Ayşem Yenecek Acılarını
Uykusuz ve terkedilmiş gecelerin,
Amansız ölümleri olur, bilir misiniz?
Dağların ardına kar yağar,ateşlerin üstüne,
Karanfiller solgun,karanfiller çatlar susuzlukta.
Ve ufuklar kızıl,tenlere poyraz değer,hırçın.
Bir ben bilirim Ayşem,
Nasıl sıtmalara tutulduğunu,
Bir ben bilirim,sendeki fukara yarasıdır.
Bir ateş parçası süzülür içime,yakıyor Ayşem.
Sol yanımı kış vurur,sarıyor bir sızı.
Sağ yanım mısralar yakar, müthiş dünyalar düşünür.
Ve ellerim gecelerin ıslaklığında,felaketimsin.
Bıyıklarım çığ tutmuş,gözlerin nazlı.
Geleceğin,dolgun başaklara vurgun
Geleceğin,kardeş öpmelere hasret
Gözlerin kahrediyor böyle beni
Ah! Nasıl anlatsam Ayşem.
Seni hangi şiirle anlatmak mümkün?
Bir bilsen,acıların nasıl damlar içime,
Bir bilsen, nasıl,usul usul….
Anadolu’da her çocuk biraz gariptir,
Belki de yoksul.
Düşer aklıma gözlerin,dudaklarım üşür.
Oysa kök saldığın toprak bereketlidir,bire bin verir .
Ama umudun üryan,umudun nazlı..
Kırılgan rüzgarlarda uçuşur….
Bakarım geceye, zamanlar tenha
Amana gelmiş ay ,doğar inceden
Dağlara vurur gölgesi,gece beyaza çalar
Ovaların üstüne mavi….
Rüyamda kırık bir ayna,susar gözlerim,
Aklıma dolanır yeşil bir ağaç.
Şiire volta atar fikrim,
İlktir parmaklarım kan kusuyor,
İlktir titremelerim
Saçlarını rüzgarlara veriyorum,
Ve yanağında bir gülücük belirir/utangaç.
İçime damlanır hasretin,
Tutkular tutar ellerimden
Vururum kendimi yollara,aklımda sen
Yürürüm karanlıkların içine,kırık-dökük
Yürürüm ince ince....
Ayşe,bir kız çocuğu,gözleri mor menevşe.
Yener bütün acılarını,yenecek, aynayla gülüşünce.
Sevmeleri hoyrat, sevmeleri yiğit,
“Yeter bu yoksulluğum” der,”fukaralığım yeter”.
Bir tel kıvırcık saçlarından uzayıp gider.
İbrahim KAYA-2007
Aşağıdaki linkten yazıyı sesli dinleyebilirsiniz
http://www.idealistogretmenler.com/videolar-goster-11-aysem_yenecek_acilari-2.html