Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

Elinize,yüreğinize sağlık öğretmenim.Çok güzel şiir.

Ki ben dağların taşıyamadığını taşırım sırtımda
Sevdam ağır gelir..
Ki ben dağların taşıyamadığını taşırım sırtımda
Sevdan mı ağır gelir..

Ne zaman elime kalem alsam
Buğulanır gözlerim.
Derinden  bir ahh çeker
Düğümlenir sözlerim.
Çocukluğuma dair ne varsa
Canlanır yüreğimde,
Hıçkırıklar içinde,
Yine zoru özlerim.
Yoksun ya elimde
Hep yetim kalır
Gençliğim-geleceğim.

Ben en çok yıldızları sevdim
Gözlerin değdi çünkü onlara..

Ben en çok rüzgarı sevdim
Kokunu getirdi çünkü..

Ben en çok yarını sevdim
Geleceğin gündü çünkü...

Bir varmış, bir yokmuş
Bir masal varmış
O masalın içinde bir peri kızı
Bir de ona sevdalı adam yaşarmış.
Peri kızı bir varmış bir yokmuş
Sevdalısı, bir umutlanır bir solarmış
Hele ki bazen ciğeri kan dolarmış.
Peri kızı umursamaz, güler de gülermiş.
Günler bir biri ardına geçer, bir arpa boyu hep sabit kalırmış.
Lakin aşk dedikleri öylemiymiş ya
Büyür de büyür kanatır da kanatırmış
O masala gökten üç elma değil nur yağarmış
Masalmış..
Bir var, bir yokmuş..
Yokolup gitmiş..

Türküler söyledik biz, yaramız kanardı çünkü
Bozkır ezgileri de söyledik, yalçın dağların hıncını da
Gah ayrılık söyledik gah vuslattan dem vurduk
Türküler söyledik biz, yaramız kanadı çünkü..

Gitmeler söyledik biz, yalancı çobana çıktı adımız
Derdimiz vardı, dert bir değil hem, elvan elvan
Gidemedik git diyenden dahi
Gitmeler söyledik biz, yaramız kanar idi..

Ateşlerde yandık biz, en kor aleve meydan okusak da
Bir fırtına tuttu sonra, savurdu yaban ele
Ateşlerde yandık biz, körükleyen dahi anlamadı..

Türküler söyledik biz, gidemeden ateşlerde yandık...

Gözlerimin kuytusundasın şimdi ,
ürkek  bir şiirin yazılmamış son mısrasın da
 üşüyen karanfillere inat,
 ellerini ovuşturuyor zaman
çekilmiş hasretin  yansımasında kalmış  ,
yorgun rüzgarlar savruluyor asumandan ,
Unutma….
Kaç evvel zaman yoksunu ,
hülyada  daldım sensizliğin
Sınır tanımaz yaralarına
Susarsın
unutma..

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Hızla geçerken hayat
Eskimiş pabuçlarla
elimizde bir ısırımlık ekmek dilimi
bayat
dolaştıgımız caddeler
Çocukluğumuza şahit
Isıtırdık birbirimizi
düşen kar'a inat...

bu dünyaya kendi isteğimle gelmedim ben
yanlızlığımdan başka şeyim artmadı yaşrken
kendi isteğimlede gidiyor değilim şimdi
niye geldik kaldık,niye gdiyoruz bilmeden

bu dünyaya kendi isteğimle gelmedim ben
yanlızlığımdan başka şeyim artmadı yaşrken
kendi isteğimlede gidiyor değilim şimdi
niye geldik kaldık,niye gdiyoruz bilmeden

özdemir asaf

tik tak dedi kapı
kopan şımarık kapı kolu
açamadım
ayak seslerini duydum sonra
kapı da ne kapıymış vesellam
bağırdım dur gitme diye
duymadın
gittin.
bir daha gelmezsin
namerdim çıkarsam
peşinden koşar gelirim...

uçlarımdaki sızıyı yüreğine sarardın anne,
Soyut masallarda avuturken bi çare ruhumu,
ölümün suretini çiziyorum suya, bir İntihar mevsimde
Yurtsuz acıları emzirirken koynunda annem,
... gidiyorum,vakitsiz bir elveda ile,
Göz yaşlarına bakmadan,

Ayırabilsem sana her günümü
Ziyan etmesem zerre anımı
Acizim ki şaşar rotam istemezken
Sen döndür kendine benim yönümü

Unuttur bana gafletin adını
Zehirden acı  et günahın tadını
Amaçsız atıp duran şu kalbime,
Ritim eyle isminin yadını

Her yol sana çıkar,alternatif yok
Yanmaya hazır gönlümü şimdiden yak
Aramızdaki engelleri külliyen yık
Sana kavuşmak eyle benim muradımı

Kelimeler dolu dizgin,
Geçiyor kaleminden.
Uğrarken hatıralara göz ucuyla
Alıp gidiyor senden
Boğuşmadan yürekle,
Tartışmadan dilekle
Kah kucaklayarak,
Kah ıraklayarak
Tutmuş hasretin ellerinden
Bitesiye ömrün umutları
Aralamış gizliden
Yeni ufukları..