Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı sergüzeşt

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 326
  • 4.376
  • 326
  • 4.376
# 13 Kas 2015 22:31:26
Ey benim nazlı cananım
Severim kimseler bilmez
Bir iştir geldi başıma
Çekerim kimseler bilmez

Bak şu kalbimin işine
Saldı sevdayı başıma
Gece gün aşk ateşine
Yanarım kimseler bilmez

Varın söylen şu hayına
Girmesin benim kanıma
Bir ateş düştü canıma
Tüterim kimseler bilmez

Gevheri ümidim Hak'tan
Yandı bu bağrım firaktan
Ey efendim derd-i aşktan
Ölürüm kimseler bilmez

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.860
  • 1.093
  • 11.860
# 13 Kas 2015 23:00:26



         h.n.a.


HATIRALAR

Bir anda uzun yıllar aşar hâtıralarla;
İnsan ona derler ki yaşar hâtıralarla,
Mâzideki kanlar, düşünüşler ve sadâlar
İnsan denilen fertleri birbirine bağlar!
Geçmişle bütün bağları çözmek ne ağırdır,
Hayvanların ancak, dünü, mâzisi sağırdır.

Mâziyi unutsak bile mâzi kökümüzdür,
En tatlı gülen yüz bize mâzideki yüzdür.
Geçmişte yatar şanlı zaferler, nice haklar!
Tuğrul Beğ’i, Alp Arslan’ı mâzi bize saklar!
Mâzideki bir şanlı fasıldır Kılıç Arslan!
Kâfirlere bir sor ki nasıldır Kılıç Arslan!
İnsanları yüksekte tutan: Hâtıralardır!
Can verdiğimiz şanlı vatan: Hâtıralardır!
Bilmezsen eğer geçmişi, toprakları git, kaz;
Otlarla böceklerde dünün yâdı bulunmaz,
İnsansa bütün yâdı aşar hâtıralarla.
İnsan ona derler ki yaşar hâtıralarla…

Çevrimdışı RAMSES1

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 983
  • 5.122
  • Okul Müdürü
  • 983
  • 5.122
  • Okul Müdürü
# 14 Kas 2015 01:57:45
Öğlen kahvede söylediler, Rıza öldü, dediler
Ne kolay söylediler!
Sanki dev bir taş ocağını
Kökünden dinamitleyip üstüme devirdiler!

 
y.hayaloğlu

Çevrimdışı RAMSES1

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 983
  • 5.122
  • Okul Müdürü
  • 983
  • 5.122
  • Okul Müdürü
# 14 Kas 2015 02:02:45
Bir anı bile kalmamıştır,
Geceler boyu sevişmelerden;
Binlerce yıl uzaklardadır,
Binlerce kez dokunduğun ten;
Yazabileceğin şiirler,
a.behramoğlu

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.967
  • 228.527
  • 28.967
  • 228.527
# 14 Kas 2015 08:35:58
Gölgesinde otur amma
Yaprak senden incinmesin
Temizlen de gir mezara
Toprak senden incinmesin
Yollar uzun yollar ince
Yol kısalır aşk gelince
Yat kurban ol İsmail'ce
Bıçak senden incinmesin
Burdayım de ararlarsa
Doğru söyle sorarlarsa
Tabutuna sararlarsa
Bayrak senden incinmesin
İl göçsün göçtüğün vakit
Yol yansın geçtiğin vakit
Suyundan içtiğin vakit
Kaynak senden incinmesin
Toz konmasın sakın sana
Hakkı geçer halkın sana
Gücenmesin yakın sana
Uzak senden incinmesin

Çevrimdışı Gülirem

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.123
  • 17.811
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.123
  • 17.811
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 14 Kas 2015 19:48:43
Yalan imiş yaşadığım
Ben de yalan olacağım
Topraktan gelen bir canım
Bir gün toprak olacağım
Ben de yalan olacağım

Çoban olsam dağ başında
Sultan olsam bin yaşında
Nasıl nerde kaç yaşında
Bir gün yalan olacağım

Anam babam hem gardaşım
Eşim dostum hem yoldaşım
Söner ocak soğur aşım
Bir gün yalan olacağım
Ben de yalan olacağım.

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.860
  • 1.093
  • 11.860
# 14 Kas 2015 20:30:11
 

         h.n.a.


AĞIT

Gönlümde yazdığım bu son ağıta,
Nazire yaparak coşan dalgalar!
Hastası olup da geç vakit hekim,
Arayanlar gibi koşan dalgalar!

Sizin de elbette var ki bir sızınız,
Bundan mı geliyor korkunç hızınız?
Beni de beraber alır mısınız,
Kederle kabarıp şişen dalgalar?

Sizinle paylaşsak bu korkunç gamı;
Bitmiyor bu sonsuz ecel akyamı.
Bilmem ki bundan mı titriyor gemi,
Ey dalgakıranı aşan dalgalar?

Hey Atsız! Çöküyor eski bir direk.
Baksan da dünyaya titremeyerek,
Hepimiz beraber haykırsak gerek.
Ey bela dehrinde pişen dalgalar!..

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.949
  • 47.578
  • 2.949
  • 47.578
# 14 Kas 2015 20:36:51
Saçlarını çöz geceye karşı
Adını inat koy bahçende açan gülün
Yağmuru kırdık rapunzel
Biz bir bebeği öldürdük
Unuttum çıbanlar başverdi tenimde
Saçları yok muydu maksatlı kızların
Süzülürdü gözlerin değince gözlerime
Sana minnettar dilsizler
Seni masallardan çıkardım
Ve yaşadım bir günahı seninle
Çıplak ayaklarını gizle gözlerden
Yağmurun dokunduğu her yerini
Sesini koru günah kelimelerden
Yanında meleklernden bir ordu
Saçlarını çöz geceye karşı
Cadılar çıkmadan yerlerinden
İnancın sancağını diktim her kapısız kuleye
Adını yazdığım her sayfayı yoldum defterden
Lakin rapunzel saçların korudu güzelliğini
Dilin yağmurla sustu
Gözlerin suçlu... tanınmaz
Masum mahpusları korudu
Kapımı zorluyor dilenci orduları
Gazete küpürlerinde buna rastlanmıyor
Para desteleri rapunzel, güzel kızların
Kararan alınlarını süslüyor
Öpmüyorum artık yüzünü çocukların
Kirli elleri yakalarımda bundan ötürü
Dinle rapunzel
Güneşi suratsızlara bıraktık
Dilin gücü kalmadı
Yağmur sularıyla ıslattık .....
                             İlhami Atmaca

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.227
  • 53.942
  • 4.227
  • 53.942
# 14 Kas 2015 21:40:21
...

Çevrimdışı Ayperisi88

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.165
  • 17.379
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 3.165
  • 17.379
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 14 Kas 2015 22:24:12
Sana rastladiğim gün susuzdum,
Bir cirpida ictim gozlerini..

Cemal Süreya

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.967
  • 228.527
  • 28.967
  • 228.527
# 14 Kas 2015 22:52:24
Ne zaman ayrılık saati gelse
Bir fırtına çıkmışçasına, büyük
İçimdeki güllerin boynu bükük
Bir zaman kalakalırım öylece
Neden sonra gittigini anlarım
İçimde güller ağlar, ben ağlarım...
Ü Yaşar Oğuzcan

Çevrimdışı bilaldikici

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 2.512
  • 57.273
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.512
  • 57.273
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 14 Kas 2015 23:12:34
Günlerin demini alamadığı zamanlar vardır
Güneş doğar gece karanlık perdesini çekmeyi unutur şehrin üstünden
Günaydınlar , bir başka güne ertelenir
İnsanların neşeli sesleri akşama kadar dolduramazlar caddeleri
Böyle günler uygun değildir aslında başlamaya
Ama başlarız..


Günlerin neredeyse hiç yürümediği zamanlar vardır
Bir ağustos sıcağının her yeri kaplayıp kurutması gibi durur hayatın akıntısı
Sadece , bir ağustos böceğinin sesini işitiriz , uzaktan , belli belirsiz
Devranın döndüğünü unutmamak için , derin nefesler alırız
Böyle günler , uygun değildir aslında sürdürmeye
Ama sürdürürüz..


Günlerin ağırlıkları kaldıramadığı zamanlar vardır
Sözler dibe vurur ; hiçbir maviliğin kaldıramayacağı bir ağırlığa ulaşır
Sessizlik , seslerin ötesinde bir hayalet gemi olur
Gider , en gidilmez limanlara demirler
Böyle günler , uygun değildir aslında konuşmaya
Ama konuşuruz..


