Kitap Mı Okuyoruz, Kitap Mı Seyrediyoruz?

Çevrimdışı DORUK17

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 569
  • 1.024
  • 569
  • 1.024
# 31 May 2012 00:32:43
sendikalı bir nefer bakarken,sendika yönetici okur mu?
sandıktan çıkan oyların sahipleri okuyanlar iken sandığa oy atanlar okumayanlar mıdır?

Çevrimdışı bekir7133

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.785
  • 9.880
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.785
  • 9.880
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 01 Haz 2012 19:25:13
  Ekonomimiz ne kadar ekonomik,hukukumuz ne kadar kukuki,insanlığımız ne kadar insanidir?
  
  

Çevrimdışı bekir7133

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.785
  • 9.880
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.785
  • 9.880
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 01 Haz 2012 20:13:25
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
 Ekonomimiz ne kadar ekonomik,hukukumuz ne kadar kukuki,insanlığımız ne kadar insanidir?
 Ekonomimiz ekonomik mal üretse ihracatımız ithalatımızdan fazla olurdu değil mi?
  Çalışma süresinden fazla çalışıp işyerinden ücretini eksik alan bir işçinin davası na kadar sürer?:3 yıl.
  Yurtdışına bizi temsil yeteneği yüksek insan gönderebiliyor muyuz?Sadece elçi değil gönül elçilerimizi de yollayabiliyor muyuz?
  

Çevrimdışı bekir7133

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.785
  • 9.880
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.785
  • 9.880
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 02 Haz 2012 22:10:32
  Bir eserin yorumlanışını fark edecek kadar müzik kulağı olması okumaktır.Belki zevkle müzik dinlemek de seyretmektir.

Çevrimdışı DORUK17

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 569
  • 1.024
  • 569
  • 1.024
# 02 Haz 2012 22:13:55
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
  Bir eserin yorumlanışını fark edecek kadar müzik kulağı olması okumaktır.Belki zevkle müzik dinlemek de seyretmektir.
Baktığımız durum,kişi veya nesne hakkında bilgimiz yoksa bakarız.bilgimiz varsa okuruz.

Çevrimdışı biçiçi

  • Üye
  • *
  • 3
  • 20
  • 3
  • 20
# 02 Haz 2012 22:14:34
ben çoğu zaman seyrediyorum

Çevrimdışı DORUK17

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 569
  • 1.024
  • 569
  • 1.024
# 02 Haz 2012 22:20:10
siz bunu söylerken, kendinizi okumuş olduğunuzu gösteriyorsunuz.Tebrik ederim.keşke bizde çoğu zaman seyretsek.

Çevrimdışı bekir7133

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.785
  • 9.880
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.785
  • 9.880
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 08 Haz 2012 17:38:59
  Beyin için en iyi dinlenme,kendini yenileme acaba nasıl olur?Boş oturarak mı zihinsel egzersizler yaparak mı?
  Yapılan araştırmalar zihinsel egzersizlerin tv seyretmeye göre beyni daha dinç tuttuğunu ve koruduğunu gösteriyor.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 08 Haz 2012 18:01:54
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
 Beyin için en iyi dinlenme,kendini yenileme acaba nasıl olur?Boş oturarak mı zihinsel egzersizler yaparak mı?
  Yapılan araştırmalar zihinsel egzersizlerin tv seyretmeye göre beyni daha dinç tuttuğunu ve koruduğunu gösteriyor.
Hayırlı günler dilerim.

Böyle bir şey nasıl mümkün olur.
Her türlü egzersiz insanın canını çıkartır :)
TV önünde, ayakları uzatarak dinlenmemek mümkün mü?

Çevrimdışı mabay

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.300
  • 4.233
  • Müdür Yardımcısı
  • 2.300
  • 4.233
  • Müdür Yardımcısı
# 07 Tem 2012 21:09:10
Sessiz Devrim
 
Melih Arat
 
Türkiye’de bu akşamdan itibaren her akşam 20:30-21:00 arasında “Sessiz Devrim” oluyor. herkes kitap okuyor. Televizyonlar, radyolar kapanıyor. Sohbetlere ara veriyor. Herkes çantasından, kitaplığından bir kitap alıyor ve 30 dakika boyunca kitap okuyor.

Misafirliğe gitmiş bir aile ev sahipleriyle birlikte birden 20:30’da duruyorlar ve hep birlikte kitap okumaya başlıyorlar. Trafikte giden bir araç kenara çekiyor ve şoför 30 dakika kitap okuyorlar. Şehirlerarası otobüsteki muavin “Karacabey için kitap okuma vakti” diye anons yapıyor ve kitap ikramına başlıyor. Restoranlarda insanlar kitaplarını çıkarıp tabaklarının yanında kitap okuyorlar. Markette yaşlı bir teyze tam kasanın önünde okuma gözlüğünü takıyor, kasiyer ve tüm kasa kuyruğundakilerle birlikte kitap okumaya başlıyorlar. En arkadaki “Bu sıra niye ilerlemiyor” deyince, önündeki kişi kitabı gösteriyor. En arkadaki kitap rafından bir kitap alıp o da kuyruktakilere katılıyor. 20:30’da tartışan yeni evli bir çift birden susuyor ve kitap okumaya başlıyor. 2 yaşında bebeği olan bir çift “Haydi yavrum kitap okuyoruz” diyor ve çocuklarına kitap okumaya başlıyor. Çocuk ne olduğunu tam anlamıyor; ama ailecek bir şey yapmak hoşuna gidiyor. Saat tam 20:30’da huzurevine giden bir grup gencin her biri, gözleri okumaya imkan vermeyen bir yaşlının başına geçip yüksek sesle kitap okuyor. İnternet kafenin sahibi, birden tüm interneti kapatıyor ve bilgisayar başındaki gençler “Sessiz Devrim Zamanı” diyor; ardından tüm gençler sırt çantalarından kitaplarını çıkarıyor. Gece dinlenmesine çekilmiş vatani görevini yapan Mehmetçikler koğuşta birden askeri düzende toplu olarak kitap okuyorlar. Teftiş yapan komutan bütün koğuştakilerin kitap okuduğunu görünce şaşırıyor. Teftişe ara verip o da başlıyor okumaya. Teknedeki balıkçılar, demir atıp kaptan köşkünde toplanıp kitaplarını okuyorlar. İstanbul’da Moda’da yüzlerce insan bir elinde dondurma, bir elinde kitap bazen şaşırıp kitabı yalıyor. Meclis oturumuna ara veriyor ve salondaki tüm milletvekilleri, Başbakan dahil kitaplarını okumaya başlıyor. Başbakan’ın kitap okurken fotoğrafını çeken gazetecilere Başbakan, “Çocuklar siz de okuyun.” diyor. Artvin Yusufeli’nde çay bahçesinde oturanlar kitaplarını çıkarıp okuyorlar; “Çay ister misiniz” diye garson sorunca müşteri garsona bir kitap uzatıyor. Şanlı Urfa Balıklı Göl’ün parkında yanına kitap almayı unutmuş bir genç ne yapacağını şaşırınca yaşlı bir amca onunla kitabını paylaşıyor; birlikte okuyorlar. Kitapçılar 30 dakika boyunca kitap satışını durduruyor; bu süre zarfında kitapçıda kitap okumak serbest bırakılıyor. Kitapçılar hiç görmedikleri kadar bir rağbet görüyor. Ergenekoncular, hacılar, hocalar, alimler, berduşlar, artistler, yıldızlar, sönmüşler, parlayanlar, mahkumlar, mahdumlar, cümbür cemaat okuyor.

Ülkede çılgın bir sessizlik hakim. Türkiye 30 dakikalığına bir açık hava kitaplığına dönmüş. 

Yabancı turistler şaşırıp kalıyorlar; banklarda oturanlar, ayakta duranlar, metroda gidenler şoförler, yolcular, çöpçüler, taksiciler herkes kitap okuyor. Turistler bir kafeye giriyor ve burada da herkesin kitap okuduğunu görünce kendi dillerinde “Neler oluyor? Bilimkurgu filminde miyiz? Bu Türkler bizimle dalga mı geçiyor?” diyorlar. Kitap okuyan bir müşteri, işaret parmağını ağzına doğru götürüyor ve “şışşt” diyor; ardından anlayışlı garson elindeki kitaba ara verip yeni gelen turistlere kendi dillerinde bir kitap getiriyor. Turistler ne olduğunu anlamıyor; ama “buranın adeti bu” herhalde diyerek onlar da okumaya başlıyor.

Her gün saat 20:30’da ibadet eder gibi Türkiye içten bir şekilde sessizce aydınlanıyor. Bu değişim kampanyasının adını soran turistlere “Sessiz Devrim-Quite Revolution” diye cevap veriyorlar. Türkiye’de insanlar sakinleşiyor; düşünüyor; akıllıca konuşuyor; öğrenciler kitap okumaktan, ders çalışmaktan zevk alıyor. İnsanlar sadece okumuyorlar; kendileri hakkında, aileleri hakkında, dünya hakkında derin derin düşünüyorlar. Aile içinde daha iyi iletişim kuruyorlar. Özellikle çocukların derslerinde radikal bir iyileşme oluyor. Aile içinde konuşulan konular değişiyor ve nitelikli hale geliyor. Keyifli paylaşımlar başlıyor. Üniversite sınav sonuçları iyileşiyor. Türkiye’de sessiz, ama büyük bir devrim oluyor. Unutmayın bu devrim bu akşamdan itibaren siz kitap okumaya başlayınca gerçekleşecek.

Çevrimdışı bekir7133

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.785
  • 9.880
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.785
  • 9.880
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 20 Ağu 2012 17:53:45
   Kitap seyrettiğimiz milyonlarca öğrencisi olan bir ülkede velilerin etkin bir kuruluşu olmamasından belli değil mi?Her meslekten okumuş bu kadar veli varken eğitim sistemi ile ilgili hiç eleştirin gelmemesi ne kadar ilginç.Acaba eğitim sistemiyle ilgili eleştirileri de tüketici derneklerine mi bıraktılar?Bu kadar okumuş veli varken hiçbirin çocuğunun gelecekte işsiz adayı olacağını görmemesi mümkün mü?

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.097
  • 2.904
  • 12.097
# 20 Ağu 2012 20:03:37
mabay öğretmenim tüm içtenliğimle bu devrimi destekliyorum,saygılar efendim.

Çevrimdışı aslanss

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.165
  • 728
  • Okul Müdürü
  • 1.165
  • 728
  • Okul Müdürü
# 20 Ağu 2012 20:18:37
"Sessiz Devrim" ülkemizde çok ütopik bence. Ama çok güzel olurdu olsaydı. Kitaplar benim vazgeçilmezlerim. Kitap satın almak, kitap sahibi olmak bile beni çok mutlu eder. Kitapları seyrettiğim zamanlar da var elbet ama çoğu zaman kitapları okumayı yeğlerim. Bu aralar bebeklerle ilgili kitaplar okuyorum. Anne adaylarına ve annelere bu tarz kitapları okumalarını öneririm.

Çevrimdışı faldov

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.346
  • 46.551
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 4.346
  • 46.551
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 21 Ağu 2012 20:45:57
Türkiye’de görev yapan Amerikan büyükelçisi General Charles H. Sherril, Atatürk’ün kendisini kütüphanesinde kabul etmesinin ardından hissettiklerini şöyle anlatmaktadır:‘Bugün Mustafa Kemal kendisini ilk günkünden daha rahat hissediyordur, çünkü kütüphanesindeydi. Yaradılışı itibarıyla okumayı ve araştırmayı seven insanlar kendi kitaplıklarında, kitapları arasında bütün güçleri ve büyüklükleriyle görünürler. Şimdi ne masanın üstünde yayılı duran haritalardan ne de odayı tüm duvarlarıyla dolduran kitaplardan bahsetmeyeceğim...’

Maalesef ister istemez kitap seyrettiğimde oluyor.Tv ve bilgisayar kitap okumayı engelleyen iki büyük etken.

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.097
  • 2.904
  • 12.097
# 23 Ağu 2012 01:39:49
Kitaplarımı seyrederim ben,şimdi gurbetteyim ama minik kütüphanemi oluşturdum bile,evimdekilerin sayısı ise bini aşmıştır çoktan,okuduklarım,yeniden okumak istediklerim,okşayıp arka kapaktaki izlenim ve özetlerini okuduğum,uzaktan bakıp hayıflandığım,''seni neden daha önce okumadım ki sanki''dediklerim...Kitaplarımla dost olmayı bildim,en az ihaneti onlar eder çünkü..Ama bir de iyi kitap okumak var.nerden nasıl başlayavcağını bilmek.Kendi kendime bulduğum kitap yolculuklarımdansa hiç yanılmadım,nerde ne okumam gerektiğini,karnı acıkan bir çocuğun ekmek somununu ısırması gibi okumayı da bildim.Okumak açlıktı benim için artık.Okumadan uyuduğum günü ,aç kalmışım sayarım.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK