arkadaşlar bugn müfettiş geldi ve sonrası... panoya bazı öğrencilerin dikte çalışmalarını asmıştım güzel yazanlardan. sınıfa ilk girdi ve hemen bu dikte kağıtları dikkatini çekti. sonra yazanları tek tek çağırdı ve okuttu. hepside okudular. ardından defterlerinizi açın dedi ve defterlere baklmaya başladı. ben tam kelime ve cümle yazdıracak derken tek tek hepsinin defterlerine bakmaya başladı. sonra en iyi ve enkötü 4 defteri aldı ve rahat konuşabileceği bir yere kütüphaneye gittik. sonrası malum... bir saat nasihat. nasihatler
1. ev ödev, kesinlikle verilmeyecek
2. hecelerin üstünde kesinlikle durulmayacak.
3. hece tablosu kesinlikle yapılmayacak ve okutturulmayacak
4. sesi verdikten sınra hemen büyük ses verilmeyecek
5. sesler sadece bir yada iki satır yazılacak.daha fazla yazmanın bir anlamı yokmuş. çocuk zaten ömrü boyunca onları yazacakmış.
6. veli çocukla kesinlikle ilgilenmeyecek.
7. sayılarda sayı kavramı tam verilmeden ritmik sayma yaptırılmayacak.
8. kelimelerde nine, tere , nar gibi bunların somutları sınıfa getirilip gösterilecekmiş.
9. daha aklıma gelmeyen bir sürü şey..
savunmalar:
1. ev ödevi verilmeyen bir seste, sadece müfettişin dediği bir satırlık bir yazıyla versem ertesi gün çocuk gelip bu neydi demeye başilar. kiben her gün en az yarımsayfa metin v ekelime veriyorum okusunlar diye. bu halde verdğim bir ses 3 günde zor yerleşirken naıl olur da bir satırla pekişr yerleşir anlamıyorum. ayrıca her gün iki veli gelip ev ödevi var mı diye soruyor. ödev vermesem veliler beni topa tutar
2. heceleri kavrayan çocuk daha kolay okuyup yazıyor. tecrübeyle sabit. üç heceli bir kelimeyi ben heceletmeden bir çırpıda nasıl yazdırırm. çocukların seviyesi belli...
3. örneğin r sesini verdikten sonra hemen büyük R sesini veriyorum ki Rana yı yazabileyim. ben bunları dedikçe bana savunmaya geçmeyin hemen deniliyor.
4.sesi büyük ve küçük olarak aynı zamanda yazarken yazdıklarını tekrar etmenin ne zararı var. bana göre çocukta daha kalıcı oluyor.
5. bizim okulda yapabildiklerimiz kısıtlı. çocuk eve gidince çantayı bir yere önlüğü bir yere atıp hiç bir şekilde okulda öğrendiklerini tekrar etmezse okuma yapmazsa, velisi söyleyip o yazmazsa nasıl kalıcılığı sağlarız.. siz söyleyin
6. müfredatta onluk ve birliğe geçmeden ileriye birerli 20 ye kadar ve 100 e kadar ayrıca 20 den geriy birerli ritmik saymalr var. madem bunu yaptırmayacaz ne diye ritmik saymaları yapmayacaz. ayrıca 10 ar 10 ar 100 e kasar ritmik sayma var. bugn beynim allak bullak oldu. bunlar kendileriyle çok çelişiyorlar.
7. düşünsenize ben er kelimesini verince sınıfa asker mi getirecem yda nine kelimesinde sınıfa nine getirecem:)
çok komik ha dşyeceksinizkiresmini getir. hangi birinin resmini getireyim. bu gibi durumlarda zaten çocukalrın bildiklerinden yola çıkıyorum
8. bi de sorunlu öğrenciler. ya rRAM a götürlüp kaynaştırma eğitimi, ya okuyamaz sağlık raporun olacakmı. yada çocuğu okur yazar görecekmiş. benim bir öğrencim zihinsel sorunlu biri de fiziki. yani işim zor. veli RAM a da yanaşmıyor. ayrıca müdür de dediki biz bunları RAM a götürürsek bu çocuklar fişlenirmiş ve sicil dosyalarına işlenirmiş. hangi devrdeyiz bilmem..!!
9. bütün bunlara imam bildiğini okur dedim kendi kendime ve yine aynı şekilde devam edecem. çünkü şu anda sınıfın yarısı ne dersem yazıyor ve okuyor. yni belli bir seviye yakaladım..bakalım ikinci dönem ne olacak teftişlerle .hayılısı..