Kitapseverler Buraya

"Bir insanı çabucak anlamak istediğimde, kitaplığına bir göz atmak yeter." demiş, Richard Bach. Gerçekten de böyle sanırım. Babamın kitaplığına bakan biri babam hakkında oldukça bilgi sahibi olur. Ansiklopediler, sözlükler, belli yazarların bütün kitapları, dergiler...

Benim kitaplığım karışık hem de çok...

Sizin kitaplığınız ne durumda?

"Bir insanı çabucak anlamak istediğimde, kitaplığına bir göz atmak yeter." demiş, Richard Bach. Gerçekten de böyle sanırım. Babamın kitaplığına bakan biri babam hakkında oldukça bilgi sahibi olur. Ansiklopediler, sözlükler, belli yazarların bütün kitapları, dergiler...

Benim kitaplığım karışık hem de çok...

Sizin kitaplığınız ne durumda?

Kitaplığıma bakan arkadaşlar, hepsini okudun mu dediklerinde %90'ını diyorum. Bu yüzdeyi tamamlamadan kitap almamaya karar verdim.
Babamdan kalan ansiklopedilerin hepsini satır satır okumamışımdır ama dokunmadığım, göz atmadığım sayfası yoktur. Genel kültürüme büyük katkısı vardır. Şimdi oğlumla kızımın elinde son kullanma tarihlerini dolduruyorlar

Zengin bir kitaplığım olmasa da bulduğumu okumaya çalışırım. Seçici olmadığım için de bazen (mesela şu andaki GOGOL Ölü Canlar kitabı gibi) bitse de elimden bıraksam dediğim kitaplarla da yüz göz oluyorum. Kitapta yazar hikayeden çok Rusya methiyelerine ve Rusya hayranlığına bolca sayfa ayırmış. Hele ki şu günlerde hiç gitmiyor ama "Okumadım" dememek için devam ediyorum.

Kitaplığıma bakan arkadaşlar, hepsini okudun mu dediklerinde %90'ını diyorum. Bu yüzdeyi tamamlamadan kitap almamaya karar verdim.
Babamdan kalan ansiklopedilerin hepsini satır satır okumamışımdır ama dokunmadığım, göz atmadığım sayfası yoktur. Genel kültürüme büyük katkısı vardır. Şimdi oğlumla kızımın elinde son kullanma tarihlerini dolduruyorlar

Sanıyorum en güzel kitaplık, okuduğumuz kitaplardan oluşturduğumuz bir kitaplıktır öğretmenim; tebrik ederim. Kitaplar aslında bir köprü. Babalarımızdan, annelerimizden bize; bizden de çocuklarımıza. İnşallah çocuklarımıza güzel kitaplar ve tabii ki kitap okuma alışkanlığı kazandırabiliriz...

Zengin bir kitaplığım olmasa da bulduğumu okumaya çalışırım. Seçici olmadığım için de bazen (mesela şu andaki GOGOL Ölü Canlar kitabı gibi) bitse de elimden bıraksam dediğim kitaplarla da yüz göz oluyorum. Kitapta yazar hikayeden çok Rusya methiyelerine ve Rusya hayranlığına bolca sayfa ayırmış. Hele ki şu günlerde hiç gitmiyor ama "Okumadım" dememek için devam ediyorum.

Kitap tercihleri ve beğenileri farklı olabiliyor. Edebiyatın evrensel olduğunu ve bütün kitapların, insanlığın ortak hazinesi olduğunu düşünüyorum. ''Ölü Canlar'' benim severek okuduğum kitaplar arasındadır. Hatırladığım kadarıyla kitabın ilk bölümünde Rusya ile ilgili eleştiriler mevcuttu. İkinci bölümde ise -sanıyorum uyarı üzerine kaleme alınmış bu bölüm- yazar yön değiştirerek Rusya'ya övgüler yağdırıyordu.

Ben severek okumuştum ama size bu kitapla ilgili sabır dileyeyim öğretmenim.

Her salona bir kitaplık diyorum
Ben de Tehlikeli Oyunlar'a başlayacağım birazdan.Okuyan var mı ?

Tek tip okumak istemedigimden benim kitapligimda karışıktir.  Dikkatle incelendiginde birkaç yazarin tüm romanları görünür. Kitapligimi goren arkadaslarim bana da derler hepsini okudun mu diye ama elbette okumadim. Okuyacağım inşallah. 
En buyuk istegim evladimi kitaplarla tanistirmakti. Cismen tanıştı sukurler olsun. İçerik olarakta tanisacak inşallah az daha büyüdüğünde.
Okumadan yasamayi düşünemiyorum.

"Eylül vurgunu" Safiye Çetinkaya bunu okuyorum bakalım nasıl .Bu aralar kitap okumaya doyamıyorum:)

     üzerine " yangında ilk kurtarılacak " etiketini biran önce yapıştırmam gereken,  anılar deposudur, kitaplığım...
      sayısını bilmiyorum kitaplarımın ama hafızamızla doğru orantılı olduğunu düşünüyorum... ahh tabi bir de ödünç verilen ve geri gelmeyenler var...
     okunmuş kitaplar, hediye edilenler, tavsiye edildiğini görünce aldığım, sırasını bekleyenler, siir defterleri, eski fotograflar, gecmis tatillerden kıyıya vurmuş deniz kabukları, kurumuş - kimbilir kimden,nereden kalma --cicekleri barındırır.... az biraz da toz... richard bach kitaplığımı görse ne derdi acaba ?

     üzerine " yangında ilk kurtarılacak " etiketini biran önce yapıştırmam gereken,  anılar deposudur, kitaplığım...
      sayısını bilmiyorum kitaplarımın ama hafızamızla doğru orantılı olduğunu düşünüyorum... ahh tabi bir de ödünç verilen ve geri gelmeyenler var...
     okunmuş kitaplar, hediye edilenler, tavsiye edildiğini görünce aldığım, sırasını bekleyenler, siir defterleri, eski fotograflar, gecmis tatillerden kıyıya vurmuş deniz kabukları, kurumuş - kimbilir kimden,nereden kalma --cicekleri barındırır.... az biraz da toz... richard bach kitaplığımı görse ne derdi acaba ?

Daha ne olsun

Richard Bach'ı bilmiyorum ama ben görmeden sevdim kitaplığınızı Eessrraa Öğretmenim. 

Olması gereken her şey var, yaşayan bir kitaplık olarak az biraz tozu bile varmış.

Karadenizli kitapseverler için güzel haber 

''Karadeniz 2. Kitap Fuarı'' yarın kapılarını Samsun'da açıyormuş.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Arkadaşlar Boş durma bir kitapta sen oku adlı  bir proje var. Kaymakamlık göndermiş  müdür bey beni ve bir arkadaşı görevlendirmiş. Veliler okulda beklerken okuma alanı yapılacak,  velileri okumaya teşvik edecekmişiz. Bana neler önerebilirsiniz okulda nasıl etkinlikler yapabilirim. Fikir ve önerilerinizi bekliyorum.

Arkadaşlar Boş durma bir kitapta sen oku adlı  bir proje var. Kaymakamlık göndermiş  müdür bey beni ve bir arkadaşı görevlendirmiş. Veliler okulda beklerken okuma alanı yapılacak,  velileri okumaya teşvik edecekmişiz. Bana neler önerebilirsiniz okulda nasıl etkinlikler yapabilirim. Fikir ve önerilerinizi bekliyorum.

   okulun kütüphanesinin çok da güzel bir BEKLEME/okuma salonu olacağı kanısındayım... böylece veliler beklerken, doğrudan, kitaplarla buluşmuş olacaklardır.. bir masa üzerinde de aylık/haftalık dergiler, okul gazetesi, gazeteler bulundurulabilir.. ve tabiki de hafif bir müzik de onlara eşlik edebilir.. kolay gelsin öğretmenim, başarılar...

Milenyum dizisinin 4. kitabını da bir solukta okudum. Hikaye çok zekice birbirine bağlanmış. Ama Larsson un dehasını bir kez daha farkediyorsunuz. Çok okuyan bir insanım, bu serinin bende farklı bir yeri var. bu yaz hepsini 2. kez okudum.kimseye veremiyorum çünkü tekrar okuyabilirim. Sefiller, Suç ve Ceza,Bir Adam, Bir Kedi, Bir Ölüm, Açlık Oyunları ve Milenyum Dizisinin bıraktığı tat diğer kitaplardan farklı gerçekten...

Milenyum dizisinin 4. kitabını da bir solukta okudum. Hikaye çok zekice birbirine bağlanmış. Ama Larsson un dehasını bir kez daha farkediyorsunuz. Çok okuyan bir insanım, bu serinin bende farklı bir yeri var. bu yaz hepsini 2. kez okudum.kimseye veremiyorum çünkü tekrar okuyabilirim. Sefiller, Suç ve Ceza,Bir Adam, Bir Kedi, Bir Ölüm, Açlık Oyunları ve Milenyum Dizisinin bıraktığı tat diğer kitaplardan farklı gerçekten...

Milenyum 4 elimde ogretmenim.  Ortasindayim kitabin. begeniyle okuyorum. Üçten daha iyi geldi bana. Ucuncu kitap biraz durgundu.