Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

Tüccar olduk sokaklarda,
Malımızı satamadık.
Al al olmuş yanaklarla
Garip çocuk soramadık.
Yaban eller korktu bizden,
Vefa sabır geçti bizden,
Ak kanatlı kuşu sizden ,
Alam dedik,alamadık.
Uyudu gece cümle alem,
Sokaklarda neydi bilmem,
Şu alemde genç bir fidan
Dikem dedik,dikemedik.
Herkese sağır,herkese kör,
Vicdansız insanda kir
Anlatıp duayla bir bir
Erem dedik eremedik.

Bir kenara bırakıldık kalbim
Yine ikimiz....
Sessiz sedasız ve hoşçakalsız...
kimsesiz ve usulca içimize çekildik...

Sevmekle...
Suçmu işlemiştik ey kalbim....
Harf harf susturulmak bize en büyük ceza değilmiydi...
Düğümü çözülmemiş sorguların içinde boğuşurken...
Uykusu kaçmış gözlerimizin...
Burun deliklerimiz sızım sızım sızlarken...
Ateşimiz çıkmış nabzımız atarken...
Böyle zamanlarda kaçmak denen bi eylem gelir aklımıza..
Bir olasılığın kefelerinde....
Şiirlerde bile bir trajedi olarak kaldı adımız ey kalbim...
Duyguların fişlendiği sevdaların içinde...

paylaşması kolay olur
paylaşırsam olay olur

Morarmış bir yazgının en son neferi ...
İçi sevdaya yalazlanmış dışı özlemle dertli.
İlk yaz çağırdığından beri.....
Bu son sevmelerimdi deyip sustu.
Susku vazgecilmez bir avuntuydu
Hepimiz için...kimlere dokunsa gözlerindeki yalnızlık
Anlaşılmaz dı...
Varsın olsun...ne de olsa..
İnsan sevmeleri kadar insandı...

s.a. arkadaşlar
hacile abla,gül rengi, toplum bilim paylaşımlar güzel olmuş.

s.a. arkadaşlar
hacile abla,gül rengi, toplum bilim paylaşımlar güzel olmuş.

Aleyküm selam kardeşim.
Teşekkür ederim.

s.a. arkadaşlar
hacile abla,gül rengi, toplum bilim paylaşımlar güzel olmuş.

Teşekkür ederim kendi adıma....

Şimdi sen geç kalmak mı istedin
Hep geç mi kaldın
Yoksa yarım mı kaldın
Sevdiklerine...
Ben yürek heybemdeki yaralara
Sen değil tütün bastım...
Kanamıyor artık....
Dört duvar arası zifiri karanlıklarda
Mum yakıyorum....
Senden kalan kırıntılara...
Tuzdaki sen yapımı o acımtırak tadı hissettim ilk defa ....
Sen giderken ve biterken....

Özlemin dili olsaydı...
aşkı mı anlatırdı...yoksa yalnızlıgı mı...
Kim bilir
 suskuyla tezhipli gül rengi yüreklere susamış
Yalın duyguları söylerdi....sevda türkülerinde
Bir serseriydi kalbim..
güz yapraklarının dökülmesi misali
                                       hercailiğine süzüldü...
Böylece başladı bir yangın...kor ..körüklemekteydin sen
Düşlerimde umut öbekleri kaplasa da..
Buz mavisi bir yolculuk başlamışken...
Yürek yoksulluğunda tutukluydu aşk ve çocuksuluğumuz...

Bakmadığımız yerlerde gülüm
Gördüğümüz sevdandır!
Gitmediğimiz yerlerde hasret
Duyduğumuz sevdandır!

Sor...aklımı başımdan alan soruların en can alıcısı aşkı sor...
Gör....gönlümdeki en delişmen yaranın sarılmamışlığını...
Duy..sessizliğimle baharı aldatan yoklugunun dayanılmazlığını
Bul...bir yanılsamaydı seninle hüzün, kayboluşlarda
Anla....artık herşeyin bittiği yerdeyiz son solukta
Yaşa...tüm beklentiler artık çok uzakta...bağışla!

Sor...aklımı başımdan alan soruların en can alıcısı aşkı sor...
Gör....gönlümdeki en delişmen yaranın sarılmamışlığını...
Duy..sessizliğimle baharı aldatan yoklugunun dayanılmazlığını
Bul...bir yanılsamaydı seninle hüzün, kayboluşlarda
Anla....artık herşeyin bittiği yerdeyiz son solukta
Yaşa...tüm beklentiler artık çok uzakta...bağışla!

ne güzel dizeler, okurken içim titredi. Tebrikler öğretmenim.

İstanbul’u getir bana…
Sen gibi hoyrat, sen gibi savruk,
Biraz hüzünlü, biraz buruk,
Bazen de başına buyruk…
Ya da sen gel,
Rüzgar gibi sert ama su gibi berrak,
Ölüm gibi soğuk ama güneş gibi parlak...
Bulut ol gel
Hayat ol,
Umut ol ,su ol...
Yüreğim duacı, yüreğim çorak.
Filiz ol,nefes ol,İstanbul ol,
Dilimdeki şarkı ol sımsıcak.
Ya da kal öylece,
Hayal ol sadece...

Kimi on beşinde kimi otuzunda asker,
Dillerde tek kelime,
Hep bir ağızdan Allahu ekber.
Başkomutanın emrinde yüz bin nefer,
İman dolu yürekler, kaçınılmazdı zafer.

Kapı dar, yüklerin çok;
Geçemezsin indirmeden fazlalıkları,
Kibiri , gururu, nefreti,
Bir de koca bir Ben i,
Dökmeden omuzlarından
Yok mümkünü yok geçemezsin ,
Erenler kapısından...