Eğitimhane Sağlık Köşesi

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 30 Nis 2013 06:33:49
STRESE KARŞI BİTKİ ÇAYI!

Strese karşı melisa çayı içebilirsiniz. Fesleğen çayları vücudu rahatlatır, kasları gevşetir uyku sağlayıcı etki yaratır. Uyku vücudun en güzel gıdasıdır.

Spor

Temiz havada yürüyüş yapın, bol oksijen depolayın, yoga ile vücudunuzu gevşetin stresi atın.

Kokular

Stresi azaltan kokular; lavanta, vanilya, portakal, kahve, nane, yasemin kokuları moral yükseltir. Sevdiğiniz müziği dinleyin, kahkaha atın, sevdiklerinizle birlikte olun, hoş vakit geçirin.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.997
  • 228.779
  • 28.997
  • 228.779
# 01 May 2013 07:02:12
GIDALARDA ""İÇİNDEKİLER" ETİKET OKUMA PAYLAŞIM DİZİSİ - 1

Bisküvi, hazır kekler, çikolata ve şekerlemeler:

Bu ürünler tatlı sınıfına girdikleri için ilk olarak tatlandırıcılarına, sonrasında da tabaka oluşumunu engelleyen, homojenleştiren ve kıvam artıran katkı maddelerine bakılabilir.

Sorbitan adı verilen homojenleştirici madde, gıdalarda E493, E494 ve E495 kodları ile ifade ediliyor. Vücuda verdiği zararlar sebebiyle birçok ülkede bu maddenin kullanımı yasaklandı.

Tatlandırıcı olarak Aspartam (E951), Acesulfame K (E 950) ve Sakarin (E954) yapay olarak üretilirler. Bu üç tatlandırıcının hayvanlarda da kansere neden olduğuna dair çalışmalar mevcut. Aspartamın migren gibi ağrıları tetiklediği de biliniyor.

Polisorbat ise kıvam artırıcı olarak kullanılıyor. Piyasada E432, E433 ve E434 kodları ile de bilinen bu maddeler sentetik tatlandırıcı olarak da kullanılıyor. Bitkisel ve hayvani yağ asitlerinden üretilen bu katkı maddesinin bazı ülkelerde kullanımı yasak.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 01 May 2013 07:28:00
TUZ TÜKETİMİ
Ekmekte 2-3 gram tuz var. Sebzelerde, meyvelerde, turşuda, simitte, cipste, koruyucu madde içeren her şeyde tuz var. Elimizde olmadan günde ortalama 10 gram tuzu alıyoruz. Bir de sofrada beyaz tuz kullandığınız zaman bu oran 18 grama çıkıyor.

Anneler çocuklarına kesinlikle tuzu öğretmemeli. Yemeğine tuz atmamalı. Çocuk yediği yemekte tuz var mı yok mu bilmez. Çocuk yumurta yediği zaman 'Bunun tuzu var mı' diye sormaz, bilmez bile. Üstüne tuz dökerken onu öğrenir ve daha sonra yediğinde tuzun konulmasını ister. Öğretmenler de tuz konusunda çocukları eğitmeli. Tuz tüketimi ancak bu şekilde aşağıya çekilebilir."

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 02 May 2013 06:21:52
Depresyona En Açık Yaş: 44

"Hayat 40'ında başlar" denilir ancak bilim adamları depresyon riskinin en yüksek olduğu dönemin 40'lı yaşlar olduğunu saptadı.
ABD'deki Warwick Üniversitesi ile Dartmouth Yüksek Okulu tarafından yapılan araştırmaya göre, depresyon riski gençken ve yaşlıyken en düşük seviyede bulunuyor.
Daha önceki araştırmalarda ise mutsuzluk ve depresyon riskinin yaşam boyunca görece sabit olduğu öne sürülüyordu. Riskin 40'lı yaşlarda zirveye ulaştığı yolundaki bu son araştırma ise tüm dünyada, her çeşit insan için durumun aynı olduğunu gösteriyor.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.997
  • 228.779
  • 28.997
  • 228.779
# 02 May 2013 09:37:25
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Depresyona En Açık Yaş: 44

