Yeni başlayan, ilk kez okutan öğretmenlere gelsin;
Kısaca Okuma Öğrenme şöyle gelişiyor.
Örnek olarak 3 ses " ü s t " seslerini kullanıyorum.
ilk olarak sesler öğretilir.
(Ses öğretmekten kastedilen anlam;
ü dediğinizde ü sesini yazabilir, ve diğer harflerden ayırabilir, sesi doğru şekilde çıkarabilir. Bu bütün sesler için yapılır. Bazı çocuklar kendi isimlerinde geçtiği veya ailesinden birinin ismi geçtiği, harfleri önceden tanıyabilirler. Bunu kendi de anlamış, aileden biri yardımı ilede öğrenmiş olabilir. Okumaya erken geçebilir. Bu sizi kötü öğretmen, o çocuğu da üstün zekalı yapmaz. Neyse... )
Sesi öğrenen çocuk tek harfle yazamaz ya, diğer harfleri de verdik.
Gelelim sadede.
Yukarıda verdiğim Örnek olarak 3 ses " ü s t " sesleri ile okuma öğrenme şöyle başlıyor.
ü - üs - üsü - sü
ü - üt - ütü - tü
(sonra (tahtaya yazdırıp, sesli okutup, mutlaka defterine yazdırın)
Ve final :
üs - t birleştirip yazdırın, okutun
sü - t birleştirip yazdırın, okutun
üst ve süt diye 3 sesi birleştiren okuyan her çocuk okumaya başlar.
bu iş bitince de 4 sesli hecelere özel çalışma yapın.
(Türk, Kürt , Kurt, Hart, Hurt vs...)
4 sesli her heceyi okuyan öğrenci okumayı çözmüştür. Gerisi bol masal kitabıdır. Yeterince masal kitabı okuyan çocuklar, uzun hecelere takılmaz.
Neden masal derseniz?
Masalların özellikle sonunda "geliyormuş, gidiyormuş, saklanıyormuş," gibi çok heceli kelimeler vardır.
Masal bir uydurma sanatı olduğundan, cümle sonları birbirine benzer zamanla biter.
Türkçe de en uzun heceler daima yüklemdedir. (Sebep yüklemin içinde zaman var, kişi var, vurgu var, alay var,soru var vs.)
(Sadece yüklemle tüm derdinizi anlatabileceğimiz bir dil Türkçe.Bu yüzden çabuk öğreniliyor.)
Uzun hecelere takılmadan geçmenin en iyi yoludur masal.
Ayrıca masal dinlemeye yatkın bir toplumuz di mi ?
Bilmem bu masaldan ne anladınız