İlkokuma Yazma Günlüğü 2015-2016

r sesini söyleyemeyen öğrencileriniz var mı hocam?nasıl ilerliyorsunuz onlarla

r sesini söyleyemeyen öğrencileriniz var mı hocam?nasıl ilerliyorsunuz onlarla

Öğretmenim onceki birlerimde iki kişi vardı bu sınıfta da çıkar kesin ne şekilde söylerse söylesin sıkıntı olmuyor mesela benim öğrenci nar kelimesini nav diye okurdu ama yazarken r olduğunu anlıyor

Kendi sınıfım için  bir site açmayı düşünüyorum acaba isim düşünceleriniz ne olabilir fikir verbilirmisiniz

Geçen senelerde Afacan arılar ismini kullanıyorduk. Öğrencilerin orjinal fikirleri olabiliyor. Gelecek yıllarda da kullanabileceğiniz bir isim olmasına dikkat edin.

Arkadaşlar veliden yana çözüm gelmiyorsa
Kendimiz gibi , veliyi de değiştiremeyeceğimize göre,yapılacak

1-Müdüre söyleyip, bir bahane ile öğrenciye sınıf değişikliği talep etmek,
2-Olmazsa, artık seneye yeniden 1. sınıf almak

Veliniz art niyetliyse, Rehberlik, psikolog, iyi niyet,nasihat hepsi traş.

hocam ben psikolog ile görüşün dedim dinlemiş gitmiş sonuç ne olsa beğenirsiniz bunun hiç bir sorunu yok bu hatta üstün zekalı  demiş göndermişler

r sesini söyleyemeyen öğrencileriniz var mı hocam?nasıl ilerliyorsunuz onlarla

bende birkaç tane var öyle öğrencim. R harfini ilk verdiğim gün akşamı veli endişeli aradı söylemiyor diye.Bende sen dikte ettir kelimeleri doğru yazıyorsa sorun olmaz dedim. Nar diyemiyor nay  diyor bizimki de. Doğru yazıyorsa sıkıntı olmaz. Daha ne harfleri söyleyemeyenler çıkacak.

ileriki zamanlarda y sesiyle r sesini karıştıracaklardır dimi bu  r sesini söyleyemeyenler

Iyi ki varsiniz sizleri okuyarak uyuyabiliyorum...sanki hepinizle konusuyor o gunku sıkıntılarimi unutuyorum..hepimize kolay gelsin...cok zor iş yapiyoruz hem egitiyor hem ogretiyoruz..sadece minişleri degil...ailelerini de..

Değerli zümrelerim;
İlkokuma-Yazma öğretimi ile ilgili izlediğim yol haritamı paylaşmak istedim.
1-   Sene başında Okuma – Yazma Çalışma Planı hazırladım(Ek 1). Bu planda hangi ses ne zaman verilecek, bu sesle ilgili verilecek kelimeleri (oluşturulabilecek maksimum sayıda), metinleri detaylı bir şekilde belirledim.
2-   Sesleri tanıma ve Hissetme çalışmalarını Nasrettin Hoca ile Okuma Yazma Öğreniyorum eğitim yazılımı ile yapıyorum.(2 ders saatimi alıyor)
3-   Ses kavrandıktan sonra sesle ilgili olarak verebileceğim en fazla hece ve kelime sayısı neyse(Örneğin m M sesinde 25 tane) onları tek tek veriyorum. Ben tahtaya yazıyorum öğrencilerim birer satır defterlerine yazıyorlar. Hem yazıyoruz hem de eş zamanlı olarak okuyoruz. Bu hece ve kelimelerin veriliş sıralaması birbirini tamamlar nitelikte (Örneğin em-emi-Emin-Emine gibi yada ma-mama-mala-elma-alma-atma gibi). Takribi tüm kelimeleri vermem 4 ders saatini buluyor(her ders 6 hece kelime gibi)
4-   Bu hece ve kelimeler ile ilgili afişlerimizi ( Ek 2-Ek 3) renkli A4 lere çıktı alarak her birini öğrendikçe eş zamanlı olarak sınıfımızın duvarlarına asıyoruz.
5-   O gün akşam ödev olarak verdiğim kelimeler ile ilgili çalışma kağıtlarını gönderiyorum(Ek 4). Velilerden kavrayıncaya kadar okutmalarını ve ardından her bir kelimeyi olabildiğince bakmadan yazdırmalarını istiyorum.(Çalışma kağıtlarını delgeçle delip dosyalıyoruz. Bir nevi kendi kitabımızı oluşturuyoruz).
6-   Ertesi gün ilk dersin ilk 20 dakikasında ödev kontrolü yapıyoruz. Duvarlara astığımız tüm ses kelime ve metin afişlerini ( Ek 5) sesli bir şekilde sınıfça okuyoruz. Her zaman verilen son üç sesle ilgili afişleri okutuyoruz…r sesindeysek nor    m sesindeysek orm afişlerini….(çünkü kelime sayısı arttıkça okuma çok zaman alıyor)
7-   Bu kelime kartları görsellerinden oluşan tombala (Ek 6) oyunu oynuyoruz.. Metin çalışmaları yapıyoruz.
8-   Son olarak her öğrencim için doldurduğum ses takip çizelgesi (Ek 7) kullanıyorum. Her öğrencimi tek tek çağırıp oluşturulan kelimelerin tamamını okutuyorum. (Örneğin ek 4 de ki r R sesi çalışma kağıdını tüm öğrencilere okutmam takribi 2-3 ders saatimi alıyor.)Sorunsuz okuyanlara gülen yüz,şeker vb. küçük pekiştireçler veriyorum ve çizelgeye işliyorum. Başarı oranı yüzde 80 lerde ise bir sonraki sese geçiyorum.
9-   Bir sesle ilgili yaptığımbu tüm çalışmalar takribi 3-4 iş günü sürüyor. Bu süre başlarda her ses için bir haftayı buluyordu. Şu an m M sesini değerlendirme düzeyindeyim..Yararlı olması dileğiyle…

Çok teşekkür ederiz ne güzel yazmışsınız öğretmenim bilgilerimize bilgi ekledik... Fakat ek 7yi göremedim ses takip çizelgesini tekrar ekleyebilir misiniz ?

İlkokuma-Yazma öğretimi ile ilglili izlediğim yol haritası dökümanları; Ek 4 Ek5 Ek6 Ek7 dosyalarım...Ek1 Ek2 Ek3 daha önce eklemiştim. Yararlı olması dileğiyle

Hocam kusura bakmayın şimdi gördüm ek 7 yi teşekkür ederim

Hocam yanlış anlamayın güzel bir düşünce ama öğrenci resimlerinin e ortamda yayınlanması ile ilgili bakanlığın bir kaç yazısını göz önünde bulundurmanız faydalı olacaktır. En azından böyle bir şeyi hayata geçirirseniz öğrenci velilerinden yazılı izin almanız iyi olacaktır diye düşünüyorum. Bu arada  siteyi açarsanız takip ederiz...quote author=peugeot307 link=topic=187954.msg4254112#msg4254112 date=1448652447]
Kendi sınıfım için  bir site açmayı düşünüyorum acaba isim düşünceleriniz ne olabilir fikir verbilirmisiniz
[/quote]

İlkokuma-Yazma öğretimi ile ilgili izlediğim yol haritası ile ilgili EK 1,2,3,4,5,6,7Belgeleri tekrar ekleyebilir misiniz?

Şu an okuduğum Adam Grant’ın  “Almak ve Vermek” kitabından alıntıdır. Paylaşmak istedim.


… Harvard Üniversitesi’nde psikolog olan Robert Rosenthal ve San Franscisco da bir ilköğretim okulu müdürü olan jacobson un ortaklaşa yürüttüğü klasik çalışmadan ilham aldığını belirtmek gerekiyor. Anaokulundan beşinci sınıfa kadar olan on sekiz farklı sınıfın öğrencileri Harvard Üniversitesi tarafından yapılan zihinsel yetenek terlerine tabi tutuldular. Bu testler öğrencilerin öğrenme ve problem çözme konusunda kritik önemede olduğu bilinen konuşma ve akıl yürütme becerilerini objektif bir şekilde ölçtü. Ronsenthal ve Jacobson test sonuçlarını sınıfların öğretmenleriyle paylaştı.: buna göre öğrencilerin yaklaşık %20 si çok parlak bir görüntü çiziyorlardı. Henüz birbirlerinden farklı görünmeseler de, test sonuçları bu parlak öğrencililerin okulun ilerleyen yıllarına “olağan üstü ölçüde zihinsel gelişim” göstereceklerini işaret ediyordu.
Harvard ın testi doğru çıktı: öğrenciler bir yıl sonra aynı yetenek testine tabi tutulduklarında parlak öğrencilerin diğerlerine göre saha fazla gelişim gösterdikleri görüldü. Bu öğrencilerin IQ ları ortalama 12 puan artmıştı. Diğer sınıf arkadaşlarındaki artış ise ortalama 8 puandı. Daha sonra birinci sınıfa geçen parlak öğrenciler diğer öğrencileri IQ bazında kabaca 15 puan ikinci sınıfta 10 puan geride bıraktılar. İki yılın sonunda parlak öğrencilerin IQ ları hala diğerlerinden daha fazla artıyordu. Zekâ testinin yüksek potansiyelli öğrencileri tespit etmede ki Başarsı çok açıktı bu öğrenciler diğerlerine nazaran daha hızlı bir gelişim göstermiş ve daha zeki olmuşlardı. Bu sonuçları baz aldığımızda yüksek potansiyelli öğrencileri tespit etmede zeka temel belirleyici unsur gibi görünüyordu. Ancak öyle değildi – ya da en azından işin başında öyle değildi. Peki, ama neden?
Parlak öğrenciler olarak belirlenenler aslında Harvard ın zekâ testinde daha yüksek puan almamışlardı. Rodenthal onları tamamen rastgele seçmişti.
Araştırmanın amacı eğer öğretmenler bazı öğrencilerin daha yüksek potansiyele sahip olduklarına inanırlarsa ne olacağını görmekti. Bunun için Rosenthal her sınıftaki öğrencilerin %20 sini rastgele “parlak öğrenciler” olarak belirledi ve diğer %80, bir kontrol grubuna alındı. Parlak öğrenciler olarak belirlenenler diğerlerinden daha zeki değillerdi. Aradaki fark sadece “öğretmenlerin zihnindeydi”.
Ama bu sözde “parlak öğrenciler”, hem konuşma hem de akıl yürütme becerisi açısından gerçekten de diğerlerinden daha başarılı hale geldiler. Rastgele seçilen bu öğrencilerin bazıları tek bir yıl içinde %50 oranında zekâ gelişimi gösterdi. Yılsonunda yapılan araştırmadan ve birilerinin “parlak öğrenci “ olarak belirlendiğinden haberleri olmayan farklı gözlemciler tarafından tüm öğrenciler üzerinde zeka testi yapıldı. Bu testin sonuçları da, parlak öğrencilerin daha yetenekli hale geldikleri sonucunu destekliyordu. Bu öğrenciler iki yıl sonra bile gelişme göstermeye devam ettiler. Hatta, hangi öğrencilerin “parlak öğrenci” olarak belirlendiğini bile bilmeyen öğretmenlerden ders aldıkları zamanlarda bile bu gelişme devam etti. Peki neden?
Öğretmenlerin inanışı, kendini gerçekleştiren bir kehanete dönüştürmüştü. Bazı öğrencilerin “parlak öğrenci” olduğuna inanan öğretmenler, bu öğrencilerden beklentilerinin daha yüksek tuttular. Bunun sonucunda daha destekleyici bir tavır aldılar ve öğrencilerin kendilerine olan güvenini arttırdılar. Buna bağlı olarak da öğrencilerin öğrenme ve gelişme süreçleri olumlu etkilendi. Öğretmenler ayrıca, onlarla daha yakın iletişim kurdular, daha zorlayıcı ödevler verdiler, daha fazla tahtaya kaldırdılar ve daha fazla yardımcı oldular.
Pek çok başka deney de aynı etkiyi gösterdi. Düşük performanslı öğrencilerin ve kendilerini dışlanmış hisseden azınlık gruplarının zeka testi sonuçlarının ve okuldaki notlarının arttırılması noktasında, öğretmenlerin beklentilerinin özellikle önem taşıdığı görülüyordu…..

Iyi akşamlar sevgili zümrelerin yarın inşallah kisa bir tekrardan sonra n sesine geçeceğim, bu ses üzerinde bir hafta mi durdunuz ve hangi kelimeleri verdiniz yardimci olursaniz sevinirim.

u ve k sesine geçen arkadaşlar ben yenı r sesıne geçtim merak ettiğm için soruyorum bir harf üzerinde kaç gün duruyorsunuz öğrencileriniz diktede felan zorlanmıyor mu yoksa ben mi yavaş gidiyorum.