"Hayat 40'ında başlar" denilir ancak bilim adamları depresyon riskinin en yüksek olduğu dönemin 40'lı yaşlar olduğunu saptadı.
ABD'deki Warwick Üniversitesi ile Dartmouth Yüksek Okulu tarafından yapılan araştırmaya göre, depresyon riski gençken ve yaşlıyken en düşük seviyede bulunuyor.
Daha önceki araştırmalarda ise mutsuzluk ve depresyon riskinin yaşam boyunca görece sabit olduğu öne sürülüyordu. Riskin 40'lı yaşlarda zirveye ulaştığı yolundaki bu son araştırma ise tüm dünyada, her çeşit insan için durumun aynı olduğunu gösteriyor.


EYVAH riske girdik o zaman.
Rabbim korusun.

Çevrimdışı karakose82

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.288
  • 7.468
  • 2.288
  • 7.468
# 02 May 2013 10:08:38
kulak duymama konusunda ne yapacağız?

Çevrimdışı HASAN YİĞİT

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 02 May 2013 10:52:07
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Depresyona En Açık Yaş: 44

"Hayat 40'ında başlar" denilir ancak bilim adamları depresyon riskinin en yüksek olduğu dönemin 40'lı yaşlar olduğunu saptadı.
ABD'deki Warwick Üniversitesi ile Dartmouth Yüksek Okulu tarafından yapılan araştırmaya göre, depresyon riski gençken ve yaşlıyken en düşük seviyede bulunuyor.
Daha önceki araştırmalarda ise mutsuzluk ve depresyon riskinin yaşam boyunca görece sabit olduğu öne sürülüyordu. Riskin 40'lı yaşlarda zirveye ulaştığı yolundaki bu son araştırma ise tüm dünyada, her çeşit insan için durumun aynı olduğunu gösteriyor.

Biz bu yaşı çoktan geçtik ama şükür atlattık herhalde.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 03 May 2013 07:09:00
Uzmanlar ''Sıfır yağ tüketen bir insanın bırakın güzel ve sağlıklı olması yaşaması bile mümkün değil'' diyor.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Sadi Güleç, bilinenin aksine ''Sıfır yağ tüketen bir insanın bırakın güzel ve sağlıklı olması yaşaması bile mümkün değil'' dedi.     
Güleç, yağ tüketiminin en sağlıklı yolunun tüketim miktarlarını doğru ayarlamak olduğunu belirterek, yağ yememenin sanılanın aksine sağlığa zararlı olduğunu söyledi.   
Bir insanın vücut ağırlığının yüzde 15-20'sini yağ dokusunun oluşturduğunu anlatan Güleç, ''Sıfır yağ tüketen bir insanın bırakın güzel ve sağlıklı olması yaşaması bile mümkün değil. Bunun için de ihtiyaç duyduğumuz kalorinin yüzde 25-30'u kadar yağ yememiz gerekiyor. Günlük kalori ihtiyacı 2 bin olan birinin günde yaklaşık 65-70 gram yağ tüketmesi uygundur'' değerlendirmesinde bulundu.   
Karın ve basen bölgesinde birikerek hem sağlık hem de görüntüyü bozan yağların kaynağının sadece tüketilen yağlar olduğunu düşünmenin yanlış olduğuna dikkati çeken Güleç, şöyle konuştu:    
''Günde 2 bin kalori harcarken 2 bin 500 kalori alıyorsanız, yedikleriniz içinde zerre kadar yağ olmasa bile kilo alırsınız. Yediğiniz yağsız börekler, light dondurmalar, sıfır yağlı şarap ve rakılar, vücuda girdikten sonra metabolize olurken yağlara dönüşüp toplanmasını en istemediğiniz bölgelerinizde toplanıyor.''

Çevrimdışı teachergokce

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.262
  • 24.478
  • Müdür Yardımcısı
  • 5.262
  • 24.478
  • Müdür Yardımcısı
# 03 May 2013 12:04:14
Topuk dikenim azdı iyice yürüyemez oldum....

papatya yağı falan sürüyorum ama pek fayda etmiyor...
başka şey bilen var mı acaba?