Günlerin surat asmaktan hoşlandığı zamanlar vardır
Hüzün düşer yüzümüzden ; parçalanır , bin parça sıkıntıya sığınır parçaları.
İçimizdeki her şey , kendini tene vurmanın bir yolunu arar.
Acıyı tırnaklarımızda bile hissederiz.
Böyle günler , uygun değildir aslında gülümsemeye.
Ama gülümseriz.


günlerin pembe kıvılcımlar çıkarttığı zamanlar vardır
İçimizde startını vermediğimiz baharla yeşerdiğini görür , şaşırırız
Kalbin doğruları , aklın yanlışlarına galebe çalar
Bu heyecan , bu akıl almaz körlük , bir koşuya sürükler bedenimizi
Bağrımıza saplanan gerçeklerle uyanırız
Böyle günler , uygun değildir aslında sevmeye
Ama severiz..


Günlerin ince sarsıntılar uydurduğu zamanlar vardır
Neden olduğunu bilmediğimiz kırgınlıklarla açarız gözlerimizi dünyaya
Bütün titreşimler bir yerimizi acıtır mutlaka
Bütün , izler bilmediğimiz bir ateş tutuşturur bir köşemizde
Çaresiz teslim oluruz
Böyle günler , uygun değildir aslında kırılmaya
Ama kırılırız..


Günlerin diğer günlere benzemediği zamanlar vardır
Elimize aldığımız her şey pörsüyüp söner
Biriktirdiğimizi sandığımız geçmiş ,
ufalanıp gider avuçlarımızda
' sonra ' da kaybeder anlamını ' önce ' nin ardından
Bir mum ışığımdan yansıyan gölgeye dönüşürüz
Böyle günler , uygun değildir aslında yaşamaya
Ama yaşarız..


Günlerin sona ermediği zamanlar vardır
Kelebeğin ateşe yakalandığı gibi yakalanırız
Hiçbir şey anlamadan
Akreple yelkovanın bu nedensiz duruşundan hiçbir anlam çıkaramadan
İpi yeniden bağlayamadan ve çözemeden
Böyle günler , uygun değildir aslında ölmeye
Ama ölürüz..
 
Gökhan Özcan..

son zamanlarda okuduğum en güzel şiir..

Çevrimdışı karenia

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 91
  • 1.211
  • 91
  • 1.211
# 15 Kas 2015 00:30:53


Gül renginde gün doğarken
Boğazdan gemiler usulca geçerken
Gel çıkalım bu şehirden
Ağaçlar,gökyüzü ve toprak uyurken

Dolaşalım kumsallarda
Çılgın kalabalık artık uzaklarda
Yorulursan yaslan bana
Sarılıp uyuyalım gün batımında

Belki üstümüzden bir kuş geçer
Kanadından bir tüy düşer
İner döne döne gökyüzünden
Hiç bir yüz güzel değil senin yüzünden
Haydi kalk gidelim bu şehirden
Gün doğarken ya da güneş batarken
Belki kuşlar geçer üstümüzden
Kanatlanır senin ellerinden…
Ellerinden…

Çevrimdışı harslan05

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 3.410
  • 69.892
  • 3.410
  • 69.892
# 15 Kas 2015 00:50:02
Bir ay doğsa,
Allı, pullu ve beyaz...
Aydınlatsa içimizdeki karanlıkları..
Sonra bir güneş çıksa,
Sıcacık, buğday sarısı...
Isıtsa yüreğimizdeki soğuklukları...

T.Tuğba Baş

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.967
  • 228.527
  • 28.967
  • 228.527
# 15 Kas 2015 07:10:15
DEMEDİM Mİ

Oraya gitme demedim mi sana,
seni yalnız ben tanırım demedim mi?
Demedim mi bu yokluk yurdunda hayat çeşmesi ben'im?

Bir gün kızsan bana,
alsan başını,
yüz bin yıllık yere gitsen,
dönüp kavuşacağın yer ben'im demedim mi?

Demedim mi şu görünene razı olma,
demedim mi sana yaraşır otağı kuran ben'im asıl,
onu süsleyen, bezeyen ben'im demedim mi?

Ben bir denizim demedim mi sana?
Sen bir balıksın demedim mi?
Demedim mi o kuru yerlere gitme sakın,
senin duru denizin ben'im demedim mi?

Kuşlar gibi tuzağa gitme demedim mi?
Demedim mi senin uçmanı sağlayan ben'im,
senin kolun kanadın ben'im demedim mi?

Demedim mi yolunu vururlar senin,
demedim mi soğuturlar seni.
Oysa senin ateşin ben'im,
sıcaklığın ben'im demedim mi?

Türlü şeyler derler sana demedim mi?
Kötü huylar edinirsin demedim mi?
Ölmezlik kaynağını kaybedersin demedim mi?
Yani beni kaybedersin demedim mi?

Söyle, bunları sana hep demedim mi?
 
Mevlana Celaleddin Rumi

 

 
 

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK