Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

cisminedir sükunum
ne dilim susar,ne gönlüm
cisminedir sükunum
beni anlayan yalnız ölüm

geceler gebedir
yüreğim iki hece
nazdan düştüm niyaza
vardım huzura
düştüğüm yerde.
kefaretidir ödediğim ruhumun
tükenir mi bedelim
tükenmeden önce nefesim
geceler gebedir
beklerim
beklerim doğumuki
ereyim vuslata
vuslat uzaktır
Allah Kerim
beklerim,beklerim....

Ay parlarken göğünde
Sinende  depremler  olur.
Bir kuş oradan çıkar
Alabildiğine savrulur..
Kanat kırık göz yaşlı
Umudun yolu taşlı.
Bir  yüce seferdir  yolu
Delidir gönlü,kırıktır kolu.
Bilirse eğer insanoğlu
Aldığı nefes kârdır
Ölünesi dünyada
Ancak Yaradan, Yardır..

Demde durak olmayınca
Hüzünde doruk olur
Gönlün rüzgarına söz geçmeyince
Kavalın  sesine
Kemanın ezgisinde
Islak ıslak hasretler yapışır göze
Ayak izinin gölgesinde susuşlar
Yalnızlığın yumağında
Ay ışığında kaybolduğunda anlarsın kaybettiğini

Emekler kör topal
Beklentiler yel gibi.
      Halimiz farklı hâl
      Çaksan görünür dibi.
Gerçeğe  kör,  lâl
Çıkamıyor yükseğe debi.
        Asılı kalmış hilâl.
        Vakit geçmekte ikindiyi
Susmasın  yaralı Bilâl.
Sanırsın dünyayı alacak
         Düşünmez haram helâl.
         Dolar ;muhit yaldızlı
Kalır mı kollarda mecal?
Sarmış yeri göğü har..

Düştün
Her gece gördüğüm
Bir yağmur degiverdi saçının ince teline
Ben düştüm

Düştüğümde gördüğüm
Patlamamış bombalardi Filistinli çocuğun gözlerinde
Sen benim gördüğüm bir düştün

Ezberlenmis duam
Hep aynı kelimelerle okunan
Bu değildir bir isyan
Artık ne mümkün nisyan ...

anlamsızlığın anlamını anlat bana...
ışıklı aydınlığın sesini dinlet...
kokusunu duyur en koyu karanlığın...
kapağını açmadan kitap okumayı öğret...
bakmadan görmeyi,
duymadan işitimeyi,
imkânsızlığı dümdüz etmeyi öğret...
ama...
mucize istemem senden...

Simdi
Bı sevda uğruna
Başı boş kaldırımlarda
Yürek yaprağı
Rüzgarın esiri

Yürek deli,söz ihtiyar
Ne üzgünüz,ne bahtiyar..
Can uğruna diyar diyar
Göçen kimdir geçen  ne ola?

İstese dağ bulup yaslanan
Her acıda saniyelik uslanan.
Yalnız merhamet mi ki paslanan?
Seçen kimdir, geçen ne ola ?

Dağında taşında  adın  vardır,
Yola erken koyulsan kârdır,
Bir yürek  sevgiye dardır,
Biçen kimdir, geçen ne ola?

Kaç sınavda yenildin vaz geçmedin
Yürektekini aklınla seçmedin
Kazandın kaybettin  buradan  uçmadın
Kaçan kimdir,  göçen kim  ola?...

Ay parlarken göğünde
Sinende  depremler  olur.
Bir kuş oradan çıkar
Alabildiğine savrulur..
Kanat kırık göz yaşlı
Umudun yolu taşlı.
Bir  yüce seferdir  yolu
Delidir gönlü,kırıktır kolu.
Bilirse eğer insanoğlu
Aldığı nefes kârdır
Ölünesi dünyada
Ancak Yaradan, Yardır..

Yüreğine sağlık.Tebrik ediyorum.

mavisi elinden alınmış sonbahar
 hem ürpertidir unutulmak gibi
sararır aşk gövdesi
söz yutkunmaktır
hazan değişmez
günler kış büyüsü kıskacında
bir kalbin ürpertisi
aşk hazin fonda
uyutulur o kadim  masallarda
süveyda.. "

mavisi elinden alınmış sonbahar
 hem ürpertidir unutulmak gibi
sararır aşk gövdesi
söz yutkunmaktır
hazan değişmez
günler kış büyüsü kıskacında
bir kalbin ürpertisi
aşk hazin fonda
uyutulur o kadim  masallarda
süveyda.. "

(yüreğine/kalemine sağlık şiir dostu...)

gören gönlün göz bebeğidir süveyda...
göz'ün akı'nda doğması gibi,
iris'i olmayan gönlün kan kırmızısında doğan,
gönlün ışığını arayan göz bebeğidir süveyda...
özüne ''sevda'' düşen gönlün,
en büyük hasretinde,
aşkını (ışığını) aramasıdır süveyda...
sevdaya düşmemiş gönülde doğmayan,
ışığına hasret gönülde/
büzüşmüş gönülde;
küpküçülen/noktalaşan...
ışığı sevdasına düşen gönülde;
gönlün içini dolduracak kadar açılan
göz bebeğidir süveyda...
sevda'nın bıraktığı izde,
bir küçülen/bir büyüyen,
aşka açılan kucaktır süveyda...

Su sızıyor düşen cemreden
Ustura gibi acıya kaç yürek dayanır
Ne kaldı harbi samimiden
Aksi kader
Yorgundu keyfe keder
Kim hancı
Kim yolcu
Ebedi zamanın
Ezeli umutları
Yaşayıp da kim çizmiş umudu
Arası çok
Sırası yok
Vakitsiz vedanın hissi bu….

Yetim  şiirlerim var , lal olmuş şiirler ...
Yaralı bir yüreğe başka ne tercüman olabilir ki ?

                                   

Sevda kodlamayı kaydırmış
Gönül doğru yapsa fayda etmiyor
Senin olmadığın bi yanlış
Götürdü üç doğruyu