İlk görev yerim...
İlk anım...
Atandığım köyü bulmam üç gün sürmüştü.
Üç gün boyunca kahve kahve dolaşarak, köyün nerede olduğunu ve bir araba kalkıp kalkmadığını aradığım günler....
Elimde bir valiz, ıssız bir dağ köyüne taksi ile gidişim. (Taksici o köydenmiş.
) Muhtarın evinde kaldığım ilk gece... Bir hafta boyunca camları kırık bir lojmanda yorganla bütünleşmiş bir halde uyanmak. 5 sınıf bir arada gözlerinin içi gülen 42 çocuk. 3 yılın sonunda harabe bir bahçeden ve okuldan bu 42 canla kartpostallık bir okul yaratma sürecimiz. Tuvaleti ve çeşmelerimizi bile onlarla inşa etmiştik. (Açılışımıza Vali bile teşrif etti. Siz düşünün artık.)
İnternet yok, Su akşamları köy çeşmesinden, haftanın en az 2,3 günü kesik elektrikler. Mumda okunan kitaplar... Okuma yazma öğrettiğim elli yaş üstü tüm büyüklerimin okuyup yazdıklarını ispat etmek istercesine
her bayramda attığı mesajlar...Anlatmakla bitmez elbet. Her daim yüzde tebessüm bırakan hatıralar...
İlkler her zaman özel ve güzeldir. Hangi şartlarda yaşanmış olurlarsa olsunlar...