Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı ferdem

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.415
  • 27.381
  • 4.415
  • 27.381
# 20 Eki 2015 00:10:20
AŞK İÇİN GELMİŞİZ

Aşk için gelmişiz biz bu cihana
Dostu sevmektir bizim işimiz
Allâh der her bir zerremiz
Ağyar görenden bize ne

Yer gök seslenir her dem Allâh
Benlikten geçenin yâridir Allâh
Aşkı bulan neylerki bu dünyayı
Her dem seslenir o, Allâh Allâh
Ahmed Hulusi

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.227
  • 53.942
  • 4.227
  • 53.942
# 20 Eki 2015 08:51:55
ellerim acıdı biraz ,

akşamında bir günün ..

sakladım annemden ..

denize kıyısı olan kentlerde

senin günahını çıkardım ..

sen dur şimdi burda

gece denen ,

ruhunla özdeş

bilinmezin içinde ..

*

hangi şehir

hangi öykü

yenebilir ki seni

*

sen zaten bunca yenilmişken...

*

göğün kapılarında koşarken bulutlara takıldım dizlerimde yıldız yaraları ..

düşmemek için yine atladım

atladım yine ..

yine ..

Çevrimdışı tekmen

  • Moderatör
  • *****
  • 21.705
  • 46.668
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 21.705
  • 46.668
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 20 Eki 2015 08:53:00
ÖMÜR

Şen günler, bir kırlangıç
Gibi vuruyor kanat.
Kederli günler, sanki
Kurulmamış bir saat.

Birinde, rüya tadı
Biri, kan içen cadı
İkisinin de adı:
Ömürden bir gün...Heyhat!

Enis Behiç KORYÜREK

Çevrimdışı karenia

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 91
  • 1.211
  • 91
  • 1.211
# 20 Eki 2015 09:41:06
katre katre akar gözlerimden matemim,
kana kana gözyaşlarımı içtim.
gerçektir, bir o kadar da acı,
"bir katre içen çeşmeyi pur-i fenadan
başını alamaz dahi baranı beladan
       Katrei matem alıntı

Çevrimiçi hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.969
  • 228.533
  • 28.969
  • 228.533
# 20 Eki 2015 11:38:38
Vasiyet
Dostlarım, toplanın öldüğüm zaman;
Riyayı, o günluk bir yana atın!
Tutunuz tabutumun bir kenarından;
Bir derin çukura beni fırlatın!
Kalınca büsbütün sizden uzakta,
Vücudum çürürken kara toprakta,
Uzanın rahatça sıcak yatakta
Yaşamak gururu içinde yatın!

Yüzyüze getirmez bizi asırlar,
Meydana vurulsun saklanan sırlar
Sayılsın şahsıma ait kusurlar.
Korkmayın içine yalan da katın!

Anlayım: Kimlermiş dost sandıklarım;
Muhabbetlerini kıskandıklarım?
Anlayım: Ne boşmuş inadıklarım;
Şu yalan hayatı bana anlatın!

Dostlarım, anmayın artık adımı!
Siliniz gönülden eski yadımı!
Kırınız, sonuncu itimadımı:
Ölünce bir daha beni aldatın!

Orhan Seyfi Orhon

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.227
  • 53.942
  • 4.227
  • 53.942
# 20 Eki 2015 13:25:23
anlatacağım çok şey var
ama kelimelere itimadım yok
beni nereye sürükler bilemem
bir tek boşluğa konuşurum
o boşluk ki bana hiç cevap vermeyen
yüreğime akıtırım sevincide kederide
bilirim orda her ikisinede yer var
alıştı çünkü hayatın her rengiyle boğuşmaya
kah siyah oldu kararttı en kuytu köşeleri
kah beyaz oldu kıskandırdı tüm renkleri
böyle kocaman oldu yüreğim işte
kimi gelip geçti sadece
kimi de çakılı kaldı
kimi balkonundan el salladı
kimide veda etmeden sonsuzluğa karıştı
her mevsimi yaşadı gönlüm
zaman oldu yazın sıcağında titredi
zaman oldu kışın ortasında yandı kavruldu
böyledir işte yüreğim hep ona anlatırım ben
çünkü bilirim orda kelimelere itimad var...

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.949
  • 47.578
  • 2.949
  • 47.578
# 20 Eki 2015 13:36:32
Uyuyan göllere ay ışığında
Sevginin resmini çizsem kim anlar?
Tomurcuk ayrılıp, gül açtığında
Yağmurun saçını çözsem kim anlar?

Bir mekan kaplamış ne varsa nerde
Kendi ötesini saklar her perde
Sonsuzluğun sona erdiği yerde
Huduttan bir kulaç kazsam kim anlar?

Aşk, kömür beyazı; kin, süt karası
Görmediğim bir bambaşka durum var
Sizin şehrin kızlarında savcı bey.
Yaklaşanı tâ yürekten vururlar
Kan kokuyor gözlerinde savcı bey.

Gayeleri gönül kırmak dal gibi
Bakışları çifte faul bal gibi
Ülkeler fethetmiş bir kral gibi
Gurur dolu pozlarında savcı bey.

Kaş yaparken, göz çıkarır elleri
Çok silâhtan tesirlidir dilleri
Hayret ettim, bir tuhaf ki hâlleri,
Poyraz eser yüzlerinde savcı bey! .

Derviş olup çıktım tığsız, tebersiz
İlk görüşte avladılar habersiz
Pişirdiler beni tuzsuz, bibersiz
Kebap oldum közlerinde savcı bey! .

Bölüştüler gönlüm ile aklımı
Davacıyım, ara benim hakkımı...
Bir yol göster, haksız mıyım, haklı mı?
Yorulmayım izlerinde savcı bey.

ABDURRAHİM KARAKOÇ

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.227
  • 53.942
  • 4.227
  • 53.942
# 20 Eki 2015 15:56:46
Öyle zaîf kıl tenimi firkatinde kim
Vaslına mümkün ola getürmek saba beni
(Yokluğunda bedenimi öyle hafif yap ki,
Sabah rüzgarı bile beni ona kavuşturmaya yetsin.)

Fuzuli

Çevrimdışı inann

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.016
  • 7.359
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.016
  • 7.359
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 20 Eki 2015 16:47:05

MEMLEKET İSTERİM

Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

Memleket isterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.

Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikâyet ölümden olsun.

Cahit Sıtkı TARANCI

Çevrimdışı naz_5101

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 179
  • 184
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 179
  • 184
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 20 Eki 2015 18:43:56
Çok mu şey istiyorum
Bembeyaz hülyalar benimkisi
Tertemiz kirlenmemiş el değmemiş
Masumluğundan zerre yitirmemiş


Yorgun bedenimle kurulmuş hülyalar
Acımasız dünyanın soğuk bedenine karşı 
Sımsıcak içten düşünceler bunlar
Direniş yok bedenimde esir olma düşüncesiyle yeniğim zaten
Karşı koyamadımki ben zaten
Aldanış yok oluşumumda
Ama bazen de  aldanmıyor muyuz hülyalı düşüncelere
Kapılıp gitmiyor muyuz karmaşalara aldanmacalara….
Varsın olsun yüreğimdeki fırtına
…………………………………………….
naz_5101

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.227
  • 53.942
  • 4.227
  • 53.942
# 20 Eki 2015 20:02:17
elbette unuturum sonunda

en fazla bir mevsim ağlarım

alışırım yalancı baharlara

ama

yine de

biri beni kandırsın yokluğunda...

k.tazeoğlu..

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.860
  • 1.093
  • 11.860
# 20 Eki 2015 21:52:18


         h.n.a.


SONA DOĞRU

Bilsin cihan ki ben bu cihanın nesindeyim:
Bir ülkünün mehabetinin zirvesindeyim.
Dünya denen mezellete dalsın her isteyen;
Ben ırkımın şeref taşan efsanesindeyim.
Herkese bir özleyişle yaşar…
Ben de öylece Altaylar’ın ve Tanrıdağ’ın çevresindeyim.
Merdanelikle şöyle bakıp ayrılıklara
Son menzilin hüzün dolu kaşanesindeyim.
Artık veda zamanına pek fazla kalmadı;
Yorgun ve kimsesiz ölümün bahçesindeyim…

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.437
  • 177.461
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 17.437
  • 177.461
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 20 Eki 2015 21:54:07
Olur biter, geçer gider.
Ama canımı yaka yaka yutkunduğum şeyler var.
Olup bitmeyen, geçip gitmeyen.
Zaman zaman yine uykusuzluk çekiyorum ama…
Çokta takılmıyorum artık bu uyku konusuna,
Uyuyunca geçmeyen şeylerin
Olduğunu anladığımdan bu yana…
Cahit Sıtkı Tarancı

Çevrimiçi hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.969
  • 228.533
  • 28.969
  • 228.533
# 21 Eki 2015 07:07:56
Tek bir sözde kaybolabiliyor insan,ne yüce 'Tahayyül' 'Tefekkür' 'Tasavvur' bu...
Yürü, ey seyyah-ı avare yürü, durma yürü!
Koymasın rah-ı visalden seni ezyak-ı misal.
(Ey avare yolcu! Yürü! Durma, yürü!
Bu geçici âlemin zevkleri seni Allah'a kavuşmaktan alıkoymasın. )
Bu bedayi, bu letaif, neme rüya ve hayal,
Yürü, ey zair-i biçare yürü, durma yürü!
(Bu eşsiz manzaraların, bu güzelliklerin hepsi yal­nızca bir rüya ve hayaldir.
Ey zavallı ziyaretçi! Yürü! Durma, yürü! )
Yürü ki, müzhet-i vuslatta teali göresin,
Yürü, aslında fena bul, budur etvar-ı kemal.
(Yürü, kendi aslına kavuş.
Kemalin dereceleri bunlardır. )
Yürü, alâyişi terk et içersin ke's-i visal,
Yürü ki, saha-i hîçîde tecelli göresin.
(Geçici süs ve gösterişi terk edip, yürü ki Allah'a kavuşma kadehinden içesin.
Yürü ki, yokluk meyda­nında Allah'ın kudretini ve sırrını göresin.)
A'MÂK-I HAYAL'den. (Filibeli Ahmet Hilmi)

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.227
  • 53.942
  • 4.227
  • 53.942
# 21 Eki 2015 08:49:01
YİTİKLİĞİMİZE

Birbirimize dokunmalarımız korkak kelebeklerdir,
Dokununca renkleri yıkılan...
Çünkü küskün çocuklar inanmazlar.
Ki inanmak küskün bir çocuğun en büyük kan kaybıdır.
Susarım içimde bir yangın başlar.
Dokunsam arta kalan sen, kül olan ben.
Taş duvarlar yanmaz bilirim.
Büyük yangınların isini giyinirler.

(ama nafile..
Hiçbir kalem ve hiçbir ben, sonraki sayfada aynı sen?i bulamıyoruz.
Uzaklar hep uzak kalıyor sevdaya...
Sen yine de artık sesime düşme.)

Her gece gözlerimden hatıralar çalınmış.
Bir denizci ağ atmış yalçınlaşmış düşlerime...
Düşmüşüm.
Bir ses... giden gitmiştir demiş...
Susmuşum...
Bir baharın bedeliydi bu...

Kahraman TAZEOĞLU

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK