Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

saçları darmadağın bir çam ağacının,
dallarının ardından görünüyor
bir yudum deniz...
deniz küsmüş tuzuna
- tatlı su olmakmış dileği-
tuz da küsmüş deniz kızına
- yarasına basılmakmış ereği-

saçları darmadağın bir çam ağacının,
dallarının ardından görünüyor
bir yudum gökyüzü...
gökyüzü küsmüş buluta
- masmavi kalmakmış dileği-
bulut da küsmüş yağmura
- gözyaşlarını içine akıtmakmış ereği-

bir yudum deniz...
bir yudum gökyüzü...
saçları darmadağın bir çam ağacı...
salkımsaçak bulutlar...
ve yine deniz...
ve yine gökyüzü...
gökyüzü gibi deniz...
deniz gibi gökyüzü...

Yüreğinize sağlık saygıdeğer hocam .

Yüreğinize sağlık saygıdeğer hocam .

teşekkür ederim...
sizin; okuyan/anlayan  ve hisseden yüreğinize sağlık öğretmenim...

Can eskidikçe
Issızlaşıyor insan.
Ruhu bekçi
Gözleri lisan..
Acılar dem vururken geceye
Sabaha  aminler le
Dolup taşıyor nisan..

döküldüğü yerden toplama dizelerimi...
elsiz/ayaksız da olsalar, onlar gelirler sana...
sözlerimin "sen" çekimi var!..
yerçekimsiz bir evren hazırlıyorum sana...
özgeçmişimizi çoktan temize çektim...
iki kişilik/tek yüreklik bir özgelecek yazmalı sana...

Gözümden bulutlar geçiyor
Ve bir çisenti
Umutlarım  hep yitirdiklerim oluyor
Şiirin duraklarına yolum düştü 
Puslu çıkmazlarda yol arıyorum


(Gezginin yolu şiir duraklarına rast gelmeye görsün   )

Hesap defter seyre durdu
Gayrısı bizi aşar derler..
Yürektir  asillerin yurdu
Şükür içip sabır yerler..
......

Aklındaki beklentiyi
Düşsüz dar sokaklara taşıyamazsın
Sahipsiz rüzgarlarda
Savrulan minnacık yağmur damlasıydık
Beklentilerin eşgalini tanımazken
Sonuçların işgalinde
Telde yürüyen cambaz mantığı nasıl da estetik...

Sıcak duygulara kar yağarsa
Donar içindeki  tüm cümleler.
Samimiyeti   gün kovarsa
Gerçek diyenler şimdi nerdeler?

Sen giderken umut gider
Güz gider
Gözlerinin yeşili gider
Yok olur soluğunla hayat verdiğin kentler
Ay susar,
Gök kanar,
Yıldızlar kavuşur bin yıllık yalnızlığına,
Sen giderken
Can gider
Suretin gider
Gülüşüm solar
Sen giderken bül bül susar
Hüzün kuşları konuşur.
Sen giderken ,
Cennetin gözleri gider
Sevda türküleri gider,
Sis çöker, saçaklarında
Kırlangıç yuvaları olan düşler
Gider
Sen giderken
Şiir gider
Nefesin gider
Sen giderken ıslak saçlı gecelerin
Kursağında biriktirdiğim Umudum gider.

Vakit serap vakti
Günlerden "gül"gülce
Şakağındaki üveyikler
Uçar  kendi iklimince ..

dünyanın en  kısa ve - aslında- en uzun şiirini yazasım var bu gece...

" gel..."

Hüzün mevsiminde  gidenin
Hazan  mevsiminde cemresi düşer
Yolların ve yönlerin anlamını yitirdiği
Zamansız ve mekansız bir düşteyim
                                                       

sen bir şarkısın radyoda cıvıl cıvıl
sabahı kuşanan
ben gülün kıvrımlarında suskular yetiren  aşka mı mağlup sana mı bağban
sevda kalbime kök salmış taflan
merhamet sen misin zümrüt
 rengi koyu orman
ve sen hangi şehirdeysen özlemi kutsuyorsun
yürekevimin payitahtından
alışırsam yokluğuna kalbim hazan
sen bir şiir olsan saçların aşka ayarlı
kim okursa seni benden başka noksan.'

Fırtınalı denizlerde
Sığınacak liman arayan gemi misali
Senin kalbine sığındım
Üzgün olduğum anlarda
Bırak orada kalayım
Dinsede hüznüm...

Önce gözler şişer
Elem dolu yağmur boşalırken.
Ardından  çağlayana  karışan feryat.
Ey ulu mabette bekleyen çınar,
İster güneş ol,İster tozu dumana kat.
Uyumasın  gece
Yorulmasın gün.
Hangi deftere sığar
Yaralı  koca  dün..?
Dert ola ilaçtır  yaraya,
Dert ola  zehir  gibi kanaya..