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 04 May 2013 07:59:42
.Kalpten ağız sağlığına,damar tıkanıklığından görme bozukluklarına...Her derde deva!
Vaccinium yani üzümsü meyveler grubundan olan yaban mersini  birkaç isimle anılmakta (bilberry, blueberry, blaeberry, huckleberry gibi) ve günümüzde birazdan bahsedeceğim faydalı özellikleri nedeniyle daha yaygın olarak yetiştirilmekte ve daha rahat ulaşılabilmektedir. İşte yaban mersininin iyileştirici özellikleri mucizevi olup olmadığına siz kara verin:
İçeriğindeki flavonoidler kan kılcallarını kuvvetlendirir ve kan dolaşımını arttırır: Bu özellik soğukta el ve ayaklarda meydana gelen kırmızılık ve şişmelerin, toplar damar yırtıklarının, varislerin ve diyabette dolaşım azalmasının tedavisinde yaban mersinini ön plana çıkarmaktadır. Taze veya pişmiş olarak her miktarda tüketilen yaban mersini kan dolaşımı üzerinde fayda sağlayacaktır. Ancak genel olarak hastalıklarda koruyucu veya önleyici etkilerinin görülmesi için önerilen miktar 4 yemek kaşığı taze veya 15 gr kuru yada 60 gr taze yaban mersininin 250 ml su içinde kaynatılmasıyla yapılan 1 bardak çay veya 1 su bardağı şekersiz-saf yaban mersini suyudur.
Ekstratı bazı göz hastalıklarının tedavisinde kullanılır: Çalışmalar özellikler 20 mg β-karoten le kombine yaban mersini ekstratının gözün gece ve gündüz adaptasyon sorununun giderilmesinde etkili olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Hastalıklara karşı vücut direncini arttırır: Özellikle blueberry (yaban mersini)İçeriğindeki antosiyanidin flavonoidinin çok güçlü enfeksiyon ve inflamasyon etkileri bulunmaktadır.  Bilberry (çay üzümü)flavonoidlerinin etkileri üzerine henüz fazla araştırma sonucu bulunmamaktadır.
İdrar yolu  enfeksiyonlarına karşı koruyucudur: Özellikle idrar yolu  enfeksiyonlarına neden olan  E.Coli bakterisi  barsak ve mesaneye yapışarak idrar yolları enfeksiyonuna neden olmaktadır. Blueberry (yabanmersini) içeriğindeki tanımlanamamış bir bileşik sayesinde bu yapışmayı önleyerek, idrar yolu enfeksiyonlarını özellikle de kadınlarda sistiti önlemektedir.
Diyareye (İshale)karşı geleneksel bir tedavi aracıdır:  Çiğ veya kuru olarak yaban mersinin her çeşidinin yenilmesi çok eskilerden beri kullanılan bir diyare tedavi aracıdır.



Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 06 May 2013 01:27:58


Yılda 5 Milyon Hareketsiz insan ölüyor


Yetişkin dünya nüfusunun üçte biri yeteri kadar hareket etmiyor. Yurt dışında yapılan bir araştırmaya göre, "tembellik" yılda 5 milyon kişinin ölümüne neden oluyor.
    
Dünya çapındaki ölümlerin yaklaşık yüzde 10'u, hareketsiz yaşamın getirdiği hastalıklardan kaynaklanıyor.
15 yaş üstündeki her 10 kişiden 3'ü yeteri kadar hareket etmezken, 13-15 yaş aralığındaki çocukların ise beşte dördü fiziksel olarak yeterince aktif değil.

Kadınlar arasında hareketsizlik daha da fazla ve yaş ilerledikçe artış gösteriyor.

Fiziksel aktivitenin farklı hastalıklarla bağlantısını ele alan ikinci bir araştırmaya göre, 2008'de kayda geçen 57 milyon ölümün 5,3 milyonu, yeterince hareket etmemekle bağlantılı.

Kalp damar hastalıklarının yüzde 6'sı, tip 2 şeker hastalığının yüzde 7'si, meme ve kalın bağırsak kanserlerinin yüzde 10'unda, hareketsiz yaşam etkili oluyor.

Bilim adamları, her yere arabayla gitmek, sürekli televizyon veya bilgisayar karşısında oturmak yerine insanların daha fazla hareket etmesini sağlamak için, yaya ve bisikletlilerin güvenliğinin sağlanmasını, okulda spor derslerinin ve halkın ücretsiz faydalanabileceği spor alanlarının artırılmasını tavsiye etti.

Araştırmada, haftada en az beş kez hafif veya üç kez yoğun fiziksel aktivitede bulunmayanlar, hareketsiz olarak değerlendirildi.

İngiltere'de Independent gazetesinde yayımlanan bir araştırmaya göre de İngilizler, haftada 9 dakikadan az yürüyor. Oysa uzmanlar bir yetişkinin haftada en az 150 dakika yürüyüş yapması gerektiğini söylüyor.




Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 06 May 2013 06:41:18
SELÜLİT                                                                                                   
Selülit, vücutta deri ile yağ tabakası arasındaki subkutan (deri altı) doku içeren her hangi bir yerinde meydana gelebilir. Selülit oluşumu sadece şişmanlıktan kaynaklanmıyor. Genetik ve yapısal özellikler de selülit oluşmasına sebep olabiliyor.
Düzenli Spor Yapılmalı
Yağ ve karbonhidrat fazla alındığında, insülin fazlalığı olan 'hiperinsülinemi'ye neden olur ve yağ sentezini uyarır. Fazla tuz alımı, sıvı birikmesine neden oluyor ve ödem oluşuyor.
Liften fakir diyet; kabızlığa, bu da bacaklarda dolaşım bozukluğuna yol açarak selülit gelişimini tetikliyor. Selülit oluşumunu engellemek ve yok etmek için günde en az 2 litre su tüketmek gerek.
Bunun yanı sıra egzersiz yapmak; yürüyüş , bisiklet, yüzme gibi spor aktivitelerini düzenli olarak uygulamak şart. Kilo korunmaya çalışılarak, ani kilo alıp kaybetmelerden de kaçınılmalı. Tuz , şeker , alkol , çay , kahve , kızartma gibi yiyeceklerden ve damarları daraltıp cildin yeterince beslenmesini engelleyen sigaradan mümkün olduğu kadar uzak durmak gerekiyor. Bilinçli beslenme alışkanlıkları edinmek, vücudun fazla suyunu atması için beyaz ve kırmızı turp , maydonoz, kereviz gibi yiyecekleri tüketmek önemli. Ayrıca A ve E vitaminleri, magnezyum ve fosfor içeren yiyecekler de metabolizmayı harekete geçiriyor ve deriyi düzgünleştiriyorlar. Çok dar pantolon ve diz altı çorap giymenin dolaşım ve lenf sisteminin düzenli çalışmasını engelleyerek selülite yol açabiliyor. Bu nedenle geniş ve rahat giysiler tercih edilmesi gerekir.

Çevrimdışı duyguaydın

  • Moderatör
  • *****
  • 5.423
  • 126.360
  • 5.423
  • 126.360
# 06 May 2013 09:34:09
BULGURUN FAYDALARI
ABD’li doktorlar artık ilaç yerine bulgur veriyor.

O kadar ki çok faydaları var.

Özellikle de hamilelikte bir numaralı ilaç yerine geçiyor.

Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Bayram diyor ki;

-’Amerikalılar bizdeki gibi hap vermiyor, onlar bulgur öneriyor’ .

HAMİLELİK İÇİN MUCİZE ETKİ

Profesör Doktor Mustafa Bayram´ın aktardığına göre, ´´Bir kadın hamile olduğu zaman bebeğin beyin gelişimi için doktorlar folik asit ilaçları veriyor, bu ilaçlar çocuğun beynini geliştiriyor.

Fakat Amerikalılar bizdeki gibi hap vermiyor, onlar bulgur öneriyorlar.

Diyorlar ki ´hamileyseniz ilk 3 ay içerisinde bulgur yediğiniz zaman folik asidi ilaçtan değil direkt olarak bulgurdan alabilirsiniz´.

O açıdan bulgur önemli´.

Bulguru ABD´de gözde yapan bir çok yönü var.

Onlardan bazılarını Prof. Bayram şöyle sıralıyor;
*Bulgur, böcek ve larvaların oluşumuna dayanıklıdır.

*Raf ömrü oldukça uzun, sıcağa ve rutubete dayanıklıdır.
*Bulgur doymamış yağa sahiptir, beslenmede önemlidir ve ekonomiktir.
*Hazırlanması kolaydır. Vejeteryan beslenmeye çok uygun bir üründür.
*Kalp için oldukça yararlı, sindirimi kolaydır.
*Süt ile karıştırıldığında mükemmel, muhteşem bir gıda oluyor.

ET KANSERDEN KORUMAZ AMA BULGUR KORUR

Başlığa bakıp da et yememezlik etmeyin, onun yeri abartmamak kaydıyla ayrı ama en azından etli çiğ köfte yerine bulguru, özellikle haşlanmış (yalancı köfte gibi) olarak tercih edin ve sofranızda bulguru en azından haftada 2 kez tüketin.

Dünyada ilk işlenen gıda maddelerinden biri olan bulguru, meşhur moğol imparatoru Cengiz Han savaşlarda ordu erzakları arasında bulundurmuştur.

FAKİRİN DOKTORU

Gelelim ucuz olduğundan mı bilinmez ülkemizde Anadolu mutfağı dışında çok da fazla itibar görmeyen bulgurun faydalarına.

*Bulgur özellikle bağırsak kanseri riskini büyük oranda azaltır.

*Besin değeri yanında vitaminler açısından da son derece zengin bir gıdadır.

*Bulgur çözünebilen ve çözünemeyen lifler (fiber) bakımından oldukça zengindir.

*Fiber düzenli olarak tüketildiğinde bağırsak kanseri riskini engelleyen önemli bir besin elemanıdır.

KOLESTROLÜ DÜŞÜRÜR

*Karbonhidrat değeri düşük, protein değeri yüksektir.

*Bunun dışında B1, B6 vitaminleri ve Niasin’den zengindir.

*Bulgurda bulunan lifler, içerisinde bulunan selüloz, pektin gibi yapılarla vücutta dengeleyici etki gösterir.

*Suda çözünebilen lifler, kan şekerini kontrol ederek kolesterolü düşürücü etki gösterir.

KİLO VERMEK İSTEYENLER İÇİN BİREBİR

*Lifli besinler diğer besinlere oranla aynı zamanda daha fazla tokluk hissi vererek kilo vermeyi kolaylaştırır.

*Ayrıca günlük su ihtiyacını da artırdığından bol su içilmesini sağlar.

*Bulgurda bulunan B1 vitaminleri, folat ve magnezyum sinir ve sindirim sistemi sağlığında önemli rolleri olan maddelerdir.

BULGUR KABIZLIĞI DA ÖNLÜYOR

*Bulgur aynı zamanda içerdiği mineral ve vitaminler sayesinde bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar.

*Kabızlığı önler,

*Sinir sisteminin düzenli çalışmasını sağlar,

*Zihni dinlendirir ve enerji verir.

EKMEK GİBİ

*2 yemek kaşığı pişmiş bulgur kalori değeri bakımından 1 dilim ekmeğe denk düşmektedir.

*Zayıflama diyetlerinde kolestrol sorunu olanları ekmek yerine bu sebeple bulgur önerilir.

PİRİNÇ YERİNE BULGUR TÜKETİN

*Doktorlar bulgurun, vitamin ve protein yönünden pirince oranla daha zengin olduğu da bildiriliyor.

*Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü´nce yapılan bir araştırmaya göre, bulgur, pirince göre 4 kat kalsiyum, 4 kat demir, 2 kat fazla protein içeriyor.

*Vitamin ve protein yönünden zengin olan bulgur üstelik çok daha ucuz.

DEMİR ORANI ISPANAKTAN BİLE FAZLA

Bulgurda, bazı sebzelerden daha çok demir bulunmaktadır.

Bu sebeple de doktorlar vücudunda demir eksikliği bulunanlara ıspanak yemelerini tavsiye ediyor.

Porsiyon yününden karşılaştırıldığında, ıspanakta 3,2 miligram, bulgurda ise 3,5 miligram demir olduğu görülür.



Radyasyona karşı dayanıklı olduğu için stratejik gıda olarak kabul edilen ve stoklarda tutulan bulgur, kolay hazırlanabilmesi ile de avantajlı bir gıda.

