Kitap Mı Okuyoruz, Kitap Mı Seyrediyoruz?

3+3 bir seyir midir?
bir okuma mı?
3,5+3,5 in bir okuma olduğu kesin.
peki sitesini kapatanlar şu an okuma mı yapıyor seyir mi?

bekir hocam beklerim.

  Ekonomilerde orta gelir grubu ne kadar geniş olursa o kadar iyi olur.Şu anda maalesef memurların genel çoğunluğu alt gelir grubundadır.Memurun,çalışanın alım gücünün düşük olması ekonomiyi bir durgunluğa sokabilir.İnşallah ekonomi pastası daha hakkaniyetli paylaşılır.

   En büyük yanlışlarımızdan biri de bir kişiyi ya da bir fikri ya bembeyaz ya da simsiyah görmemiz.Söylediğimiz,yazdığımızın birileri tarafından yanlış kabul edilmesi ya da yanlışlığının ispatlanmaya çalışması bile bizi geriyor.Halbuki fikrimizin dezavantajlı taraflarını bizi eleştirenler sunar.Onlar övenler kadar belki de takdiri hak etmişlerdir.

Kitap okumak içten gelen bir şey bence.Eğer kitap görünce gözünüz ışıldıyorsa,hemen açıp o kokusunu içinize çekmek istiyorsanız,başlayınca hemen bitirip yenisine başlamak istiyorsanız gerçekten okumayı seviyorsunuz.Kitap aşkı böyle birşey.

  En büyük yanlışlarımızdan biri de bir kişiyi ya da bir fikri ya bembeyaz ya da simsiyah görmemiz.Söylediğimiz,yazdığımızın birileri tarafından yanlış kabul edilmesi ya da yanlışlığının ispatlanmaya çalışması bile bizi geriyor.Halbuki fikrimizin dezavantajlı taraflarını bizi eleştirenler sunar.Onlar övenler kadar belki de takdiri hak etmişlerdir.

Hayırlı günler dilerim.

İstisnalar kaideyi bozmaz.
Söylediklerimin, yazdıklarımın eleştirilmesi, yanlışlığının ispatlanmaya çalışılması beni memnun eder.

Hayırlı günler dilerim.

İstisnalar kaideyi bozmaz.
Söylediklerimin, yazdıklarımın eleştirilmesi, yanlışlığının ispatlanmaya çalışılması beni memnun eder.

 Asla sizi ya da birini hedef alarak yazmadım.Toplumca eleştiriye katlananamamamızı belirtmek istedim.

  Hasta olan ya da başı sıkışık olan birini seyredercesine ilgilenmemek midir doğru olan yoksa yardım elini uzatmak mı?
  Zenginlik el uzatmayı gerektirir:Sağlıklı olan hasta olana,maddi varlığı olan fakir olana,yüzü gülen üzgün olana,...
  Çoğunlukla seyreder hâle geldik sanırım.Ülkemizde psikoloji ile ilgili hastalıkların artmasının bir nedeni de dayanışmanın azalması olabilir.

  Beni takip eden arkadaşlar,köşe yazısı yazmamı ister misiniz?
  Yazılarım köşe yazısı olacak kalitede mi?Herkesi ilgilendiren konularda yazabilir miyim?Yoksa yazdıklarım çok uç şeyler mi?

Okuduğum her kitap bende bir iz bırakır.. Yıllar sonra belki kitabın adını bile hatırlamam ama kitaptaki olaylar ve bende bıraktığı iz, ders çıkarma yönünden, olaylara bakış açımı genişletir ve yaşantımda daha sağlıklı davranış geliştiririm.. Ama okumayan bir toplum olduğumuz yadsınamaz..

  Toplumsal uzlaşmayı gerçekleştirebildik mi?Olaylara,kişilere,fikirlere önyargısız,tarafsızca yaklaşabiliyor muyuz?
  Ülkemizde yapılacak işler için yapılan atamalar adama göre iş mi yoksa işe göre adam düşüncesiyle yapılıyor?Uzlaşmayı sağlayamazsak bizim gibi düşünmeyenlere hep önyargılı bakacağımızdan dolayı okumak,bilgi sahibi olmak da çok önemli bir kıstas,etken olmayacak belki de.

   Eğitimi sadece öğretmenlerden beklemek,okumamak seyretmektir olanları.Eğitime etki eden o kadar faktör var ki...
  Mesela velilerimiz çocukları için eğitici program talep etseler belki de çok güzel programlar hazırlanacak.Kanal sayısı bu kadar fazla iken hiçbir şey talep edilmemesi aslında velilerin de işi akışına bıraktıklarını göstermiyor mu?Yoksa ben mi yanılıyorum?

   Eğitimi sadece öğretmenlerden beklemek,okumamak seyretmektir olanları.Eğitime etki eden o kadar faktör var ki...
  Mesela velilerimiz çocukları için eğitici program talep etseler belki de çok güzel programlar hazırlanacak.Kanal sayısı bu kadar fazla iken hiçbir şey talep edilmemesi aslında velilerin de işi akışına bıraktıklarını göstermiyor mu?Yoksa ben mi yanılıyorum?

Akışına bırakmak bile kendi içinde bir eylem Bekir hocam. Velilerimizin çoğunluğu kendilerin bırakmış o akışa..... Suçlayacak birileri olduktan sonra çocuklarının sorumluluğunu bile almıyor insanlar....

yorumsuz...

  Çoğu ülkede işçi sendikaları özelleştirmenin geleceğini okuyamadılar.Çalıştıkları işyerleri adım adım satılmaya götürülürken yanlış strateji ile bu işe yardım edenler,kolaylaştıranlar bile oldu.Sizce nerelerde yanlış yaptılar?
  Acaba işçi sendikaları çalıştıkları yerler zarar etsin diye yapılan fazla işçi alımına sırf istedikleri kişiler yerleştirilsin diye çanak tuttular mı?
  İşçi sendikaları çalıştıkları işyerleri için teknolojik yenilenmeyi,yeni makine alımını istediler mi?
  Sendikacılar çalıştıkları yere 'Biz buranın sahibiyiz' anlayışıyla baktılar mı?