Eğitimhane Sağlık Köşesi

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.997
  • 228.779
  • 28.997
  • 228.779
# 28 Nis 2013 07:28:17
HANGİ VİTAMİN NE İŞE YARAR?

Vitaminler enerji içermedikleri gibi vücudun yaşamı için önemli biyokimyasal olaylarda görev alırlar. Eksiklikleri kansızlık, görme bozukluğu, uykusuzluk gibi pek çok soruna yol açar. Memorial Etiler Tıp Merkezi Dahiliye Bölümü’nden Uz. Dr. Murat Görgülü vitamin eksikliğine bağlı olarak görülen rahatsızlıkları sorduk.

A Vitamini
Eksikliğinde özellikle gece körlüğüyle birlikte cilt, tırnak ve saçlarda problemler görülür. Bu problemlerin sizde görülmesini istemiyorsanız havuç, ıspanak, marul gibi yeşil yapraklı sebzelerle birlikte, portakal, erik gibi meyveleri de bol miktarda tüketmeniz de fayda var.

D Vitamini
Eksikliğinde çocuklarda “raşitizm” denilen ağır kemik gelişim bozukluğu, yetişkinlerde ise “osteomalazi” adı verilen kemik hastalıkları görülüyor. Süt, süt ürünleri ve balık tüketimi bu hastalıklarda uzak durmanızı sağlayacaktır.

E Vitamini
Kuruyemişlerde ve sıvı yağlarda bulunur. Antioksidan etkisi olduğundan kansızlık oranını minimuma düşürür.

K Vitamini
Yeşil sebzelerde, çayda ve karaciğerde, bir miktarda bağırsak bakterileri tarafından üretilir. Kimimize göre bu besinler çok lezzetli görünmeseler de kanın pıhtılaşmasında çok büyük rolleri var.

C Vitamini
Eksikliğinde diş eti hastalıkları, ciltte bozulma, yaraların geç kapanması gibi sorunlara çok sık rastlanıyor. Bunların başınıza gelmemesi için özellikle turunçgiller dediğimiz portakal, greyfurt, mandalina ve limonla birlikte yeşil sebzeler ve patates tüketilmeli.

B1 Vitamini
Yumurta ve karaciğerde bulunur. İştahsızlık, kas güçsüzlüğü ve cilt hastalıklarından uzak durmak istiyorsanız, yeterli miktarda B1 vitamini almalısınız.

B2 Vitamini
B2 vitaminiyle kansızlık, ağız kenarı yaraları, sinir hastalığı ve cilt hastalıklarından uzak durabilirsiniz. Tabi ki yeterince tahıl ürünleri, et ve karaciğer tükettiğiniz sürece.

B3 Vitamini
Et, balık ve kuruyemişte bulunur. Eksikliğinde “pallegra” denilen cilt ve sinir hastalığı görülür. Ayrıca sindirim bozukluklarına da sık rastlanır.

B5 Vitamini
Günlük hayatımızda yaşadığımız yorgunluk, kas ağrıları, güçsüzlük kalpte çarpıntı gibi rahatsızlıkları azaltıyor. Bunlarla beraber beslenme bozukluğu, kas erimesi, uykusuzluk, stres egzama ve alerji gibi cilt hastalıklarından kurtulmada önemli bir rolü var. Bu problemlerden kurtulmak için karaciğer, yumurta ve baklagilleri bol bol tüketmekte yarar var.

B6 Vitamini
Protein metabolizmasının temel vitaminidir. Et, sebze ve tahıllarda bulunur. Güçsüzlük, kansızlık ve kas ağrılarını azaltmanın yolu bu besinleri tüketmekten geçiyor.

B12 Vitamini
DNA metabolizmasının temel vitaminidir. Eksikliğinde kansızlık, sinir sisteminde bozulma, dengesizlik görülür. Kırmızı et ve karaciğerde bol miktarda bu vitamin vardır.

Folik Asit
Bir çeşit B vitaminidir. Yeşil sebzelerde, bira mayası, karaciğer ve yumurta da bulunur. Peki eksikliğinde ne mi olur? Kansızlık, halsizlik, kas ağrıları…

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.997
  • 228.779
  • 28.997
  • 228.779
# 28 Nis 2013 07:29:39
30 GÜZEL TAVSİYE

1) Ağaç dikin, yabani otları yolun, bırakın elleriniz toprakla buluşsun.

2) Gülmek için, size eşlik edecek birilerinin olmasını beklemeyin.

3) Bahçenizde, balkonunuzun uygun bir köşesinde domates, biber, maydanoz yetiştirin. Az bile olsa tohumunu elinizle ektiğiniz bir sebzeyi yemek çok tatlı gelecektir.

4) Sabredin, istediklerinizin gerçekleşmesi için belirlenmiş doğru bir zamanı vardır.

5) Bir şeyler üretin. Resim yapın, yazı yazın, atkı ya da kazak örün.

6) Yavaşlayın ve anın keyfini çıkartın.

7) Uzun zamandır kin beslediğiniz birisini affedin.

8) Bir çocuğu veya bebeği sevin. Onlardan pozitif bir enerjinin size geçtiğini görecektir.

9) Çocukları üzecek ve incitecek bir şey yapmaktan sakının.

10) Çocukluğunuzda okuduğunuz masal kitapları sakladığınız yerden çıkarın ve tekrar okuyun.

11) Bir işi bitirmek için kendinize yeterli süre tanıyın.

12) Başarılarınızı ve başarısızlıklarınızı şansa bağlamayın.

13) Bir hayvanı sevin ya da yapabiliyorsanız ona sarılın.

14) Gün doğumu ve gün batımının ihtişamını hissedin.

15) Geçmişin geride kaldığını ve geleceğin belki de hiç gelmeyeceğini hatırlayın.

16) Kusurlu yanlarınızı sevmek zorunda değilsiniz ama en azından onları kabul edebilirsiniz.

17) Karıncaların evlerini inşa edişlerini ve kendi ağırlılarının 10 katı yiyecek taşıyışlarını izleyin.

18) Ara sıra içinizdeki çocuğun yaramazlık yapmasına izin verin.

19) Başarı bir süreçtir, bir varış noktası değildir. Bunu hep hatırlayın.

20) Evinizde çiçek besleyin.

21) Cebinizde veya çantanızda şeker taşıyın. Arkadaşlarınıza veya karşılaştığınız çocuklara bunlardan verebilirsiniz.

22)İşlerinizi ertelemeyin. Böylece geriye dönüp hataları düzeltmek için yeterli zamanınız olur.

23) Uzun zamandır aramadığınız bir arkadaşınız varsa hemen şimdi onu arayın.

24) Uzun zamandır rafta okunmayı bekleyen kitabınızı alın ve okumaya başlayın.

25) Ara sıra nostaljik takılın. Çocuk parkına gidip salıncağa binin, elma şekeri veya pamuk şekeri yiyin. İp atlayın, ya da misket oynayın.

26) Yeni bir dil öğrenin.

27) Rutinlerinizin dışında çıkın. Her zaman kullandığınız yoldan farklı bir yol keşfedin, mobilyalarınızın yerini değiştirir. Farklı bir yerden alış-veriş yapın. Yani bir şeyi farklı yapın.

28) Birisine yardım elini uzatın.

29) Hayatınızda değiştirebileceklerinizi değiştirin ve geri kalanları kendi haline bırakın.

30) Ve bugün sahip olduğunuz bir şey için şükredin.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 28 Nis 2013 07:58:23
KARAHİNDİBAĞ ÇAYI                                                                           Kanada’nın Windsor kentinde bilim adamları, halk arasında karahindiba olarak bilinen bitkinin çayı ile kronik miyelomonositik kan kanseri hastasını iyileştirmeyi başardı

Kanser hastaları için umut verici çalışma, Windsor Üniversitesi Onkoloji Servisi bilimadamları ve Windsor Bölgesel Kanser Merkezi ekiplerince ortaklaşa yürütülüyor.

Konuyla ilgili bilgi veren Dr. Caroline Hamm, karahindiba kökü ekstresinin eşsiz bir bitki olduğunu belirterek, bununla tedavisinden umut kesilerek evine gönderilen 72 yaşındaki bir hastanın iyileştiğini anlattı.

John DiCarlio isimli hastanın, 3 yıl süren yoğun lösemi tedavisinin ardından, yapılacak birşey kalmadığı için, kalan ömrünü ailesi ile birlikte geçirmesi için evine gönderildiğini belirten Dr. Caroline Hamm, laboratuvarda hazırlanan karahindiba ekstresini, John’un evine götürüp çay olarak hazırladık. Kendisine de nasıl hazırlayacağını öğreterek, bittikçe yenilerini verdik. 4 ay sonra kanser değerlerinde iyileşme saptadık. Aradan geçen 3 yılın ardından John, tamamen iyileşti” dedi.

Karahindiba kökü çayının, herkeste aynı etkiyi göstermediğine dikkati çeken Dr. Hamm, her hastanın ihtiyacı olan dozun belirlenmesinin önemli olduğunu ve buna yoğunlaştıklarını ifade etti.

Doktor tedavisi ve kontrolü altında olan, kemoterapi ya da düzenli ilaç kullanan kanser hastalarının, doktorlarına danışmadan bu çayı kullanmamalarını isteyen Dr. Caroline Hamm, bilim heyetinin Kanada Sağlık Bakanlığına ekstre ile ilgili yasal müracaatları yaptığını, bunun kabul edilmesi halinde klinik çalışmaların en az 21 hasta üzerinde başlayacağını söyledi.

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 28 Nis 2013 21:01:18
Meyve yemeyi ihmal etmemeliyiz...

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 28 Nis 2013 21:01:53
İncir ve Zeytinin faydaları...


*İncire, zeytine, Sina Dağına ve şu emin belde (Mekke) ye andolsun ki, biz insanı gerçekten en güzel bir şekilde yarattık. (Tin - 1 - 2 - 3 - 4)
 Yüce Allah Kur’an’da onları birlikte anmış, birbirinden ayırmamıştır. Arap dilinde incire tin denir.
 *İncir, içerdiği yüksek orandaki liflerle bedene giren kolesterolün kana karışmadan atılm
 asını sağlar.
 *Sindirimi kolaylaştıran incirin, bedeni bakterilere karşı koruyan etkileri de vardır.
 *İncir içerdiği yüksek orandaki kalsiyum ve fosforla kemik ve dişlerin oluşumu ile sağlıklarını garantiler: incirin içerdiği kalsiyum, diğer besinlerdekine göre daha kolay sindirilir. Süt içemeyen kişilerin incir yemeleri öğütlenir.
 *İncir, içerdiği 'benzaldehit' adlı maddeyle kanserli hücrelerin büyümesini önler, kansere karşı etkili olur.
 *Kuru incirden hazırlanan infüzyon, özellikle çocuklarda korkusuzca kullanılabilen etkili bir müshildir:
 Bunun için iki -üç kuru incir doğranır. Üzerine kaynar su dökülerek 10-15 dakika demlendirilip bir infüzyon hazırlanır. Bu infüzyondan günde 2-3 bardak içilir.
 Körpe incir yapraklarının sütü siğile karşı etkilidir: Bu etkiyi sağlamak için körpe incir yaprağından sızan süt siğile sürülür. Körpe incir yapraklarının ezilmesiyle hazırlanan yara lapası, çıbanların olgunlaştırılması ve baş verip delinmesinde etkili olur.
 Kurutulmuş incir yapraklarıyla hazırlanan dekoksiyon, hemoroit (basur) ve çıbanlara karşı etkilidir: Körpe incir yaprakları, havadar ve güneş görmeyen bir yerde kurutulur. Bu yapraklar parçalanır. 2-3 tatlı kaşığı kurumuş yaprak bir bardak suda 30 dakika kadar kaynatılır. Böylece hazırlanan dekoksiyonla ıslatılan bez basur memesine sürülür ya da çıbanlara sarılır. Hemoroite karşı bu dekoksiyondan günde 2-3 bardak içilir.
-Yaş incirin kurutulduğunda bünyesindeki kalsiyum 4.6 kat artıyor.
 Enerji verir
 -Vitamin ve mineral bakımından zengin bir gıdadır.
-Bağırsaklardan toksik maddelerin atılması kandaki kollestrol seviyesinin düşürülmesi gibi faydaları da vardır.
-Bağırsak iltihabı olanlar inciri çok yemelidir.
-İncirin kurutulmuşu çok değerli olup, iyi bir besin kaynağıdır. Balgam söktürücü, yumuşatıcı olarak kullanılır.
-Ayrıca kış aylarında vücudun direncini arttırır, pek çok sağlık sorununa karşı güç ve dayanıklılık kazandırır.
-İncirin bünyesinde şeker, albüminli maddeler, organik asitler, pektin, provitamin, A, B1, B2, C vitaminleri, magnezyum, kükürt, fosfor ve unlu maddeler bulunur.
-İnciri cevizle birlikte yerseniz hem vücudunuzu zehirlerden korur, hem de bronşite iyi gelerek öksürüğü keser. Nezle için de faydalıdır.
-İnciri sütle ya da sirkeyle eğer oda olmazsa yalnızca zeytinyağına batırıp yiyerek basur şikayetinizi ortadan kaldırabilirsiniz.
-Sesiniz kısıldığında hemen bir inciri bir su bardağı kadar sütün içine koyup bir cezvede kaynatın. ---Ilık ılık bu şurubu için, çok yararını göreceksiniz.
-Yaş dalları kırıldığında akan sütümsü beyaz sıvı, nasır ve siğillere sürülür.
-Yaşı kurusundan daha fazla tercihe şayan olan incir vücuda kuvvet verir. Anasonla beraber yenen --incir hem kan yapar, hem de şişmanlatır. Bağırsak iltihabı olanlar inciri çok yemelidirler.
-Kuru incir, içerdiği protein miktarı yönünden fakir, sentezinde kullanılan aminoasit çeşidi açısından zengindir, bu nedenle hücre gelişimini destekler.
-Ayrıca kuru incir, boğaz ağrısı bronşit ve öksürüğe de faydalıdır.

 Kur' an-ı Kerim' de zeytinden söz ediliyor. Kur'anda bu zeytin ağacının Sina dağı' ndan geldiği, meyvelerinden yağ elde edildiği ve bu yağın yemeklere lezzet vermek için kullanıldığı yazılıdır.
 ZEYTİN YAĞININ FAYDALARI

 *Çocukların beyin gelişimini ve kemiklerinin güçlenmesini hızlandırır. Başta E vitamini olmak üzere A, D, K vitaminleri içerir. Bu vitaminlerin sayesinde hücrelerin yenilenmesinde doku ve organların yaşlanmasını geciktirmede etkilidir.
 *Cildi besler, saçları korur. İçerdiği linoleik asit sayesinde anne sütünden kesilmiş bebeklere (4 -5 aydan sonra bir kaç damla) yağsız inek sütünekarıştırılarak verilir. Bebekler için doğal besin işlevi görür.
 *Zeytinyağının en önemli özelliklerinden biride kalp ve damar hastalıkları üzerindeki olumlu etkisidir. Kalp krizi riskini azalttığı gözlenmiştir. Bir çorba kaşığı zeytinyağı 14 gr, 120 kalori içerir. Akdeniz ülkelerinde yaşayanların kalp krizi riskinin diğer ülkelere göre daha az olduğu görülmüştür
 *Zayıflama diyetlerinde zeytinyağını öğünlerden çıkartmak son derece sakıncalıdır.
 *Yine zeytinyağının bağırsak, idrar yolları, safra kesesi gastritin giderilmesinde de etkin olarak kullanılabilir.

 Bunları Biliyor muydunuz ?
 *Gençlik ve ergenlikte vücudun en çok kaliteli gıdaya ihtiyacı olduğu dönemdir ve zeytinyağ burada iyi bir tercihtir.
 *Yaşlılıkta kalsiyum kaybını önlüyor, kemik erimesine engel oluyor.
 *Hamilelikte, içinde bulunan yağ asitleri hücre ve sinir sisteminin oluşturulmasında çok önemli etkendir.Günde iki çorba kaşığı zeytinyağı tüketilmelidir..
 *Sporcular için zeytinyağı çok önemlidir. Zeytinyağın içerisinde bulunan oleik asit kaslar tarafından en kolay yakılan ve en kolay hazmedilen yağdır.
 *Ağızda çalkalandığında dişlerin beyaz kalmasını sağlar.

 *Kanseri önlemedeki rolü:
 The Archives of Internal Medicine dergisinde yayınlanan bir çalışma, yüksek oranda zeytinyağı tüketen kadınların göğüs kanserine yakalanma riskinin daha az olduğunu göstermiştir. New York'ta Buffalo Üniversitesi araştırmacılarının yürüttüğü ayrı bir çalışmada ise, zeytinyağı gibi bitkisel yağlarda bulunan bir madde olan ß-sitosterol'ün prostat kanser hücrelerinin oluşumunu engellemede yardımcı olabildiğini kanıtlamıştır. Araştırmacılar ß-sitosterol'ün hücrelerin bölünmemesi emrini veren hücre içi haberleşme sistemini güçlendirdiği, böylece hücre büyümesi kontrolsüz hale gelmeden kanserin engellenebileceği sonucuna varmışlardır. Oxford Üniversitesi'ndeki doktorlar tarafından yürütülen son araştırmada da,

 *Zeytinyağının bağırsak kanserine karşı koruyucu özelliğe sahip olduğu belirlenmiştir. Doktorlar zeytinyağının bağırsak kanserinin başlamasını engellemek için midedeki asitle tepkimeye girdiğini keşfetmişlerdir..
 *Tansiyon düşürücü: Archives of Internal Medicine dergisinin 27 Mart 2000 tarihli sayısında yayınlanan bir çalışma, zeytinyağının yüksek tansiyona olumlu etkisini bir kez daha vurgulamaktadır. Ayrıca zeytin ağacının yaprağı ile tansiyon düşürücü ilaçlar yapılmaktadır.
 * İç organlara faydaları: Zeytinyağı mide asidini azaltarak mideyi gastrit ve ülser gibi hastalıklara karşı korur. Bunun yanı sıra safra salgısını harekete geçirerek, sindirimin en mükemmel hale gelmesini sağlar. Safra kesesinin boşalma işlemini düzenler ve safra taşı riskini azaltır. Ayrıca içindeki klor sayesinde de böbreğin çalışmasına yardımcı olur ve böylece vücudun atıklardan arınmasını kolaylaştırır. Bunların yanı sıra beyin damarlarının sağlığına da olumlu etkisi vardır.
 *Yaşlanmayı önlemesi: Zeytinyağının içerdiği vitaminler, hücre yenileyici özelliklere sahip oldukları için, yaşlılık tedavisinde de kullanılır, cildi besler ve korurlar. Besinlerle beraber bedenimize "serbest radikal" denilen bazı maddeleri de alırız. Zeytinyağı, başta E vitamini olmak üzere, içerdiği çok sayıdaki antioksidan maddeyle bu zararlı maddelerin vücudumuzda neden olduğu tahribatı önler, hücrelerimizi yeniler, doku ve organlarımızın yaşlanmasını geciktirir.

 *İşte zeytinyağını dıştan sürmekle elde edilen faydalardan bazıları:
 * Cilde ve saça inanılmaz güzellik katar. Kuru cildi canlandırır, kırışıklıkları azaltır. Zeytinyağı cildi yumuşatır ve esnek, pürüzsüz bir görünüm verir.
 * Zeytinyağı yorgun ayakları dinlendirir ve canlandırır. Zeytinyağının mükemmel yumuşatma ve nemlendirme kapasitesi vardır. Çatlak ve kuru ayakları tedavide birebirdir.
 * Zeytinyağı traş edilecek bölgeyi yumuşatma ve rahatlatmada birebirdir.
 * Kurumuş ve çatlamış dudak için merhem olarak kullanılabilir.
 * Saçtaki kepeği ve dökülmeyi engeller. Saçı parlatır.
 * Tırnakları güzelleştirir ve güçlendirir.
 * Zeytinyağı ile doğum çatlakları azaltılabilir.
 * Emzirenler için en iyi göğüs ucu bakımı zeytinyağı ile yapılır.

 Zeytinyağının düzenli olarak kullanılması durumunda, kan yağ oranında yüzde 10-15'e varan düşme sağladığı bildirildi.

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 28 Nis 2013 23:28:39
   Hafızanın, yumruk yaparak güçlendirilebileceği belirlendi.  


Amerikalı psikologların yaptığı araştırma, elleri yumruk yapmanın beynin hafıza süreciyle bağlantılı bölgelerini harekete geçirdiğini gösterdi.
Araştırmada, sağ elin 90 saniye boyunca yumruk yapılmasının hafıza oluşumuna yardım ettiği, sol elin aynı süreyle yumruk haline getirilmesinin ise hatırlamayı kolaylaştırdığı belirtildi.
Sağ elini kullanan 50 öğrenciden bir kelime listesini ezberlemesini isteyen araştırmacılar, katılımcıları 5 gruba ayırdı.

İlk gruptakiler listeyi ezberlemeye başlamadan önce sağ ellerini 90 saniye yumruk yaptı. Sol ellerini yumruk yaparak bu kelimeleri hatırlamaya çalıştı.
İkinci gruptakiler bu deneyi sol yumruklarını sıkarak yaptı.
Diğer gruptakiler kelimeleri ezberlemeden önce ve sonra istedikleri elleriyle yumruk yaparken, sonuncu gruptakiler yumruk sıkmadı.
Listeyi ezberlemeden önce sağ, hatırlama sürecinden önce ise sol yumruğunu sıkan gruptakilerin başarısının daha fazla olduğu görüldü.

"PLOS ONE" dergisinde yayımlanan araştırmada, beynin sol yarısının hafıza kaydında, sağ yarısının ise hatırlamada etkili olduğunun düşünülebileceği ancak daha kapsamlı incelemelerin gerektiği belirtildi.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 29 Nis 2013 06:50:48
Okumanız Sadece 1 Dakikanızı Alır!

• Bir Kan Pıhtısı = Felç/İnme - Şimdi Tanı için Dördüncü bir Endikatör var: Dil

• Felç (STROKE): İlk üç harfini hatırlayın: S: Smile/ Gülümse. T: Talk/ Konuş. R: Raise/Kaldır.

... • Felç Teşhisi

Barbekü esnasında, bir kadın tökezledi ve düştü, paramedikleri çağırmayı önerenlere kendisinin iyi olduğunu, yeni ayakkabıları nedeniyle taşa takıldığını söyledi.
Onu temizlediler ve yeni bir tabak yemek verdiler. Biraz sarsılmış görünse de Jane akşamın geri kalanını eğlenerek geçirdi.
Jane'in kocası daha sonra telefonla arayarak eşinin hastaneye kaldırıldığını söyledi (akşam 06:00'da Jane öldü.) Barbekü'de felç geçirmişti. Eğer felç'in işaretlerini tanımlayabilselerdi, belki de Jane şu anda aramızda olacaktı; bazıları ölmüyor, ama çaresiz ve ümitsiz bir durumda kalıyorlar.
Bunu okumak sadece bir dakikanızı alır.
Bir nörolog felç vakalarını inmenin geldiği zamandan üç saat içinde müdahale edebilse felcin etkilerini tamamen geri çevirebileceğini söylüyor. Püf noktasının felcin tanımlanması, teşhis edilmesi ve üç saat içinde hastanın medikal bakımının başlaması olduğunu söylüyor.

• Felcin tanımlanmasında üç test: "S.T.R."
Bazen felcin semptomlarının tespit edilmesi zordur. Bilinçsiz olmak malesef felakettir. Felç hastası, eğer yakınındaki kişiler tarafından felcin semptomları teşhis edilemezse, ciddi beyin hasarına maruz kalır.
Doktorlar yakında bulunan herhangi birinin üç basit soru sorarak felci teşhis edebileceğini söylüyor:
S *Gülümsemesini söyleyin (Smile)
T *Basit bir cümle kurmasını söyleyin (Talk) (örn. Bu gün dışarısı güneşli.)
R *Her iki kolunu kaldırmasını söyleyin. (Raise)
Hasta bu görevlerin herhangi birini yapmakta zorlanıyorsa, derhal acil servis numarasını arayın ve semptomları almaya gelenlere söyleyin.
•Felcin yeni işareti: Dilinizi çıkarın!
Dikkat: Felcin birbaşka işareti şudur: Hastaya dilini çıkarmasını söyleyin. Eğer dil kıvrılmışsa veya bir tarafa doğru yatmışsa bu da felç işaretlerindendir.
Bir kardiyolog bu mektubu her alanın 10 kişiye iletmesi halinde iletenin en azından bir hayat kurtaracağını söylüyor.

Çevrimdışı HASAN YİĞİT

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 29 Nis 2013 09:01:36
Hacile,Munzeviçığlık ve 38Fatma ellerinize ve emeklerinize sağlık.

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 29 Nis 2013 23:18:50
Stresle başa çıkmanın 12 yolu 

Stres ruh ve beden sağlığını olumsuz etkileyen önemli bir faktör.
Stres, günlük hayatta karşılaştığımız, bizi baskı altına alan ve sıkıntıya sokan durumlardır. Günlük hayatta yaşadığımız stresler yaşam kalitemizi olumsuz etkiler. Oysaki hayatımızda strese neden olan her şeyden birkaç öneri ile kurtulmak mümkün. Memorial Şişli Hastanesi'nden Uz. Psikolog Esin Çelik, stresle başa çıkmanın yolları hakkında bilgi verdi.

STRES KALICI HALE GELMEMELİ

Stres ruh ve beden sağlığını olumsuz etkileyen önemli bir faktördür. Günlük hayatta yaşanan her şey strese yol açabilir. Önemli olan bu durumun devam etmemesidir. Zaman darlığı, önemli işlerin zamanında yetiştirilememesi, güven eksikliği gibi durumlar stres yapmak için yeterli nedenlerdir. Stresi ortaya çıkaran ise genellikle; "yetiştirememek", "yapamamak" ve "halledememek" düşüncelerine kapılmaktır.

OLUMLU STRES KİŞİLİK GELİŞİMİ İÇİN ÖNEMLİ!

Stres belirli bir oranda ise yararlı olabilir. Bu durum "Olumlu stres" olarak adlandırılır. Olumlu stres, yeni bir döneme geçişe uyum sağlarken yaşanan sıkıntılar olarak tanımlanabilir. İnsanlar kendilerini yeni bir yaşama hazırlarken stres yaşayabilir; ancak bu, beklenen bir durumdur. Olumlu stres insanların kişilik gelişimine katkıda bulunur.

OLUMLU STRESLER;

Yeni bir çocuğun dünyaya gelmesi

Evlenmek

İş yerinde terfi almak

Şehir değişikliği yapmak


STRESLE BAŞA ÇIKMANIN 12 YOLU

1- Bazı durumların stres yaratacağı önceden bilinmeli ve bu durum kabul edilmelidir.

2- Spor yapılmalı, beslenmeye dikkat edilmeli, çok fazla kafein ve alkol tüketiminden uzak durulmalıdır.

3- İş stresinden kaçınmak için önemli işler listesi yapmak uygun olabilir. Böylelikle, yapılması gereken acil işler ön sıraya konur ve geri kalan işlerin ise yetiştiği kadarı yapılır.

4- Yapılmaktan hoşlanılmayan aktivitelerde başka alternatifler düşünülmelidir. Örneğin; market alışverişi yapmayı sevmeyen ve bu esnada strese giren bir kişi, bu işi başka bir kişinin yapmasını isteyebilir ya da internet yoluyla market alışverişi yapmayı tercih edebilir.

5- Ev anahtarını sürekli unutan bir kişi bu durumdan dolayı sürekli stres yaşıyorsa, yedek anahtar yaptırarak, kullandığı her eşyada birer tane bulunmasını sağlayabilir.

6- Mükemmeliyetçilik huyundan vazgeçilmelidir.

7- Trafikte strese girenler yola çıkarken trafiğin olduğu fikrine alışmalıdır. Yoğun trafikte stres yaşayan kişiler; araç kullanmayıp toplu taşıma araçlarını tercih edebilirler ya da mesafe uzasa da daha sakin yollardan gitmeyi seçebilirler ve araçta müzik dinleyebilirler.

8- Gün içinde bekleme sürelerinde cüzdan, çanta, evrak düzenlemek, çok uzun süredir görüşemeyip aramaya fırsat bulunamayan kişilerle telefonla görüşmek gibi daha önce ertelenen işler yapılabilir.

9- Eve misafir geldiği zaman en iyi şekilde ağırlamak için stres yapmak yerine, beraber geçirilen zamanın daha sağlıklı ve kaliteli geçmesine özen gösterilmelidir.

10- Karşılıklı ilişkilerde stresten uzak durmak için kişiler birbirlerini dinlemelidir.

11- Stres karşısında mizah kullanılmalı yani sorunlar karşısında gülüp geçilebilmelidir.

12- Kişi kendi kendini deşarj ettiği bir zaman dilimi ayarlayıp, hobi edinebilir.

haberbuketi

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 29 Nis 2013 23:23:07
   Güne daha enerjik başlamanın 10 yolu

Sadece 5 dakika ayırarak güne daha enerjik başlamanın 10 yolu.
 
Yatağınızı yapın

Bunun temizlik abidesi olmakla bir ilgisi yok. Yatak odanızda sıcak bir ortam oluşturmak için küçük bir ritüel, hijyenin uykuya dalmaya yardımcı olma özelliği var. Uyku alışkanlığınızı düzene sokmaya yardımcı olabilir. Mutluluk Projesi isimli kitabının yazarı Author Gretchen, yatak düzeltmenin alışkanlık haline getirilmesini tavsiye ediyor. Sabah ilk iş yatağınızın yaparsanız, günün geri kalanında endişelenecek daha az şeyiniz kalır.
Bir şeyler atıştırın
Sabahları dışarı çıkmadan önce, yanınıza sağlıklı atıştırmalıklar alın. Önerimiz; meyve, fındık, ceviz veya yoğurt... Öğleden sonraki açlık krizine karşı önlem almış olursunuz.
Masanızı temizleyin
Çay bardakları, kahve kupaları, etrafa saçılmış kağıt parçaları sadece masanızı değil, konsantrasyonunuzu da dağıtır. Çevrenizin derli toplu olması, organize olmanızı sağlayarak elinizdeki işi başarıyla sonuçlandırmanıza yardımcı olur.
Müzikle temponuzu arttırın
Çeşitli araştırmalar, müziğin kan basıncını dengeleyerek stresi azalttığını ve ruh halini düzelttiğini ortaya koyuyor. Doğru seçilen müzik tutum ve davranış değiştirme gücüne sahiptir. Hemen bir MP3 alıp, kendinize uygun bir playlist hazırlayarak gülümsemeye başlayın, tabii eğer dışarıda çalışıyorsanız. Eğer ofis ortamında çalışıyorsanız, bilgisayarınızda hazırlayacağınız bir playlistle de çalışma enerjinizi yükseltebilirsiniz.
Limon koklayın
Limon kokusunun stresi yenme konusunda ispatlanmış bir özelliği var. Koku alma duygusunun büyüleyici özelliğinden faydalanın. Japon bilim insanları limonda bulunan linalool isimli maddenin öfke ve stresi kontrol altına aldığını ispatlayıcı çalışmalarda bulundular. Sadece limon değil, fesleğen, ardıç veya lavanta kokusunun da stresi azalttığı tespit edilmiştir.
Esneyin
Esneyip bükülmek için uygun ortam hazırlamayı ya da kıyafetler giymeyi beklemeye gerek yok. Basit birkaç hareket yeterli olacaktır. Kollarınızı havaya gerin. Birkaç kez kaldırıp indirin, omuzlarınızı döndürün. Duvara dayayarak bacaklarınızı gerin. Abartmadan nazikçe yapmaya dikkat edin. Esneme hareketleri kan dolaşımınızı hızlandırarak, vücudunuzun esnekliğini arttırır. Kasılan kaslarınızla birlikte stresi de yumuşatır.
Meditasyon yapın
Aslında bu düşündüğünüzden çok daha kolay. Bir sandalyede ya da yerde rahat bir pozisyon alın. Sonra nefesinizi alıp vermeye başlayın. Birkaç dakika nefesinizi bilinçli bir şekilde alıp verin. Kafanıza bazı düşünceler üşüşebilir, sorun değil. Kafanızın içinde düşünceler süzülüp dururken siz nefesinizi dikkatli bir şekilde alıp vermeye devam edin. Günde birkaç dakikalık meditasyon stresten uzaklaşarak sakinleşmenize yardımcı olur.
Sadece şükrettiklerinizi yazdığınız bir günlük tutun
Büyük küçük ayırmadan sevdiğiniz, şükrettiğiniz şeyleri birkaç dakikanızı ayırarak yazın. Sizin için güzel ve önemli olan ne varsa. Gündelik hayatta sürekli iş, aile, arkadaş, hava ve trafik sıkıntılarından bahsetmek sizi negatif düşüncelere sürükler. Yine sadece birkaç dakikanızı ayırarak hayatınızdaki güzel şeyleri not edin, negatif düşüncelerden pozitif düşüncelere geçmek tamamen sizin elinizde.
Elektronik eşyalarınızı kapatın
Büyük küçük tüm elektronik eşyalarınızı kapatarak kısa bir mola verin. Elektronik eşyalar ve bilgisayar ekranlarının bütün gün açık olması hareketsizliğe neden oluyor. Her bulduğunuz fırsatta kapatıp dinlenin, esneyin, uzanın. Özellikle de uyumadan önce... Yeryüzü bize 7/24 yapacak çok şey sunuyor, bunu sadece ekran başında harcamaya hakkınız yok.
Önceliklerinizi belirleyin
Her şeyi aynı anda yapamayacağınızı kabul edin. İçinizi kemiren yapılacaklar listesinden, öncelikli olanları belirleyerek kurtulabilirsiniz. Neler beklenebilir ya da hangileri atlanabilir belirleyebilmek için bir liste yapmanız şart. Öncelikli olanları belirleyip, listede aşağıya doğru yol alabilirsiniz. Böylece parça parça stresten uzaklaşır, hafiflemiş olursunuz.

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 29 Nis 2013 23:29:20
Lahana turşusunun 5 muhteşem yararı!  

 
 Sadece lezzetli değil, ayrıca çok besleyici bir besin olan lahana turşusunu tüketmenizin, damak tadından başka etkileri de var.


1- Lahana turşusu sindirimi geliştirir. Sağlıklı bir bağırsak florasının büyümesini teşvik eder. Kabızlık gidericidir. İrritabl bağırsak sendromu azaltır ve birçok potansiyel hastalıklara karşı sindirim sistemi korur.

2- Lahana turşusu C vitamini ve diğer yararlı vitamin ile mineraller ve fermantasyon işlemi sırasında oluşturulan önemli fitokimyasallar ile doludur. Bu cilt bozuklukları, bacaları ve soğuk algınlığı, kilo alımı ve kusurlu kan gibi pek çok sağlık sorunları ile baş etmenizde destek olur.

3- Ona keskin, güçlü tadını ve kokusunu veren, güçlü antioksidanlar olarak adlandırılan glukosinolat içerir. Lahana turşusu fermantasyon işlemi sırasında, bu antioksidan phytochemicalas büyük antikanser etkileri bileşikleri içerir.

4- C vitamini birçok fiziksel fonksiyonlarda önemli rol oynayan bir antioksidandır. Diğer antioksidanları (örneğin, E vitamini gibi) aktive eder ve bu vücut dokusu hücrelerinin büyümesi ve onarımı için önemli olan kolajen oluşumu için gereklidir. C vitamini sağlıklı diş etleri, kas, kan damarları, kemik ve dişlerin korunmasına yardımcı olur ve iyi bir beyin işleyişini teşvik etmektedir.

5 - Kandaki kolesterol seviyesini düşürme kapasitesine sahip flavonoidler, fitokimyasalları içerir ve böylece çok kalp hastalığı riskini azaltır.

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 29 Nis 2013 23:36:06
Bu kokular mutluluk veriyor!
Belirli kokular güçlü duygular uyandırabilir, hatta ruh halini değiştirebilir.


Bu terapi yöntemi binlerce yıldır Çin, Hindistan ve Güney Amerika'da kullanılıyor. Bitki özlerinden elde edilen şifalı yağlar, buharla uçucu hale gelerek koku yayıyor ve sinir sisteminiz üzerinde etkili olup sizi yatıştırıyor.
Peki hangi koku, neye iyi geliyor?

Konsantrasyon için
Limon, fesleğen, limon otu, okaliptus, kişniş, laden.

Mutluluk için
Portakal, gül, yasemin, kişniş, zencefil, ıtır.

Kabullenmek için
Servi, ölmez otu, melissa.

Kızgınlığa karşı
Paçuli, lavanta, bergamot.

Unutkanlığa karşı
Zencefil, biberiye, fesleğen, limon, greyfurt, kişniş.

Uykusuzluğa karşı
Lavanta, mandalina, kedi otu, sandalağacı, limon, ıhlamur.

Fobilere karşı
Lavanta, ylang ylang, sandalağacı.

Kafa karışılığına karşı
Zencefil, karabiber, biberiye

Yaratıcılık için
Bergamut, gül, yasemin, defne, karanfil, mimoza, sandalağacı, servi, ardıç.

 Haber Buketi

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 29 Nis 2013 23:46:45
Uykunuzu kaçıran 6 alışkanlık!
İşte uyku problemi olanların uzak durması gereken alışkanlıklar

 
1- Yatakta Durmayın

Eğer uykunuz kaçtıysa yatakta yatmaya devam etmeniz uykunuzu getirmez. Onun yerine kalkın ve fazla heyecan verici olmayan bir işle ilgilenin. Kitap okumak genelde en iyi çözümdür

2-Alkolle vedalaşın
Yatmadan önce bir kadeh kokteyl ya da şarap içmenin uyku getireceği söylenir ama eğer uykunuz zaten kaçmışsa ya da gürültülü bir ortamda içiyorsanız içki uykunuzu tamamen kaçırabilir. En iyi çözüm uyku saatinizden 3-4 saat önce alkolle ilişkinizi kesmeniz.

3- İnternette dolaşmayın
Akıllı telefonlar ve tabletler hayatımıza girdiğinden beri bir çoğumuz yatakta uzanıp internette sörf yapmaya alıştık. Halbu ki bu alışkanlık sizi uyarıp uykunuzun kaçmasına sebep olabiliyor. Ayrıca ekrandan yansıyan ışık gözlerinizi uyararak uyanık kalmanıza neden oluyor. En doğrusu yatmadan 3 saat kadar önce tüm elektronik cihazları bir tarafa bırakmanız.

4- Kafeinden uzak durun
Elbette yatmadan önce bir double- espresso içmemeniz gerektiğini biliyorsunuz! Peki akşamüzeri saat 5 civarında içtiğiniz kahve de gece uykunuzu kaçırıyor olabilir mi? Kahve, çikolata, çay ve bazı içecekler kafein içerir ve vücuttan atılması zaman alır.

5- Akşam geç saatte egzersiz yapmayın
Artık spor salonları geç saate kadar açık, ama yine de siz siz olun akşam geç saatte yoğun egzersiz yapmayın. Egzersizler vücut ısnızı artırarak uykunuzu kaçırabilir.

6- Yatakta çalışmayın
Akşam yatağın üzerine uzanıp diz üstü bilgisayarınızdan e-mailleri cevaplamak, kalan işleri tamamlamak işlevsel gelebilir ama iş stresini uykunuza karıştırmayın. Yatağınızı sadece uyku ve seks için kullanın.

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 29 Nis 2013 23:51:34
   Kozmetik Kullanan Bayanlar Dikkat!
 

Her kadın güzel görünmek için kozmetik ürünlerini mutlaka kullanır. Hatta kozmetik ürünleri kadınların hayatında vazgeçilmezlerdendir. Kadınlar makyaj yapmadığında, saçı şekle girmediğinde kendini kötü hissedebilir. Ancak İngiltere'de yapılan bir araştırma; makyaj yapan bir kadının 515 kimyasalı üzerinde taşıdığını ortaya çıkardı. Demek ki bu kimyasalların pek çoğu rahatsızlığa neden olacak ve vücudumuzu yıpratacak...


Oje, far, allık, fondoten, saç spreyi, deodrant, brozlaştırıcı krem, şampuan gibi ürünlerin üzerinde yapılan araştırma korkunç sonuçları da ortaya çıkarıyor. Özellikle de günlük hayatta kadınların sürekli kullandığı ürünlerin kısırlık, kanser gibi hastalıkları beraberinde getirebileceği de aynı araştırmadan çıkan bir başka sonuç.

Ruj, oje, parfüm, deodorant, vücut losyonu, saç spreyi, fondöten gibi ürünlerin kimyasal analizini yapan bu araştırma tüyler ürperten sonuçları da ortaya koymuş. Araştırmaya göre bu malzemeler birçok kadın için günlük hayatın bir parçası olsa da sağlık açısından büyük bir riski de beraberinde getiriyor maalesef...

Yani bu kozmetik ürünlerini kullanan bir kadının vücudu her gün 515 kimyasal maddeye maruz kalıyor. Bu kimyasal maddeler alerjiden, hormon bozukluğuna, doğurganlık sorunlarından kansere kadar birçok rahatsızlığa neden olabiliyor.

Küçük bir araştırma yaptım, yaptığım araştırmayı paylaşmak istiyorum. Bakıni hangi ürünler neye sebep oluyor;

ŞAMPUAN: Tahriş, kaşıntı, göz hasarı

FAR: Kanser, kısırlık, hormonal bozukluk, organlarda tahribat.

RUJ: Alerji, kanser

OJE: Doğuranlığı azaltabilir, hamilelikte bebek gelişimini etkileyebilir.

PARFÜM: Ağız, boğaz ve gözlerde tahriş, mide bulantısı, böbrek sorunları.

BRONZLAŞTIRICI KREMLER: Kurdeşen, tahriş, hormonal bozukluk.

SAÇ SPREYİ: Alerji, gözler, burunda tahriş, hücre yapısında bozulma.

ALLIK: Kurdeşen, tahriş, hormonal bozukluk.

FONDOTEN: Alerji, kanser.

DEODRANT: Ciltte ve akciğerlerde tahriş, baş ağrısı, solunum problemleri.

YÜZ KREMLERİ: Mikrobik bulaşmalara sebep oluyor, ciltteki yararlı bakterileri öldürüyor


AMAN DİKKAT!


Özellikle çocuklarımızın bu kozmetikleri kullanmamasına lütfen özen gösterelim. Özellikle saç ve vücut temizliğinde Ph değeri 5.5 olan şanpuan ve sabunları kullanmaya dikkat edelim. (Bana kalsa en güzeli boya&parfüm içermeyen beyaz sabun)

Mesela aynı anda üst üste çeşitli kozmetik kremler kullanmak yerine, uygun olan tek ürün kullanalım. Cilt bakımı için boya ve parfüm içermeyen ürünleri tercih edelim. Her bitkisel kozmetik, BİTKİSEL değildir, bunu unutmayalım. Alerji yapan kozmetiklerden lütfen kaçınalım.

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 30 Nis 2013 01:33:29
  ZEHİR YİYORUZ.....!!!!!
 

SOLİTİN aslında gıdalarda hiç bulunmaması gereken tamamen kimyasal bir ajan
 hatta basit olarak melaminimsi bir plastik,sütlere,yoğurt ve ayranlara ve sütün
 girdiği her çeşit besine katılıyor çünkü bu molekül su ile inanılmaz şekildebağlanarak kıvam arttırıyor,bu hem imalat procesleri açısından zaman Kazandırıyor,hem gıda doğallığını kaybettiğinden son kullanma tarihini uzatıyorve firmaların stoklu çalışmasını sağlıyor,hem maliyeti inanılmaz düşürerek firmaların rekabet gücünü arttırıyor.

 Çocuklarınıza beş kuruşa,yirmi kuruşa,elli kuruşa gofret,çikolata ve süt ürünleri alabilmemiz,evlerimize çeşit çeşit peynir,yoğurt,hazır sütlü tatlı vs girebilmesi hep bu yüzden.

 SOLİTİN bir tricalcid bileşiği yani doğada en bol ve bedava bulabileceğiniz türden, tebeşir gibi,alçı taşı gibi,oysa bu bileşik böbreklerden atılırken renal tubuluslardaki glomerüllerde birikiyor ve filtrasyonu yani böbreklerin kanı süzmesini engelliyor,ve sonuç böbrek yetmezliğine kadar uzanan böbrek rahatsızlıkları serum üre ve kraetinin düzeylerinde artış ve bunun getirdiği devamlı yorgunluk hali, hafıza ve konsantrasyon bozuklukları ve hatta ciddi mental bozukluklar yaratıyor.

 Aldığınız sıvı ürünler (süt,ayran,çikolatalı süt vs) için şu yolu zleyebilirsiniz bir metal'i (çatal,kaşık vs) el yakacak düzeyde ısıtın ve test etmek istediğiniz sıvıya batırarak çalkalama hareketi yapın,metali çıkardığınızda birbirinden ayrılmış öbekler halinde beyaz topaklar görürseniz o üründe SOLİTİN var demektir.

 Peynir vs türü ürünlerde ise üründen bir parça alarak sirkeli suyabatırın eğer sirkeli suyun üzerinde kalan beyazımsı bir tabaka görürseniz o üründe SOLİTİNvar demektir.
 HELALGIDA.COM

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK