Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

yak birtane de dertlerin erisin
elinde ki kahveye şeker ekleme
acıtsın ne ise içindeki
acıyı da sev bıraz, şikayet, neden?
-bbşd-

Veresiye kalmadı hayatta,
Tekrarı yok ömrün.
İbret dolu sokakta,
Varın tevbeyi görün..

yak birtane de dertlerin erisin
elinde ki kahveye şeker ekleme
acıtsın ne ise içindeki
acıyı da sev bıraz, şikayet, neden?
-bbşd-

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] tamda bunu dinliyordum kahveyide yeni yapmıstım ama şeker attık yazan yüreğe selam olsun

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] tamda bunu dinliyordum kahveyide yeni yapmıstım ama şeker attık yazan yüreğe selam olsun

teşekkrler hocam, size de selamlar

Fazla olmadan kaygılar,
Açık alınla düş yollara.
Edepte yer alır saygılar,
Kulluğun hazzı taşınır kollara.
Güzele güzel bakarken,
Gönül çırasını yakarken,
Nefse ahireti satarken
Engel ektik yollara..
Sessizliğe ağıtlar yakar
İçten eriyenler.
Sonuç niyete bakar,
Gelir önüne candan verilenler.

Üniversite 1.sınıfta iken ayrıldığım bir arkadaşa yazdığım şiriimi paylaşmak istiyorum sizlerle.....

HOŞÇAKAL
Hoşçakal ayak izim
Serseri sokaklarda hoşaçakal
Kendine bir başka gökyüzü büyüten sevgilim
Ay ışığım, sabah güneşim
Hoşçakal
Sana söylediğim şarkı
Dolu dizgin yağmurlarda
Hoşçakal sevdiğimin kahverengi gözleri
Bbek yüzünde
Dolunayın altında
Bira içtiğimiz geceler
Gözyaşları
Beni evimin önünden alan kırmızı araba
Hoşçakal
Birgün gelecek
Bu günlerde bir anı olacak nasıl olsa
Giitiğimiz Huzur Park
Buluştuğumuz ev
Mutfaktaki masa
Teypteki kaset
Ve o sarı bahtaniye
Hoşçakal
Terminale bıraktığım ayak izim
Gidiyorum
Bu şehri, bu yağmuru, bu düşleri
Bu aşkı, bu kavgayı, bu kederi
Sana bırakarak
Hoşçakal..

 Yazan :Destina Lila

yüreğinize sağlık..

hatalarını kim beğenir ki
hepsi pişmanlık bayrağı gibi
reddetsen neye yarar ey istekli hayalim.
sen de hata işlemedin mi
kaç bayrak dikili alacalı
dilini sıkı tut, sakın
açılmasın bir bayrak daha...
-bbşd-

Hiçbir söze giydiremedim sensizliği
Sokakta uluyan köpekler sustu gözleri mavi toynakları geceden kara
Ve daha kurumadan toprağa düşürdüğün şiirle uyandı
Göğün altında yalnız yaşayanlar
Açıkmış bir it gibi yuvasında tarihten habersiz
Yatanlar uyandı
Ve bıçak kemiğe dayandı.

Şiirde başka güzeldir
Hayat sana söverken
Sen anlarsın ya kendini
4 satırlık şiirimsilerde

Ateş yakar,ışık yorar demişler.
Fazlası zarar gülüşün dahi.
İki niyete bir ömür vermişler,
Doymadan göğe uçuşun baki.
Cemreler yüreğe düşmeden,
Sevdalar yüreğe küsme demişler

Hayat sofrasını serdiler
Bal ile zehri verdiler,
Beynimize de girdiler
Seçmek bize düştü kardeş.
ister yalın ayak yürüyün,
ister topraklarda sürünün,
Ak yüze ak perçemler bürünün,
Biçmek bize düştü kardeş.
Azıksız yol alınmıyor,
Sevdasız Hakka varılmıyor,
Ana,baba evlat sarılmıyor,
Kol olmak bize düştü kardeş..

Gönül tenceresine koydular aş ile taşı,
Biri kayna diyor biri sus.
Yaban ellere attılar başı,
Biri ses diyor,biri süs.
Can ile canan pişer ocakta,
Ateşi taşırlar sıcak kucakta,
Duygular sallanır salıncakta
Biri baş diyor biri nus.

Kelimelerin karşımda en büyük silah
 Kulağına fısıldayabildiklerim laf-ü güzah
Ne acı, ah .. Ne gam
Ne zararım var ne faydam.. Gidebilsem..

Kelimeler hoyratlaşır zalimin dilinde,
Gül yerine diken tutar elinde,
Bol iltifat,kafa dengi ararmış,
Garip insanları garipler anlarmış..

Şiire kinin ne,söylese  ne olur,
Düşünen kafalar boşlukta yorulur,.
Elbet bir gün hal hatır sorulur
Sahip insanları düzen zamanmış..

Selamına cevap vermek ağır mı?
Sevgiyi dinleyen kulaklar sağır mı?
Umuttan umudu alan kahır mı?
Garip insanları üzen yersiz amanmış..

Tasan nedir ey can?
Hayatta yalnız mısın?
Soru işaretleri midir belini büken,
Noktalar mıdır sessizleştiren..
Oysa heyecanlı da olsa ,
Ünlem kadar dik ol.
Milletin arasına girip
 Virgül kadar eğilme...
Ya da noktalar kadar sessiz olup
 Yoluna devam et...