BM BULGUR STOKLUYOR

Raf ömrü uzun olduğu için bozulmaması ile bilinen bulgur o kadar kıymetli ki ABD´de savaş olasılığına karşı stoklanıyor..

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 07 May 2013 06:49:44
 ZEYTİN ÇEKİRDEĞİ
                                                                                                                        Halk arasında faydalı olarak bilinen zeytin çekirdeğinin yutulması uzmanlarca tavsiye edilmiyor.
Balıkesir’in Edremit ilçesinde faaliyet gösteren ‘Kale Natürel’ isimli araştırmalar yapan şirket, sofralık hazır zeytin çekirdeğinin yutulmasının insan sağlığına fayda sağlamadığını açıkladı. Zeytin çekirdeği kabuğunu ve kabuğun içindeki özü gelişmiş teknoloji ile inceleyen şirket, salamura edilmiş hazır zeytin çekirdeğinin kabuğunda ve kabuğun içinde faydalı bileşen kalmadığını tespit etti. Yapılan araştırmada, salamura edilmemiş, dalından kopmuş hali ile etinden ayrılan zeytin çekirdeğinin faydalı olduğunu belirledi.
Kale Natürel Şirketi ortağı ve araştırmacı Faruk Durukan, yutulan zeytin çekirdeğinin sindirim sistemini zorladığını söyleyerek, çiğ zeytinin çekirdeğinin kırılarak tüketilmesinde fayda olduğuna dikkat çekti. Ülkedeki çok sayıda üniversite ile Zeytin üzerinde onlarca bilimsel araştırmaya imza atan Durukan, “Zeytin çekirdeğinin dış kabuğunun içeriğinin selüloz ağırlıklı olduğu, sindirim sistemini zorladığı, işleme sırasında vücuda yararlı bir şey kalmadığını tespit ettik. Yaptığımız araştırmalarda, çekirdek içindeki zeytin ağacının embriyosu içindeki etken maddelerin HPLC analiz sonuçlarına göre, salamura işlemiyle fermente olduğu ve yapısının değiştiğini, iyileştirme etkisini kaybettiği tespit edilmiştir. Çiğ zeytin meyvesinden çekirdeği ayırıp, kırıp ve içi yenildiğinde etken maddelerin (Nüzhenid, tirasol ve hidroksitrasol) aktivitesini koruduğu HPLC analizlerimizde gözlenmiştir. Araştırma sonuçlarımızda, bu maddeler zeytin yaprağından daha yoğun olarak çekirdekte mevcut olduğundan sağlık açısından yenmesi uygun bulunmaktadır. Doğal malzemeleri, bedenimizin metabolizmasına uyumlu hale geldikten sonra tüketmeliyiz. Halk arasında yayılan sağlık ile ilgili bilgileri sağlıkçılar ve araştırmacılardan duymadan vücutlarında denemeyiniz” dedi.
Dünyanın en büyük bitki özü reaktörü ve Türkiye’nin en büyük bitki özü üretim tesislerinin geliştiricisi Faruk Durukan, dünyanın 3 bin yıldır çözüm bulamadığı zeytin karasuyunu faydalı hale getirmeyi başarmış, zeytin yaprağı çayını bulmuş, zeytin çekirdeğinden dünyanın en kaliteli aktif karbonunu üretmişti. Durukan, zeytin özünden ilaç ham maddeleri elde edip, İsviçre gibi ilaç sanayinde dünya devi ülkelere ihraç ediyor. Faruk Durukan 2011 yılında zeytin üzerine yaptığı bir bilimsel çalışması ile bilim dalında Nobel Ödülü’nü aday gösterilerek Türkiye’nin gururu olmuştu.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 08 May 2013 06:51:08
B12 VİTAMİNİ
Sinir sistemini sağlıklı tutmak ve kırmızı kan hücreleri oluşturmak için vücudunuzun B12 vitaminine ihtiyacı vardır. Bu vitamin enerji açığa çıkarılmasına yardımcı olur. Et, balık ve süt ürünleri, B12 vitamini açısından son derece zengindir. Yaşlılığa karşı her gün süt ve haftada en az 2 kez kırmızı et tüketilmelidir

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK