Eğitimhane Sağlık Köşesi

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.985
  • 228.660
  • 28.985
  • 228.660
# 08 Şub 2013 17:48:01
Söyle oralara....
Senin değerini bilsin.
Oralar güzelse eğer...
Tek sebebi ''SEN'sin !"

Hz. Mevlana^^

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.985
  • 228.660
  • 28.985
  • 228.660
# 08 Şub 2013 17:50:06
Sevgili anneler çocuklarda obezliği uygulayacağınız bir kaç yöntem ile önleyebilirsiniz.

1. Onlar için yemek planı oluşturun ve yemek hazırlarken ve pişirirken çocuklarınızın da yardımını alın.
2. Alışverişi eğlenceli bir deneyime dönüştürün. Markette ya da pazarda çocuklarınızdan listedeki gıdaları bulmasını isteyin.
3. Yemeklerinizi ailece yiyin. Gün içinde neler yaptığınızı konuşun ya da bir sonraki tatilinizde nereye gideceğinizi planlayın.
4. Çocuğunuzun okulda yiyeceği öğle yemeğini kendiniz hazırlayın.
5. Sabah erken kalkın, çocuğunuzu da kaldırın ve birlikte egzersiz yapın. Kalori yakmanın en iyi yollarından biri de egzersiz yapmaktır.
6. Çocuğunuza örnek olun ve sağlıklı yiyecekler tüketin. Çocuklar her şeyi çok çabuk taklit ederler. Sağlıklı bir yaşam tarzına çocuğunuzda kolayca uyum sağlayacaktır.

Çevrimdışı hercaihoca

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.396
  • 6.345
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.396
  • 6.345
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 08 Şub 2013 20:57:40
SAĞLIKTA DOĞRU BİLDİĞİMİZ YANLIŞLAR

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Spor Hekimliği Anabilim Dalı Başkanı ve Milli Olimpiyat Komitesi Sağlık Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Emin Ergen:

Sağlıklı bir beslenmenin parçası olarak kabuklu yemişlerden yemek kilo vermenize yardım ediyor. Mükemmel bir lif kaynağı olan yemişler, E vitamini, magnezyum, folat ve bakır gibi birçok besin maddesi içeriyor.

1. Yemek esnasında asla su içmeyin:
Su vücudumuzdaki her hücre, doku, organ ve bütün kimyasal tepkimeler için gerekli olduğundan çok önemli bir sıvı kaynağıdır. Yetişkinler için günlük ortalama 2-2.5 lt su gereklidir, bu da 8- 10 kupa demektir. Suyu ne zaman içtiğimizin önemi yoktur, günün her saatinde, yemeklerden önce, yemek sırasında veya sonrasında içilebilir. Üstelik yemek öncesinde ve yemekle birlikte içilen su midede doygunluk hissi yaratacağından yemek miktarını azaltmaya bile yardımcı olur. Su aynı zamanda besinlerin sindirilmesi, emilmesi ve boşaltılması için gerekli olduğundan yemek sırasında tüketilmesi daha faydalıdır.

2. Yemeğin hemen üstüne meyve yemeyin:
Yıllardır söylenen diyet hurafelerinden biridir. Meyve çoğunlukla karbonhidrat ve su içeren bir besindir. Meyvedeki karbonhidrat bir şeker türü olan fruktoz ve glikozdur. Ama meyvelerin şeker içermesi yemeğin üstüne yenmemesi gerektiği anlamına gelmez. Fruktoz yemeklerle tüketildiği zaman farklı bir etki göstermez ya da yağa dönüşmez. Aksine yemek üstüne meyve yenmesi hem tatlı ihtiyacını azaltır hem de doygunluğu arttırır. Bunun yanında dikkat edilecek durum yenilen yemeğin miktarıdır, eğer yemek miktarı fazla olduysa yemeğin üstüne bir de meyve yenmesi alınan kaloriyi daha da attıracaktır.

3. Şeker miktarı yüksek meyveleri yemeyin:
Muz, incir, üzüm...Bu meyveler maalesef diğer meyvelere göre daha şekerli ve hep dikkat edilerek tüketilen meyvelerdir. Aslında glikoz oranları daha fazla olmasına karşı porsiyon miktarlarına dikkat edilerek tüketilebilir. Aslında tatlı meyveler en doğal alınan tatlılardır. Bunu düşünerek tatlı tüketimi azalabilir. Aynı zamanda bir meyvenin tatlı tadının az olması kalorisinin daha az olduğu anlamına gelmez. Limonda bile bir miktar kalori vardır. 1 tane büyük muz 2 porsiyon meyve yerine geçer ve ona göre tüketilmelidir.

100 g, 1 küçük boy elma 58 kalori
100 g, 1 orta boy muz 85 kalori
100 g, 1 orta boy incir 80 kalori
100 g, 15 iri tane üzüm 67 kaloridir

Meyvelerin kalorilerine baktığımız zaman aradaki farklar hayatımızı karartacak büyüklükte değildir! Bir tane gofretin en az 250 kalori olduğunu düşündüğümüz zaman 15-20 kalori çok da önemli değildir.

4. Akşam 19.00 dan sonra hiçbir şey yemeyin:
Böyle bir şey söz konusu değildir ve kişinin beslenme düzenine göre yeme saatleri değişebilir. Hiçbir yiyeceğin kalorisi gün içinde değişmez, önemli olan tüketilen besinlerdir. Genelde akşam yemeği sonrası daha hareketsiz geçer ve gece atıştırılan yiyecekler rahatsız edebilir. Fakat bu demek değildir ki saat 19-20.00 den sonra hiçbir şey yenmemelidir. Eğer geç saatlere kadar oturuyorsanız meyve, yoğurt, biraz ekmek peynir gibi kalorisi yüksek olmayan yiyecekler tüketilebilir. Çeşitli nedenlerle akşam yemeği geç saatlere kalıyorsa yine önemli olan neler yenildiği ve miktarlarıdır.

5. Karbonhidratlarla proteinleri karıştırmayın:
Bu konuda yıllardır gündemde olan ve bir dönem beslenme akımını değiştiren bir düşüncedir. Ancak bilimsel olarak ve sağlık açısından hiçbir geçerliliği yoktur. Bazı besinlerin doğal halinde bile karbonhidrat ve protein birlikte bulunmaktadır, süt, yoğurt, pirinç, makarna gibi… Günlük beslenmede karbonhidrat, protein ve yağlar dengeli bir şekilde bulunmalıdır, herhangi bir öğünde protein ve karbonhidratı birlikte tüketmemenin metabolizma çalışmasına herhangi bir faydası yoktur.

6. Nişasta oranı yüksek sebzeleri, mümkün olduğunca tüketmeyin:
Bu sebzeler, patates, havuç, bezelye ve mısır gibi her zaman günlük beslenmeden uzaklaştırılmış ve bizim için zararı olan sebzeler gibi gösterilmiştir. Ancak bu sebzeler de gerekli vitamin mineral içerirler ve kalori değerleri de düşünüldüğü gibi yüksek değildir. Karbonhidrat değerleri yeşil yapraklı sebzelere göre daha fazladır ama bizi şişmanlatacak kadar değildir. 1 tane patates 1 dilim ekmeğe eşittir, kızartılmış ya da cips olmadığı sürece tüketilebilir. Mısır ve havuç da aynı şekilde salatada bir miktar olabilir, A vitamininden zengin besinlerdir. Bezelye ise protein ve posa açısından diğer sebzelere göre daha yüksektir. Bu besinlerin hiçbiri beslenmeden çıkarılmamalıdır.

7. Zayıflamak için önce ekmeği kesin:
Kilo vermek için önce fazla tüketilen yağ, kızartılmış ve hamurlu yiyecekler azaltılmalıdır. Ekmek ise her öğünde en az 1-2 dilim olmalıdır, yoksa metabolizma için gerekli olan enerji kaynağı çok azaltılmış olur ve vücudun çalışması zorlaşır, vücut zor çalıştıkça kilo vermek zorlaşır. Aynı zamanda ekmek, pilav, bulgur, patates gibi karbonhidratlar tüketilmezse kan şekeri düşer ve sonraki saatlerde açlığa dayanmak güçleşir. Kan şekeri düşük bir şekilde yemeğe oturmak ise porsiyonları kontrol etmek açısından çok dikkat edilmesi gereken bir noktadır.

Denizce---

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 09 Şub 2013 07:02:11
Zeytin yağı kalp damarı tıkanıklığındaki en büyük tedavi aracıdır. Damar yollarını açar.

Çevrimdışı faldov

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.346
  • 46.555
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 4.346
  • 46.555
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 09 Şub 2013 09:22:44
Muz kabuğunun bilmediğiniz 5 faydası

1- Muz kabuğunun içini sivrisinek ısırıklarına sürdüğünüzde, kaşıntısını ve şişkinliğini alır.

2- Ayaklardaki nasırların yumuşaması için, muz kabuğunun içini sıyırın, bir kaşık kadar olduğunda nasırın üzerine koyun, üstünü sarın. Birkaç saat sonra açıp temiz su ile yıkayın. Ya da direk muz kabuğunu sarabilirsiniz nasırınıza.

3- Muzun kabuğunu akneleri geçirmek üzere, üstüne sürebilirsiniz.

4- Diz ağrılarının geçmesine yardımcı olmak için muz kabuğuyla dizleri ovun.

5- İçindeki potasyum ve yağlarla çok iyi bir ayakkabı cilasıdır. Muz kabuğunun içiyle ayakkabınızı ovun sonra bez ile temizleyin.

En sağlıklı dondurmayı da muzdan yapabilirsiniz. Birkaç tane muzu soyup, parçalara ayırıp, 30 dakikalığına buzluğa atın, donmaya yakın alın, blenderdan geçirin, isterseniz süt de ekleyebilirsiniz. Sonra sevdiğiniz tat ile tatlandırın, kakao, keçi boynuzu tozu, vanilya, frambuaz, herşeyi deneyebilirsiniz.

Çevrimdışı melih_6361

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.212
  • 2.211
  • 1.212
  • 2.211
# 09 Şub 2013 10:19:11
kekik soguk algınlığına çok iyi geliyor

Çevrimdışı TUANA:)

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.221
  • 12.498
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 3.221
  • 12.498
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 09 Şub 2013 10:42:59
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
kekik soguk algınlığına çok iyi geliyor
evet kekik gerçekten de çok iyi geliyor.zencefil de öyle tabi

Çevrimdışı ayfer01

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 201
  • 452
  • 201
  • 452
# 09 Şub 2013 18:37:45
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Anne sütünü artırmak için ne yapılır?

Çevrimdışı duyguaydın

  • Moderatör
  • *****
  • 5.423
  • 126.360
  • 5.423
  • 126.360
# 09 Şub 2013 22:47:00
Sağlık Sistemimiz

Çevrimdışı melih_6361

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.212
  • 2.211
  • 1.212
  • 2.211
# 09 Şub 2013 23:02:24
arkadaslar sinüzüt için neler yapabiliriz

Çevrimdışı ARKOP

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 124
  • 1.254
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 124
  • 1.254
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 09 Şub 2013 23:36:58
Oğlumun 1 yaşından itibaren göz taramalarını yaptırmaya başladım.3.sınıfa kadar her sene okul açılmadan yaptırıyorudum sorun yoktu.3.sınıftayken 2 derece miyop ve 0,75 astiğmat olduğunu öğrendik.Şimdi 10.sınıfta 6 derece miyop+1.75astiğmatı var.Doktorlar ergenlik döneminde büyüme hızlandıkça derecenin ilerlediğini söylüyorlar.Kontrolleri hiç aksatmadığımız için kendimizi suçlamasakta ailece üzülüyoruz.Herkese acil şifalar diliyorum.

Çevrimdışı finike

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 336
  • 1.082
  • 336
  • 1.082
# 10 Şub 2013 00:43:51
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Kızım ilkokuldayken göz taramasında bozuk çıkmış.Tabii bizim haberimiz yok.Yıllar geçti ben gözlük kullandığım için kızım ikide bir takıyordu anne yakışıyor mu diye.ben de kızıyordum özenme diye.
İlk kez 7. sınıfa giderken anne sol gözüm görmüyor dedi.Ben de gözlüğe merakın var bırak bu şakaları diyorum. İnandık ve benim kontrolümün olduğu gün birlikte gittik.Hocanım dur sizin  ki normal ama kızımızın ki bayağı sorunlu dedi.Beynimizden kaynar sular döküldü.Sol göz %20 görüyor.Eşim bayılacaktı,tansiyonu düştü.Tabii ilerlemez ama gerilemez de dedi.Nereye giderseniz gidin aynı şey söylenecek.
Biz araştırdık,hala araştırıyoruz.Sağ göz de yıpranmasın diye iki farklı camla takıyor.Bazen ağlıyor benim hayatımı mahvettiniz anne diye.
Ailede bir kaç kuzeninde de var.Yaşı küçük gitseymişiz %60-80 e çıkabilirmiş.
Şimdi kontrollere gidiyoruz.malesef sağ gözün numarası da ilerliyor.
Allah tan umut kesilmez ama içimiz acıyor.İnşallah tıp ilerler de birşeyler olur.
Akdeniz üniversitesinde birkaç hasta uygulama aşamasındaymış.Garintisi yok ve külfetli dedi.Çözüm olsun da külfeti mühim değil.inşallah olumlu sonuçlar duyarsak isteyeceğiz.
Allahım tez zamanda şifa verir inşallah öğretmenim
bu da bir imtihan hem de en zorlarından galiba  :(
ama anneler her zaman ailenin temel direği bence kendi annemden biliyorum.size ihtiyaçları evlatlarınızın her zamankinden çoktur.
siz sağlam durmaya çalışın öğretmenim. Rabbim kolaylığını verir inşallah...

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 10 Şub 2013 07:50:37
Uzmanlar, havucun süratle kan yapıcı, kuvvetlendirici, ishal kesici, kabızlığı giderici, mide ve bağırsağın yakın dostu, safra akıtıcı, karaciğeri kuvvetlendirici bir sebze olduğunu kaydetti.

Uzmanlar, havucun süratle kan yapıcı, kuvvetlendirici, ishal kesici, kabızlığı giderici, mide ve bağırsağın yakın dostu, safra akıtıcı, karaciğeri kuvvetlendirici bir sebze olduğunu kaydetti.

Uzmanlar kansızlık halinde, sabah, öğle, akşam taze sıkılmış 1 çay bardağı havuç suyu içilmesini, suyu çıkarılamazsa ince rendelenmesi ve iyice çiğnenerek yenilmesini öneriyor.

Mide ve barsak kanamalarında da havuç suyunun çok faydalı olduğunu ifade eden uzmanlar, havucun, özel şekeri, A vitamini ve bol vitaminleri ile karaciğeri kuvvetlendirdiğini, kendi kendini tamir imkanı verdiğini, vücuttaki üre asidi, ürat tuzları, benzeri yorgunluk maddelerini, diğer zehirleri idrarla dışarı attığını vurguluyor.

Havuç haftada 5 kere yenildiği takdirde kadınlarda kalp enfarktüsünü, felç tehlikesini yüzde 68 oranında azaltıyor.

Havuçtaki Beta-Karotin de gözleri yaşlılığın getirdiği görme zayıflığından koruyor ve bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor. Yüz ve boyun kırışıklıklarını da gideren havucun, idrar ve bağırsak gazlarını söktürdüğü, kansere karşı etkili olduğu, cildin kurumasını engellediği ve bağışıklık sistemini güçlendirdiği belirtildi.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 10 Şub 2013 08:05:40
GDO Hakkında Bilinmesi Gereken Bilgiler

GDO, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar anlamına geliyor. Bence bu terimi Türkçe'ye çeviren, kulağa biraz daha ılımlı gelsin diye böyle bir karşılık yazmış. Biz size gerçekçi yaklaşalım istedik sevgili okur. GDO, "Genetik Yapısı Bozulmuş Canlı Organizmaları" diyelim.GDO, bugüne kadar insanlara pek cici bir şey olarak aktarılmış ama kakadır. Çünkü GDO işlemine maruz kalmış şeyler (Misal: Besinler) farklı bir gen yapısına sahiptir. Dış yollardan bu gen, DNA yapılarına yerleştirilmiştir. Mesela siz bu besini yediğinizde o gen yapısı sizin vücudunuza enzimlenecek. Belki siz de bir problem olmayacak ama çocuklarınızda ve onların çocuklarının torunlarına kadar uzanacak bir zincirde, iki kafalı, beş kollu insan vakaları vuku bulacak. Biz insanlık görevimizi yerine getirelim, GDO'yu sizlere bir kez daha anlatalım istedik. Mümkün mertebe de organik ürün almaya çalışın. Ülkemin masumane köylüsü hala organiz meyve/sebze yetiştirebiliyor. "Uber Capital" daha köylüme ulaşamadı. Domates de güzelmiş hani_





Çevrimdışı ...yolcu...

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 260
  • 520
  • 260
  • 520
# 12 Şub 2013 22:11:48
arkadaşlar öksürük için bir soğanı dolmalık oyun (ama abartmayın :) ) içine bir tatlı kaşığı bal dökün. ve geceden sabaha bir çay bardağının üzerine koyup bekletin.sabah aç karna  suyunu için. bi r tatlı kaşıgı içmek yeterli oluyor. süper geldi valla.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK