Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

İçimde kaybettim seni
Ellerim boşlukta
Çoğu geceler uyuyamıyorum

Selamet ardımızda kalmış
İlerken öteki zamana
Yara izi olmasa
Sevebilir miydik?
Hesapsız
Sorgusuz
Kaç kez çelme taktı hayat
Yerden kalkamayışlarım, düşüşlerin eseri olsa gerek
Azala azala yandım
Sende biliyorsun
Aklıma gelmişken geliver ara sıra geceleri rüyalarıma

Dünler ,terkedilmişliğin altında kalmış
İçimde saklı hüzünlerin gölgesinde
Dargın yürekler...
Eskimiş bir sevginin kimsesizliğinde
Bahara geç kalmış çığlıklarım....
Yarım kalan düşlerim
Özlemin derin kuyularında
Zaman yokluğu gösterdiğinde;
Rüzgarı özledin mi hiç!

güneş kırıklarını yüzüne çarparak
uyanmış sevgilim

mavi penceresinde gün uzaklara
kanat çırparken göçebe aşklar ki
biraz daha başka şeylerden uzak..'
sana kalbini titretmek kadar
yağmurların biriktirdiği
şiirler demlendiririm..

sesimi sulara verdim bu bahar
dinle ki sana ne söylemekte;
..

Gönüle kış geldiyse bahar yasaklanmıştır

Çay, bardakta
Kahve,fincanda
Sigara küllükte yarım kalmış.....

Dilek tutardım
Önce kalpten
Sonra ruhen
En sonda da bedenen....
Sokaklarda ıssız bi uykuda benim gibi
Bak.....
Hayallerimi yağmurlar
Düşlerimi rüzgarlar götürmüş
Seni de eller

Söyle...
Zamansız gidişin yaşanmışlığı olurmu.... ?

Bir dua et rahmet getirsin
Kurak duyguların üstüne.
Bir söz söyle yorulmuş kalbe
Bir söz ki gelmesin
Nazar üstüne...

Bugünümü yarınıma bağlayan bi şey var sende.....!
Söyleyemediğim...
Sustuğum...
Dilimin ucunda
İhtimalin içinde
Olasılığın kıyısında

Galiba yeni bi dil öğrenmem lazım
Mevsimsiz...
Riyasız...
Düşe kalka da olsa..!
Okyanus mavisinin içinde yar kokusu olan.......

  sabah olalım istedim  seninle
  bir uçtan diğer uca aydınlık
  gün ışığı demlemsin hep yürekte
  hasret çöreklensin sensizlikte
  sabah olalım hadi gel  seninle
  buğusunda aşkın..

Gözlerinde buldum kendimi
Hüzünleri bir kenara bırakıp
Seninle mutlu olmaktı dileğim
Karşıma çıkan engelleri aşıp
Sana gelmek
Seninle olmak istedim
Yapamadım
Engeller büyük sevgim ise sonsuz
Karar vermek ise zor
Beni anlamadigin için yoruldum
Gel demeden gelemem
Sev demeden sevem
Dilerim ki hep yüreğimde saklı kalsın
Sevgin...

Biteviye bi hayatın içinde
Aşk için sevgiye "adak" mı adandı.....
Hayal kırıklığı bi  ritüelle adadık kendimizi
Bütün yaşanmışlıkları yaşayamadan hiçliğe inandırdılar bizi
Çoklukta kaybolup giderken...

Sahi ,kuşlar göçmenlikten vazgeçtiler mi hiç...
Zamanında ve zemininde sevgiler yokmu ?
Sözüm meclisten içeri gülle gibi düşerken
Sen zamansız kaçmaların derdine yan
Düşleri olmayanın beklentisi yarım olur derler!

Bak giderken ....
Gözüme gözün değmiş
Güneş her gün umutsuz mu doğuyor
Bi ateş böceği olmayı düşlesen  hani
Beklenen bi güncük de olsada gelse  ne olurdu
Gökkuşağının altından beraber geçseydik 
Mor renkli sabahlara erişemezmidik...!
Umutlarımız sürgün  yaşamasın artık

Bi bilsen ardında bıraktıklarını
Yaşayıp isteyip de yaşayamadıklarımı
Unutmak isteyip de unutamadıklarımı

Hani bi söz var; adam gibi adam
Adam gibiyim...
Şiir de "mısram"
Martıların kanadında "sabahlarım "
Yüreğimde" sevgim bitmedi"

Bak işte gördün mü ?
Sessiz zamanlardan "sensiz" bir gün daha geçti ölmeden
Zaten "zaman " ne senin ne de benimdi
Zaman ayrılıkların zamanıydı
Aldırma! artık tüm şarkılar ayrılığı söylüyor....

Baharlar meltem havasıyla gelir.
Leylekler dallardaki yuvasına gelir.
Düşmanlar boş davasına gelir.
Sen kalbimdeki yerine gelmedin.
Kaç bahar geçti.
Leylekler yine göçtü.
Şehitler cennete uçtu.
Sen kalbimdeki yerine gelmedin.

Acı ve kader iç içe
Sevginin rengine bürünmüş

Kırılan kalbime narkoz lazım
Ey .. her söze mazeret üreten
Kısık ateşte serum niyetine sevgi ver!
Rüzgarın sitem değil, biz koksun biraz...
Gölgen değil aslın çıkıp gelsin
Sol gözümden "sen" damlamadan...

  geçmişse gün geçmiştir dün gibi
  ağaran .. hazana dönen vakte
  kekre tadına aşkın yemin ki
  bu gönül sendedir her daim
  değişen sevdalar değildir
  mevsimdir mevsim..

Öğretmediler bize
Hangi yaraya tuz basılır
Hangisine tampon yapılır diye..
Eskiyi yenisiyle değiş tokuş etmemeyi
"Tabu" dediler hiç bi şeye dokundurmadılar

Yol almayı değil yoldan almayı sevdik
Her dilde önyargıyı öğrendik
Kendi ayaklarımız üzerinde değil ,birilerinin üzerinde yürümeye çalıştık
Hayata dair ne varsa hiç bişey hatırlamadık
Unutmak için yaşadık
Teslim alındık veya teslim edildik
İnsana dair ne varsa.....
Kara kedi bile kediliğini unutmuş
Bakar kör olduğumuz şu dünyada......