Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

*

cenneti tarif edebilirim,
gördüm,
uyanmak istemediğim bir rüyaydı..
tarif edebilirim cenneti,
kokladım,
yeni doğan bebeğin avuçlarıydı...
cennet;
maviydi, dosttu, o’nlu  sonsuz bir aşktı...

Senden sonra;
Kırıklar içinde bir kalp.
Vurgun yemiş bir yaşam
Siyah bi gökyüzü
Karanlık bir sabah
Ve kırgın bir dil....
Senden önce değil senden sonra....

Yara ben isem
Derman sensin
Yara sen isen
Derman benim

Başka çaremiz yok...

İncinmiş bi gülüşün
Gecikmiş  bi düşün kıyısında
Ateş çemberinin içinde
Kim açtı yüreğimize bu koca koca çukurları
Hangi anının
Hangi acıların ihanetleri geçti üzerimizden
Sorma...
kilit vurulmuş yüreğimize
Kimim diye...

 gülüşün ki  incesaz hayalimde
 bir  anıyı saklarmış gibi gün gece..
 yeni susuşlar beğenirken  bize..
 bir sırrı arşınlıyor yıldızlar tam kalbimde
 bir varmış bir yokmuş gibi işte...
 beklentilerimi yaktım da geldim.
 seni şiirlerde yarım..
 okunmamış sözlerde gözledim..
 seni şairlerin ellerinde
 yağmurun gözyaşından derledim
gül üşür ki incinir yaz günlerimde..

ne  yalanlar geçti içimden
bilsen
anlatacaktım sana
bir dinlesen
bu kadar kısa sürmez belki
bakışlarımız.

Hani şimdi yoksun ya
Mutlu da değilsin ya
Akşam da beter oluyor ya hani
Gün bile kara iken artık
Bahar çoktan zemheri iken
Düşmez iken kalbinden sızı
Gözlerin kızıl kızıl çağlar iken
Gelmiyorum diyorsa yüreğin de
Gözümün içine baka baka
Hoşçakal diyebiliyorsan
Mutluysan kal olduğun yerde!
Ama değilsin..

senin on parmağında on marifet,
bense herkesin unuttuğu yerdim...
anlatabilirsen gel de tarif et,
"ben en çok bana gelişini sevdim"...

Bütün hasreti topla
Kalmasın içimizde
Sağda solda kırıntı
Kelimelerin hasretle yarım kalmasın
Yıllardır  özlemin dergahında sınandık
Hasret kaldık içimize
Dışımıza...
İçten bi söze...
Sıcacık bi tebessüme...

Bütün hasreti topla
Kırıldığımız yerden hasretle kucaklaşalım...
Noktayı beklemesin cümlemiz...

    ahh,.. dedi kadın,
    mavidiyse anlardı mordan, aldan..
    ahh,.. dedi adam,
    denizidiyse ne gelir elden...
    ahh,.. demem, dedi kuş,
    ha güzmüş, ha kış...

İnsan yana yana kul olurmuş....

  senin küçük baharında

  unuttuğum  bir şeyler mi var..

  yağmur diliyorum  mesela...

  şiir gibi açılmıştır ellerin

  sesin durmadan çağırır

  mavi penceresinde gün uzaklara

  özlem katar gelir seni bulur..

Belkiler keşkelerin gölgesinde can vermiş
İçinde bir sürü  senlerle beraber
Yüreğin gelgitleri  vurmuş kirpiklerini
Bin satıra sığdıramadıkların
Bir satırlık hoşça kala sığdırmış
Kaderin cilveleri alnımıza yapıştırılmış
Hayallerim darağacında asılmış
Meçhul sokak aralarında kaybolmuşum

Bir gece vakti rüyalarımızdan uyandırmışlar
Geç kalmışım gün batımı umutlarına
Bir bir ertelenmiş düşlerimiz

İnandığım gökyüzü
Bütün hüzünlü günleri bize  adamış
Acılar göğsümüzde  yuva yapmış

Tebessümü kıt dünden
Mutluluğu olmayan yarınlardan
Güneşi doğmayan sabahlardan
Alın ... götürün beni en yalın halimle
Temyize çekilmiş
Masmavi gökyüzüme

*