 228.793
# 08 Ara 2013 19:09:22
Alüminyum folyo sizi hasta edebilir Alzheimer hastalığı son zamanlarda giderek artmakta nedeni tam olarak belli olmasa da yapılan çalışmalar gösteriyor ki alzheimerlı hastaların beyin dokusunda yüksek oranda alüminyum bulunmaktadır. Alüminyum folyo veya kaplarda yemek pişirmeyin Alüminyum tencerelerde yemek yapmak, alüminyum folyo veya kapları içerisinde yemeğe ısıl işlem uygulamakla tüketilecek besine daha çok alüminyum geçmesine neden olacaktır. Ayrıca bu şekilde pişmiş bir yemeğin yanında asidik bir besin varsa örneğin bol limonlu bir salata veya portakal suyu gibi alüminyum emilimi daha da hızlanacaktır. Alüminyumu birçok yoldan alabilmekteyiz Alüminyum birçok paketlenmiş ürün içerisinde, kullandığımız şampuanlarda, antiperspirant ve deodorantlarda, bazı ilaçlarda hatta eser miktarda içtiğimiz su ve çay içerisinde dahi bulunmaktadır ama emilimi folyo veya kapları kadar olmamakta. Alüminyum folyo sizi hasta edebilir Alzheimer hastalığı son zamanlarda giderek artmakta nedeni tam olarak belli olmasa da yapılan çalışmalar gösteriyor ki alzheimerlı hastaların beyin dokusunda yüksek oranda alüminyum bulunmaktadır.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 09 Ara 2013 06:17:40
Türkiye’de yapılan bir araştırma, bol bol uyuyup, hiç spor yapmadığımızı kanıtladı. İşte sonuçlar…


Obezite, bedenimizdeki yağ oranının boy uzunluğumuza göre orantısız şekilde artması, aşırı şişmanlık olarak tanımlanır. Obezite, vücutta pek çok organı olumsuz etkileyen bir sağlık sorunudur. Büyük oranda sağlıksız beslenme ve hareketsizlik, obeziteye neden olmaktadır.
Sağlık Bakanlığı koordinasyonunda, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Milli Eğitim Bakanlığı ve Hacettepe Üniversitesi ile yürütülen “Çocukluk Çağı Obezite Araştırması (COSI-TR), ülkemizdeki çocukların durumu hakkında bilgi sahibi olmak amacıyla yapılmış bir araştırmadır.
Araştırmanın ilk sonuçları, Türkiye’de 7-8 yaş grubundaki ilköğretim çağındaki her 4 çocuktan 3′ünün hiç spor yapmadığını ortaya çıkardı.
Ülke genelinde 163′ü kentsel, 53′ü kırsalda (köy, kasaba) olmak üzere toplam 216 okulda, 7-8 yaş grubundaki çocukları kapsayan araştırmada, 2 bin 541 kız öğrenciye ve 2 bin 560 erkek öğrencinin durumu incelenmiş.
Boy, kilo, beslenme alışkanlığının incelendiği araştırmada çocukların uyku, fiziksel aktivite ve yaşam davranışlarına bakılmış.
Toplam 4 bin 856 aile ile doldurulan görüşme formundan elde edilen verilere göre, ailelerin beyanları dikkate alındığında çocuklar günlük ortalama 9,5 saat uyuyor.
Bu sonuç uzmanları memnun etmiş çünkü, çocukların uyuma süreleri istenilen düzeyde çıkmış.
“Çocukların yüzde 74,2′si hiç spor yapmıyor”
Ancak iş yatmaktan, hareket etmeye gelince biraz “tembelliğimiz” de ortaya çıkmış!
Şöyle ki; bir hafta içinde spor yapma sıklığına bakılmış. Ailelerin yüzde 74,2′si çocuklarının hiç spor yapmadığını söylemiş.
Elde edilen veriler, her dört çocuktan üçünün hiç spor yapmadığını ortaya çıkarmış.
Düzenli olarak haftada bir ve daha fazla spora gitme oranı ise yüzde 25,8 olarak gösteriliyor.
Haftada 3 ve daha fazla spor yapma yüzdesi ise yüzde 4,7 olarak ifade ediliyor.
Kentsel kesimde çocukların yüzde 28,9′u düzenli olarak spor yaparken, kırsal kesimde bu oran yüzde 8′lerde kalıyor.

 

Çevrimdışı sulem

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.729
  • 3.307
  • 2.729
  • 3.307
# 09 Ara 2013 12:12:01
Boğazımdaki yanma geçmiyor.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 10 Ara 2013 05:33:43
KANSER HASTASI OLAN TANIDIKLARINIZ VARSA DİKKATLİ OKUYUN VE DUYURUN !...

sağlık için
LİMON Kemoterapiden 10.000 kat daha güçlü...

Tıpta son yenilik, kansere karşı etkili!

Dikkatle okuyun ve kararı siz verin!!!
Limon, kanser hücrelerini öldüren mucizevi bir mahsul. Kemoterapiden
10,000 kat daha güçlü!!!
Limonun tadı güzel ve kemoterapinin korkunç yan etkilerine sebep
olmuyor. Multimilyonerlerin sahip olduğu büyük şirketlerin kârlarına
zeval gelmesin diye bu sır saklanırken daha kaç kişi ölecek?
Bildiğiniz gibi limon ağacı, limon ve lim (yeşil limon) gibi çeşitleriyle bilinir.
Bu meyveyi farklı şekillerde yiyebilirsiniz: posasını yiyebilir!
Suyunu sıkabilir, içecekler hazırlayabilir, şerbetler ve tatlılar yapabilirsiniz.
Bir çok erdemleriyle tanınır, ama en ilginç olanı tümör ve kistler üzerine olanıdır.
Bu bitki her tür kanser tipine karşı kanıtlanmış bir çaredir.
Bazıları kanserin her türlü varyasyonuna karşı yararlı olduğunu söylüyor.
Bakteri enfeksiyonları ve mantarlara karşı anti mikrobal spektrum olduğu, kurt
ve parazitlere karşı etkili olduğu kabul ediliyor.
Yüksek tansiyonu dengeliyor.
Ayrıca stresle savaşan, sinir bozukluklarına iyi gelen antidepresan etkisi var.
Bu bilginin alındığı kaynak gerçekten büyüleyici:
Dünyanın en büyük ilaç üreticilerinden birinden öğrenildiğine göre;
1970'ten beri 20'den fazla farklı laboratuar test etti ve sonuç olarak ;
Limon ekstresinin 12 kanser tipinde kötü huylu hücreleri yok ettiği ortaya çıktı!
Bu kanserler içinde ; kolon, göğüs, prostat, akciğer ve pankreas kanserleri de var.
Kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatmada limon ağacı bileşenlerinin
Adriamycin adlı bütün dünyada, genellikle kemoterapide kullanılan
ilaçtan 10,000 kat daha iyi olduğu gösterildi.
Daha da hayret verici olan; limon ekstreleri ile yapılan bu terapi; sadece kötü huylu
kanser hücrelerini yok ediyor ve sağlıklı hücrelere hiçbir menfi etkisi bulunmuyor.

Çevrimdışı eslemnurum

  • Uzman Üye
  • *****
  • 10.560
  • 26.279
  • 10.560
  • 26.279
# 11 Ara 2013 06:53:23
.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 12 Ara 2013 07:00:27
Acı yedim niye burnum aktı?
Geçmiş olsun nezle mi oldun ? Yok sadece acı biber yedim…
Acı yiyecekler sevmeseniz de, istemeden tadına bakmışlığınız mutlaka vardır. Eminim sizin de gözünüzden yaşlar gelmiş, kulaklarınızdan alevler çıkmış, en çok ta burnunuz akmıştır.
Bunun bilimsel bir açıklaması elbette var. Acı, baharatlı ya da keskin kokulu yiyecekler mukus salgısının (Mukoza hücreleri tarafından salgılanan koyu kıvamda yapışkan salgı, sümük) incelmesine ve kolayca akar hale gelmesine sebep oluyor. Acı bir şey yediğimizde gözlerimiz yaşarır ve burnumuz akmaya başlar. Aslında eşzamanlı olarak aynı şey akciğerlerimizde de olur. Acı yiyecekler özofagus yani yemek borusundaki ve midedeki sinir uçlarını uyararak , vücudumuzun burun akması gibi tepkiler vermesine yol açıyor.
Bu tür yiyeceklerin bu sayede ciğerlerin ve solunum yollarının temizlenmesine yardımcı olduğu biliniyor. Kimi araştırmacıların çalışmaları, acı yiyeceklerin içinde bulunan maddelerin, solunumla ilgili hastalıklarda kullanılan ilaçlardaki maddelerle çok benzeştiğini ortaya koymuş. Bunlara ek olarak mukus salgısını bu şekilde hareketlendiren maddelere “mukokinetik” dendiğini belirtmekte fayda var. Kırmızı biber bu tip maddelerin en iyi örneği.
Bu arada aklınızda bulunsun , yanlışlıkla ağızınıza acı bir şey atarsanız boşuna su içmeyin. Yağ ve su kesinlikle birbirlerine karışmaz. Biberlerin yakıcılık veren maddesi yağlı olduğu için, ne kadar su içerseniz için onunla birleşmez. En iyi metot ekmek yemektir. Ekmek bu yağı emer ve mideye taşır.


 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK